19-08-2012, 00:18 | #1201 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
iyi bayramlar... |
|
19-08-2012, 00:58 | #1202 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
... Alıntı:
>karabaş... ... ''Hay Allah siz miydiniz? Ben de küçük bir köpekcik sanmıştım Aldanmışım... Hadi hepinize öpücükler... ... Sevgili Doktorum size ve...bir 'beğen' ile selam veren ve ileti yazan... Tüm dostlara iyi bayramlar... (bunu böyle bildim gitti...) |
|
27-08-2012, 05:29 | #1203 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir. Ankara
Mesajlar: 170
|
Birlik ve beraberliğiniz çok güzel. Allah yapılan tüm ibadetleri kabul etsin. Geçmiş bayramınız kutlu olsun. Sevdiklerinizle nice bayramlara ulaşmanız duası ile..... Saygılar Düzenleyen hepgül : 27-08-2012 saat 14:40 Neden: Kelime düzeltme |
28-08-2012, 22:58 | #1205 |
/
Giriş Tarihi: 06-06-2007
Şehir: Bornova, İzmir
Mesajlar: 654
|
Sonunda tüm sayfaları okuyabildim Halil ağabey. Birçok konu ve mesaja yanıt yazacaktım ama tüm sayfaları okumadan yanıt yazmayayım demiştim. Bundan sonra rahat rahat yanıt yazabileceğim. İlk yanıtım; Kurutmak için dizilen üzümlerin yola bakan bölümüne seyyar dikenli tel ile çeviremez misiniz.? Cumartesi Belen köy yollarında idik. Akşamları yol girişlerinde içeri giren araçlar için kimlik sorgulaması yapılmasını talep edin Jandarmadan ya da Tarla Koruma'dan. Yola yakın kurutma sahalarına akü ile fotoselli aydınlatmada yapılabilir. Gece karanlığında sahaya yaklaşan biri fotoselleri tetikleyecek ve projektör lambalar yanacaktır. |
31-08-2012, 14:35 | #1206 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Haber vermedin... Bir daha Belen Çay Bahçesine... Giriş Yap | Facebook Ya da bağ evine uğra derim... |
31-08-2012, 14:39 | #1207 |
/
Giriş Tarihi: 06-06-2007
Şehir: Bornova, İzmir
Mesajlar: 654
|
Manisa'ya gideceğini söylemiştin ama. Bu arada e-postana bir ileti yolladım faceden ama ulaştı mı bilmiyorum. Keşke faceye özel mesaj atsaydım fotoları |
31-08-2012, 22:30 | #1208 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
|
Alıntı:
Merhaba Halil Bey, Yönlendirdiğiniz linke girdim. Ana!.. Üstünde Halil Önen yazıyor ama resimdeki ''pala'' size benzemiyor. Gırgırına mı koydu dedim). Sonra baktım ki, mesaj sahibi Halil Önen imiş. Acemilik işte netsez. Sağlıkla kalın inşallah. Saygılarımla lütfen. |
|
01-09-2012, 01:45 | #1209 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Doğru; Manisa' ya anne anneye gidecektik elini öpmeye kodroyu tamamlayamadık, onu bağ evine getirdik... ana kızı oturtuk karşı karşıya hatta diğer kızını da getirdik ... oynadık... oynattık... 'eminem eminem çakır eminem' i... tesadüf etseydin eğer 'deretepeorg' demez seninde oynatırdık... (oynamak insanın mutlu zamanın da yaptığı 5 uğraştan biridir...) Bu bayram( bir bayram daha) böyle geçtiiii... |
01-09-2012, 10:56 | #1211 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
TaşevliBahçe (Rafet Uzunok) Aliağa, İzmir Doğru söze ne denir... Ertesi gün daha güneş doğmadan; gülüp, oynayıp eğlenmenin sabahın da... dayı oğluna yardımdaydık... güneş toplamadan önce üzüm toplamıştık... (memet önen) her yıl iki dönüme üzüm seriyoruz 35 ine gelmiş küçük dayı oğlunu evlendirecek parayı bir türlü denk getiremedik... (sağda Azime önen ve hala kızı) bu yıl hep beraber baş/göz edeceğiz inşallah... harç borç demeden yoksa evde kalacak oğlan... ESOT' un ağır işcisi _ şoforu büyük dayı oğlunun ( ne yazık ki bu kadar üzüme rağmen düzenli başka işte çalışmak zorunda_ nin şapkasını çıkartacağız... Eğer üzüm iyi para ederse... İyi para diyorum ya bakmayın siz, geçmiş 3 yılın parası ile _ kilosu 3 ile 4 lira arası gibi_ üzümü satabilirsek eğer yaparız düğünü... Akşam doyasıya oynamak, sabahında kıyasıya çalışmak ülkemin güzel insanlarının geleneğidir; oysa mutsuzluklar ve savaş her zamankinden daha yakın bunu da biliriz... Kontrol edemediğimiz dünyanın kötülerden yana dönen çarkına (...) dır tepkimiz... 'İki satırlık adamları musallat ettiğimiz içindir ömrümüze'; kırgınlığımız... Sıla - Vur Kadehi Ustam parçası. (Canlı performans) - YouTube 'yoksa nur cemalimizinin astarı kalırmıydı bitek'... ...'bundandır dibe vuruşumuz' bunu da biliriz... |
01-09-2012, 14:45 | #1212 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2011
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 892
|
Alıntı:
Su uyur düşman uyumaz demişler , onun için akşam doyasıya oynamak tehlikeli !!!, sabah çalışacak iş bulamamakta var işin içinde... Kötülerin çarkı neden bu kadar güçlü döner , güçlü olan onlarmıdır ? , yoksa biz savaşmayı bilmediğimiz için mi savruluruz hemen ?... O iki satırlık adamlara çeyrek efeliğimiz bile çok gelir , lakin adam yerine koyarlar... Dibede vurmak yok öle hemen , verecek bir canımız var ama verinceye kadar kaçını alırız bilinmez. Kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.. |
|
03-09-2012, 16:52 | #1213 |
Ağaç Dostu
|
.Sevgili Halil Önen, siteye henüz girebildim ve biraktigim yerden,yani sayfanizdan devam ediyorum.Dün aksam son firçayi attiktan sonra kendimi de tatile yolluyorum.Kocaman bir tesekkür borçluyum,sayenizde sebzeler bu yil muhtesem oldular.detaylarini ve fotolari size iletecegim. |
04-09-2012, 21:12 | #1214 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Alıntı:
Helal olsun başka söz yok |
|
05-09-2012, 13:52 | #1215 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 21-01-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 72
|
Alıntı:
keşke bir de yıldızlı beğenmek falan olsaydı..! |
|
06-09-2012, 02:39 | #1216 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
tuvaldeki son fırça...
Alıntı:
Hep ne hissetiğini merak etmişimdir; ressamın tuvale imzasını atmadan önceki 'son fırça' sını, son dokunuşunu... Tuvale atılan son fırça; geçekten 'son fırça' mıydı acaba... Bir taş ustasının yüzlece kere vurduğu ve en son vuruşta kırdığı taşı; o 'son vuruş' mu kırmıştı acaba... Bir son fırça, bir son vuruş, bir son dokunuş varsa 'usta'nın _ ressamın tuvalde_ kendi içinde yarattığı hayatın sonudur belki de... o bir sondur... 'son fırça' belki de ölümle hesaplaşmadır... Kim bilir belki de bir 'son' un başlangıcıdır... Tuvale vurulan son fırça belki kalpdeki yaranın kanamasıdır...Belki de yürekdeki yarayı iyileştiren bir şeydir... 'Son fırça' belki yüreği daraltan, sıkıntılara salan bir şeydir. Belki de insanı dinlendiren dinginliğe sevk eden bir şeydir... 'Son firça' belki son değil, bir başlangıç... Saygılarımla diyeceğim bir şey var ki; Tuvale atılan 'son fırça' yani son dokunuş, insanı baştan çıkaran bir şey... sanki... |
|
06-09-2012, 07:46 | #1217 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Nail Abi, dikkat ettin mi, Halil Bey artık ağaçlarla pek ilgilenmiyor. Olayı aşmış galiba. Ya mesleği bırakmış, ya da işin özüne intikal etmiş. Artık ne söylesek boş abi... |
06-09-2012, 10:04 | #1218 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-03-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 176
|
Alıntı:
Nail ağabeyine yazmışsın ama ben cevap vereyim, (Nail ağabeyinin kızacağını pek tahmin etmiyorum, zaten bu forumda kimse birbirine yabancı sayılmaz) Halil ağabeyin terasta üstü açık yıldızları seyrederken uyursa olacağı bu. |
|
06-09-2012, 12:29 | #1220 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Susak Fotoğrafı | FotoKritik benden ancak 'susak' olur... susak - itü sözlük 'susak' olmak da güzeldir; eğer dostların elindeyse... |
06-09-2012, 13:08 | #1221 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
yıldızları seyrediyorum, öyle ise varım...! |
06-09-2012, 14:12 | #1222 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Zeytinlere gülleci bulamacını, kaolini, etidot67 yi attık keyifleri yerinde olunca; bize de edebiyata sığınmak kalıyor... Şu günler; pekmez(gün balı)... ( gün balı nasıl yapılır biliniyor artık...) http://www.agaclar.net/forum/kislikl...tlar/17096.htm biber ve domates karışımından salça... ( salçalık biberler ile beraber salçalık domates aynı kapta kaynatılmadan hazırlanır; harikadır... anlatacağım) ve incir kurutma... (ağaçtan yerlere dökülen incirler toplanır ve güneşe serilir; kekikli kaynar suya daldırıp çıkarılır ve tekrar kurutulur... anlatacağım, siz incirlerinizi toplamaya başlayın yeter..) zamanıdır... edebiyata felsefeye kaçış bir az boşluk bulunduğundandır aslında... |
|
06-09-2012, 23:26 | #1223 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Halil Önen,Kendinize bu kadar haksizlik yapmaniza izin vermiyoruz ,hepimiz yaziyoruz ama sizi keyifle okuyoruz,anlatim,ve ifadelerdeki ince zeka,göz ardi edilebilir mi?ayrica ,hayran oldugumuz birçok sanatçi dogayla butunleserek yasadiklari için eserler üretebilmislerdir.Yazma konusunu ,ciddiye alin lütfen |
07-09-2012, 00:55 | #1224 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
"Yazma konusunu ,ciddiye alin lütfen" Gaz verme müjgan hanım, şimdi halil bey terasta sabahlara kadar edebiyat parçalar. |
|
07-09-2012, 01:02 | #1225 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu yerlere dökülenler ekşi olmuyor mu? bir keresinde baktım tattım ekşi gibi geldi attım. Halil bey muzurluk düşünme .... hoşaftan anlamaz deme. |
|
07-09-2012, 08:02 | #1226 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Teşekkürler Halil Bey. Resimlere tıkladığımızda plastik kaplarla karşılaşmadığımız için. Yani bir çuval inciri berbat etmediğiniz için. |
07-09-2012, 10:33 | #1227 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Lilium,Gerçekten çok samimi dileklerimi iletiyorum,hepimiz yazma konusun da sevgili dostumuzu yüreklendirmeliyiz,biz kazançli çikariz.Ahh zeytin ve incir üretimin de sizleri hasetle takip ediyorum,ben maalesef bunlari yetistiremiyorum,yedikleriniz afiyet olsun biraz da bize ayirsaniz ,sevap olur degil mi?)) |
07-09-2012, 13:41 | #1229 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-04-2009
Şehir: Balıkesir /Bandırma
Mesajlar: 336
|
Alıntı:
Cesarete değil duyguya ihtiyacı var Tatlı veya acı, farketmez ki Derin derin hissettikçe... Terk ederse şaşırmayın Alfabemizi ve hecelerimizi "Sesleri yetmiyor çünkü" Ruhunun ifadesi |
|
07-09-2012, 19:55 | #1230 |
Ağaç Dostu
|
O yazıyor zaten...okumuyor musunuz...telaşa gerek yok. Gerekli olan yegane şey bu yazdıklarını birinin bir araya derleyip toplaması. O bu işlerle uğraşmaz...yazar geçer. Gönül adamı vesselam. Eli boşun biri...üşenmeyecek toplayacak... Bir eli boş biliyorum, desem mi ki? Sarı mı sarı, olgun, tatlı mı talı, armut tadında bir yazı... buyurun Ayvanın bir dalına aşıladığım bu armudun cinsini bilmiyorum. Ya çok verimli bir çeşit ya da ayvaya aşılanınca verimli oluyor. İlk yıl çok güçlü sürgün verdi. Birkaç tane de meyve... 2 ve 3 yıllar o kadar bol verdi ki; ''nazar deydi, göze geldi'' dedikçe Mahallenin çocukları bayram etti. Geçen yıl günbatımı tam akşamleyin yemek vakti, 2 gözcü 3 çocuk tarafından 48 saniyede hepsi koparıldı. İki güzel dalda gitti..Görevli komşu kadın ve benim kadın bu hıza baktı kaldı. Ta tepede bir bir tane kalmıştı. Hergün gözümüz gibi bakıyorduk. Şöle 3 e 4 e böleçektik. Tadına bakaçaktık. Onu da bir sabah kargaya kaptırdık. Karşı direğe kondu. Ağzında ''Son armut''. Altına kadar vardım, sesizce... Açaba yerken düşürür mü diye. ...diyecektim ona'' karga ne güzel sesin var, bi gaaaak dermisim''. Nemelazım; armudu eline alır ''ben o lafonte'nin masalını biliyorum'' derse bir de çümle aleme rezil olurum diye sesimi çıkarmadım. Kargayı kandırırmıyım bilinmez ama çocukları kesin kandırdım. Kaolin kilini zehir sanıyorlar. |
|
|