agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni542Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 06-07-2011, 13:00   #421
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Durumunuzu yansıtmaya devam ediyorsunuz. Sizin işinize gelecek şekilde yanıt verecek değilim herhalde. Bu arada "durumunuz" tam olarak nedir, anlaşılmıyor. Siz bu gibi ürünleri alıyor musunuz, satıyor musunuz, hangisi? Alıyor olsaydınız, artık yüz keredir tekrar ettiğim, bana göre de düğüm noktası olan gramlar hakkındaki yalan beyan konusunda bir şey söylerdiniz. Fakat, almadığınızı söylemiştiniz galiba.

Merak etmeyin AT-80 konusunda uyarıya gerek yok. Spekleri de belli, ki az sapmayla gayet uygun, raporu da belli, tartınca da da düzgün çıkıyor, fiyatının da ne olduğu belli. Aynı uyaryı düzgün çıkmayanlara da yapıyor musunuz?

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 17:00   #422
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-03-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 270
Tüm Okuyuculara,


Sn.MeyveliTepe tüm söylediklerinize % 100 katılıyorum (Siz ve birkaç arkadaşımız 3 madde halinde yazdi tekrar etmeye gerekyok ) ve sizi gönülden desteklediğimi yazmak istedim.
Bu başlığı benim gibi ilgiyle izleyen ve yararlı bulan ama çok fazla yazı yazmayan tüm okuyuculara sormak istiyorum . Sizler ne düşünüyorsunuz ?

skanatlar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 18:48   #423
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Benim durumum ortada. Ben sizin yürüttüğünüz karalama kampanyasına engel olmaya çalışan bir forum üyesiyim. Bundan başka da kimseyle bir organik bağım yoktur. Ne kaolin alırım, ne de satarım. Benim söylemek istediğim şu, siz insanları yalan beyanla suçlarken, bu karalama kampanyasından galip çıkabilmek için her yol mübah mantığı ile henüz piyasaya yeni çıkan bir üründen kendi literatürünü sorarken ve olması gerekliliğini savunurken, bizzat sizin önerdiğiniz ürünün başka bir ticari markanın broşür ve literatürünü kullandığını söylediğim için bana kızıyorsunuz. Bir önceki mesajda da söyledim. Literatürü olmayan firmanın OMRI belgesinin olmasıda beni düşündürüyor diyorum, onada kızıyorsunuz. Olsaydı her halde web sitesinde yayınlardı diye düşünüyorum.

Sabry beyin benden çekinmesine gerek yoktur. Çünki ben Kaolinin spektleri ile ilgilenmiyorum. Çünki bugün iyi dediğiniz ürüne yarın kerameti kendinden menkul bir test uydurup o ürünede tukaka diyebilirsiniz. Bu yüzden sizden çekinmesini önerdim.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 20:48   #424
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 388
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ajanse1978 Mesajı Göster
Tüm Okuyuculara,


Sn.MeyveliTepe tüm söylediklerinize % 100 katılıyorum (Siz ve birkaç arkadaşımız 3 madde halinde yazdi tekrar etmeye gerekyok ) ve sizi gönülden desteklediğimi yazmak istedim.
Bu başlığı benim gibi ilgiyle izleyen ve yararlı bulan ama çok fazla yazı yazmayan tüm okuyuculara sormak istiyorum . Sizler ne düşünüyorsunuz ?
Sn.MeyveliTepe nin tavrını anlıyamıyorum. 3 senedir kaolin uygulaması yapıyor neden sitemiz içinden arkadaşlarımız kaolin üretir üretmez deneyler yapmak aklına geliyor. onların ürettiği kaolini ağaçlarıma kullanmam çimento fabrikasına yollarım diyor.
bu deneyleri ben yapsam bu sözleri ben sarfetsem hiçbir önemi yoktur ama sayın meyvelitepe söylediği zaman çok çok kötü reklam olur. Çok yanlış buluyorum.
Bu güne kadar sn meyvelitepe şu ürünü kullandım çok memnunum dese gözüm kapalı o ürünü alırdım eminim birçok kişide benim gibi düşünüyordur.
Sayın meyvelitepenin bloğunun tamamını birkaç kere okumuşumdur çok değerli paylaşımları olmuştur teşekkür ederim.
evet bende ubyi nin sessiz kalmasını yadırgıyorum şimdiye kadar okuduklarımdan hatırladığım kadarıyla kaolini üretmesi için sayın Ensar ı teşvik etmemişlermiydi . Ubyi ve meyvelitepe kaolin örneklerini beğenmemişlermiydi.
Ne oldu, birden bire ne oldu da bu günlere geldik.
Destek olmak varken köstek olmaya ne gerek var.

guneydefne beğendi.
Suna Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 21:13   #425
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Sn.Ajanse1978, teşekkür ederim. Başlığı ve konunun tekniğini takip edenler her şeyin farkında zaten. Sn.Suna, size de teşekkür ederim. Söyleminizin arkasında temel bir soru var. Aslında sıralı ve objektif olarak takip ederseniz o sorunun yanıtını bulursunuz. Bu konudaki hassasiyetimizi ise bu yazımızda yazmıştık, devamındaki gelişmeler ise bu yazıya gelen tepkilerden bu güne geldi. Neden hassasiyet gösterdiğimize gelince sebebini siz de yazmışsınız. Yoksa bize ne, öyle değil mi? Hoş, linkini verdiğim yazımıza tepki olarak yazılan, bizi elimize tutuşturulan broşürleri bellemiş birileri olarak niteleyip, üstüne üstlük bu işin literatüründe manipülasyon yapılarak belirli bir grup bilim adamının hiç söylemediği bir şey söylenmiş gibi yazılmamış olsaydı, yine bize ne, kim ne yaparsa yapsın olurdu. Nasılsa ortalıkta böyle 8-10 tane ürün var.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 21:40   #426
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Gerek rafinasyon gerekse kalsinasyon Türkiye'de yapılabilir. Bu iki olanak maden tesislerimizde mevcut. .....
Sn Doğasever işte sorduğum ve merak ettiğim konu bu idi.

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 22:20   #427
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Suna Mesajı Göster
Bu güne kadar sn meyvelitepe şu ürünü kullandım çok memnunum dese gözüm kapalı o ürünü alırdım eminim birçok kişide benim gibi düşünüyordur.
Sn. Suna,

Sn. meyvelitepe bu gücünün farkında ve o gücünü kullanmaya çalışıyor zaten. Ama insanlar kendilerine olan bu inancı narsizme dönüştürürler ve kendilerine inananları yanlış yönlendirmeye başlarsa, ellerindeki bu güç kendilerine zarar vermeye başlar. Dünyayı kendi eksenlerinde dönüyor zannetmeye başlarlar ama hiç ummadıkları hatalar içine düşerler. Bir markayı öne çıkarıp diğer bir markayı kötülemek kimin haddine. İnsana sorarlar bu gücü kendinde nasıl buluyorsun diye.

Benim gibi delinin biride çıkar "-Kral çıplak" diye bağırıverir. Forumda gözü kapalı kendisine inanan insanlarda her halde yeniden bir durup düşünürler. UBYI nin sessiz kalmasını bende bu yüzden yadırgamıştım ama krala en küçük bir eleştri yapan hemen çete suçlaması ile yaftalanıyor. Belkide millet bu yüzden yazmaya çekiniyordur.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 22:58   #428
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
Geçmişte bir ürünün yanında olmakla başka ürünlerin hakkında çok bir şey söyleyememiş hatta yeterince sorgulayamamış ve hakkaniyeti tarafsız birisi olarak istediği gibi dile getirememiş birisi olarak şunu söyleyeyim ki bu başlıkta gerçekleşen olaylardan son derece üzüntü duyuyorum zira benim yaşadığım benzer olayların bu başlıkta da yaşandığına şahit oluyorum ya da olduğumu düşünüyorum. Sonucun aynı olacağınıda biliyorum aslında.

Herkes kendi ürününün peşinde olmalı işine gücüne bakmalı ve işin doğrusu bu şekilde olmalı. Ürün kendini ispatlayabiliyor mu mesele budur.

Bir ürün uğruna ürünlere izin veren makamların işini yapmaya kalkışmak ya da kontrol mekanizmalarının işini yapmaya kalkışmak tüm rakiplere karşı sizi hedef yaptığı kadar ne denli zorlu bir mücadeleyi göze almış olmak bir, ürünü olan kişinin o ürünün bir şekilde karalandığını görerek o zorlu mücadelenin karşı tarafı olmak ve bunlardan ciddi düzeyde etkilenmek o ürünü pazarlamaktan çok çok daha zor ve anlamsız iki.

Hele hele karşılıklı taraflarının iyi niyetli olduğunu bildiğinizde bu daha anlamsız bir hal alıyor, resmen bu anlamsızlığı sorgulayıp duruyorsunuz, bu tıpkı kısır döngü gibi ve her yeni çıkan üründe bu döngüye insanların kapıldığına şahit oluyorum bu anlamda başka ürün isimleride verebilirim işin aslı bu Türk tarzı gibi bir şey ya da Türkün ürünle imtihanıda diyebiliriz.

Bir ürünün peşinden koşmanın değeri o ürünü ispatlamakla ölçülür ürünü ispatı bilimsellik dışında üreticinin ürününün üzerinde görülür ancak zira kimsenin umrunda değil bilimsel sonuçlar o sadece otokontroldür belgelendirmedir belgesi olmayan şeyin uygulaması da yoktur bilimselliğide yoktur zaten. Başka ürünler varsa ispat mekanizması ürünlerin etkinliğinin karşılıklı ortaya konulmasıyla ölçülür, bunun dışındaki ölçüleri yönetmelikler, kontrol makamları ve izin veren makamlar belirler.

Bu başlıktaki mesajları aslında okumuyorum ama saolsun Hamdi bey (Acun beyin hamdi beyi değil agaclar.netin Hamdi beyi )neredeyse günlük haberini taşıyor, tabi farklı kanallardan da başlıktan haberim oluyor. Bu forum nedense hayatımın hep bir yerinde dışarda olsamda bir şekilde geri çekiyor beni. Dolayısyla dönüp tıpış tıpış okuyorum.

Elime benzer amaçlı ve daha fazla özellik olduğu söylenen zeolit tozu geçti hatta forumdaki bu tartışmaya uğramadan işine gücüne bakan buradaki tartışmayı kafaya o kadarada fazla kafaya takmayan bir arkadaşımdan bizaat kendim istedim, ayrıntıları çok anlatacak değilim ama buradaki tartışmalardan sürekli kafamda sorgulayarak anladım ve kanaat getirdim ki piyasadaki bir çok ürün var olmak için ya alternatif ürün geliştiriyor ya da arge ürünü niteliğinde değişik etkili karışımlar piyasaya sürüyor ve ürün değişimlerindeki farklılıklar buradan geliyor yoksa sizlerde sepiolit-bentonit-kalolin-zeolit karıştırın kullanın o kadarda çok mahsuru yok. Diyelimki piyasaya sürülen ürünün sahteliği var o zaman yapılacak iş bakanlığa ufak bir dilekçe vermektir ve doğru mekanizmada budur.

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 23:01   #429
Ağaç Dostu
 
İnci Akalp's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-03-2007
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 103
Galeri: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Sn. Suna,

Sn. meyvelitepe bu gücünün farkında ve o gücünü kullanmaya çalışıyor zaten. Ama insanlar kendilerine olan bu inancı narsizme dönüştürürler ve kendilerine inananları yanlış yönlendirmeye başlarsa, ellerindeki bu güç kendilerine zarar vermeye başlar. Dünyayı kendi eksenlerinde dönüyor zannetmeye başlarlar ama hiç ummadıkları hatalar içine düşerler. Bir markayı öne çıkarıp diğer bir markayı kötülemek kimin haddine. İnsana sorarlar bu gücü kendinde nasıl buluyorsun diye. )
Bence tamamen yanılıyorsunuz Sn Sarıcan.. Sn. Meyvelitepe'nin böyle bir güç kullanmaya ihtiyacı yok, o sadece doğru ürün kullanmak isteyen bir tüketici. Siz herşeyi satın alırken etiketini kontrol etmiyor musunuz? Doğru beyan edilmemiş bir etiketi sorgulamıyor musunuz? Eğer siz de insanları kaolin kullanmaya, zehir kullanmamaya teşvik eden, böyle bir girişimi başlatan birisi olsaydınız, bu insanlara karşı bir sorumluluk hissetmez miydiniz? Kötülenen marka bu sitenin bir üyesine ait olmasaydı yine böyle narsist falan gibi terimler kullanacak mıydınız yoksa teşekkür mü edecektiniz?

Burada kişilerin değil, ürünün tartışmasını izliyoruz. Böyle bir tartışma var diye kimsenin Sn. Acemi Çaylak'ın değerli çalışmalarını izlemekten vazgeçeceğini sanmıyorum.

İnci Akalp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 23:26   #430
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Benim durumum ortada. Ben sizin yürüttüğünüz karalama kampanyasına engel olmaya çalışan bir forum üyesiyim. Bundan başka da kimseyle bir organik bağım yoktur. Ne kaolin alırım, ne de satarım. Benim söylemek istediğim şu, siz insanları yalan beyanla suçlarken, ...
Sn.Sarıcan, buradan anladığımız, aslında kaolin ile hiç alakası olmayan,almamış satmamış kullanmamış, muhtemelen hiç birini görmemiş, iki ya da daha fazla ürünü bir arada ise hiç görmemiş, aslında nitelikleri oymuş buymuş onlarla da ilgilenmeyen, kimseyle organik bağı olmayan, herkese ve her şeye eşit mesafede bir üyesiniz. "Karalama" (gerçek olmayan bir şekilde iyi bir şeyi, değilmiş gibi gösteren şeyler) dediğiniz şeye engel olmak istiyorsunuz, onun için bir dizi mesaj yazdınız. Doğru mu?

Peki, sizin karalama diye nitelendirdiğiniz şey nedir? 6 adet ürüne ait elde edilebilir, bildirilmiş ya da bildirilmemiş bilgilerden bir tablo yapmam, öyle değil mi?

Üstelik de, o tabloda, tabloların yayınlanış tarihi itibarıyla yanlış bilgi varsa memnuniyetle düzeltebileceğimi yazmışken.

Peki, o tabloda yanlış olan ne vardı? Renk gri olarak yazılmıştı. Bakın bunu "kirli beyaz gri tonda" şeklinde düzelttim. Çünkü grinin binlerce tonu var. Rengi tam beyaz olmayanları da benzer şekilde düzelttim.

Formülasyon konusunda, ürünler hakkında bilinen ve bilinmeyen (varsa analiz, yoksa söylenmiş ya da söylenmemiş) bilgiye göre tabloya koydum. Ürünlerin bana ulaşan, sorduğumda cevap verilen ya da verilmeyen bilgilerine göre, rafinasyon, kalsinasyon ve parçacık dağılımından oluşuyordu. Şu ana kadar bu bölüme yazılı olanları değiştirecek bir bilgi gelmedi.

En önemlisini sona bıraktım. Ürünlerin bildirilen serbest yoğunluklarını yazdım. karalandığını düşündüğünüz ürün için 315 gr ilan edilmişti. Doğru mu?

Yapabileceğim en basit test ise elime ulaşan 6 örneği tartmak idi. Tarttım ve 315 gr diye ilan edilmiş ürün 580gr geldi. Bu da doğru mu?

Aslında bu noktada kalmak da yeterliydi. (bunu tekrar tekrar yazmaktan bıktım artık) Ürünün serbest yoğunluğundaki ilan edilen ve ölçülen arasındaki iki misline yakın fark, bu grup ürünleri hiç bilmeyen, dokunmamış, kullanmamış, ne anlama geldiğini bilmeyenler için küçük ve önemsiz bir ayrıntı olabilir. Fakat işin aslı öyle değil. Çok somut bir durum.

Dikkat ederseniz, vurguladığım en temel şey budur. Bunun önemini ve işlevini daha önce bir çok kere yazdım. Size hitaben de daha önce yazdım. Bir ürün hakkında bu kadar önemli bir noktada müşterilere doğrunun söylenmemiş olması, insanların ticari kaygılarla yanıltılmış olması anlamına gelir. "karalama" diye bir şey varsa tam olarak budur.

Bahsettiğiniz gibi bir forum üyesiyseniz yapmanız gereken, bu ürünün tam da ilan edildiği gibi bir litresinin 315gr olduğunu ispat ederek beni yalancı çıkarmanızdı. Düğüm noktası budur. Bunu size kaç kere yazdığım halde bunu düzeltmek için hiç bir şey yapmadınız. Bu bir karalama ise lütfen öyle olduğunu gösteriniz.

Belki bilmeyenler anlam veremiyorlardır. Bu nokta, ürünün kullanım dozu, kalitesi, parçacık dağılımı, saflığı, fiyatının anlamına kadar bir çok şeyi belirliyor. 580gr olarak ilan edilmiş olsaydı ne olurdu? Ürün ile ilan edilen değer ile uyumlu olurdu. Belki tabloda yine kırmızı alanlar olurdu, ürünün efsafının uygunluğu dışında da başka söylenecek bir şey olmazdı. Doğru mu?

Ya da, daha iyisi, ürünü tarttığımda 315gr çıksaydı ne olurdu? Size söyleyeyim, hemen o üründen yarım ton sipariş ederdim. Çünkü öyle bir kaolinde benim deneyimime göre tablodaki bütün alanlar yeşil çıkardı.

Peki bunun yerine siz ne yaptınız?

Yukarıda bahsettiğim şeylerin yanından bile geçmediniz. Oysa gayet somut şeyler. Ortada bir karalama varsa çok basit bir şekilde öyle olduğunu gösterebilirdiniz. Onun yerine kişisel saldırıya geçip, size göre kişiliğimin detaylarında dolandınız, çamur attınız, ne narsistliğim kaldı ne de insanları yanlış yönlendirdiğim. Oysa arkadaş değiliz, tanışmamışız, konuşmamışız, böylece sizce yıpratarak bahsettiğiniz karalamaya engel olmaya çalıştınız. Bunu yaparken de önceden ayarlanan bir grup kişi ile birlikte yaptınız ve devam ediyorsunuz. Bravo! İnsanların kişilikleriyle uğraşmayı seviyesizlik sayarım. Bu yüzden ne sizin ne de başkasının kişiliğine dokunmamak için azami özen gösteririm, ama dokunursam da feci olur.

Öte yandan almadığınızı, satmadığınızı, organik bağınız olmadığını söylüyorsuz, ki öyle olmadığını biliyoruz. En azından objektif olmanızı engelleyecek bağlarınız var.

Bakın geçen sene ne yazmışım. #51, #81. Şimdi sizce farklı bir şey mi söylüyorum?

Sanıyorum bu hengame içinde çok rahatsızlık veren bir şey daha var. Galiba da esas rahatsızlığı da o veriyor. Ortaya birden bire bir ürün daha çıktı. Bir rakip. Hem de aslında sadece en iyiler diye saydığımız ürünlere rakip, diğerlerine değil. Üstelik de bu güne kadar;

Alıntı:
En büyük sevincimiz, rakip ürünler fiyatlarını düşürmek zorunda kalıyorlar ki, bu Türkiye tarımı ve çiftçilerimiz (Kolay olduğu için midir nedir? Herkes bu ülkede çiftçi sırtından para kazanmayı çok seviyor.) için büyük başarıdır diye düşünüyorum. Çünkü çiftçiler yoksa bizde yokuz demektir.
şeklindeki söylemleri fena halde zedeleyip, ilginç bir şekilde ironik olan bir ürün.

Bu ürün karşılaştırma tablosunda açık yeşille gösterilen bir minör sapma dışında bu güne kadar söylenen her şeye uygun. Fiyatı ise fecaat(!) Şimdi bu yeni ürünü satanlar, yukarıdaki alıntının aynını söylemeyi hakkediyorlar mı, etmiyorlar mı?

Benim hedefte olma sebebim ise, aniden çantadan böyle bir şey çıkarmam oldu galiba Çünkü, her şeyi yıktı geçti.

Oysa benim çantadan böyle bir şey çıkarmama hiç gerek kalmadan, en azından bu efsaftaki ürün (tercihan daha da iyisi), en azından bu yeni ürünün fiyatıyla gelmeliydi. Söylenmişti ve zor değildi. Üstelik de çiftçiye doğru ürünleri gerçekten uygun fiyatlarla sağlamak konusunda da yalan söylemiyorsak. Ben bunu beklerdim. Ya siz?


Not: Engelleme çabalarınızda sözünü ettiğiniz web sitesi vb. şeyleri oradaki iletişim bilgilerine ulaşarak, ilgililerine sorabilirsiniz. Sürekli tekrarlayarak sanki o ürünlerle bir bağım varmış intibaasını yaratma gayretiniz gereksiz. Madem ki, bizim önerdiğimiz ürünler bir çok kişi tarafından uygun kabul ediliyor, biz de bu sorumluluğumuz çerçevesinde şimdilik üç ürün öneriyoruz. Kullanıcı arkadaşlar hangisi uygun ise onu alıp kullanırlar. Kimse kusura bakmasın, bizce uygun olmayan ürünü önerme sorumluluğunu almayız. Önermediğimiz ürüne karalanıyor demek de diyenlere aittir.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2011, 23:43   #431
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless Mesajı Göster
Sn Doğasever işte sorduğum ve merak ettiğim konu bu idi.
Sn.Soilless, kaolin bazlı ve parçacık film teknolojisine oturan yeni bir ürün geliyorsa lütfen doğru düzgün rafine ve kalsine olsun, parçacık dağılımı da %90 <2 mikron olsun. Öyle olursa beyazlık, optik özellikler filan da kendiliğinden olur. Hoş gelir, sefalar getirir

Not: Yanında başka mineral filan da istemez, mümkünse sade olsun

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 00:46   #432
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster

Öte yandan, fotosentezi arttırmanın da bir ölçüsü olmalı. Bunun her durumda iyi olduğu anlamı çıkmamalı. Bitki metabolizmasının gereğinden fazla hızlanması her zaman olumlu sonuçlar vermeyebiliyor. Söz gelimi, bizim naşi ve zeytinlerde fazla hızlanan bu sürecin olumsuz etkileri de var mı diye düşünüyorum. Kışın zaten keseceğim dal ne diye metrelerce büyüsün.

Dolayısıyla, sapmaların orantılanması, aynı ölçümlerin yeniden yapılmasını gerektiriyor. Bu ölçümler yapılmadan söylenecek her şey yanıltıcı olur.
Sevgili Meyveli Tepe,

söz konusu olan kaolin ve zeytin ise;

kaolinin ''zeytinde fazla hızlanan bir sürecin olumsuz etkileri '' sürgüne yansıyorsa bu istenen bir durumdur.

Zeytin sürgün verdiği yerde meyve verir. Sürgün yoksa meyve yoktur.

Üretici zeytin her yıl sürgün versin ve meyve tutsun diye bor ve benzeri ürünler_ yaprak gübreleri_ kullanır.

Kaolin, metabolizmayı hızlandırıp metrelerce zeytine sürgün verdirmez. Keşke verdirse meyvesine toplasak, sonra budasak.

Hatta var yılı_ yok yılını azaltan ürün budaması yapsak.

Ben kaoline sadece bor karıştırıp sürgün vermesini istiyorum.

Zira sürgün versin ve meyveye yatsın diye mebor _5 ' kullanıyorum. Hem bir ağacın başına iki kere gitmekten kurtulurum.
Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 01:39   #433
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Bu resim Müdürün Bahçesinde Sn. Acemi' nin çektiği resim. Bu resimden elimde çok var.


Bir hafta gibi oldu atılalı.
400 lt. lik taralla motorun üzerinden atıldı. Atanlardan biri ben bir de Ayhan kaptandı.

Kullanılan kaolin ise, Sungurt ...

Sevgili Meyveli tepe ile aynı yıl kaolin uygulamasına başladık.

Name:  014.jpg
Views: 996
Size:  68.5 KB

Bu da geçen yıl Ayhan Kaptanın zeytinlerinde uyguladığımız kaolin. Kullanılan ürün Sunguart...

Name:  IMAG0013 [640x480].jpg
Views: 1011
Size:  72.2 KB

Uzaktan bakınca Temmuzda Zeytinlere kar yağmış gibi...

Name:  kaolin (12) [640x480].jpg
Views: 1096
Size:  66.3 KB

Bu da benim armutlarda geçen yıl Ensar beyin deneme için gönderdiği kaolin uygulaması....

Bu üç resim de 3 yıllık tecrübe ve üç kişi tarafından kullanıldı.

Şimdi bu üç resmi aklınızda tutun... Bir resim daha ekleyecektim, yapamadım....


( diğer resmi bu sayfaya ekleyecek yeteneğim yok, ayrı yazacağım.)

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 01:48   #434
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Tüm iyi niyetimle yazdığım mesajlara rahmen nedense taraf olarak lanse edildim,

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Belki de haklısınız, bu zamanda bu memlekette böyle düşünenler benim gibi gemileri yakıp şehirlerden, insanlardan ve zihniyetten kaçıyor, olabildiğince uzaya yakın yaşamaya çalışıyor
Bak burda da ben size hak verdim, Ama anlıyamadığım bir şey var, o halde bu insanlarla bu zihniyetlerle niye uğraşıyorsunuz, boşverinnn.
Uzaya yakın yaşamaya çalışın, haaa mustafa topaloğlunu görürseniz benden de selam söyleyin.

"İyi ezberlemişsiniz. Yazılı verdiler galiba. "

Vallahi bravo, nasılda bildin, senden korkulur müneccimlik tarafınızı bilmiyordum.

"Kusura bakmayın, iyiye iyi, kötüye kötü derim."

Bak bu cümlenizi sevdim, bende öyle düşünüyorum.
Şu savunduğunuz ürünü çakma belgelerle savunmassanız bu cümlenize katılacağım,
Sevgili sarıcan sormuştu, sizde sizin istediğiniz gibi cevap veremen demiştiniz ya, aynı şeyi bir başkasından da istemeyin o halde.

"Süper tahminlerde bulunmuşsunuz ne diyeyim"
Yok yaaa nerede ben size yetişemem, siz yakında müneccimlik dersleride vermeye başlarsınız.

" Tek bilmediğiniz şey "sorumluluk"."
Bak bunu da iyi bilmişsiniz çünkü bir tek sizde var, her şeyden sorumlu olduğunuz içinmi acaba uzaya yakın yaşamaya çalışıyorsunuz.

"Sn.Epsody, Ben de bekliyordum, geç oldu, nerede kaldınız diye, klübe hoş geldiniz.
"

Sevgili meyvelipe gibi düşünmek onun yanın da yer almalısın öyle düşünmüyorsan hemen bir külübe sorgusuz olarak kaydını bile yaptırırlar, hatta ergenegoncu diye hemen iceriye alırlar. Haman haaa dikkat.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Suna Mesajı Göster
Sn.MeyveliTepe nin tavrını anlıyamıyorum. 3 senedir kaolin uygulaması yapıyor neden sitemiz içinden arkadaşlarımız kaolin üretir üretmez deneyler yapmak aklına geliyor. onların ürettiği kaolini ağaçlarıma kullanmam çimento fabrikasına yollarım diyor.
bu deneyleri ben yapsam bu sözleri ben sarfetsem hiçbir önemi yoktur ama sayın meyvelitepe söylediği zaman çok çok kötü reklam olur. Çok yanlış buluyorum.
Tamam sevgili suna hanım seninde kulüp üyeliğin tamam. Daha da konuşursan tekirdağdaki yerin hazır.
Yakındır sayın soilless'te üyelik kartı hazırlanıyor.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Ya da, daha iyisi, ürünü tarttığımda 315gr çıksaydı ne olurdu? Size söyleyeyim, hemen o üründen yarım ton sipariş ederdim.
Çok merak ettim yarım ton ürünü nerede kullanacaksınız?
Siz şimdi onu köylülere hediye de edersiniz.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
İnsanların kişilikleriyle uğraşmayı seviyesizlik sayarım.
Bu cümlenizi de sevdim. Peki belgesiz olarak bir ürünü kötü reklam etmeyi ne sayarsınız sevgili meyvelitepe.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Yapabileceğim en basit test ise elime ulaşan 6 örneği tartmak idi. Tarttım ve 315 gr diye ilan edilmiş ürün 580gr geldi. Bu da doğru mu?
Kendi doğrunuzu onaylatmaya çalışıyorsunuz.
Hangi ürün olursa olsun,
Doğru söylediğinize ben nasıl inanayım, beyaza gri dedikten sonra. Bunun doğru olduğunu kanıtlıyan elinizde belge varmı? Gösterde inanalım. Sana da teşekkür edelim. Bu kadar uzatmanın alemi ne yaaa.

Sizin testiniz allahın terazisimiiii

Hani siz gönderin belgenizi deme hakkını görüyorsunuz ya, bende sizden iyi ya da kötü reklam ettiğiniz testlerin resmi belgesini istiyorummmm.

Gönderin belgenizi inanalım.

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 02:20   #435
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
..
Eklenti 217837
...
Yapraktaki ideal bir kaplama ise budur. 2 mikrondan daha küçük tanecikler homojen bir şekilde dağılarak eşit kalınlıkta bir film oluşturur. 2 mikronluk tek bir tanecik, siyah bir zemine dahi koysak çıplak gözle göremiyeceğimiz kadat küçüktür. Yaprak stomalarının kapanmaması, fitotoksite oluşmaması ve fotosentezin devamı için bu kalitede bir film oluşturmak elzemdir...
Sevgili Dostum Meyveli Tepe,

kaolinin yaprakta ideal kaplaması bu ise; biz _siz de dahil_ yanlış yapıyoruz demektir.
Bu şekli ile Temmuzda zeytine kar yağması mümkün değildir.

Böyle bir kaplamayı tutturmak da mümkün değildir.

Ki üretici bunu sırt tulumbası, motorlu sırt tulumbası _ benim yaptığım gibi_ ve taral ile atacak.

Ve ideal kaplamayı hiçbir zaman başaramayacak. Sisleme dahi olsa milyonlarca parçacık bir 'an' kadar zamanda gecikme ile yaprağı ve meyveyi tamamen kaplıyor.

Bu yukarıdaki resimde kaplama uygulama sırasında taa 10 metre ileride başka bir yaprakta serpme şeklinde görülüyor. Yani hedef dışında...

Şimdi bir kaolin satıcısı bu resmi gösterir de, 'böyle kaplama yapacaksın' derse
hiçbir üretici _ben de dahil_ kaolin alıp kullanmaz.

Bir üründe kullanım kolaylığı aranır. Böyle zorluklardan dolayı bir çok faydalı ürün tarihin çöplüğüne gitti.

Bunun en güzel örneği, bordo bulamacı ve gülleci bulamacıdır. Yapımdaki ve kullanımdaki zorluk, zehirleri ilaçların kullanım kolaylığı üreticiyi bu yöne çekti.

Buna göre ve bana göre eğer kaolin_ yukarıdaki resim gibi_ bu kaplama şekli ile kullanılacaksa ve bizim uyguladığımız yöntem hatalı ve sağlıklı değil ise;

kaolini çıktığı gibi, tarihin çöplüğünde bilin.

...
Bana en çok yardımcı olan sizsiniz. Size saygım ve sevgim sonsuzdur.

Kaolinle ilgili üzerinde hiç bir şey yazmayan çuvallardan geçilmiyor bu günlerde... Üretici bana da bu çuvallardan getirip gösteriyor. Tarımda kullanılan kaolinin nasıl olması gerektiğini _deneyle_ gösterdikten sonra sizin araştırmaya dayanan yazılarınızı referans gösteriyor ve yönlendiriyorum.

Bu yönü ile emeğinize saygı duyuyor sizi kutluyorum.

Saygılar

guneydefne beğendi.
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 07:31   #436
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
oooo Halil bey hoş geldiniz.

Artık dikkat çekiyor, ne zaman forumda bir tartişma çıksa hemen internete bağlanamaz köyünüze kaçıp, final bölümüne doğru ortaya çıkıyorsunuz.

Şaka bir yana dün kendisi ve diğer arkadaşlarla beraberdik. Özlemişim kendilerini. Aramızdaki sohbetin temelini elbetteki son günlerdeki kaolin hakkındaki hararetli tartışmalar oluşturdu.

Yaptıkları uygulamaları gördüm. Herkesin ellerine sağlık.

Son derece teknik olan böylesi bir konuda tartışma bilimsel olmaktan çok taraf olup, renk bildirme, bazıları içinse ''sen beni falanca bölümde sıkıştırmıştın işte bak seni burada yakaladım'' a doğru gitmeye başladığından, biraz soğutulup, zamana bırakılmasını teklif ediyorum.

guneydefne beğendi.
Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 07:49   #437
Ağaç Dostu
 
Çamtepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2010
Şehir: İstanbul, Çanakkale, İzmir
Mesajlar: 646
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
... biraz soğutulup, zamana bırakılmasını teklif ediyorum.
Can-ı gönülden destekliyorum

Çamtepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 08:26   #438
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium Mesajı Göster
Sizin testiniz allahın terazisimiiii
Küçümsemeyin, "allahın terazisi" doğru tartar, yanlış ile doğruyu da tam olarak ayırır. Daha da güzeli, herkesde vardır bir terazi.

Müneccimlik konusunda da ilerlemişim galiba gerçekten. Size yazdığım önceki mesajımda, tüm bu tartışmanın odak noktasını yazmış ve

"Satılan bir malın ilan edildiğinden başka olması, ya da bir ürün için yanlış bilgi verilmek suretiyle alıcıların yanıltılmasının adı sizce nedir? Bırakalım hukuku, vicdani olarak nedir? Bu mesaja yanıt verirseniz şayet, son üç paragraftan hiç bahsetmiyeceğiniz düşüncesindeyim." demiştim. Öyle de oldu

Onun yerine siz de başka bir seviyeden medet umuyorsunuz. Ne diyeyim.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 08:59   #439
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Halil bey,

İyi bir kaplama konusunda yazdıklarımın buradaki gereksiz tartışmalarla bir ilgisi yok, yanlış anlaşılmasın.

Hangi ürünü kullanırsanız kullanın, bir parçacık film uygulamasının hemen akabinde malzeme kuruyunca yapraklarda gördüğünüz, kullandığınız alet edavat, elinizin ayarı vb. ye göre irili ufaklı beyaz lekeler. Mısır nişastası bile aynı şekilde görünüyor.

Siz de uzun bir süredir bu gibi malzemeleri kullandığınıza göre farketmişsinizdir. Uygulamadan 3-4 gün sonra, 10 gün sonra ne oluyor, uygulamanız ne duruma geliyor? Bu kadar bir zaman geçince görmeniz gereken, belli belirsiz ama homojen bir kaplama olmalı. Bu kaplamanın elde edilmesinin de çok aykırı değilse (iri parçacıklalar, az sayıda parçacık vb.) kullanılan malzeme ile doğrudan ilgisi yok.

Uygulamadan 10 gün sonra yapraklara yakından baktığınızda hala belirgin ve kalın beyaz noktalar görüyorsanız, bunların arası kaplamasız nisbeten geniş boşluklar şeklinde kalmış ise, ağaçlar hala beyaz görünmesine rağmen iyi bir kaplamanız olmamış anlamına gelir.

Bir ağaca ilk kez uygulama yapılıp 10 gün sonra yapraklara bakıldğında kalın ve birikintili malzeme incelerek düzgün kaplama haline gelmiş olsa bile muhtemelen aralarda pek çok boşluk da görülecektir. Bu sebeple, 10-15 gün ara ile peş peşe üç uygulama yapılıp bu boşlukların yok edilmesi, kalın birikintiler yok olduktan sonra da geriye homojen bir kaplamanın kalması istenir.

Bu filmin iyi ya da kötü, az ya da çok, iş yapması ise malzemenin detay özellikleriyle ilgili. Sonradan, kısmen mevsim sonunda, yapılan benzer araştırmalarda da iki-üç yıllık dönemlerde olumlu ve olumsuz etkilerin ayırd edildiği bildiriliyor.

Ağaçların metabolizmalarının fazla hızlanması ise benim kişisel bir endişem. Metrelerce sürgün verenler naşiler. Zeytinler tepelerden 40 santim kadar fırça gibi sürgün verdi. Çoğu ilk budamada çıkarılacak. Dengedeki bir ekosisteme müdahalenin uygun ölçüsü nedir diye düşünüyorum.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 09:28   #440
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
....

Siz de uzun bir süredir bu gibi malzemeleri kullandığınıza göre farketmişsinizdir. Uygulamadan 3-4 gün sonra, 10 gün sonra ne oluyor, uygulamanız ne duruma geliyor? Bu kadar bir zaman geçince görmeniz gereken, belli belirsiz ama homojen bir kaplama olmalı. Bu kaplamanın elde edilmesinin de çok aykırı değilse (iri parçacıklalar, az sayıda parçacık vb.) kullanılan malzeme ile doğrudan ilgisi yok.

Uygulamadan 10 gün sonra yapraklara yakından baktığınızda hala belirgin ve kalın beyaz noktalar görüyorsanız, bunların arası kaplamasız nisbeten geniş boşluklar şeklinde kalmış ise, ağaçlar hala beyaz görünmesine rağmen iyi bir kaplamanız olmamış anlamına gelir.

Bir ağaca ilk kez uygulama yapılıp 10 gün sonra yapraklara bakıldğında kalın ve birikintili malzeme incelerek düzgün kaplama haline gelmiş olsa bile muhtemelen aralarda pek çok boşluk da görülecektir. Bu sebeple, 10-15 gün ara ile peş peşe üç uygulama yapılıp bu boşlukların yok edilmesi, kalın birikintiler yok olduktan sonra da geriye homojen bir kaplamanın kalması istenir. .
Ben buna bakmam.

Hiçbir üretici de buna bakmaz. İlacını atar gider başka tarlasına çiftini sürer, çapasını yapar.

Üretici;

1.İlaç iyi yapışmışmı,
2. güneşten koruyormu,
3. bitkiye/ağaca sürgün veriyor mu yoksa durrurmuşmu,
4. Sineğe _ zararlıya_ etkilimi,

bunlara bakar.

Bunlardan bir ya da ikisi yoksa arkasına bile bakmaz.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 09:51   #441
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
oooo Halil bey hoş geldiniz.

...
Teşekkürler dostum.

Böyle durumlarda, Akdeniz insanının sıcak kanlılığına muhalefetim vardır.

Biliyorsun köyde bir şeyler üretiyorum. Özellikle doğal yani hiç bir kimyasal gübre kullanmadan ve kalıntı bırakan zehir kullanmadan yapıyorum bunu. Köy kahvesinden beni izliyorlar. Olmaz yapamaz diyenler oldu.


Şu anda fasulyelerim çıktı.Üçüncü defadır ortalama 20 kg. kadar çıkarıyorum. Örnek olsun diye yaptım. Ve ilk defa fasulye yetiştiriyorum

İnan dostum insanlar gerçek fasulye tadını o kadar özlemişler ki, _ kimyasal gübre ve zehirli ilaç fasulyeyi lastik gibi yapar_ sipariş aldıktan sonra kendime bile kalmıyor.

Sizlere birer kg. bile getiremedim.

Şimdi de yukarı köyde kalan perma kültürcüler ısrarla 3. 5 gün önceden sipariş veriyor.

Keşke daha çok dikseydim diye hayıflanıyorum.

Köyden bir abinin dediği gibi; bu insanın _ ki benim köyün hanımları zor beğenir_ zehirli olana ve doğal olmayana karşı bir tepkidir.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 10:11   #442
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe Mesajı Göster
oooo Halil bey hoş geldiniz.

Artık dikkat çekiyor, ne zaman forumda bir tartişma çıksa hemen internete bağlanamaz köyünüze kaçıp, final bölümüne doğru ortaya çıkıyorsunuz.

Şaka ..
Değerli dostum bizim insanların algılama gücünü bir parça dahi esnetmeye hakkımız yok _ki o zaman yazılanların eğrimi doğrumu olup olamadığını tartışacağı yerde hepimizi gereksiz ayrıntılarla uğraştığımızı söylerler.

Kaolin bir marka _ ondan elde edilenler birer ürün_ bu tartışmada zarar görmemeli.

Kaolinin Tarım üzerinde oynadığı rolü belirlemeye kalkışmışken, bütün yazılanlardan sonra gereksiz ayrıntılarla uğraşmak olarak algılanacaktır.

Kaolin uygulamaları daha bir çözüme ulaşmış değil_ ki üreticinin zehir atar gibi davranışı_ temel sorunlar varken ve daha işin başındayken;

tam mükemmellik gerçekleştirilemez, 'o' na bir türlü erişilememesini kılar.

Bizim yapmamız gereken en mükemmel olana göre yönlendirmektir ve elde ettiğimiz gelişmeyi ölçmemizi sağlamaktır.


Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 10:16   #443
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 07-07-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5
"Tüm iyi niyetimle yazdığım mesajlara rahmen nedense taraf olarak lanse edildim" ))))Bayıldım buna))) göz var izan var, el insaf.

Benim bu bardak deneyinden ve yazılanlardan anladığım:

Pazara gittim 1 kilo taze ceviz aldım, 50 tane aynı irilikte ceviz vardı, çok beğendim.
Komşum da beğendi, nereden aldın diye sordu.
Falancadan dedim, ertesi hafta yine aynı pazarcıya gidip birlikte aldık.
Bir dahaki hafta bir de baktım ki eskiden tanıdığım biri de aynı cevizden satıyor.
Tanıdıktan alayım bari dedim, 1 kilo aldım geldim.
Eve gelince gördüm ki torbada 25 ceviz var, şüphelendim tarttım. Yine de 1 kg geldi.
Hemen eski cevizciden 1 kilo ceviz alıp karşılaştırdım:
Cevizler aynı boyda, ikisi de 1 kg. ama bir torbada 50 ceviz, diğerinde 25 ceviz var. Akıl erdiremedim, ama kazıklanmasın diye komşumu uyardım.
Komşumu uyardığım için de ikinci pazarcı ve durumu anlamayan ya da anlamak istemeyenler bozuldu, beni suçladı.
Her zamanki gibi bir haksızlığı dile getirdiğim için desteklenmek yerine suçlandım. "Kral çıplak" diye bağıran bendim, ama birileri beni kral sandı
Gerisi alıcıların isteğine kalmış, isteyen istediğini alsın, ne isterse yapsın.

Şimdi artık sadede gelelim de kaolin ile ilgili bitkiler üzerindeki gözlemler paylaşılsın, hakaret etmeye devam etmek isteyenler için ise "ayrı bir başlık" açılmasını rica ediyorum.

Merdümgiriz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 10:30   #444
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Kaolin ve kaolin üzerine tartışmalar

şeklinde iki ayrı konu başlığı açılması yerinde olacak.

Ben karşılıklı atışmaların, laf yetiştirmelerin özellikle bu forumda olmaması gerektiğine inanıyorum.

Hatta 2 ayrı konu başlığı açılması yerine bu konu başlığındaki işin tekniğinden uzak, "kişisel üstünlük içgüdüsüyle" yazılmış tüm yazıların-sataşmaların çıkarılmasından yanayım.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 10:35   #445
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Merdümgiriz Mesajı Göster
"Tüm iyi niyetimle yazdığım mesajlara rahmen nedense taraf olarak lanse edildim" ))))Bayıldım buna))) göz var izan var, el insaf.

Benim bu bardak deneyinden ve yazılanlardan anladığım:

Pazara gittim 1 kilo taze ceviz aldım, 50 tane aynı irilikte ceviz vardı, çok beğendim.
Komşum da beğendi, nereden aldın diye sordu.
Falancadan dedim, ertesi hafta yine aynı pazarcıya gidip birlikte aldık.
Bir dahaki hafta bir de baktım ki eskiden tanıdığım biri de aynı cevizden satıyor.
Tanıdıktan alayım bari dedim, 1 kilo aldım geldim.
Eve gelince gördüm ki torbada 25 ceviz var, şüphelendim tarttım. Yine de 1 kg geldi.
Hemen eski cevizciden 1 kilo ceviz alıp karşılaştırdım:
Cevizler aynı boyda, ikisi de 1 kg. ama bir torbada 50 ceviz, diğerinde 25 ceviz var. Akıl erdiremedim, ama kazıklanmasın diye komşumu uyardım.
Komşumu uyardığım için de ikinci pazarcı ve durumu anlamayan ya da anlamak istemeyenler bozuldu, beni suçladı.
Her zamanki gibi bir haksızlığı dile getirdiğim için desteklenmek yerine suçlandım. "Kral çıplak" diye bağıran bendim, ama birileri beni kral sandı
Gerisi alıcıların isteğine kalmış, isteyen istediğini alsın, ne isterse yapsın.

Şimdi artık sadede gelelim de kaolin ile ilgili bitkiler üzerindeki gözlemler paylaşılsın, hakaret etmeye devam etmek isteyenler için ise "ayrı bir başlık" açılmasını rica ediyorum.
Şehri '' yeryüzü '' dostum buraya daha ilk mesajınız da geldiniz;

başımızın üstünde yeriniz var.

Hoş geldiniz.

İsterseniz sizden başlayalım;

biraz derin düşünmek ne kadar zor değil mi?

Zira derin düşünmekte elinizin boş dönme ihtimali her zaman vardır. Ve derin düşünmek de sorunlu bir eylemdir.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 10:59   #446
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Görünen kar mı yoksa görünmeyen kar mı?

Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
..
Eklenti 217837
...
Yapraktaki ideal bir kaplama ise budur. 2 mikrondan daha küçük tanecikler homojen bir şekilde dağılarak eşit kalınlıkta bir film oluşturur. 2 mikronluk tek bir tanecik, siyah bir zemine dahi koysak çıplak gözle göremiyeceğimiz kadat küçüktür. Yaprak stomalarının kapanmaması, fitotoksite oluşmaması ve fotosentezin devamı için bu kalitede bir film oluşturmak elzemdir...
Alıntı:
Sevgili Dostum Meyveli Tepe,

kaolinin yaprakta ideal kaplaması bu ise; biz _siz de dahil_ yanlış yapıyoruz demektir.
Bu şekli ile Temmuzda zeytine kar yağması mümkün değildir.

Böyle bir kaplamayı tutturmak da mümkün değildir.

Halil Bey ve Sn Meyvelitepe mesajlarınız için teşekkürler.

"Yaz ortasında kar yağdı" dediğinizde, karın yağıp yağmadığını belirleyen şey, kaolin süspansiyonunun (çözeltisinin) içindeki kaolin partiküllerinin boyutu ve yaprak üzerine düşen sıvı damlacığının boyutu ve düştükten sonraki davranışıdır. (Ben yıllarca metal yüzeylere sıvı çözelti uygulayıp Gümüş nitrat filmi ile kaplayarak metal yüzeyinden hidrojen çıkışını fotoğrafladım.)

Her şeyden önce damlacığın çapı önemlidir. Bunu uygulama yapılan nozülün deliğinin çapı belirler. Yaprak yüzeyine düşen bir damlacık parçalanır ve küçük damlacıklara ayrışır. Bu küçük damlacıkların içindeki kaolin parçacıklarının bir kısmı yaprak yüzeyine yapışır. (Yaprağa yapışma kuvveti, damlacıkların birbirlerine yapışma kuvvetine karşı galip gelir. Bunun gerçekleşmesi için damlacık boyutunun ve partikül boyutunun mümkün olduğunca küçük olması gerekir!). Bir kısım damlacık ise (kritik bir çapın üzerinde büyük damlacıklar ve iri partikül içerenler), birbirlerine çekim kuvveti (her damlacık yüzeyindeki yüzey gerilim kuvvetinden ötürü birbirine yapışmaya eğilimlidir!), yaprak yüzeyine yapışma kuvvetinden daha büyük olduğu için yaprak yüzeyinde büyük damlacıklar oluştururlar ve böylece kururlar. Aslında Yaz ortasında kar yağdıran şey işte bu büyük damlacıkların kurumuş hallerinden başka birşey değildir. Bu damlacıklar kuruduklarında, öbek halinde veya iri yığılmış halde (yaprağa yapışmış değil! ya da daha zayıf kuvvetlerle yapışmış diyelim) beyaz partüiküller bırakırlar. Çekilen fotoğraflarda görülen de bunlardır. Çünkü 2 mikron kalınlığında bir tabaka zaten gözle görülmez. Aslında yaz ortası yağan kar bence asıl iş gören partiküller değildir. Asıl iş görenler gözle görülmeyen kar taneleridir.

Yukardaki benim görüşümdür ve tartışmaya açıktır.


Ek not 1: Yukardaki fikirden küçük çaplı nozül ile çalışmanın gereği anlaşılıyor ancak pratikte maalesef tıkanmayacak minimum çapta bir nozül ile çalışmak gerekiyor. Bu yüzden de, ister istemez görünen karla görünmeyen kar birlikte yağıyor! (Keşke hepsi gözle görünmeyen kar taneleri olsa ama pratikte bunu gerçekleştirmemiz mümkün değil!)

Ek not 2: Yine yukardaki fikirden 2 mikron çapındaki partiküllerin oranının yüksek olduğu bir malzemeyle çalışmanın da ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır.


Düzenleyen Dogasever : 07-07-2011 saat 11:34 Neden: ekleme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 11:35   #447
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Görünen kar mı yoksa görünmeyen kar mı?
...
Halil Bey ve Sn Meyvelitepe mesajlarınız için teşekkürler.



Ek not 2: Yine yukardaki fikirden 2 mikron çapındaki partiküllerin oranının yüksek olduğu bir malzemeyle çalışmanın da ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır.
Teşekkürler Doğasever.

Bu ek 'not' unuz çok önemli.

Şu anda elimizin altında bulanan tabancaların çapı buna uygun değil ve bir an önce değiştirilmeli; daha ince ve daha yüksek basınçla olmalı, atılmalıdır.

Bunu bir üreticinin tarlasında denediğimizde _ yeni aldığı taral ile_ çok güzel sonuçlar elde ettik.
( Ben yazarken iletinizi yenilemişsiniz.)

Ek not 1. için yazdıklarınız çok daha önemlidir.
Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 11:47   #448
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Halil Bey, aklıma geldikçe pratik açıdan önemli olabilecek hususları ilave ediyorum. Asıl ben size teşekkür ederim. Sizin ve Sn Meyvelitepe'nin mesajları sonucu biraz beyin jimnastiği yapmış olduk.

Saygılar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 11:59   #449
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Halil Bey, aklıma geldikçe pratik açıdan önemli olabilecek hususları ilave ediyorum. Asıl ben size teşekkür ederim. Sizin ve Sn Meyvelitepe'nin mesajları sonucu biraz beyin jimnastiği yapmış olduk.

Saygılar.
Çok sağol dostum.

Yardımlarınıza ihtiyacımız var.

İyi düşünmek ve entellektüel düzeyi yakalamak zor değil. ( Bunu ben bile yapabiliyorsam)

Teşekkürler

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2011, 12:14   #450
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
"Ben bile" ne demek Halil Bey! Hepimizin birbirine ihtiyacı var. Yeter ki olayları kişiselleştirmeden sakin sakin tartışalım. En doğruları bulacağımızdan eminim. Sevgiyle kalın.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:37.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024