agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Yeni başlayanlar için yardım (http://www.agaclar.net/forum/yeni-baslayanlar-icin-yardim/)
-   -   Bonsai felsefesi (http://www.agaclar.net/forum/yeni-baslayanlar-icin-yardim/542.htm)

Dev Sekoya 25-10-2007 09:48

Bıraksanız da özgürce büyüse ağaçlar...
Tellerle saksılara sıkıştırmadan..

Kendi sabrınızın gelişimi için ağaçların özgürlüğünü kısıtlamak niye..
Dev Sekoya'dan bonsai olur mu.

memet 25-10-2007 10:28

Ahşap heykel yontmak ne derece ahşaba eziyet etmekse, bir sanat olarak görülen bonsai de ağaca o derece eziyet etmek olur. Doğal şartlarda, ağaca acımasızca etki edebilmektedir.

Bonai, insanın doğayı yakınında hissetme çabasıdır.

Sekoyadan bonsai yapmayı istiyorsanız, denemelisiniz. olmaması için , ya da denememek için bir neden yok.

Dev Sekoya 25-10-2007 10:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi memet (Mesaj 165742)
Ahşap heykel yontmak ne derece ahşaba eziyet etmekse, bir sanat olarak görülen bonsai de ağaca o derece eziyet etmek olur. Doğa lşartlarda, ağaca acımasızca etki edebilmektedir.

Bonai, insanın doğayı yakınında hissetme çabasıdır.

Sekoyadan bonsai yapmayı istiyorsanız, denemelisiniz. olmaması için , ya da denememek için bir neden yok.

ahşapla ağaç aynı şey mi.?
dev sekoyadan bonsai yapmak, çinli kadınların ayaklarına güzelleşmek için demir ayakkabı giymelerine benzetilebilir..

bence insanoğlu kendi sabrı için bir canlının yaşamına müdahele edip tanrılığa soyunmak yerine daha uygun yollar bulmalı. bonsai sanatını da genetik yapısı oynanmış ürünleride sevmiyorum..hele telleri kerpeteni filan görünce içim burkuldu..

biz bir ara ağaçların üstüne tel zımba ile ilan yapıştırılmasın diye eylem yapmıştık ankara'da.. şimdi bu eylemin anlamı nerde bonsai nerde duruyor..

malina 25-10-2007 10:54

Sizin evdeki tüm mobilyalar plastiktendir eminim :)

Öldürmek serbest, biçim vermek yasak...

Dev Sekoya 25-10-2007 12:04

ağacı seven herkesin evinde ağaçtan mobilya olabilir..ağaç kesilmiş kereste olmuş sonra da mobilya olmuştur.. bu da bu mobilyayı aldığımız için bizi de bir parça manevi olarak sorumlu tutabilir.
ağacı kesip mobilya yapmasak keşke...belki de yaşlanan ağaçları kesip mobilya yapıyorlar..

ama bonsai canlı bir ağaç.. orasını burası kesip tellerle bağlamak biçim vermek değil işkence bana göre..
bu benim şahsi fikrim... tartışılabilir.

memet 25-10-2007 12:09

Ayağınıza giydiğiniz ayakabıları yapmak için genç buzağıları kesiyorlar.

Bonsai den anlamadığınız için, konuya ilişkin fikirleriniz mazur görülebilir belki.
Ama anlamadığınız halde, ağaca işkence edildiğini iddia etmeniz uygun değil.
Her bonsai meraklısı ağacına yeterince sevgi gösteremezse onun yaşayamayacağını bilir.
Her meyve yetiştiricisi, ağacını uygun şekilde budamazsa, meyve veriminin düşeceğini bilir.

malina 25-10-2007 13:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dev Sekoya (Mesaj 165775)
ağaç kesilmiş kereste olmuş sonra da mobilya olmuştur.. bu da bu mobilyayı aldığımız için bizi de bir parça manevi olarak sorumlu tutabilir.

Kurban bayramına karşı çıkıp (tecrübeli olmayan ellerde yapılan kesimleri konu dışı tutuyorum) akşam yemeğinde pirzolaları, biftekleri yemekte sakınca görmeyenler de bir parça manevi sorumluluk hissediyorlar mı acaba? :)

Geri dönüşümlü malzeme kullanın, dünya plastik çöplüğüne dönüyor cümlelerinin anlamı da yoktur sizce...

Kürtaja da karşısınızdır...

Mı? :)

Ali H. ALI 25-10-2007 13:11

Dev sekoya merhaba, bonsai forumuna gelmissiniz, elestiri yapsaniz bile hos geldiniz. buralarda yazilanlara goz atma firsati bulursaniz bonsainin temelinde sevginin yattigini, bonsai ile ugrasanlarin en az sizin kadar bitkileri ve dogayi sevdigini goreceksiniz. Iskence olarak algiladiginiz, budama, tel sarma ve daha bircok yontem bitki yetistiren bircok kisi tarafindan yetistirdikleri bitkilere uygulaniyor ve bu kesinlikle iskence degildir. Ornegin baglardaki asma agaclari zamani geldiginde derin bir sekilde budaniyor ve tek nedeni de iyi bir urun almak icindir. Peki siz uzum yerken o uzumun iskenceye ugramis bir agactan koparilmis bir meyve oldugunu dusunerek mi yiyorsunuz? sanmiyorum o an tek dusundugunuz uzumun tadi ve lezetidir.

Bonsaide yapilan da mideye degil de gozlere sunulan gorsel bir keyiftir.
Ayrica bonsailer yaslansalar bile, Kesilip kucucuk, kucucuk mobilyalar yapilmiyorlar sevgi ile bakildiklari icin yuzlerce yil yasama sansi buluyorlar.

Bonsai ve bonsai yapanlari, sevip sevmemeniz sizin bileceginiz bir sey, ama buralara daha fazla ugrarsaniz bonsainin, o kucucuk gorunen agaclar uzerinde calisanlarin yureginde nasil bir dev sevgi buyudugunu goreceksiniz.
Sevgi ve saygi ile.

bonsaisan 25-10-2007 15:01

SAyın Dev sekoya


Öncelikle yıllardır yurdışında da bahsi geçen bir konuya değindiğiniz ve üzerinde bir çok kez tartışılan bir konuya parmak bastığınız için teşekkürederim şahsım adıma.


Ağaçlara işkence ve doğa sevgisi söylemi.....


Gelelim konunun asıl özüne işkençe "budama,telleme v.b gibi".

Size bonsai kısa bir öyküsünü anlatayım.Bu sanırım konunun özü olaçakdır.


Öykümüz şöyle başlar.


Ufak bir kuş bir meyve ağanının meyvelerini yer ve sonsuz gök yüzüne doğru uçakken bir dağın eteğinin üstünde uçarken dışkılar ve dışkısının içinde yediği meyvenin tohumunu dağın yamacında çok az miktarda bulunan bir toprak birikintisine düşmesi sağlanır.

Ve tohum orada dururken rüzgar ile üzeri toprakla örtülür ve tüm kışı orada geçirir ve bahar ayında filizlenir ve 2ila3 yıl da bir fidan olur.Fakat bulunduğu ortamda sanki doğa onu sınamakladır..Çünkü az bir toprak ve kısıtlı bir su.Ama o azimle gelişimini sürdürür. Fakat rüzgar daha ser ve yağış çok fazladır.Yıllar geçer serpilir aşağıda ovada ki hem cinsleri boy olarak 10 metreyi aşmış iken kendisi o daracık alanda sadece 1 metreyi geçememiştir.

Ve o kış çetin geçiçekdir.San ki doğa o ağaça düşmandır.Sert rüzgar dallarını kırmakda yağmur köklerini açığa çıkarmakdadır.
Ama o dayanaçakdır.
Derken dağın üst kısmından kocaman bir kaya parçası kopar ve ağaçın üstüne düşüp onun yılardır uzatığı 1 metrelik boyunu bir anda 40 cm düşürür ve ona bu eziyeti yaşatan doğa hayatda kalması için kar yağdırır.Ağaç karın altında geçirmiş olduğu bu şoku atlatmaya çalışarak kendini bahar ayına kadar toplar.Baharda kırılan yerde ki yarayı kapatır.Yeni dallar ve güzel sürügnler verir.Geçirmiş oldu bu şokda yaralana köklerini onarır ama artık boyu 40 cm dir Ve birden garip bir şey hisseder .Çünkü daha güçlüdür.Aslında doğa ona eziyet etmemiş onun yaşam devamlılığı için gizli bir müdehalede bulunmuşdur.
Çünkü bu sene eğer boyu o düşen kaya ile kırılmasa o tüm güçü ile güçlü sürügünler vereçek ve dahada uzayaçak fakat bu gelişen ksımlarını besleyeçek tüm besini ve suyu harçıyaçakdı.
Halbu ki doğa onu kendi yöntemi ile terbiye edip daha uzuzn bir süre yaşamasına ve bu yıl meyveler verip o meyvelerin içinde bulunan tohumlarını saçmasına imkan tanıyarak ağaçın devalılığını sağlamışdır.


Şimdi konun özü ise aslında biz insanlar ağaçlara işkençe ediyor gibi gele bilirAma doğada o ufak yamaçda yaşamını sürdüren ağaçada işkençe ediyor gibi gelirken aslında bu yaşanılan sürüçin ağaçın devamlılığı açısında doğanın bir öenlemi olduğu görülmekdedir.

Bonsailer doğada ki hem cinslerinde daha uzun yaşar.Çünkü her hangi bir aksilikde ona müdehale eden bir bahçıvanı vardır.

Saygılar..

Dev Sekoya 25-10-2007 16:30

Ayakkabı kösele olmuş evdeki plastik mobilyalar filan bunlar ana konudan uzaklaşma. Kurban bayramında kurban da kesmem et de yemem


Bence bir konuyu karıştırıyorsunuz..
Üzüm bağ meyve işlerine gelelim..
Evet asmalar telle bağlanır budanır, terbiye edilir ama sonuçta üzüm yenir..
Ağaçlarda budanır insanlara meyve verir.

Bonsai de ne oluyor.. Meyvesi ne..
Ben o ağacın sizin için meyve olan görsel şöleniniz için acı çektiğini düşünüyorum..
Hele ağacı saksıya tıkıştırmak tam bir kabus

Arkadaşlar bu forumda herkes kendi fikrini özgürce söyler. Backyard'ta böyle bir konu açmış ben de kendi fikrimi söyledim..

Size iyi bonsai yetiştirmeler diliyorum..
Ağacın yerine kendinizi koyun..Bonsainin tabii

tourkana 25-10-2007 16:53

Saksıdaki ağaçların yerini 10 cm değiştirseniz yaprakları solar,
düzenli sulamazsanız kurur,
beslemezseniz aç kalır....
Yani ağaçlar en ufak bir memnuniyetsizlik durumunda ölüyor..

Biz burada ağaçların solmaması ,kurumaması ve aç kalmaması için tüm önlemleri alıyoruz.Ağaçlar ölmediği sürece hallerinden memnun demektir ki biz bunun için de elimizden geleni yapıyoruz.
Ayrıca şimdi siz sürekli serumla beslenen felçli bir hasta da aynı konumdadır diyebilirsiniz ,ama doğa olumsuzluklara çok çabuk tepki verir. İnsanlar gibi eziyet çekme şanssızlıkları yoktur.

Telleme ve budama işlemlerini fazla büyüttüğünüzü düşünüyorum,tellerin ağaçta kalma süresi çok uzun sürmez.

bonsaisan 25-10-2007 19:30

Sayın Dev Sekoya

Siz fikrinizi söylemiyorsunuz.Sizin sadece haykırıyorsunuz.
Biz şimdiş asıl bonsai bir kenara bırakıpda sizin asıl rahatsız eden konuya gelelelim isterseniz.

Çünkü sizi rahatsız eden ağaçlara yapılan eziyet pek değil sanırm başka bir şeyler gibi...
Çünkü yukarıda belirtiğiniz gibi konu dan uzaklaşmıyalım asıl konuya girelim ne dersiniz.

Nedir? Sizi biz bonsai severlere bu şekilde uslub dışı davranışlar sergileyipde herkez kendi fikrini söyler gibi söylemlere doğru götüren asıl sebeb?

Bunu çok merak ettim.

Saygılar sunarım.

Dev Sekoya 26-10-2007 07:53

1) Size bir fideyi doğadan veya seradan alıp onu kendi görsel şöleniniz için saksıya tıkıştırmak yetkisini kim verdi..
2) Doğaya müdahale etme yetkisini kim verdi..
3) Bir ağacın serbestçe köklerini büyütüp dallarını göğe uzatması varken onu bir cüce haline getirmenin yetkisini kim verdi.
4) Bir tohumun veya fidenin bonsai olması sırasında zor işlemleri var ve kuruduğunu öldüğünü söylüyorsunuz bonsai yetiştirme sırasında bir acemi kaç ağacın yaşamını kendi görsel şöleni için elinden almıştır..Herkes ilk ağacım bonsai oldu diyebilir mi diyemez mi..


Bonsaisan arkadaş ..
"San" eki uzak doğu felsefesinde aynı zamanda bir saygınlığı da içerir. Bu felsefe doğaya saygı ile bütünleşir. Ben kişisel olarak sizin yaptığınız bu cüceleştirme işleminde doğaya bir saygı görmüyorum. Ha siz biz doğaya saygılıyız diye iddia edebilir kendinizi savunabilirsiniz. Ama normal ağaçlar yeryüzünde kalana kadar sizin yaptığınız işi ben doğayı korumak olarak görmeyeceğim..

Gelelim bonsai konusunun dışında bir rahatsızlık var mı yok mu olayına. Forumlarda tecrübeli olanlar bilirler. Bir konu çıkmaza girdiğinde kişi kendini savunmak için konuyu değişik yönlere çeker sulandırır dozajı hafifletir ve geçiştirirler. Burada da böyle oldu yok kütük oymacılığı, yok plastik mobilya, yok kürtaj gibi akla hayale gelmeyecek yönlere çekildi konu..

AÇIKÇA SÖYLEYEYİM BONSAİSAN.. BEN BİR BONSAİ RESMİ GÖRDÜĞÜMDE YOLDA YÜRÜYEN BİR CÜCE GÖRMÜŞ GİBİ OLUYORUM VE İÇİMİ ACIMA DUYGUSU KAPLIYOR. O CÜCE İNSAN KENDİ KADERİNİ KENDİ GENETİĞİNİ YAŞIYOR AMA AĞAÇ ÖYLE DEĞİL..

Bu konuda ben sizin yaptığnız işin doğaya saygısızlık ve müdahale olduğunu düşünüyorum. Daha önce yaptığımız işleri Ankara ekibi olarak size yazmıştım. Ankara'da ağaçlara tel zımba ile ilan yapıştırılmaması için Çankaya Belediyesine yazı yazdık. Ağaç dikmek için Ankara ekibi çalışmlalar yaptı. Ha şimdi arkadaşlar bonsai işine gönül verebilirler.. Kimse kimseye engel değil..

Gelelim sizin sordğunuz soruya benim başka ranhatsızlığım olup olmadığına.. Tanıyanlara sorabilirsiniz.. Var mı ağaçları çok sevmekten fotoğraf çekmekten başka rahatsızlığı alkol sigara alışkanlığı filan var mı diye de sorabilirsin..

Şimdi benim psikolojik tahlilimi filan merak etmek yerine siz niye bunu yapıp öğretiyorsunuz bana onu anlat.. Ormanlara filan gittiğinizde koca koca ağaçları görüp bunlar ne güzel saksıda yetişir filan diyor musunuz...


Bunun dışında ne ben seni tanırım ne de sen beni..

Aytaç Eroğlu 26-10-2007 11:16

Sayın dev sekoya yaşınızı bilmemekle beraber bonsai konusunda sabit fikirli olmanız sebebi ile siz asla bir bonsaici olamazsınız ve olmakta istemezsiniz. Bunu net bir şekilde anladık. Elbette bu sizin özgür hür iradeniz ile aldığınız fikriniz. Buna saygı duyuyorum.

Ama sizden de aynı saygıyı beklemekte benim ve benim gibilerin hakkı olduğunu düşünüyorum. Değişik konulardaki haklarımızı nereden aldığımızı soruyorsunuz, sadece sevgi sayın sekoya sadece sevgi.

Siz şimdi nasıl bir sevgi bu diyebilirsiniz. Size bir benzetme yapacağım ama bundan da hoşlanmıyacaksınız. Bir akvaryumcunun akvaryumdan aldığı mutluluk ve haz ile yeni bir akvaryum oluşturma ve geliştirme isteği doğuran sevgi bizlerin bonsai oluşturma ve yaşatma sevgisi ile aynıdır. Siz şimdi akvaryumlara da karşısınızdır. Bunu sadece tahmin ediyorum diye söyledim sakın kızmayın yani orada da kocaman göl ve ırmaklarda hatta okyanus resiflerinde yaşıyan canlıları alıp miniminnacık (yani yaşadıkları ortama göre) cam küplerin içine koyuyorlar. -bu arada ek bir bilgi olsun diye aktarıyorum akvaryuma alınan balıklar akvaryum ebatı ve populasyonuna bağlı olarak büyümelerini yavaşlatırlar ve çoğu balık doğal hayattakinden daha ufak kalır.

Şimdi isterseniz bizi kendi zevkimizle başbaşa bırakın ve her insanoğlu gibi bizlerde zevk aldığımız şeyleri yapalım. Zira inanın ben bu işten çok hoşlanıyorum. Ve bende size yapmaktan hoşlandığınız şeyler için başarılar diliyorum. Eleştiri yapmakta özgürsünüz ama eleştirilerinizi yaparken diğer insanları hor görmeyin teşekkür ederim.

gene alakası yok ama hani ne hakla dediniz ya o sebepten ufak bir şeyde ben anlatmak istiyorum;

yaşlı yamyam eline geçen bir gazeteyi genç oğluna okuturken yapılan savaşları ve ölen insanları duymuş ve oğluna sormuş
- öldürdükleri bunca insanı nasıl tüketecekler onları bozulmadan nasıl saklıyacaklar
Oğlu cevap vermiş
- baba onlar onları bizler gibi değiller. Onları yemiyecekler gömecekler
yaşlı yamyam bir anda çok şaşırmış
- ama nasıl olur ne hakla bu kadar israfkar olabilirler. Madem yemeyecekler neden öldürüyorlar.

tourkana 26-10-2007 12:27

Küçük bir alanda onlarca çam ağacı,gürgen ,akçaağaç başka nasıl olabilir.
Aslında Sekoya'dan da güzel bir bonsai olabilir. Google'da arattım bu ağaçla ilgili çok güzel çalışmalar var..

Ayrıca,
Ben bu siteye üye olan arkadaşların görüşlerini belirteceği bir anket yapılmasını istiyorum.Böyle birşey mümkünse bu konuyla ilgili yönetici arkadaşlar bir Anket ekleyebilirler. Ve bonsai uğraşlarımızın katılımcılar tarafından nasıl algılandığını görmüş oluruz,sonuç ne olursa olsun biz bu sevdadan asla vazgeçmeyiz.
Sorular şu şekilde olabilir :
"Bonsai sizce bir hobi ve sanat mıdır" E /H
"Bonsai çalışmaları doğa katliamı mıdır?" E/H

malina 26-10-2007 14:01

Okullarda yeterince test sistemi var. Evet, hayırla geçiştirilen cevaplar...

Fikri olan, gelir buraya düşüncelerini cümleler kurarak yazar...

malina 26-10-2007 14:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dev Sekoya (Mesaj 166047)

Bir konu çıkmaza girdiğinde kişi kendini savunmak için konuyu değişik yönlere çeker sulandırır dozajı hafifletir ve geçiştirirler. Burada da böyle oldu yok kütük oymacılığı, yok plastik mobilya, yok kürtaj gibi akla hayale gelmeyecek yönlere çekildi konu..

Tam tersi; bir konuyu eleştirenler, mantık olarak benzer olaylardaki tavırlarının sorgulanmasına ve çelişkilerinin ortaya çıkmasına dayanamadıkları için, konunun farklı yönlere çekildiği suçlamasında bulunurlar...

Hakan KINACI 26-10-2007 14:30

Bonsai işi ile Ankara da yeni başlayacaklara yardımcı olanlaran biri de benim.
Aslında bu tür tartışmalara hiç bir zaman prensip gereği girmem.Ancak konu içinde bir taş da bize atılmış.
Bu nedenle, kısaca şöyle söyleyeyim; Ben evimde bol miktarda çiçek ve akvaryum ile uğraşıyorum ayrıca bahçemde de ağaçlarımla ilgilenirim.
Burada açılan konuya benzer durumları, üyesi olduğum diğer forumlar da yaşadığımız için, tartışmaya hiç gerek olmadığı bu iş sevgi, gönül ve zevk işidir.
Yani, zevkler ve renkler asla tartışılmaz, tartışılamaz. Her kesin sevgisi, gönlü ve zevki farklıdır, kimse kimseye sen benim dediğime gideceksin diyemez o zaman insanın hür iradesi olmaz....
Saygılar,

Dip Not: Yukarıda da belirttiğim gibi prensip gereği tartışmaya girmeyeceğim. Sadece hür irademi kullanarak cevap hakkımı kullandım ve bundan sonra da bu tartışma konusuna cevap yazmayacım.

sabah 26-10-2007 15:18

Herkesin yaşam geçmişine göre aynı şeyi, doğal olarak ne kadar farklı değerlendirebileceğine bir örnek de bu tartışma.

Benim cepheden bakıldığında yeni bir izleyici olarak bonsai demek kısaca:
doğayı sevmek, hayran olmak, doğayı yansılamaya çalışmak, onun güzelliğini, etkileyiciliğini göz önüne çıkarmak, vurgulamak, zamanın etkilerini göstermek, bir ağaç için yaşam öyküsü yaratmak ve sonuç olarak doğanın sevilmesini, öğrenilmesini ve korunmasını sağlamak
demek.

Dev Sekoya 26-10-2007 15:42

herkes kendi fikrini söylemekte serbesttir.
ben bonsai olayını doğaya keyfi bir müdahale olarak görüyorum.
kendi açımdan konuyu kapattım..
hepinize iyi çalışmalar

denizakvaryumu 26-10-2007 15:57

Bu konu aynen akvaryum konusu gibi sadece bir yönüyle ele alınabilecek bir konu değil her iki görüşü de benimseyenlerin kendilerine göre doğruları ve yanlışları var.

Sonuçta bonsai sanatı ile uğraşanların ağaçları ve doğayı sevdikleri kesin, bunu kimse inkar edemez...

Ama yapılan işin (bonsai sanatının) kendi egomuzu ve zevkimizi de tatmin ettiği bir gerçek, bu kötü mü ? olmaması mı lazım ? tartışılır.

Cevaplanacak soru ? Bonsai sanatı ile kendi egomuzu, zevkimizi tatmin ederken bu canlıya gerçekten zarar veriyormuyuz ?

Kendim için son tahlilde söyleyeyim :

Bilinçsizce ve herhangi bir ön bilgi ve tecrübe olmadan yapıyorsak evet...aynen akvaryumdaki canlılar gibi...

Mucip Gürbüz 26-10-2007 17:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dev Sekoya (Mesaj 166216)
herkes kendi fikrini söylemekte serbesttir.
ben bonsai olayını doğaya keyfi bir müdahale olarak görüyorum.
kendi açımdan konuyu kapattım..
hepinize iyi çalışmalar

Herkes kendi fikrini söylemekte serbesttir diyipte bu ağaç sever insanları CANİ yerine koyma hakkını kim veriyor size

Mesleğinizi öğrenmek için avatarınıza baktım kimliğiniz bile belli değil, ama burada ağaçlar adı atında toplanmış 20000 kişiyi hiç bir sıfatınız olmadan suçlama cüretini gösterebiliyorsunuz, nesiniz siz ?

Bu sitede ki herkesin ortak amacı ağaçlar ve çiçekler olduğunu bile bile suçlamanız, egonuzu veya komleksinizi tatmin etmekmi?. Bende seviyorum bonzai'yi ve koskoca sitede bakın sizden başka varmı? sevmeyen varsa da sizin gibi başkalarını suçluyormu?

Kendi açınızdan da konuyu kapatamazsınız, çamur atıp kenarada çekılemezsiniz, yaptığınız çok büyük yanlış için herkesten özür dilemelisiniz. Böyle ucuz kahramanlık gösterisi yapıp konuya nokta koymak yok. Hata ettiğinizi kabul edip konuyu öyle kapatabilirsiniz, eğer yukarda yazdıklarım da haksızsın diyorsan, bonzaiye göterdiğin sözde duyarlılığı burdaki herkesede göstermelisiniz.

gorefast 26-10-2007 18:20

tabi şimdi dank diye herkesi muhabbete dahil ettik galiba mutluyuz dimi aslında olay şöyle insanın yapısı gereği baraj elektrik vs odun mesela ve hatta doğa koşullarına insanın müdahalesi yaşam için ozaman senin düşüncenle devsekoya insan yaşayamaz bonzai temeli de doğayı taklit etmek biçok ağaç yaşamak için daha fazlasını atlatması gerekiyo benim anladığım durup seyredelim doğayı diyorsun dimi tabi seyredelim yaşam için çabalamaya gerek yok... olmaz işte, bence ütopyayla fikirleri ve felseferi karıştırmamak lazım

zenfree 26-10-2007 19:12

Ben bu yazılanları okuduktan sonra, bonsai çalışmalarına katılmaktan vazgeçtim.

Dev Sekoyanın üslubunu onaylamak kesinlikle mümkün değil. Forum sayfalarında köklere ya da dallara yapılan çalışmaları görünce, bu işe gönlümün elvermeyeceğini anladım. Ama bu bonsaiye gönül verenleri kınadığım anlamına gelmiyor. Sadece onların bakış açısını yakalayamadığımı düşünüyorum.

seckayn 26-10-2007 19:58

aslinda burda tartisilan bonsai felsefesi falan degil agaclara aci cektirme olayi. butun yazanlar ben agacseverim diyor bunun yerine agaclarin budanmasinin yararlarini **** budamanin agac uzerine etkilerini neden anlatmiyorsunuz.ben isin uzmani degilim ama bildigim kadariyla agaclarin budanmasi ona aci cektirmek falan degildir. Agaclar hic budanmazsa dallar alabildigine buyur,buyuyunce kendi agirligini tasiyamaz hale gelir ya kendi kirilir ya ruzgar kirar **** kar kirar ama muhakkak birsey o dali kirar. Eger kirilmazsa belkide kokunden sokulur siddetli bir ruzgarda haksizmiyim.

bonsaisan 26-10-2007 20:05

Sayın Dev sekoya

Benim üslubum ve size davranış tarzım değişmez.

Sizin psikolojinizide ben değerlendiremem.Çünkü Bu konuya dair bir eğitimim yok.
Ama kendi öfekeniz bazı noktaları görmenizi engelediği kesin.Çünkü "bir başka sorununuz varsa konuşalım gibi bir "söylemi siizn psikolojik durmunuzu irdelemek için değil site içinde beyenmediğiniz **** sizi rahatsız eden bir durm konusunda sorumuşdum.Size karşı hatam bu konuyu detaylı olarak yazmadığımdan dolayıdır.

Sizin bana yaptığınız şey ise doğada gezerken ağaçlara bakıp onları saksıda nasıl duru gibi bir kelime kullanarak bana ayaycı bir üslub ile yaklaşmanız beni nitelendirmenizdir.


Benim size karşı yaklaşımımın aksine siz bana şiddetle yaklaşmaktasınız.
Lakin
Alıntı:

Bonsaisan arkadaş ..
"San" eki uzak doğu felsefesinde aynı zamanda bir saygınlığı da içerir. Bu felsefe doğaya saygı ile bütünleşir. Ben kişisel olarak sizin yaptığınız bu cüceleştirme işleminde doğaya bir saygı görmüyorum. Ha siz biz doğaya saygılıyız diye iddia edebilir kendinizi savunabilirsiniz. Ama normal ağaçlar yeryüzünde kalana kadar sizin yaptığınız işi ben doğayı korumak olarak görmeyeceğim..
Yukarıda yazmışsınız."San" saygınlık ifadesi ve "bey" anlamına gelir.Bu sanatın kurallarını koyanlar japonlardır.

Benim size karşı yitirmiyeçeğim saygı öncelikle insan ve insana karşı gösterdiğim saygıdır.

Doğaya karşı bir saygısızlığım var ise doğada yaşıyan bir varlık olan bir insan olrak bunun gerekli cezasını doğa vereçekdir. Çünkü doğaya ait olmayan ve doğanın dengesini bozan insanın kendisidir.

Fakat kişisel olarak beni doğaya saygısız bir şekilde davrandımı belirterek benim şahsıma bir suçlama yapmakdasınız.

Fakat size bonsai öyküsünü anlatmama lakin siz onu anlamaış iseniz ben her yıl tohumlar ekip onları doğaya diktiğimi yanğın çıkmasın diye kuru otları temizlediğimi
Hasar almış ağaçları budayarak gençleştirdiğimi.Fidanlıkdan bir bonsai için fidan alırken 3 adet fidanıda doğaya dikmek için aldığımı bilmeden beni suçladınız.

Bu doğaya karşı yaptığım cabaları size söylemek **** duyurmak istemezdim.Ama beni bunları söylemem gerektiği konusunda tetikliyen siz oldunuz ve bu yaptıklarım beni ilgilendirirdi aslında bir de eski yazılrarıma bakın özeliklede doğadan yamadori toplama konusunda ki yazılarımı bulun bakın orada neler yazmışım inceleyin.Sonrada lütfen gelin de beni doğaya karşı suçlayın.

Ben sizi bu konuya değindiğiniz için teşekkür eder iken siz uslubunuzu daha da sertleştirdiniz.

Ama ben ne insana nede doğaya bir saygısızlık yaptığımı sanmıyorum.

Saygılar diliyorum.

Dev Sekoya 30-10-2007 11:30

Fidanlıkdan bir bonsai için fidan alırken 3 adet fidanıda doğaya dikmek için aldığımı bilmeden beni suçladınız.
Bonsaisan.... bir fidanı bonsai için alıyorsun.. üçünüde doğaya dikmek için alıyorsun.. niye.. bire üç mü bu işin karşılığı.. vicdanlar böyle mi rahatlatılıyor..


M.Gürbüz arkadaş
Ne senden ne de kimseden özür dileyecek değilim..
Çünkü kimseye bir hakaretim kötü sözüm yok.. Ben kendi düşüncemi belirttim..
Kızılderilerilerin bir sözü vardır. Bir başkasını eleştirmeden önce onun ayakkabıları ile biraz yürü der.. Bunu herkese karşı uygularım.. Ama size uygulanmıyor...
Gelelim akvaryum işine.. Balığı resiflerden yakalayıp, yarıma bir metre bir akvaryumun içine koyuyorlar. Balık kendi gelişimini durduruyor.. Orada daha büyürse ölecek. Cüce bücür kalmayı seçiyor hayvan.. kimin için aman beni seyreden insanların gözünü okşayayım onların stresslerini alayım diye kendi acı çekiyor..
Bir başka canlı balık.. Bir başka canlı bonsai olmasına karar verdiğiniz ağaç..

BUDAMA İSE TAMAMEN FARKLI BİR OLAY BUNU SİZ DE BİLİYORSUNUZ..BONSAİ İLE BUDAMANIN YAKINDAN UZAKTAN ALAKASI YOK..

birini vazgeçirdim ya bu da bana yeter. bir ağacı cüce olmaktan kurtardım ya..
belki benim uslubumu yanlış fikrimi haklı bulanlar çıkabilir..

Beyler hala fikrim değişmedi.. Bonsai işinin doğaya saygısı yok.. Ağaca acı veriyorsunuz
Üç tane de doğaya dikmek için de alsanız.. Sabah aksam ormanda ağaçta sulasanız benim fikrim değişmez.. Kendi görsel zevkiniz için.............................................. .................................................. .................................................. .................................................. ......................................
bitti..

seckayn 30-10-2007 11:55

Sayin dev sekoya kendi gorusleriniz dogrultusunda bonsaiye karsi olabilirsiniz. Nasil hayvan oldurmemek icin et yemeyen insanlar var ise sizde agaclara aci cektirmemek icin bonsaiye karsisiniz. Dogru veya yanlis sizin dusunceniz bu. Bizim dusuncemiz bonsai yapmaya devam edecegiz.
Aslinda ben size hak veriyorum. Et yemeyenlerede hak veriyorum. Hatta hayvanat bahcelerinede cok karsiyim. Hayvanlari dar bi kafese kapatmanin bir mantigi yok. Ama et yemeyi ve bonsai ile ugrasmayi cok seviyorum. Bonsai yapmayada devam edecegim,av merakim oldugu icin avlanmaya da devam edecegim ayrica tema vakfina yardim etmeye, gecen hafta diktigim gibi ara sira agac dikmeye devam edecegim.
Bunlarin hepsi birbirine zit ugraslar gibi gorunebilir. Evet zittir ve ben yapmaya devam edecegim.Sevgiyle kalin.

sabah 30-10-2007 15:42

Bonsaiye ilişkin düşünsel tartışmalarımız Bonsaiyi neden yapıyoruz? dan başlayıp umarım ileri aşamalara geçecektir.

"Bonsai kötüdür" gibi bir yargıya varmak için kullanılan dayanaklar

- Bitkiler acı çeker.
Tartışmalı. Açık olmak için tartışmalı dedim. Yoksa elde bu konuda şu an için herhangi bir bilgi yok

- Bitkilere müdahale edilmesin.
Tartışmalı. Tarımın, ziraatin olduğu bir kültürde, çağda bununla ne denmek istendiği açık değil.

ise bunlar yeterli değiller.

Eğer kişisel olarak hoşlanmıyorum, bendeki çağrışımları -cüce, tel ile sıkıştırma vb- tatsız deniyorsa o zaman
Bonsai kötüdür değil Bonsai sevmiyorum demek daha doğru olur.

Kişi Ben sevmiyorum dediği zaman akan sular durur, kişi karşı tarafa geçer, tartışma kıyıda kalanlarla devam eder. :rolleyes:

vyssera 30-10-2007 22:31

Böyle saçma bir tartışma olmaz. Bonsai bir sanattır. İster fidanlıktan alır bonsai yaparım, ister bahçeme dikerim. Parasını verdim mi? Verdim. Kimse karışamaz. Bir kozalaktan normalde 2-3 tohum çimlenecekken, fidancı 30-40 tane çimlendiriyor. Satıyor. Alır dikerim saksıya. Ağacın sinirleri var da biz mi bilmiyoruz. Sanki hisseden bir varlık. Karşı olan yapmasın. Yapana da saygısızlık etmesin.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 21:48.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024