kış tecrübeleri
istanbulda ilk defa bir bahçe kışı yaşadım, bundan önce iç mekan bitkilerimi kışın koruma gibi bir derdim olmamıştı.
şunu anladım; doğadan umudunu kesmezsen, bazen senden bir hayli uzun bir zaman istiyor toparlanmak için ama vefalı bir dost gibi bırakıp gitmiyor kolay kolay.
* İSTANBULUN KIŞINA DAYANAMAYIP DONAN BEGONVİLİM; kupkuru ve dikenli bir dal halinde idi kıştan bu yana, saksısından sökmeye çalıştım, sonra içimden bir ses bana dur dedi. kökü çekip biraz zedelemiş olmama rağman -ki begonvilin buna hassas olduğu söylenir- yeniden sürdü de çiçeklendi bile. 8 aylık bir aradan sonra.
*MERCAN ÇİÇEKLERİ: onlar da kışın saksı içinde dışarıda kaldılar, hem de karın üstünü 1 metre örttüğü yerde. baharda saksıdan dalları çekince kurumuş kökler halinde elime geliyordu. saksıyı boşaltmadan lavantaların arasına gizledim. bahar başında çok daha kuvvetli sürdüler, benden 6 ay bir mola istemişlerdi yani.
*ROZET ÇİÇEĞİ: kötü muamele ve ilgisizliğe bu kadar dayanan bir çiçek daha az görürüm. mevsimlik çiçek zannederek pek sulamadım belli bir zaman sonra. kar soğukları gelince hala çiçekli, belki de yaşar diyerek içeri aldım. unlu bite yakalandı, hiçbir ilaç işe yaramadı. diğerlerine de bulaştırmasın diye sonra hoop tekrar dışarı. (hiç kar altında kalmaması onun şansıydı) şuan 2 yaşını devirdi bu muameleye rağmen. devam gözlemlerimi de yazacağım çiçek ile ilgili, bakalım sonra ne yapacak.
* ÇİLEK: kış ne kadar sert geçerse çilekler o kadar güldür güldür oluyor, canlı ve verimli oluyor, kol atıp daha hızlı yayılıyor. kışın yapraklarına dokununca parçalanıyordu oysa ki... kış onlara düşündüğümden de iyi geliyor.
* Kış kar kıyamet altında çiçeklerini üstünden eksik etmeyen bir çiçeğim vardı; aslanağazı. lavantaların arasına dikmiştim, kışın lavantalar büyüdükçe onları kapattı, kökünü korudu, ama bizimkiler o koyu gölgede boylarını uzatıp tüm kışı çiçekli geçirdiler. çuha veya hercai menekşe gibi gerçek ve korunması pek de mümkün olmayan mevsimliklere rozet ve aslanağazı çok çok iyi alternatiflerdir.
|