29-08-2009, 22:23 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Yeşim özgün/ Bahçe
Herkese selamlar... benim ufacık bir bahçem var. Ancak çok bakımsız ve bir o kadar kuru. Toprağı en az 50 yıllık. Bahçe de bir tane osuruk ağacı var. Ne kadar kestirsem de bir türlü mücadele edemiyor. Heryerden filizleri fışkırıyor. Ağacın kökü evimin altına kadar yürümüş. Banyodaki giderden bile bu agacın filizleri çıkıyor. Bahçede bitki yetiştirmemi önlüyor. Bir tek soğanlı bitkilere izin var bahçe de. Onlar agaçtan fırsat buldukları gibi büyüyorlar. Tabi bahçeyi güzelleştirememin en byük nedenlerinden biri maddi kaygılar Yani ancak kendi uğraşılarımla birşeyler yapabiliyorum. Bahçeye toprak getirttiremiyorum çünkü bahçe arkada ve heryer 4 bir taraf binalar ile kuşatılmış durumda. Ancak çuval çuval taşınarak dökülmesi lazım. Onu da yanlız yapmak benim için imkansiz. Bu sene azimliyim. Bu bahçeyi güzelleştirip oturup çay içeceğim. Sizlerin fikirleri benim için çok önemli. O kadar kötü durumdaki lütfen bilgisayarınızın ayarlarıyla oynamayın. 18 yaşından küçüklere göstermeyin.(( ortada gördüğünüz zakkumu nisan ayında yolda buldum. Getirip soktum. Başka yer yokmuş gibi. tutacağını sanmıyordum ama tuttu. |
29-08-2009, 22:33 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Dördüncü resimdekiler 10 senelik güller. Ancak güllerime tel dolanmış durumda. Dikenli tel. bu ay gülleri dipten budayıp, hem telden kurtarmak istiyorum hem de daha sağlıklı gelişmelerini. İkinci resim güllerin olduğu bölüm, Burası ana bahçe diyeceğim ( ortadaki büyük bölüm yani ilk resim )ana bahçenin sağında kalıyor. beyaz kedinin arkasındaki boş küçük yerde lale soğanları dikili. |
29-08-2009, 22:49 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Burası da evimin dıştan görünüşü. Pek çok çiçeğim benim yokluğumda kurumuş. Atmak zorunda kaldım. Var olanlar bir küçük saksı petunya, 2 sümbülteber, 6 küçük saksı sakız sardunya, 2 saksı cam güzeli, kedi trınakları. Camın altında saksı da pitosporum var. Kokulu. Hemen dibinde kedi tırnakları. Raflı bölümde, iki yıldız çiçegi <8 bodur) bir fesleğen, bir saksı kopan kırılan dalların sokulduğu rehabilitasyon saksısı.üstten ikinci de Top sardunya, begonya bodur yıldız. raflı bölümün yanında Mellissa, çitin önünde sardunyalar, kadife çiçeği kapının yanında güneşten yılmış rozetlerim,sukulentlerim Bahçe ve camın önü sabahtan akşama kadar güneş alıyor. Yazın özellikle yakıcı oluyor güneş ışığı Düzenleyen yesim ozgun : 29-08-2009 saat 22:50 Neden: yanlış yazım |
29-08-2009, 22:50 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Aynı toprak kalitesizliğinden ben de muzdaribim. 5 senedir inşaat artığı ayıklıyorum hala bitiremedim. O yüzden size ilk önerim toprağı ıslah etmeniz. Kalitesiz bir toprağa ne dikerseniz dikin verimsiz bitki elde edeceksiniz. Önümüz sonbahar ve kış, size tavsiyem, yeşil gübre yapmanız. Böylece ilkbahara dek toprağa kaybettiği maddeleri, biraz da olsa geri kazandırmış olursunuz. Bol bol bakla ekin, çiçeğe durunca toprağı kazıp, olduğu gibi yatırın, ilkbahara dek çürüme oluşur,biraz daha iyice bir toprağınız olur. Bunun dışında kompost yapımı başlıklarını da okursanız, evsel atıklarınızı da değerlendirmeyi öğrenirsiniz. Kolaylıklar dilerim. |
29-08-2009, 23:00 | #7 |
Ağaç Dostu
|
BERDURAY yardımın ve tavsiyelrin için teşekkürler. aslında toprağı kalitesizleştiren o ağaç. Araştırdım. Fidanlıktaki mühendislerin söylediği; '' O ağacın salgıladığı sıvılar toprakta birşey yetiştirmeye izin vermez'' Kıyamıyorum da, ağaç ağaçtır. bir tane de değil 2 adet nerden baksanız 60 yaşlarındalar. Ancak 2 senedir içim tükendi çimlenen tohumları ve köke bağlı olan filizleri yolmaktan. Ama dediğim gibi bu sene başaracağım. O ağacı söktürüp yandaki parka aldıracağım ve neyse masrafı bir şekilde ödeyeceğim. Evsel atıkları okuyorum uygulayacağım bu sene. Baklalar kesin dikilecek)) |
29-08-2009, 23:07 | #8 |
Ağaç Dostu
|
Yeşim Hanım, küçük de olsa, toprağı kötü bile olsa bahçe bahçedir. Zamanla istediğiniz hale getirirsiniz Rozetleri yeni almamışmıydınız? Ne hale gelmişler yazık. Oysa güneşi çok severler. Benim de mineler hayretmedi. Kuruyup gittiler. |
29-08-2009, 23:16 | #10 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Yeşim, Aramızdaki şanslı insanlardan birisin. Bahçeli bir evin var. Bir de güzel mi güzel ahşap çiçekliğin Bahçen çok kısa sürede güzelleşecek biliyorum. Deneyimli arkadaşlarımızın bereketli elleri uzanacak bahçene , senin ellerin gibi. Sevgiler... |
29-08-2009, 23:35 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Evet Berduray, farkındayım. Dikkat ediyorum ama arada kaçıyor. Daha dikkatli olacağım. Defne ;Rozetlere ne olduğunu anlamadım. Güneş diyorum. Alttaki rozette gitmek üzere ama halen yaşam savaşı veriyor. Üsttekiler daha çok güneş ışığına mağruz kaldıklarından herhalde çok üzdüler beni.. İnşallah makiciğim inşallah. Birde üst komşuların çer çöplerini bahçeye atmalarından vazgeçirsem aslında o bile yetecek.günde bir saat çöp topluyorum, sigara izmariti topluyorum bahçeden. Diş hekimliği var üstte. Hastalar sıra beklerken benim bahçeme gelip sigara içip, kedilerimi ve beni kınıyorlar. Bunu da engellemem gerek. Apartman bahçeye kapı yaptırmama da izin vermiyor. Oysa benim evimin kapısı apartmandan bağımsız. |
29-08-2009, 23:41 | #12 |
Ağaç Dostu
|
o zaman uygun yerlere kültablası koyup, uygun pankartlarla insanları yönlendirebilirsiniz. İzmaritin, doğada çözünme süresi ile ilgili, ya da çiçeklerin ağzından bir izmarit resmine, bunlar yüzünden nefes alamıyorum karikatürü, kedi resmi elinde pankart, biz de doğanın bir parçasıyız, sizin olduğunuz kadar, bizim de yaşam alanına hakkımız var vs..vs... |
29-08-2009, 23:56 | #14 |
Ağaç Dostu
|
arzuuuu))) soldan 2. siyam olannnn oğlum şeker hastası. tanıtıyım bari.. soldan sağa... sahra; 4 yaşında, tarfik kazası neticesinde duyma organları çalışmıyor. Dişi. Tuğra' nın Kankası Tuğra; 4 yaşında aile içi şiddet görüp, psikolojik problemlerinin yanında şeker hastası. Erkek. Ela; Bayrampaşa cezaevinde doğum yapmış bir annenin diğer mahkumlardan ve gardiyanlardan kurtulan, bir hükümlünün onu ranzasının altında saklaması sayesinde hayatta kalmayı başarmış dünya tatlısı, sürekli uyusun diye rakı verdikleriden ( bilmeden adamda sonra cok üzüldü ) karaçiğerinin yarısı yok. meloş; Çöp tenekesinde çöp poşetine sarılı olarak bulduğum biberondan büyüttüğüm dünyanın en geveze kedisi. Full yaprağı manyağı.. cindirella; Çok zengin bir ailenin zavallı kedisiydi. Sürekli dayak yedi. 6 ay boyunca bir evde yanlız başına yaşadı. Şöförü gelip kumunu temizleyip mamasını verip gidiyordu hafta da bir. Zorlada olsa aldım kızımı. 5 yaşında. 5 tane daha var ama resimde değiller yaşam sekentop boncuk berrak karaca |
30-08-2009, 00:01 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Yaptım berduray...Kültablalarını gören yok zaten. Görseler de yerler daha cazip geliyor. Diş hekimi bu bahçe apartmanın ortak kullanım alanı ve hastalar girebilir diyor. Kapıcı var temizliyor diyor. Ama kapıcı da tek tek toprağa sokulmuş izmartileri temizlemiyor. Söyleyince de problem oluyor... Falan filan... Kedi olayı zaten anlamayan bir insana anlatılamaz ki, eleştirilerden ve kınamalardan vazgeçsinler. büyük teneke kültablaları koyacağım artık... |
30-08-2009, 00:08 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Bahçem güzel koksun diye, pitosporum, full ve mellisa açana kadar idareten kullanığım, kapı önümde ve bahçenin muhtelif yerlerinde bulunan koku hazneleri. Kimi bodur incire bağlı kimi camımın önünde.. Tavsiye ederim. )) Dış kapıdan bahçeye girer girmez bir anda enfes bir koku alıyorsunuz. Gizli olunca da herkes çiçekler kokuyor sanıyor |
30-08-2009, 00:12 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Zavallıların yaşadığı kötü bir film gibi, başlarına gelmedik kalmamış. Kediye rakı içermek, poşete sarıp çöpe atmak... Bunları yapanlar tam bir insan müsfettesi olmalı. Neyseki sizin gibi bir melek onları yaşama döndürmüş. Sahra, Tuğra, Ela,Meloş ve cindirella'nın resimdeki pozlarına bakılırsa hallerinden çok memnunlar Yaşadıkları kötü günleri çoktan unutmuşlar. |
30-08-2009, 13:02 | #21 |
Ağaç Dostu
|
Yeşim Hanım, öncelikle baştan uyarayım, yazımı sadece kibarlık olsun diye "Ah çok güzel" diye başlayarak yazamayacağım. Gerçekçi bir yazı yazacağım sakın alınmayın olur mu? Bahçeniz gerçekten çok bakımsız ancak benim dikkatimi başka bir şey daha var ki saksılardaki çiçekleriniz de çok keyifsizler. Bahçeyi düzenlemeye geçmeden önce lütfen kendinizi bir sorgulayın, "Saksıdaki çiçeklerim neden keyifsizler?" diye. 1-Toprakları güzel değil, kaliteli toprak alamadım. 2-Düzenli sulayamıyorum. 3-Aldıkları ışık yetersiz. 4-Periyodik bakımlarını, gübrelemelerini yapamıyorum. veya başka seçenekler... Bu sorunları çözmeden bahçenize boşuna masraf yapmayın. Ne zaman saksıdaki çiçeklerinizi coşturmayı başarırsanız o zaman bahçeye el atın. Çünkü, bahçe işi daha zordur. Sadece bir iki bitki alıp dikmekle işiniz bitmez. En güzel toprağı da kullansanız, gerekli bakımı, sulamayı vs.. yapmazsanız sonuç yine hüsran olacaktır. Önce lütfen bitki bakımı konusunda kendinizi geliştirin. Yukardaki 4 maddenin de çözümü kolay. Sadece sorun nereden veya nerelerden kaynaklanıyor onu tespit etmeniz gerekiyor bence. Ha para sorun değil derseniz tutarsınız bir bahçıvan olduğu kadarıyla idare edersiniz ama buradaki kimsenin amacı bu değil sanıyorum. Bizler kendi işimizi yapıp, terleyip, yorulup, karşılarına geçip mutlu olan insanlarız. Ayrıca maddi zorluklardan da bahsetmişsiniz. Bitki bakımı konusunda kendinizi yeterli hissettiğinizde bahçe için kolları sıvayın. Bahçe tüm gün gölge bile olsa veya tüm gün güneş bile olsa, konuma göre bitkiler seçildiğinde, cennet gibi olmaması için neden yok. Toprak kötüyse ve çuvalla taşınacaksa, Sn. Meyvelitepe'nin sebze bahçesi uygulasındaki gibi bitkiler için zeminden daha yüksek tarhlar hazırlayıp, gübre+toprak+torf karışımıyla doldurup, her bitkiyi yetiştirebilirsiniz. Diğer zemini de illaki çimle kaplamak sorunda değilsiniz ki bunun için ciddi çalışma gerekecektir. Toprağın çok sert olduğundan bahsetmişsiniz, tüm toprağı bellemek oldukça zor olacaktır bu yüzden o alana da uygun malzeme serip, üzerine doğal taşlar serebilirsiniz. Bitki tarhlarını köşelere, kenarlara veya isterseniz ortaya ki ben ortanın boş kalmasından yanayım hazırlayabilirsiniz. Bir iki de aydınlatma ile kendi cennetinizi yaratabilirsiniz. Kızmayın ama insanlar bahçe bakımsız olduğundan girip sigara içip atıyorlardır. Bakımlı tertemiz bir bahçeye gireceklerini bile sanmıyorum. Olmadı benim kurtiyi vereyim bir haftalığına, bahçenin yakınına bile yaklaştırmaz kimseyi. |
30-08-2009, 16:26 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Başlayınca her şey oluyor Sevgili Yeşim Özgün. Yavaş yavaş hepsini yoluna koyacağınızdan eminim. Üç metrekare bir bahçem olsun diye canımı verebilirim. Elli civarı saksımı evin küçük cumbası ve az güneş gören yarı kapalı balkonumun nerelerine yerleştireceğimi şaşırıyorum. Bazen istediklerimi ekememekten, dikememekten kahroluyorum. O yüzden şanslısınız, baş koyunca olacağından eminim. Arkadaşlarında dediği gibi kocaman saksılara bahçe bitkileri olabilir, toprak sorununu çözünceye kadar. Sizde kocaman yürek var, hepsine yeter. Ben ayrıca o camda kendini gösteren parlak gözlü melekleri arada gelip sevmek istiyorum. O arada taşınacak çuvallara, toplanacak izmaritler için yardıma talibim. Arkadaşlarımın geniş balkonlarında kendimi kaybettiğime göre sizin minicik bahçenizde çalışabilirim O tüylü koca bebekleri de kucağıma almış olurum birazcık, bu bana yeter. Bir ses edin yeter, nasılsa uzakta değiliz. Sevgilerimle... |
30-08-2009, 16:37 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Limon, Gördüklerinizi açık ve net yazmanız beni çok memnun etti. O kadar üzgünüm ki bir sene boyunca uğraştığım çiçeklerim 3 ayda yokoluşu beni gerçekten çok derinden üzdü. Sıraladığınız seçenekler 1-Toprakları güzel değil, kaliteli toprak alamadım. Fidanlıktan kaliteli toprak alıyorum. Adıyaman toprağı adı altında satılıyor.Eskiden kırlarda kokardı ya hani aynen öyle kokuyor toprak. 2-Düzenli sulayamıyorum. Evet yokluğumda yaşanan en büyük sorun 3-Aldıkları ışık yetersiz. Işık konusu biraz farklı. sabah 10 dan akşam 7 ye kadar güneş alıyor. Hatta yakıcı olabiliyor çoğu zaman. Sardunyalar bundan dolayı çok mutluydu. Ancak cam güzellerim, petunyalarım, begonyalarım mutlu değildi. Ama günde iki kere az miktarda sulama ile gayet güzel açmışlardı yaşıyorlardı. Yokluğumda onlarda gitti.4-Periyodik bakımlarını, gübrelemelerini yapamıyorum. Defter tutuyorum, o kadar yani. Granül organik gübreler kullanıyorum. Güllere yavaş salınımlı, saksı bitkilerine hızlı salınımlı. Anneme taşıdığım küpelilerim, fullum gayet güzel durumda. Zaten sağlıklı olanlar birtek onlar kalmış. Tekrar baştan başladım diyebilirim. Saksıdaki çiçeklerim çok çok bakımlılardı. Karşı apartman komşularım benim çiçekleri görünce heveslenip salı pazarındaki çiçekçiyi zengin ettiler.Ta ki ben İngiltere' ye gidene kadar. 3 aylık süre zarfında emanet ettiğim yeğenim maalesef ya çok suladı **** hiç sulamadı. Geliğimde gördüğüm manzara saksılar birer çamur gölüydü. Hiç sulamadığını ve ben gelmeden bir gece önce litrelerce su döktüğünü düşünüyorum. Soramıyorum da.... Ayıp olucak kalbi kırılacak diye. Mum çiçeğimi geldiğim gece buraya koydum ne yapabilirim diye. Allahtan onu kurtardım.Çoğunu atmak zorunda kaldım, bunlar kurtarabildiklerim. 7 büyük saksı sardunyam, petunyalarım( tohumdan yetiştirdiğim ), cam güzelellerim, fransız kadifelerim ( tohumdan yetiştirdiğim ), aslanağızlarımı, hepsini kaybettim. Periodik şekilde gübrelemelerini yapıyorum. Ama geleli 5 haftaya girdim, ölenlere nispeten yaşam savaşı verenler halen can çekişiyor. Gülerime dikenli tel dolanmış, leylağımda küllenme oluşmuş. Bahçenin içinde iyi toprakla doldurulmuş ve gömülmüş çamaşır sepetleri, toprak saksılar vardı içlerinde sardunyalarım aynısefalarım vardı. Kupkuruydu hepsi geldiğimde. Çıkardım onları geldiğimde saksıları dezenfekte edip tekrar sandunya dikmek istiyorum. Maddi kaygıları bir kenara bırakıp, kendim uğraşmadıktan sonra ne değeri var. Ellerim toprağa değecek ki meditasyonum tamamlansın aynen dediğiniz gibi burda kimsenin amacı bence de bu değil. Şimdi ben yapacaklarımı düşündüm dün gece. Seneye hazırlık yapacağım. Kapıcıya toprağı belleteceğim. Yanlız yapabilmeme imkan yok. Bu saatten sonra ancak soğanlı bitkilerin çiçekleriyle neşelenir bahçe. Dediğniz gibi Sn. meyvelitepe' nin tarhları gayet uygun olacaktır. Ekim ayında bahçedeki bitkilerinde yerini değiştirip bahçeye buz çiçeği ekmek uygun düşer diyorum. Komple kaplar sert ve eski toprağı. heheh Kunti gibi bir azmanda bende var. Özgür oğlan. Bir tek öğlen yemeğine ve akşam yemeğine geliyor. Birde gece yatmaya. Hovarda biraz. O kadar besle didin işe yaramıyor Hadi bakalım seneye nasıl olacak. Çok çok teşekkürler Sevgili Limon. Tespitlerin harikaydı. |
30-08-2009, 16:42 | #24 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Thomasina; çok çok teşekkür ederim. Çok kibar, çok naziksiniz. Toprak taşımaya değil ama her zaman beklerim. Buyrun gelin, kızlarımı sevin. Onlarda sizi sever hem de yoğura yoğura Bahçemin yarısını size temin edebilirim isterseniz. yarı yaırya kardeş payı yaparız. Hobi bahçeniz olur, gelemediğinizde ben bakarım çiçeklerinize yeter ki bahçe isteyin buyrun burda var. |
30-08-2009, 16:50 | #25 |
Ağaç Dostu
|
Ah nasıl sevindim bilemezsiniz. Yer bulamadığım için arkadaşlarımın balkonlarında duran saksılarım var. Arkadaşlarım da benim kadar ilgili değil maalesef. O yüzden yer yokluğundan sıkıntı yaşadığım zaman size bırakacağım, güzellerimi. Bir yere sıkıştırırsınız nasılsa. Onlar yaşasın biraz, güneş görsünler yeter bana. Ben nasılsa sürekli yetiştirip, saksıyla dağıtıyorum) Sevgilerimle.... |
30-08-2009, 17:49 | #26 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-02-2008
Şehir: Graz(Avusturya)
Mesajlar: 2,666
|
Toz halde satilan topraga humus kazandiran gübreler var. Sulandirip arada onlarla bahcenizi sularsaniz faydasini göreceginizi düsünüyorum. |
30-08-2009, 20:46 | #27 |
Ağaç Dostu
|
Yeşim Hanım, sizin rozetlerin aldığınızda sorunlu olduklarına karar verdim.(Uzmanım ya ben) Yani, fazla güneşten sararıp solmamaları lazım. Bizim belediye her yere dikti. Sabahtan akşama kadar güneş altında olanlar var, hepsi deli gibi açıyor. Hele aralarında somon rengi olanlar var ki, tam seyirlik. Yanlış bir şey yaptım diye üzülmeyin |
30-08-2009, 21:00 | #28 |
Ağaç Dostu
|
Doğru tespit Sevgili DefneD. Uzmansınzı bence Çünkü aynı seradan aldığım kedi tırnaklarıda rozetler gibi kuruyup yokoldular. Ayrıca yine aynı seradan aldığım begonyalarda gölgede olmalarına rağmen 5 gün içinde tek tek kurudular. Bugün aklıma geldi ne yalan söyliyeyim. Hele kedi tırnaklarının içinden çıkan solucanları hatırladım sonra tamam dedim serayla ilgili. Toprağa değil sanki solucana dikmişlerdi kedileri. Tamamen temizleyip köklerini yıkayıp dikmiştim. Pazardan aldığım begonyalar, camgüzelleri ve kedi tırnakları ( sera alışverişinden 2 gun sonra gittim pazara ) patır patır çiçek patlatıyorlar. Çok çok doğru... bu arada çok teşekkür ederim size beni düşündüğünüz için. |
30-08-2009, 21:49 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-02-2008
Şehir: Graz(Avusturya)
Mesajlar: 2,666
|
Yesim hanim burada yazilarini takip ettigim bir bahce tasarimcisi var bu aksam sizin bahcenin sorununa benzer bir sorunla ilgili yazisi vardi. Öncelikle topraga humus kazandirilmasi gerektigini, bunun da humuslu gübreler ve kompostla mümkün oldugunu yazmisti. Sevgiler. |
|
|