Sevgili fatoş;
Bir dahaki sefere gelincikleri siz toplayın ayıklama ve hazırlama işini eşiniz yapsın.
Nasıl fikir ama
Aklıma bir hikâye geldi, çok kısa anlatayım.
Adamın biri tuzcuymuş, her gün gider elinde kazmasıyla tuz kırıp getirirmiş.
Tuzu satıp ailesini geçindirmek için.
Karısı da çevredeki tüm komşulara "siz tuz almayın, kocam her gün getiriyor ne olsa" deyip bol bol tuz dağıtırmış.
Adamcağız tuzunu satacak kimseyi bulamazmış.
Adamın dayanacak gücü kalmamış, bir gün karısına, "haydi bu gün birlikte gidelim tuz kırmaya" demiş.
Kadın sevinerek gitmiş kocasıyla.
Akşam eve döndüğünde yorgunluktan ağlayacakmış neredeyse.
Derken, komşular tuz istemek için kapıya dizilmişler.
Kadın kapıyı yarım yamalak açıp, "veremem, kocam onları çok zor kırıp getiriyor, kendi kırdıklarımı da hiç veremem, tuz deyha o dağın eteğinde gidip kendiniz getirin" demiş.
Kıssadan hisse, boğma plânlarını boş verin, dediğim gibi yapın siz
