Ne muhabbet kuşu, ne kaplumbağa ne tavşan daha da doğrusu ne kedi ne köpek hiçbir hayvanın yeri bizim yaşadığımız evlerin içi değildir. Kedi neyse yine canı istediği zaman çıkar, gezer stresini atar eve gelir, yemeğini yer, uyur canı isteyince yine çıkar gezer. Ancak yeri ağaç dalları, su kenarları, bozkırlar veya ormanlar olan tabiattaki canlıları alıp kafeslere kapatmak evlerde bizimle beraber yaşamaya zorlamak, hayvan ticareti yapılması, "petshoplar", sirkler, hayvanat bahçeleri, yok akvaryumlar şunlar bunlar.... Tamamen insan egosunu tatmin etmeye yönelik yine insan elinden çıkma zalimlikler ve hastalıklı eylemlerdir.
İnsan tabiatı ve içindeki canlıları rahat bırakmalı, her canlı kendi yaşam alanında kalmalı ve ordan koparılmamalı. Dünyanın şurasından burasından toplanıp kaçak yollarla ülkemize sokulan, yaşam şartları ülkemize uygun mu değil mi demeden kolilere, kasalara doldurulup getirilen zavallı hayvanları, kendini hayvansever sanan insanların alıp bu zavallıları evlerde kafeslere kapatması ve öldüğünde de üzüldüm demesi bana hiç de merhamet ve vicdan sahibi gerçek bir hayvansever insanın söyleyebileceği şeyler gibi gelmiyor. Üzgünüm ama benim düşüncem böyle. Katılırsınız ya da katılmazsınız.
Hiçbir "petshop"a hayvan satın alma amaçlı girmem, girer kontrol ederim hayvancıklara nasıl bakılıyor diye ki gördüklerim genelde içler acısı olur, satıcıya söylerim, söylerim ama bön bön bakan gözlerden ve bir duvardan başkasını da görmem karşımda. Eminim arkamdan da alay ediyordur bu kapkara cahil ve vasıfsız insan tiplemeleri. Sirklere, hayvanat bahçelerine gitmeyelim, petshoplardan hayvan satın almayalım ki bu işin piyasası bitsin, insanlar hayvan satışını para kazanma yolu olarak görmesin.
Daha iki gün olmadı çocuğunun kaprislerine dayanamayan dirayetsiz ve beceriksiz bir anne-babanın çocuğuna aldığı ancak bakmayı da beceremedikleri için sokağa attıkları bir tavşan yavrusu buldum. Sahibini bulmama ve gelin götürün dememe rağmen hayvancığı istemediler üzerime kaldı, gel de at sokağa. Zavallı hayvanı herhalde kulağından tutup havaya kaldırdıkları için ne zaman elimi okşamak için başına ve kulaklarına götürsem kalbi güm güm atıyor, kaçmaya çalışıyor. Bahçeli bir eve ve bakabilecek yetkinliğe sahip bir insan arıyorum ki içim rahat teslim edebileyim. Doğaya bıraksam burada yaşayabileceği hiçbir yer yok, mecburen bahçeli bir ev olmalı ki yaşam süresi biraz da olsun uzasın.
Lütfen çocuklarınızın ısrarıyla evlerinizde yaşaması mümkün olmayan hayvanları almayın, onlara hayvanların kendi yaşam alanlarında daha mutlu olduklarını, bizim evlerimizin onlar için uygun olmadığını ve bir süre sonra stres yaşayıp ya dayanamayıp öldükleri ya da intihar ettiklerini öğretelim.
Gerçek bir insan, doğasever, hayvansever bütün canlıları kendi yaşam alanlarında sever ve görmek ister.
|