
Sedum vodoo ve Haworthia,yine alacakaranlık'tan.Çeşitleri arttırdıkça arttırıyorum.

Umarım devamında başa çıkarım,şimdilik bir sorun yok gerçi.Yalnızca tatillerde aklım hep çiçeklerimde ve tabii Tika'mda.

Artık yazlık düzenden kışlık düzene doğru geçiyoruz.Klimayı artık çalıştırmadığımızdan çiçekler gümüşlüğün üzerlerinde yerini aldılar.Aslında telgraf çiçeklerini balkonda serada bırakacaktım;ama onları çok sevdiğimden gözümün önünde olsunlar istiyorum.En azından ilkbahara kadar...

Gelin Teli Çiçeği
Sevgili gçakar'ın hediyesiydi.Yaz boyu nazlandı da nazlandı.Hiçbir gelişme göstermedi.3 yapraktan biri kurudu.Tam olmayacak bu diye düşünürken beni şaşırtarak yeni yapraklarını çıkartmaya başladı.

Benim de sarı kızım var artık.Sarı kızı da alacakaranlık'tan aldım.Gerçekten hızlı büyüyormuş.Geldiği günden beri yeni sürgün veriyor.Kışın serada büyümeye devam edebilir belki.

Kalp kalbe karşının çeliklerini de sevgili gçakar vermişti.İki ayrı küçük saksıda ekili duruyorlardı.İki saksıyı birleştirip büyük bir taneye ektim,aslında zamansız br saksı değişimi belki;ama Tika mı yaptı,nasıl oldu bilmiyorum,geçen hafta pencere önünde duran uzun saksılarımdan biri aşağıya düşmüş.Bitkilerde doğal olarak biraz yıpranma vardı;ama yeni saksı aldım.Hepsini yeniden ektim.Üst fotoğrafta duran mor telgraflar düşmenin etkisinden sonra bu şekildeler...Ama kökler sağlam.Yine bu fotoğrafta kaz ayağı,o da 3.kattan düştü.Hepsini yeniden diktim.Bu arada bu işlemi yaparken parlak mustafa çiçeğini de sardunya saksısının içinden ayırdım.Onun fotoğrafını da sonra eklerim.Artık sardunyalara baskı yapmaya başlamıştı.