Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Müjgan Yılmaz
...Dün aksam son firçayi attiktan sonra kendimi de tatile yolluyorum...
|
'
Son fırça' sonrası kendinize verdiğiniz en güzel ödül olmalı tatil...
Tatil de yaşanmalı çalmışken kapıyı Sevgili Müjgan...
Hep ne hissetiğini merak etmişimdir; ressamın tuvale imzasını atmadan önceki
'son fırça' sını, son dokunuşunu...
Tuvale atılan son fırça; geçekten 'son fırça' mıydı acaba... Bir taş ustasının yüzlece kere vurduğu ve en son vuruşta kırdığı taşı; o 'son vuruş' mu kırmıştı acaba...
Bir
son fırça, bir son vuruş, bir son dokunuş varsa 'usta'nın _
ressamın tuvalde_ kendi içinde yarattığı hayatın sonudur belki de... o bir sondur...
'son fırça' belki de ölümle hesaplaşmadır...
Kim bilir belki de
bir 'son' un başlangıcıdır...
Tuvale vurulan
son fırça belki kalpdeki yaranın kanamasıdır...Belki de yürekdeki
yarayı iyileştiren bir şeydir...
'
Son fırça' belki yüreği daraltan, sıkıntılara salan bir şeydir. Belki de insanı dinlendiren dinginliğe sevk eden bir şeydir...
'
Son firça' belki son değil, bir başlangıç...
Saygılarımla diyeceğim bir şey var ki;
Tuvale atılan 'son fırça' yani son dokunuş,
insanı baştan çıkaran bir şey...
sanki...