İlk yerinde çakıl sermiştim ama aslında hiç uygun değil. Orada zaten hep açık bıraktığımdan önemsemiyordum. Ama kapalı oldugunda tuvalete çıkaramadığımızda yerine yapınca yıkayınca gider olmadığından koku oluyordu.
Geçenki yerdeyse zemini doğal taş (hani şu kademeli duvara döşediğimiz) ile kaplayıp kapı kısmına da en genişinden oluk şeklinde süzgeç (gider) yapmıştık. Yıkayınca su çok çabuk gidiyordu ve o taş seramik gibi olmadığından hayvan rahat basıyordu. ( kaymıyordu)
Burası eskiden seramikle kaplı olan (havuzun ilk halini gösteren fotoğraftaki) kuzey cephe. Max güneşten hiç hoşlanmadığından en rahat edeceği yer orası geldi bize. O seramik alan çok kayıyordu, büyük olduğundan doğal taş maliyeti bütçemizi aşıyordu. Biz de yapı markette gördüğümüz Henkelin epoksi benzeri bir malzemesini uyguladık. O alanda da 4 adet süzgeç (Su gideri) var, yani yıkayınca su hemen gidiyor. Uygulama kolay, boya gibi ruloyla temiz zemine sürülüyor. O alanın iki tarafına komple saksılık yaptık. Maxin çıkabileceğini hiç düşünmemiştim, fazla atik bir köpek değildir aslında. Fakat gece aşağı tarafta kalan köpekler havlayınca bizimki merak edip görmek istiyor sanırım. (gündüz çıktığını hiç görmedim, görsem anında kızacağım ama biz uyurken yapıyor yapacağını)
İşte o saksılıklara yan evle aramızdaki kısmına Zakkum dikmiştim, diğer taraf da özgür bölümümdü, yani ufak tefek ne varsa oraya geçirmiştim. Fakat artık hiçbiri yok çünkü hepsini ezmiş. Dün orayı boşalttım, Zakkumların altı dahil toprak görünen tüm alana deretaşlarını serdim. Gece yine çıkmış ama ayakları çamur olmadı en azından.
