Yurmutasını ve büyük horozlarını satıyorum, aldığım parayla yem (Sürekli buğday arada sırada kırık mısır) alırım. Yani yediğimiz kâr diyorum. Tavukları, horozları severim ve civcivlere bayılırım onlar benim bebişlerim.
Ben mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim başlarına kadar sürekli evede civciv beslerim. Dışarda tavukla beslesem yabancı kedi, köpek, baykuş, yılan gibi hayvanlar var, bana bir tane civciv kalmaz.
İki ay evde bakarım dışarda bir kümese yerleştirim. Orda biraz daha büyürler, Akşamları benim gözetim altında gezdiririm. Sonraları yavaş yavaş ortama alışrlar.
Geçen sene 75 tane civciv besledim çoğunu çaldılar. Şimdi kümeslerin kapısına asma kilit taktım gündüzleri annemle, ben tetikteyiz sürekli takip ediyoruz. Akşam ve geceleyin hava sıcak balkonda yatıyorum her pencerenin ve balkonda taşlarım hazır tetikte bekliyorum.
Bahçemdeki sebzemi bile çalıyorlar babam bahçeme alarm aldı. Şimdi rahatız alarmı geceleri açıyoruz, gündüzleri kapatıyoruz. Bahçenin sınırına geldimi dotttttttttttt diye etrafı inletiyor. Tavukların olduğu yerede takmayı düşünüyoruz.
En son saydığımda 50 den fazla bu sene 15 civciv besledim.Çoğu horoz. 11 tanesi horoz 4 tanesi
ferik (yumurtlamaya yakın genç tavuk) Şimdide 17 civcivim var. Küçüklerim durumu belli değil bir, iki ay sonra belli olur.