22-08-2012, 16:13 | #812 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Bir yeni aday daha eklendi desenize |
04-09-2012, 22:10 | #814 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Memet hocam Sarmaşık olduğu için, fotoğrafta da görüldüğü gibi aşağıya değil de yukarı yönde gelişme eğilimi çok yüksek. Acaba diyorum saksıyı bayağı bir eğimli mi konumlandırsan? Hatta uç kısmı neredeyse daha yukarıda kalacak şekilde? |
05-09-2012, 14:19 | #816 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
|
13-09-2012, 14:43 | #817 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Hayırlısıyla fidanlığa bıraktığım ağaçlar %90 oranında kurudu. "Hep suluyorlarmış." Ricayla oraya koyduğum için diyebileceğim birşey de yok. Birkaç zeytin yaşıyor, birkaç da nasılsa yaşadığına şaştığım ağaç. |
13-09-2012, 16:02 | #818 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Alıntı:
Fidanlığa koyma işi yaş malesef. Demiştim dememek isterdim ama demiştim, hatta tecrübeyle sabittir de demiştim, yine dememek istememe rağmen Ama "durum ve koşullar müsait olmayınca ne gelir elden" diye de sen demiştin. Adına çok üzüldüm Gelecek planları / alternatif plan var mı bari? (Aslında İzmir'de bahçesi olan ve bonsai ile ilgilenen birisine emanet etmek daha mantıklı ama bu devirde böyle iyiliksever bulmak da zor) |
|
13-09-2012, 16:18 | #819 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Sakaki, iyilikseverler var ama, iyilikten anlayanlar yok denecek kadar az. Mehmet kardeşim, bunca yıldır emek verdiğin ağaçlarının yok olmasına ne kadar çok üzüldüğümü tahmin ediyorsundur. Sağlıcakla kal. |
13-09-2012, 20:13 | #820 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Söylediğim tek söz. Evinde Bebek ve Çiçek bakma sorumluluğu olan her insan bonsaiye bakabilir. Önemli olan sorumluluğunda olanın ilgisiz olunduğunda ya çok zarar göreceğinin ya da öleceğinin bilincinde olup o sorumluluğu taşıyabilsin.. |
|
14-09-2012, 01:26 | #821 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 343
|
Alıntı:
Görünen o ki siz hiç bebek bakmamışsınız. Bu sonucu çiçek bakmakla eş tutmanızdan (ve ya bonsai bakımından) çıkardım. Bonsai ile ilk tanışmam, 1980'li yılların başında zenbudizm ile ilgili kitapların ülkemizde o yıllarda bolca yayınlanması ile başlamıştı. (O eski günlerde zenbudizm ile Freud ve onun takipçilerinin psikoanaliz teorileri arasında benzerlikleri ortaya koyan kitaplar yayınlanıyordu. O yıllarda gençler arasında Freud'cu psikanalist Eric Fromm'un "Sevgi ve şiddetin kaynağı" kitabını okumayan herhalde yoktur.) Sanırım bonsai ile ilgilenenlerin zenbudizme biraz kafa yorması gerek. Bunun illa dini bir öğreti gibi görülmesi gerekmez. Zenbudizmin dünyayı algılamanın bir biçimi gibi görülmesi de mümkün. Belki bonsai yetiştirirken, bir sürü bonsaim olsun demek yerine, bir tane, benim dünya algıma katkı sağlayacak, benimle birlikte yaşayacak, dünya algımızı birlikte geliştireceğimiz bir bonsaim olsun demek daha doğru olabilir. Tabi eğer bir ağaçla birlikte algılayabileceğiniz zaman mevhumundan daha fazla, yeterince zamanınız varsa, yani bu işe kendinizi daha fazla adayabiliyorsanız, ikinci, üçüncü veya daha fazla bonsaiye zaman ayırabilirsiniz. Düzenleyen polatuz : 14-09-2012 saat 01:57 |
|
10-11-2012, 12:30 | #828 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
|
10-11-2012, 20:36 | #830 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2010
Şehir: Adana
Mesajlar: 4,815
|
Alıntı:
|
|
11-11-2012, 19:09 | #831 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Alıntı:
Bu mame memet bonsai çalışmaları bu mu? |
|
11-11-2012, 19:45 | #833 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 508
|
Oooo çok iyi.Sen iyi bakıyorsun bu ağaçlara, karşılığını da bu şekilde gösteriyor.Darısı başımıza |
22-11-2012, 19:12 | #834 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-11-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 14
|
Alıntı:
topicin başından beri bu zeytinin akibetini merak ediyordum ... belki "zor kurtardım bu zeytini" diyebilirsiniz, lakin bence en nadide çalışma bu ... eğer bir bloğunuz vs varsa bu zeytinin öyküsünü fotoğraflarla bezeyerek anlatın ... böyle kopuk kopuk, araya başka bosailer ve yıllar girmiş haliyle pek farkedilmiyor fakat bu zeytini aşama aşama ve öbür bonsailere takılmadan takip edersek işte o zaman bu sanatın ne olduğunu anlayabiliriz .... tek kelimeyle harika ... |
|
22-11-2012, 19:16 | #835 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-11-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 14
|
birde hanımeliniz vardı, onun akibetini çok merak ediyorum ... |
22-11-2012, 21:22 | #836 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-11-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 14
|
Mehmet bey size bir konuda danışmak istiyorum ... bende bir sıvı besin var ... npk oranına baktığımda, azot 5, fosfor 12 ve potasyum 8 ... doğrusu ilaçta çiçek açan süs bitkileri için yazıyor ama bu forumda okuduğuma göre: azot yapraklar için, fosfor gövde kök için ve potasyumda dayanıklılık için gerekli olduğu yazıyor ... benim yetiştirmek istediğim ise henüz fidan halinde acer palmatum (yeşil yapraklı) ve henüz ne telleme ne budama başka bir işlem yapmak istiyorum, sadece kök ve gövde gelişimi için bir yıl kendi haline bırakmak istiyorum sorum şu; besinin üzerinde çiçek açan süs bitkileri için yazmasına rağmen bunu kullanmamda bir sakınca var mı ? |
22-11-2012, 21:47 | #837 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Gübrelerle ilgili bilgiler özet halinde verildiğinde kafa karıştırıcı sonuçlar olabiliyor. Sözgelimi ziraat fakültesinde NPK şöyle bir nakaratla anlatılmış dal döl bal. Azot dallanma, fosfor çiçeklenme potasyum meyve gibi bir sonuç oluyor. Ama potasyum çiçeklenmede de önemli. Fosforun da kökler de etkisi oluyor vs...Genel içeriği vermiş akılda da kalması kolay. Başlangıçta bu ayrıntılara çok takılmadan dengeli oranlarda gübre kullanmak en iyisi. Elinizdeki gübreyi kullandınız ne olacak dersek. Acer heryerinden çiçeklenecek gibi bir durum yok. Fosforun bir kısmını kullanamamış olacak. Çiçekli bir bitkide aynı karışım çiçeklenmeyi teşvik edecekti. Kış içinde iyi bir toprak karışımı ayarlayın. ne boyda bir saksıda olduğunu bilmiyorum on litre kadar bir saksıya aktarmanızı öneririm çok ufak bir fidan değilse. Acerlerin asidik yapılı toprak karışımını sevdiklerini göz önünde tutmanızda yarar var. Gübreleme için bahara kadar biraz oylanabiliriz. Benim ağaçlar işyerindeydi işten ayrıldığımda onları bir fidanlığa bırakmam gerekti. Orada ben ilgilenemediğim onlar da sulamadıkları için bütün ağaçlarım kurudu. Yani hanımeli de kurudu. |
|
|