23-06-2020, 11:35 | #241 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Ve sonunda tavuklarımız da geldi. Tavukçu, köyünde konuşmamızdan bir gün sonra tavuklarla kapımıza dayandı. Alıştığımız üzere araç yukarı çıkamadığından tavukları tepeye biz çıkardık. Kaç tur indim çıktım bilmiyorum. yolumuz oldukça dik. Eğimi anlatabilmek için şöyle söyleyeyim: Tavukçu son inişin bir kısmını yuvarlanarak tamamladı. Allahtan bir şey olmadı. Bize de ilk hevesle pek zor gelmedi. Tabii iş bitene kadar. İş bitince ben de bittim. İşte tavuklar. Taşıma işi biter bitmez hane halkı merak gidermeye kümese gelip seyre dalmıştı ki, kızım yerde bunu bulmuş. 1975 ten bu yana ilk defa sıcak yumurtaya dokundum. |
25-06-2020, 12:38 | #242 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
İlk günler günlük 10-12 yumurta alıyorduk. 23 yetişkin tavuk için biraz düşük bir sayı gibi gelse de memnunduk. Sonra sayı hızla düştü. Ve özellikle yarkalarda hırıltı ve tıksırık başladı (Veya biz farketmeye başladık.). Sarmısak, bitki çayı vs. türü şeyler denedik. Yumurta sayımız 2-3 lere düştü. Bir sabah susseks yarkalardan birini ölü bulunca, oğlum veterinere gitti. Sularına karıştırılacak iki antibiyotik vermiş. Ama hiçbir uyarı yapmamış. Telefonla sorduğumda "Bir hafta on gün yumurtalarını yemeyin." dedi. Demek ki veterinere sormayınca yumurtalar yenebiliyormuş. Dersimizi aldık. Bundan sonra sormayacağız. |
25-06-2020, 13:38 | #243 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Düşen yumurta verimiyle beraber, yumurta kabuklarının incelip kırılganlaşması da önümüze bir başka problem olarak çıktı. Düzenli olarak verebileceğimiz besleyici gıda arayışımız hızlandı. Aslında suyumuz oldukça kireçli. Devamlı toprakla iç içeler ve bol yeşillik tüketiyorlar, demek ki yeterli gelmiyor. Komşumuz Mürüvvet Hala (burada abla, teyze vs. yerine hemen hep hala kullanılıyor.) her gün peynir yapıyormuş. Peynirin suyunu da döküyormuş. Kendisiyle konuştuk, düzenli olarak alabileceğimizi söyledi. İlave olarak tükettiğimiz yumurtaların kabuklarını biriktirip öğütüp vereceğiz. Kalsiyumca zengin olan ve çevremizde bulabileceğimiz bir de ısırgan otu var. Pek iştahlı olmasa da yediler. Şimdilik bunları deneyeceğiz. Kabuk işini halledersek ne ala, halledemezsek arayışlarımız sürecek. |
25-06-2020, 16:51 | #244 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Adamların neden konvansiyonel hayvancılık yaptığını daha iyi anladık. Bir gün oğlum kümese gider gitmez bana telefon etti. Kümesin önünde yarısı yenmiş bir yarka olduğunu söyledi. Apar topar gittim. Hayvanları saydık. Ne kadar kolay bir cümle "Hayvanları saydık." cümlesi, değil mi? Aslı hiç de öyle değil. Kıpır kıpırlar keratalar. Bir hayli deneme sonrasında doğru saydığımıza kanaat getirdik. İki yarka eksik çıktı. Demek ki birini kısmen yiyen yaratık diğerini de alıp gitmiş. Tel örgünün etrafını dolaşınca, eğim ve arazi engebesi nedeniyle biraz zayıf bulduğu bir noktada telin altını kazarak girmiş tilki. Tilki diyorum, çünkü o taraflarda keşif yaparken görmüştük birkaç gün önce. Zaten tel örgü 10-15 cm zemine gömülüydü ama çukurda kalan bir yerde yüzeye yakınmış. Hemen orayı ve riskli gördüğümüz yerleri kapattık. |
25-06-2020, 20:54 | #245 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Telin altını sağlama aldık diye rahatlamıştık. Bu rahatlık birkaç gün sürdü. Sonra yine bir ölü yarka bulduk. Bütün olarak yerde yatıyordu. boynunda birkaç delik ve kan vardı. Tel örgüde kopma, altının oyulması falan yoktu. İnternetten sansar gelincik gibi hayvanları araştırayım diye hayvanı gömüp eve gittim. Yarım saat sonra oğlum beni aradı yine. Tel örgünün içinde otururken yaklaşık 10 m uzağında bir patırtı kopmuş, tüm tavuklar kümese kaçışmaya, bazıları da kuytu yerlere sinmeye çalışmış. Yırtıcı bir kuş bir yarkayı yakalamış mücadele ediyormuş. Hemen koşmuş. Oğlum koşunca alıcı kuş yarkayı bırakıp aceleyle kaçmış. Oğlum kuşu tam görememiş ama saldırıyı sağ olarak atlatan yarkanın da kafasında, boynunda benzer yaralar varmış. Demek bir önceki saldırıda ölen de yırtıcı kuş yüzünden ölmüş. İnternetten aramalarımda iki çözüm öne çıkıyordu. Parlak, yansıtıcı şeyler veya bayrak gibi hareketli nesneler asmak. Diğeri de gezinme alanının üstünü filemsi bir şeyle kapatmak. Önce parlak cisimleri denemeye karar verdik. Çünkü gezinme alanımız yarım dönümü geçkin. T şekilli tahtaların uçlarına ipte sallanan cd ler astık. Bir hafta kadar saldırı olmadı. Sonra yine bir kayıp verdik. Bu seferkinin yarısı yenmişti. Sanırım parlak cisimlere alıştı veya açlık korkuya galip geldi. Şimdilik gezinme saatlerini kısaltıp başında nöbet tutuyoruz. Sanırım gezinti alanının üstünü kapatmamız gerekecek. |
25-06-2020, 23:10 | #246 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Kümesin toprağa gömülü telle korunuyor olması çok önemli. Telin en az 40 santim derine inmesi ve alttan bir karış kadar da dışarı doğru bükülü olması lazım ki, kazıldığında daima telle karşılaşılsın. Yırtıcı kuşlar zor durum. Son dört senede 40 tavuktan 20 tanesini bir şekilde aldılar. Özellikle sisli puslu havayı severler. |
25-06-2020, 23:34 | #247 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2017
Şehir: izmir
Mesajlar: 502
|
Sayın Asoo, tavuklarla ilgili deneyimlerinizi okurken, kendim yaşamış gibi yoruldum. Ne zor işmiş? Sözü uzatmadan, size kolaylıklar diliyorum. |
26-06-2020, 08:35 | #248 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
|
Kartalkaya adını nereden alıyor anlaşıldı. Bir yandan doğa ile içiçe olmak keyfi, bir yandan istediğini yapamama üzüntüsü. Kuştan kaçınmak zor iş. Kolaylıklar diliyorum. |
26-06-2020, 08:53 | #249 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
|
Aklıma geleni paylaşayım. Yarkaları ayırsanız. Üstünü kümes teli ile kapladığınız küçük bir alanda dolaşsalar. Büyük tavuklara da saldırı olur mu bilmiyorum ama olasılık azalır. |
26-06-2020, 11:09 | #250 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Kümesimiz Nasrettin Hoca'nın mezarı gibi. 0,5 m gömülü telle zemini korunuyor. Üstü bildiğiniz çadır malzemesi. Fakat gezinme alanındaki örme teli 0,5 m gömmek, bizim gibi el işçiliği yapanlar için hayli zor. Çevresi yaklaşık 100m. Köpeklerimize yemlerini tel örgü etrafında vermeye çalışıyoruz ki, o taraflara devriye atsınlar. |
|
26-06-2020, 11:41 | #251 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Bir o kadar da keyifli. |
|
26-06-2020, 12:54 | #252 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Sanırım yarkalar olmasa tavuklara da dadanır. Yarkalar horozun uyarılarını daha az dinliyor, sürü disiplinini bozuyorlar. Kolay av oluyorlar. |
|
26-06-2020, 13:08 | #253 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Gezinme alanında bir kaç yere koloni oluşturup tavukların içine kaçabileceği bitkiler ekin. Bu şekilde yırtıcıyı farkeden tavuğun içine kaçabileceği gizlenme alanları yaratmış olursunuz. Örneğin birbirine yakın yer elması öbekleri çok iyi gizlenme ve kaçma alanı oluşturuyorlar. |
26-06-2020, 13:17 | #254 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Dertlenmiştik de, tek yıllık bitkiler hiç aklımıza gelmemişti. Birkaç yer elması yaprağı verip test edeyim. Severek yedikleri bir şeyse barındırmazlar. Olmadı alternatif bitkiler düşüne biliriz. |
|
10-07-2020, 22:14 | #255 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2010
Şehir: Bolu
Mesajlar: 112
|
Sabırlar diliyorum. Yonca ekebilirsiniz. Hem yer, hemde atmacadan aralarına saklanabilirler. Hatta bu işi fasılalı olarak iki bölümde yaparsanız sürekli yemelik yoncaları olur. |
11-07-2020, 15:00 | #256 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Arazimiz eskiden tamamen yonca için kullanılmış. O yüzden her yerde muhtelif otlarla beraber yonca var. Gezinti alanı olarak çevirdiğimiz 500m2 yerdeki yoncaları dahi bitiremedi keratalar. Yoncaya özel bir ilgileri yok. Diğer otları ne kadar yiyorlarsa yoncayı da o kadar yiyorlar. Ve bu gidişle bu alanı tamamen kurutamayacaklar. |
|
11-07-2020, 16:01 | #257 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Geçenlerde güneş henüz doğmadan bu fotoğrafı çektim. Uzak mesafeden dolayı devamlı müşterimiz atmaca net çıkmamış. Ama yüzsüzlüğü fotoğraftan anlaşılıyor her halde. |
12-07-2020, 12:51 | #258 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 742
|
Merhaba başınız yırtıcılarla belada gibi sanırım video'daki gibi bir tünelin bu soruna çözüm olması muhtemel özellikle yırtıcı kuşlara karşı.Hem tavuklar canlarından olmadan rahatça dolaşırlar hemde etrafı pisletmezler.İlk duruma göre biraz hapis hayatı gibi olacak yarka ve tavuklara ancak bu sayede ilk teli aşan azimli tilkilere ikinci bir bariyer görevide görecek. |
12-07-2020, 20:31 | #259 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Şu an bu başlıkta organik ayarında yumurta üretip, çevremize satmak üzere bir sistem kurma gayretlerimizi paylaşıyorum. Geniş bir alanda gezinmediklerinde, elde edilecek yumurta ve eti müstakbel müşterilerimize gönül rahatlığıyla satamayız. Planlarımda ev civarında kümesler yapıp süs tavukları yetiştirmek de var. Tünel sistemini burada kullanabilirim. |
|
13-07-2020, 13:39 | #260 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Sayfa, hep tavuk mesajları üzerine ilerliyor. İlerliyorlar da, tavukla yatıp tavukla kalktığımızı zannetmeyesiniz. Her ne kadar dolu, soğuk, kırağı vs. sebebiyle bahçecilik faliyetlerimiz bitkisel hayata girse de, çıkmadık candan ümit kesmeyiz. Hatta bazen ümit verici, hayata gülümsetici şeyler de olmuyor değil. Sonbaharda sade kum içine çeliklediğim güller, birkaçı hariç tuttu gibiydi. Özellikle sarmaşık güller pek iştahlı sürgünler vermişti. Biri boyuna posuna bakmadan çiçeklenmiş. Yakında kumdan çıkarıp ya kalıcı yerine, ya da fidan torbalarına almam gerekecek. |
14-07-2020, 09:51 | #262 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Kumu nemli tutmakta zorlandığımdan acele ediyordum ama biraz daha sabredeceğiz artık. Kumda besin olmaması insanı tedirgin ediyor biraz. |
|
14-07-2020, 10:15 | #263 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Tesadüfen Erol Okutucu isimli bir beyin sitesinde, çelikle gül üretimi hakkında bir yazıyı kendime mihmandar edinmiştim. Bu mesajlar sonrası bilgilerimi tazeleyeyim dedim, bir kez daha baktım. Yazının sonuna gelince fark ettim ki kaynak agaçlar.net miş. |
16-07-2020, 21:33 | #264 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Malumunuz olduğu üzere kazıklanmayı kabullenerek tavuklarımızı ve yarkalarımızı almıştık. Nitekim her şey planlandığı gibi gelişti. Tavukların yaşlıca olduğunu tahmin ediyoruz. Yarkalarımız da ırklarının özelliklerini pek karşılamıyor gibi. Zaten bu başlangıç sürümüz olacak, sonrasında saf ırklarla sürümüzü büyütecektik. Sürü büyüdükçe ilk aldıklarımızı yavaş yavaş eksiltip, Hayalbağ'da kendi kendine yenilenebilecek bir sürü sahibi olacaktık. Hemen bir adım daha atalım dedik. Birinci saf ırk olarak RIR almaya karar verdik. Rhode island red (RIR) doğadan iyi beslenen, dayanıklıca, uzun süre verimde kalan ve kesildiğinde et de veren bir ırk. Bir süredir sosyal medyadan takip edip ciddi ve güvenilir bulduğum bir üretici ile irtibata geçtik. Elindeki iki günlük 25 adet civcivi aldığımızı söyleyip civcivlerin ücretine yol parasını da ekleyip hesabına gönderdik. İki gün sonra civcivlerimiz Rize'den yola çıktı. 80 km yol tepip, Bolu yakınlarında otoban üzerinde bir mola yerinde, sabaha karşı 04:00 te kuşcuklarımızı teslim aldık. Şunun güzelliğine, şirinliğine bakar mısınız? Kullanmadığımız bir odamızı onlara ayırdık. Sık sık gidip seyrediyoruz. Çok keyifli bir uğraş oldu bize. Eşinmeye çalışmaları, koşmaları, su içmeleri hepsi bir başka tatlı. |
16-07-2020, 22:17 | #265 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-08-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 880
|
Maşallah. Hayırlı, bereketli olsun. Bir gün semt pazarına giderken ' yalan söyleyen pazarcıdan alışveriş yapmıyacağım' dedim kendi kendime. Eve eli boş döndüm. |
14-08-2020, 22:04 | #266 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Bu gün RIR civcivlerimiz 36 günlük oldular. 15-20 gün kadar evdeki kullanmadığımız odada ağırladığımız misafirler ortalığı öyle bir kokuttu ki anlatılmaz. Hanım baya sabretti. Pek bir şey de demedi. Ama bir sabah evin arkasındaki yarım kümese inşaat malzemeleri taşımaya başlayınca durumun ciddiyetini anlayıp, hemen bodrumda geçici bir yer ayarladım. Bir hafta içinde evin arkasındaki kümesi bitirip yavruları oraya taşıyacağım. Artık ısıtmalı bir ortam olmadan da yaşayabilirler diye düşünüyorum. Bakın! Hayli büyüdüler. |
14-08-2020, 22:18 | #267 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Birkaç veri ile civciv maceramızı anlatayım. İlk geldiklerinde ölçmedim ama 40 gr kadar olmalılar. 25 afacan, 36 günde tam 20 kg yem tüketerek ortalama 380 gr ağırlığa ulaştılar. Ortalama 380 gr ama ilginç bir şekilde en küçüğü 270 gr, en büyüğü 420 gr. Diğerleri ortalamaya çok yakınlar. Yavaş yavaş horozlar anlaşılmaya başladı. Ama öyle haraketliler ki sayım yapılmıyor. Birkaç gün içinde sayacağız. |
22-08-2020, 12:29 | #268 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Dün civcivlerimizin altlarını temizlerken, merak içinde olduğumuz horoz sayısını da tespit etmeye çalıştık. Her ne kadar tecrübemiz olmasa da ibiklerinin büyüklüklerine göre sayım yaptık. Bizi tereddütte bırakan iki taneyi de horoz kabul ettik. 11 horoz, 14 tavuk adayımız var. Kızlarımızın daha çok olmasını istiyorduk. Ama %50 ihtimal olduğuna göre bu oran da bizi memnun etti. |
22-08-2020, 13:02 | #269 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Etlik tavuk olarak da Fransa'nın meşhur tavuk ırkı bresseyi tercih etmiştik. Bresse tavukları Fransızların gurur kaynağıymış. Kırmızı ibik, beyaz tüyler ve mavi bacaklarıyla Fransız bayrağını çağrıştıran bu hayvanlar, dünyanın en lezzetli tavuk ırkı olarak biliniyormuş. Biraz fazla yem tüketimleri olduğu söylense de hızla büyüyerek bu açıklarını kapatıyorlarmış. Hızlı dediysem, ticari et tavukları gibi 45 gün aklınıza gelmesin. 4-5 ayda kesime geliyormuş. Fransa'da temizlenip paketlenen bresseler, alâmet-i fârikaları olan mavi bacaklarıyla beraber marketlerde satılırmış. Bu anlattıklarımın hiç biri tecrübe ürünü değil. En azından şimdilik. |
22-08-2020, 13:21 | #270 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
İki gün önce Bursa'dan Mete Küçükdüğenci'den Bresse edinmeyi başardık. Neredeyse üç aydır görüşüyorum. Sanırım üretimi talebe yetişmiyor. Nihayet Mete Bey'den 17 adet Bresse iki adet de rir civciv temin ettik. Bunların da yem tüketimlerini ve ağırlıklarını not alacağım. Ama 17 tanenin 4 tanesi 5-6 gün kadar daha büyük. 2 adet de rir olunca, Rize'den gelen rir ların yem tüketimi ve büyümeleri kadar sağlıklı veriler elde edemeyeceğim. İşte minikler. En büyüğü 99, en küçüğü 33 gr. |
|
|