maya / Teras, ev
 

Merhabalar,

Sizlerinkine baka baka heveslendim ve çok fazla sayıda olmasalar da bitki ve çiçeklerimin fotoğrafları ile yetişme şartlarını sizlerle paylaşmaya karar verdim ;)

Öncelikle belirtmemde yarar var ki; bitkilerimin bulunduğu ve yetiştirildiği ortam doğu ve batı cepheli, boydan camlı, aydınlık ve nemli (sera etkisi veren), kışın minimum düzeyde ısıtılan (çoğu zaman ısıtılmayan) küçük bir iç mekan ile biri doğu, biri batı olmak üzere iki adet terastır.

Bu sayfada mümkün olduğunca, bitkilerimi ne zaman ve nereden elde ettiğim ile hangi koşullarda, nasıl baktığımı, ne gibi sorunlarla karşılaştığımı amatörce anlatmaya çalışacağım. Burada aktaracağım bilgiler herhangi bir uzmanlığa dayanmamakta olup, bu siteden veya başkaca kaynaklardan elde ettiğim bilgilerin şartlarıma uyarlanması ile ortaya çıkan sonuçlardır.

Umarım sizlerin bahçe, balkon ve teraslarınızda gezerken aldığım keyfi, bu sayfayı her güncellediğimde de tekrar tekrar yaşarım... :rolleyes:

İlk olarak hangisinden başlasam karar veremedim. Ama madem ki yılbaşı çiçekleri coşmuş, ben de heves edip yaklaşık 10 gün kadar önce, bir mesai çıkışı en yakın yapı markete gidip, onları tomurcuklu halde almışım ve bugün bir tomurcuğum da çiçeğe dönmüş, o zaman bu güzelliklerle başlayayım.

İki küçük saksı ve alındıklarından beri hiç sulanmadılar. Saksıları da değişmedi. Batı yönüne bakan cam önüne yerleştirdim ve beklenenin aksine hiç tomurcuk kaybetmedim ;)

Schlumbergera Truncata:

Bu da yeni aldıklarım ile aynı koşullarda ve yan yana duran, 2014 baharında çelik ile çoğalttığım diğer yılbaşı çiçeğim. Nam-ı diğer Schlumbergera Russelliana:

Yılbaşı çiçeklerimin hemen önünde, cama en yakın mesafede yer alan ve yine 2014 baharında küçücük bir halde bana hediye gelen, şimdi dallarında sık sık küçücük, zarif çiçeklerini gördüğüm kurdele çiçeğim, nam-ı diğer Chlorophytum Comosum Variegatum

sevgili maya,sayfanız hayırlı olsun.yılbaşıların çok güzel görünüyor.bende yılbaşılarımı yaz kış batı yönüne bakan cam önünde tutuyorum.keyifleri yerinde çiçeklendiler.üstelik hiç suni gübrede vermiyorum.demekki doğru yöndeyiz.ayrıca sayfanızı gezmek şimdiden eğlenceli bu eğlencenin devamını bekliyorum sevgiler...

Teşekkür ederim Sevgili münevver48. Elimden geldiğince ve zaman buldukça sizlerle paylaşımda bulunacağım ;)

Ve prensesim...

2013 Ekim ayında, internetten almış olduğum 3 adet tohumdan çimlendirebildiğim tek ve fotoğraflarını da birçok kereler ilgili başlıkta paylaştığım sellukam. Çimlendikten sonra humuslu torfa (o sıralarda nereden toprak bulabileceğim konusunda bir fikrim yoktu!) akıllı gübre ilave etmek suretiyle şimdiki saksısı olan 20 lt' lik saksıya aktardım. Kış soğukları gelene kadar, öğleden sonra güneşini alan, boydan camlı, batı cepheli iç mekanda hızla boy atarak yaklaşık 2 metre oldu. Kışla birlikte büyümesi durdu, yapraklarını döktü ve en nihayetinde bahara doğru en uçtan başlamak üzere kurumaya başladı. Tam ondan ümidimi kesip toprak seviyesinin 10 cm üzerinden kuruyan kısmı kestikten kısa bir süre sonra, o saptan yeniden filizlenmeye başladı. Mayıs 2014 başlarında kendisini doğu cepheli, gün doğumundan öğleden sonra saat 16:00'a kadar güneş alan terasa çıkarttım.
Saksısı rüzgardan ve direk güneşten kısmen korundu ama dallarının sarıldığı yer rüzgara ve güneşe tamamen açıktı. Yazın sulaması günlük yapıldı ve sıklıkla (haftada 1 ya da iki haftada 1) çok az oranlarda gübrelendi.

Şu anda kışı geçirmek üzere, batıya bakan, cam önündeki iç mekana alınmış durumda :rolleyes: Kanaatimce emeği ve sevgiyi hak eden, müthiş kokuda ve güzellikte bir bitki... Ev içinde zararlısı da eksik değil :D

Selluka / Vigna Caracalla:

Yanlış hatırlamıyorsam eğer, 2010 yılında yine bir yapı marketten edindiğim, o zamandan beri batıya bakan cam önünde ve iç mekanda duran, yazın sadece perde arkasından güneş alan, yalnızca bir kere saksı değişimi yapılmış ve artık saksısına sığmayan küçük ağacım :dilli:

Dracaena Marginata:

2014 baharında, internetten almış olduğum tohumlardan çimlendirdiğim, aynı saksıyı paylaşan üç adet pandora yaseminim. Sellukam ile aynı terası ve aynı koşulları paylaştı. Yalnız daha geç çiçeklendi ve en sona da çiçekli olarak kalan bu yaseminim oldu. Hem yer darlığından dolayı, hem de kolay çimlenip ilk sene çiçeğe dönmesinden aldığım cesaretten kışı terasta geçirmesine karar verdim. Rüzgarı az alan bir köşeye yerleştirdim. Bakalım kışı atlatabilecek mi? :o

Pandorea Jasminoides:

Bugünlük bu kadar yeter deyip, Şirinler Köyü ile şimdilik veda edeyim :o

Schlumbergera russelliana... Schlumbergera truncata'ya göre daha geç tomurcuklanır :)

Teşekkür ederim Sayın A_NOMAD. Alt grupları öğrenmek zaman alacak galiba :o Bir de şimdi fark ettim ki, aslında onları kaktüs ve sukulent sayfasına dahil etmek gerek ama neyse ki şimdilik onlar için bir sayfa açmış değilim :p

Ev/balkon sayfanızda olmalarında bir sakınca yok bildiğim kadarıyla...

2013 baharında arkadaşım tarafından çimlendirilip hediye edilen plumeriam. Kışın aydınlık ve soğuk iç mekanda, yazın ise batıya bakan, sabah saat 10:30' dan itibaren güneş batıncaya kadar güneş alan terasta duruyor. Yazın her gün sulandı. Kışın ise çok az su veriyorum (toprağı tamamen kurudukça). Geçen bahar saksı değişimi yapsaydım daha iyi bir gelişme elde edebilirdim diye düşünüyorum :rolleyes: Bu bahar kendisine sözüm var :D

Plumeria:

Geçen bahar (2014) bir internet sitesinden fidan olarak aldığım pervane çiçekli yaseminim. Onu da doğuya bakan ve her gün doğumundan öğleden sonraya kadar güneş alan terasta konumlandırdım ve bütün yaz akşam üzerlerinde mis kokulu çiçekleri ile keyiflendim ;) Yazın her gün sulandı ve ilk geldiğinde saksıya geçirilirken 12 aylık akıllı gübre, volkanik tüf, torf ve toprak ile saksı harcı hazırlandı. Yazın ekstradan az da olsa organik gübre verildi. Kışı da dışarıda, terasın kısmen kuytu bir köşesinde geçirecek ve İstanbul kışına dayanıklılığı test edilecek. Yalnız her ihtimale karşı saksının üstünü yine de malçla kapattım. Terasta kalan diğer bitkilerimde olduğu gibi, su veriyorum denemez :o

Rhynchospermum Jasminoides: :confused:

Sayfanız hayırlı olsun, sevgili maya. Anlatımınız çok hoş. Plumeriaya bayıldım. Güzel gelişmiş. Gelecek yaz sizi çiçekleri ile mutlu edecek gibi görünüyor.

Bugünün son güzeli kalanchoe' lar. Beyazlı sarılı olanını 2013 yılının baharında, bir yapı marketten küçücük iken almıştım. Sonra yanına eski ofisimde kök çürümesi olan katmerli kırmızı renkli bir sap sapladım. İkisi de bir süre eski işyerimde doğuya bakan ve sadece her sabah birkaç saat güneş alan bir cam önünde durdu. Saksılarında sadece torf vardı. Sonra eve getirerek kışın iç mekanda, yazın ise doğuya bakan terasımda baktım. Biraz akıllı gübre, ara ara da organik gübre verdim. Güneşe doyunca beyaz-sarı olanlar tamamen renk değiştirerek son resimdeki gibi pembe ve turunculara döndüler. Şu anda iç mekanda ve yeniden bir sürü tomurcuğa durmuş haldeler. Baharla birlikte tekrar doğu cepheli terasa çıkartılacaklar.

Kalanchoe:

Çok teşekkür ederim Sevgili edelvays58. Plumeriamın gelişiminden ben de memnunum açıkçası. Saksısı o kadar küçük olmasına rağmen iyi gelişti. Umarım çiçeklerini de koklamak nasip olur :rolleyes:

Sayfanız hayırlı, bereketli olsun Sayın Maya . :rolleyes: Çiçeklerinizin hepsi çok güzel ama ben en çok kalanşoları beğendim ;)

Sayfanız hayırlı olsun sevgili maya

Kalancolarınız da gerçekten harika. Yazın açık hava ve güneş onlara inanılmaz iyi geliyor.

Sn maya sayfanizi gezdim hepsi guzeller saglikla daha da buyusunler temennisindeyim.Yalniz sellukayi kiskandim.Ayni tohumlardan ben de almistim 2 tohumdan biri buyudu ancak derin saksi istedigi icin hanimeli saksisina aldim.Sonra fazla gelismedi be yapraklari dokuldu.ilkbaharda cikarmi bilmiyorum

Kalanşolar gerçekten çok harikalar. Az bakım, çok güneş, çok çiçek :rolleyes:

Bu sabah birkaç tomurcuk çiçeğe dönmüştü. Yeniden beyaz ve sarı renklerdeler. Baharda terasa çıkınca tekrar renk değiştirecekler sanırım ;)

Sayın samur, selluka gerçekten övgüye layık bir bitki. Yukarıda onunla olan ilişkimi kısaca özetlemeye çalıştım. Benimki de geçen kışı tamamen yapraksız geçirdi. Hatta bir ara ondan ümidimi tamamen kesmiştim :rolleyes: Onunla ilgili son resme bakarsanız, benimkinin de yapraklarının çoğunu dökmüş olduğunu görürsünüz. Kalanları da Blue (muhabbet kuşum) yiyor zaten :D Sizinki de baharda tekrar filizlenecektir muhtemelen ;)

Blue dahil hepsi çok güzeller. Renkli bir sayfa olacak bence. Başarılar maya :)

Çok teşekkür ederim Sayın hira :rolleyes: Birkaç tohumun çimlenme mucizesi ile başlayan maceram, hayatımdaki bu güzelliklerle her gün çoğalarak devam ediyor. Biraz da burada gözlerimizi şenlendirebilirsek ne ala ;)

Sayfanız hayırlı ve bol çicekli olsun..

Teşekkür ederim Sayın sonkez. Sizden gelen ufaklıkların fotoğraflarını da ilk fırsatta burada paylaşacağım kısmetse ;)

Sevgili Maya,
Hepsi çok güzeller. Sayfanız hayırlı olsun. :)

merhaba, muhabbet kuşu ve sellukanın beraber olduğu fotoğrafa bayıldım :) Benim de sellukam var, balkonda bayağı serpildi. Siz anladığım kadarı ile içeri almışsınız, kışı içeride geçirince yaprak dökmüyor mu?

Merhaba Sayın Phin, tam da sayfanızda gezindikten sonra sizi burada görmüş olmam ne hoş ;) Bu sene sellukamın ikinci kışı olacak ve kışı yine evde geçirecek. Ben İstanbul soğuğundan çok, terasta her türlü dış etmene maruz kalmasından korkarak içeri alıyorum (Gerçi forumda teras ortamında harikalar yaratan birçok üye var ama ben daha çaylak bitkiseverim :o ) Kaldı ki, sellukanın soğuktan etkilendiğini birçok sellukasever daha önceden deneyimlemiş. Sorunuza gelince, kışın içeride de olsa yapraklarını döküyor. Zaten o yüzden Blue özgürce yeme ve didikleme hakkına sahip (nasılsa gidici hepsi) :D

Sayın Pria' dan almış olduğum nergisler başlarını uzatıp, "merhaba" dediler ;) 20 lt.lik saksıda toplam 3 adet soğan. Saksı harcını Sayın Pria' nın anlatımlarına uyarak hazırladım: toprak, torf, yanmış çiftlik gübresi, tabanında drenaj için kil bilyeleri, biraz da leonardit humus. Ekim tarihi 09.11.2014. İlk resim derinliklerini gösterebilmek için. İkincisi üzerleri kapatıldıktan hemen sonra. Üçüncü resim ise13.12.2014 tarihli ;) Batıya bakan, aydınlık, ısıtmasız, cam önünde duruyor. İlk ekimde derinlemesine sulandı, sonrasında sadece ara ara nemlendirme yapılıyor. Darısı çiçeklerini görmeye inşallah :rolleyes:

Double Daffodil Erlicheer:

Veee sırada orkidelerim... İlk edindiğim orkidem, orkidelere hiç merakım yokken, 2013 sonbaharında geçici annelik yaptığım, arkadaşıma ait 3-4 yaşlarında beyaz bir phal. O kadar iyi anlaştık ki, aynı anda 3 sap çıkartınca, arkadaşım bir daha onu benden almaya kıyamadı, ben de geri vermeye :D O güzellikle birlikte 2013-2014 sezonunda sayıları yediye ulaşan bir orkide ailem oldu ;) Geçen kışı batı ve güney cepheden güneş alan, ısıtılan, yeterince aydınlık bir odada geçirdiler. Keyifleri gerçekten çok yerindeydi ve beni muhteşem çiçekler ile keyiflendirdiler. Yazın sıcağı ile birlikte daha serin ve daha az aydınlık bir köşeye aldım onları. Ama maalesef yazı bu köşede geçirmek ve yer değişikliği hiç hoşlarına gitmedi ve ciddi sorunlar yaşamaya başladılar. Eski yerlerine de geri alamadım, çünkü Blue (muhabbet kuşum) o köşeyi çoktan işgal etmişti (ve tabii orkide yemekte de üstüne yoktu) :mad: Şu an ısıtılmayan aydınlık, nemli, batı cepheli (biri hariç), diğer çiçek saksılarının da bulunduğu mekandalar. Hepsi birer ikişer çiçek sapı vermiş durumda. Ancak birisi kök çürümesi nedeniyle ölümden dönmüş olduğundan, o küçücük sapının büyümesine izin verip vermemek konusunda kararsızım :o

Phalaenopsis:

Forumda bir yerlerde bu deliliğin bana nasıl bulaştığından sanırım bahsetmiştim: karanfiller... Nasıl oldu, nereden aklıma esti de bir paket dolusu tohumu saksıya boca ettim hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey topraktan başlarını uzatmaya başladıkları gün benim için yeni bir sayfa açılmış olduğudur :rolleyes: Onlardan önce birkaç salon çiçeğim vardı ama bu aleme hiç merakım yoktu. Her gün büyülenmişcesine, mevcutların büyümesini kontrol ettim, yeni gelenleri heyecanla karşıladım :o Onlarca bebek çıktı ortaya. Zaman içerisinde çoğunu kaybettim maalesef. Hatta bugün geriye kalan son 3 saksıdaki çürümüşleri attım :( Yaklaşık 3 sene önceydi hayatıma girmeleri. Ve geçen yaz beni müthiş kokulu çiçekleri ile mestettiler. Yazın batıya bakan terasta sabah 10:30' dan itibaren tüm gün güneş aldılar, her gün sulandılar. En tecrübesiz olduğum, istemeyerek de olsa en hoyrat davrandığım, uygun olmayan saksılarda yetiştirdiğim çiçeklerim oldular. Ama kurtarabildiğim birkaç tanesi başımın tacı, gidenler ise güzel bir hatıra, hayatımda önemli bir kilometre taşı :rolleyes:

Caryophyllaceae Dianthus: :confused:

Yıllar önce çok sevdiğim ve daha sonra vefat etmiş olan bir aile dostumuzun hediyesi kılıçlarım ;) Yerlerini çok sevdiler ve sürekli dağıtmama rağmen iki kocaman saksı olup, yavrulamaya devam ettiler. Direk güneş istemiyorlar. Çok su da sevmiyorlar. Saksıyı doldurunca o müthiş kokulu, ballı çiçeklerini veriyorlar. Yazın en sıcak zamanlarında dahi keyifleri yerinde ;) Çiçeklerinin kokusu harika, bulunduğu mekanı çok tatlı, çamaşır yumuşatıcısı gibi bir koku ile dolduruyorlar. Ama maalesef kısa süreliler :rolleyes:

Sansevieria:

Sıradaki güzelimiz Kız Gözü ;) 2014 Baharında internetten 3 küçük fide olarak satın aldım. Doğu cepheli terasta, sellukamın hemen yanında konuşlandırdım. Öğleden sonra 16:00'a kadar direk güneş altında kaldı ve her gün sulandı. Dikimi yapılırken hemen hemen diğer tüm çiçeklerime yaptığım gibi, saksı harcına akıllı gübre karıştırdım. Hızla büyüyüp yeni saksılarını doldurdular ve sayısız çiçek verdiler. Şu an batı cepheli terasta, masa altında, kışı geçirecekler. Yazın tohum alabilir miyim diye çiçeklerini kurcaladım biraz. Topladıklarım tohum ise, baharda birçok yeni Kız Gözü yetiştirebilirim diye umut ediyorum :rolleyes:

Coreopsis Sunray (Katmerli):

Sayın Sonkez'den Kasım 2014' te gelen güzellerim... İlk resimde hepsi toplu halde görünüyor. Maalesef karanfil hayata tutanamadı :o Begonya ise yapraklarını biri hariç, döktü. Sardunyaların keyfi yerinde, resimdeki çiçekler artık yok ama yeni yapraklar veriyor. Sukulentler de, özellikle Aşkın Gözyaşları, şu an için sorunsuz gibi. Ama kaktüslerden emin değilim :(

Paylaşımınız ve güzel yüreğiniz için tekrar teşekkür ederim :rolleyes:

Vay vay vayyyy bu ne güzellik , kıskanıyor gibiyim.Masaallah diyelim

Saksınızın derinliğini pek göremedim sayın maya..
Soğanları sanki biraz derine gömmüşsünüz gibime geldi..Soğanların üstünü 4-5 santim kalınlığında harç ile örtseydiniz, soğanların tabanında çok daha derin bir köklenme bölgesi olurdu..Yani, görebildiğim kadarıyla soğanları 5-6 santim daha yukarıya ekebilirdiniz.
Saksı ekimlerinde yapılan en büyük hata, soğanların derine gömülüp, köklenme-beslenme bölgesinin azaltılmasıdır.
Çünkü nergisler oldukça uzun kökler salabilen bitkiler..30 santime kadar kök salabilirler yani..Bu yüzden sığ ekip, altta köklenme için geniş ve derin bir alan yaratılmalıdır.
Eğer soğanların altından saksı tabanına kadar 25-30 santim derinlikte bir toprak tabakası varsa çok daha iyi gelişip beslenirler.

Ama, derince ekseniz bile herşeye rağmen saksı harcınız ideal olduğu için yine de güzel beslenip gelecek yılın iri soğanlarını büyüteceklerdir..

Güzel sayfanızı süsleyen güzel çiçekleriniz çok harika..Fotolar da öyle..

NOT:

Saksınızın üst toprağı beyazlamış..Yani alkali bir ortam oluşmuş..
Nergisler genellikle her ortamda yetişebildikleri gibi PH 6-6.5 hafif asidik ortamları daha çok severler..En üstteki beyazlıkları sıyırıp atın ve 0.5-1 lt suya 1 küçük nohut kadar limontuzu atın ve bu suyla saksınızı sulayın derim..
Daha geniş bilgi:

http://www.agaclar.net/forum/90597-post4.htm

Selamlar..

Aynısından bende sipariş verdim.Benimkiler de yeni geldiler şuan kapalı balkondalar yeni saksıya baharda almayı düşünüyorum.Siz ne dersiniz şimdi saksi ve toprak değişimi yapıp içeri alsam mı?