Edirne'ye gideceğimiz zaman erkenden kalkıp hepsini kasalara dizdim,aralarını gazete kağıtlarıyla sıkıştırıp yolcuğuluğa hazır ettim. Bir de bunların hepsini 4.kattan arabanın yanına indirip, eşime ben yani biz hazırız dedim.

İşitilen azarları duymamak için kulaklarıma pamuk tıkamayı da ihmal etmedim tabi.

İşte bu yüzden sınırlı sayı dedim. Bir de buzdağının görünmeyen yüzü vardı yani.
Aynı azarları inanın bende çok işitiyorum. Arabamızın küçük olması da çok kötü oluyor benim için. Memlekete gittiğimizde çok dalga geçiyorlar benimle. İyi ki arabası küçük büyük olsa koyun keçi de çıkar diye laf çarpıyorlar. Eşim gaza geliyor tabi bu son bir daha arabada kaktüs taşımam

Kesin kararlı ama nedense yaz geldiğinde benim sözüm geçiyor. Kaktüsler, diğer salon bitkilerim, akvarum, kendimiz, valizimiz, ıvır zıvır, .... arabada bacağımı kıpırdatacak yer kalmıyor ve hiç bu durumdan şikayetçi olamıyorum. Yolda birer birer bitkilerimi kaybederim korkusundan.
