100m2 lik modüler serayı ortaya çıkarırken tek sefede oldukça pratik bir şey başardığımızı düşünmüştüm.
Bir panelvanla nakladilebilen herkes tarafından kolayca beton işçiliği olmadan kurulabilen istendiğinde yeniden sökülüp taşınabilen ve fazla bir paraya mal olmayan bir düzendi istediğimiz. Sağlam olması , rüzgara dayanması ve çürümemesi de diğer avantajlarıydı.
Bunların hepsini yakaladık.
İlk kurduğumuz yerden söküp okulun bahçesine taşıdık. İçinde bir sürü çiçek ve bir mahalleyi bir yaz besleyen domatesler yetiştirdik.
Okulda çok iş gördü. Amatör yetiştirici içinde oldukça ideal bir sera idi.
Bu sera geçtiğimiz yıl sadece tavanı naylonlu yan duvarlar açıkta iken ayakların yer bağlantıları sökülmüş ve okulda hiç kimsenin bulunmadığı bir zamanda şiddettli bir rüzgara maruz kaldı. Ben okula ulaştığımda rüzgar serayı tam ikiye katlamış buldum. Ayakları yerde betona açılmış yuvarlak oyuklar içindeydi. Ama serbestti. Bir uçtaki sağdan ve soldan bir kaç ayak yuvasından çıkmış diğer tarafın tavanı üzerine bükülmüş hale gelmiş.
Bükülen modülü söküp attık. Kalan kısmı birleştirip bir süre daha kullanmaya devam ettik. Daha sonra toprak üzerine 1200 m2 lik başka bir sera kurdurduk. Büyük sera hala duruyor. Modüler seramız artık hurdacıda.
Bu sera bozulmasaydı içine öğrenciler için topraksız tarım düzeneği kurulacaktı. Kudret beyden sera bekçisi almayı planlıyorduk okul için. Hatta tezgahların bir kısmı yapılmıştı. Beton zemin üzerine kurunca çok da güzel olmuştu. Şimdilik topraksız tarım planları okul için beklemede. Büyük topraklı seranında naylon sorunları var. Gelip yapacaklar diye bekleniyor. MEB ne derse o.
|