Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Eklenti 331341
Eve on metre uzaktaki odunluk ve beton su deposu arasındaki parmak genişliğinde ama epey derin çatlağa yuvalanan yaban arılarıyla bir ay süren muhtelif cephe savaşlarının sonuncusunda kesin galip olarak dönerken bu haldeydim.
Üzerimde çizmeler, kalın bir pantalonun üzerine ayrıca giyilmiş ince ama bol bir şey. Yine kalın ve kollu bir tişörtün üzerine giyilmiş arı kıyafeti, eldivenler ve tabii ki arı başlığı. Alet edevat bakımından bir adet pürmüz, yangın söndürme tüpü, keser, içinde bir ahır dolusu mandayı öldürecek güçte zehir solusyonu bulunan ilaç pompası.
Bu arılar tuhaf ve çok güçlü yaratıklar. Az daha büyük olsalar serçe büyüklüğünde olacaklar. Benim arı allerjim filan yoktur ama tek bir sokması bir hafta ızdırap yaptı. Etçil hayvanlar ama meyveleri de rahat bırakmazlar. En çok bal arılarına saldırırlar. Yuvalarının yakınında hareket eden her şeye saldırırlar.
|
Seneye buraya birkaç tane petek koymayı düşünüyordum, demekki her halükarda kurtulmak lazım. Annem yuvalarının altına kuru odun koyup yaksak mı diyordu, ne de olsa canlı tereddüt ediyorum, sanırım siz pürmüzle benzer birşey yapmışsınız. Yoksa tek başına zehir yeterli oldu mu?
Halil Bey kükürt tavsiye etmiş, burada yaklaşık yüz kadar serçe parmak iriliğine yakın büyüklükte yaban arısı var, bu büyüklükte bir yuvayı kükürtle boşalttırabileceğimden emin değilim.
Arı kıyafeti ile testere ile kütük kısmını doğratsam, o kıyafetle bile bu hayvanlardan korkuyorum. Geçen uzak bir yerden taş attım (öncü kuvvetlerle düşmanı tanıyorum

) yuvalarına, çok saldırgan hayvanlar, hemen topluca dışarı çıkıp devriye uçuşu yapmaya başlıyorlar. Arılar filmindeki gibi uğulduyorlar.
İleride bahçeyi ve kuyuyu ıslah edince çocukları daha sık getireceğim, bu yüzden bunları kesin bir şekilde defetmeliyim, sanırım buna çevreci ve insancıl bir çözüm bulmak zor olacak.