[nicholai hel]

Selamlar bonsai sever dostlar,
Yaklaşık 1.5 yıl kadar sonra yine aranızdayım. :))

Eğer eski ağaçlarımı merak eden olursa diye kısaca anlatayım, içlerinden en güzeli ficus oldu, kafamdaki forma doğru çok güzel ilerliyor. Zeytin çok sağlıklı, ama güzel bir formu bir türlü tutturamadım, süpürgemsi birşey oldu. ;) Gülü bonsai yapmak fikrinden vazgeçtim, çok güzel serpildi, büyüdü. Taflanlar pek birşeye benzemedi. :) Yalnız şimşir ve mazı ne yazık ki sizlere ömür. :((

Geçen yaz 15 günlük iznimde tüm ağaçlarımın sulamalarını bir arkadaşım yapmıştı. Döndüğümde bu ikisi çok kötü durumdaydı, kavrulmuşlardı, sonrasında ne yaptımsa kurtaramadım malesef. Özellikle mazımı çok seviyordum. :(


Antalya'daki arkadaşıma bıraktıklarımsa bakımsızlıktan maşallah ağaç olmuşlardı. :) Sadece su vermiş sağolsun. :) Bir tek yayılıcı ardıç çok güzel olmuş. Bol bol çimdiklemiş, öbek öbek olmuş, ilerde güzel bir yarı şelale olabilir. Ama hepsine sağlam bir bakım gerekiyor.


Yalnız ne yazık ki yukarıda anlattığım tüm ağaçlarımı bırakıp memlekete döndüm. :( Artık ben de Antalya'dayım. En azından ficus'umu getirmeyi planlıyordum ama taşınma süreci beklediğimden çok daha sancılı geçti. 4 Yılda ne çok yerleşmişim meğer, eşyalarımın bile bir kısmını bırakmak durumunda kaldım. :(
Artık o ağaçlarıma oradaki dostlarım bakacaklar. Büyük saksılarda bıraktığımdan içim rahat, öldürmeyeceklerdir. Ama tabii bonsai de olamayacaklar.

Antalya'ya döndüm ve herşeye yeniden başlıyorum, bonsai denemelerime de...
Yalnız daha kendi evime (1 ay sonra eşimle birlikte evimiz olacak, evleniyoruz:))) bile geçmedim. Üstüne bir de çok yoğun bir koşturmaca içinde olduğumdan ağaç alımını hep erteliyordum.

Bauhaus tarzı yerlere girdiğimde satıştaki her bonsaiyi uzun uzun inceliyordum, birçoğu zaten güzel olmuyor malesef, güzel olan arada bazılarını ise henüz bakamam diye almıyordum.
Peyzajcılara, fidanlıklara zaten hiç giremedim korkumdan. :))