Şimdi bu balkona veda zamanı geldi.
Kaliforniya'da (Silikon vadisinde) farklı bir şirkete geçmeye karar verdim. Bu aslında bir sene kadar sonra düşündüğüm bir şeydi ama böyle bir fırsat çıkmışken kaçırmayayım dedim. Aynı ülke içinde olsa da mesafeye bakınca Ankara'dan İtalya'ya taşınmak kadar var.
Bitkilere gelince... Maalesef Kaliforniya'nın sınırdan bitki girişiyle ilgili çok katı kuralları varmış. Çok sınırlı durumlar dışında eyalete dışarıdan canlı bitki girişi yasakmış. Ciddi ölçekli tarım yapılan bir bölge olduğu için hastalık ve zararlı girişini önlemeye çalışıyorlar ama bu kadar katı kurallar koymaları şart mı bilmiyorum. Netice itibariyle canlı bitki taşımacılığı yapan hiçbir taşıma şirketi de yok. Arabanın arkasına sığabilen kadarını koyup götürme fikrini de düşündüm ama söylediklerine göre arada aynen iki ülke arasında olduğu gibi sınır varmış ve konrol ediyorlarmış. Böylece bitkilerimle yollarımın ayrılacağını kabul etmek zorunda kaldım.
Acer, altındaki 4 çeşit heuchera ile birlikte iş yerinden hintli bir arkadaşın bahçesine transfer oldu. Geri kalan balkon bitkilerinin çoğu 10 senedir burada yaşayan ve bahçeli bir evi olan bir Türk arkadaşın bahçesine yollandı. Evdeki içinde yucca ve dracena marginata olan 2 büyük saksı, bahçesi olmayan başka bir arkadaşa, orkidelerim ve anthurium da başka bir arkadaşa hediye oldu. Bir tek benim evden 4 ayrı eve çiçek dağıldı.
Umarım iyi bakabilirler. Hiçbiri bitkiler konusunda çok bilgili değil ama hepsi de istekli ve hevesli...
Balkondaki saksılarımı ise boşaltıp eşyalarla bir yolladım. Umarım yeni evimde de güzel bir balkon, veranda, artık ne olursa düzenlemek istediğim için saksılar bana lazım, yenisini almak bu memleketin uçuk saksı fiyatlarıyla çok masraflı olurdu. Hem de bu saksıları aynı desende ama farklı şekillerde bir seri oluşturacak şekilde bulmak için vaktinde çok aramıştım.
İşte hikaye böyle
Hepberaber yeni bir dünyanın bahçecilik hayatını tanımaya gidiyoruz.
