08-02-2010, 15:27 | #33 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-06-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 94
|
Alıntı:
Yaptığım test çalışmasında ise koyun gübresine ilk bir ay girmeyen solucanlar, ikinci ay başında yapan yoğun yağmurdan sonra mesken tuttular. Bence biraz daha bekleyin veya gübreyi hafif ıslatarak solucanlara uygun hale gelmesini sağlayın. |
|
08-02-2010, 15:39 | #34 |
Ağaç Dostu
|
Teşekkür ederim Sayın FS Kandemir. Herhalde bekletmek gerekiyor. Çünkü yağmur altında kalmış taze ve ıslak gübre içinde hiç solucan görmedim. Ben inek altından saf gübre istedim sete koydum ona da gelmediler. Zaten ben taze gübre koyamam ineğimiz yok, deneme amaçlı yaptım. At gübresi var at arabacı getiriyor. Onuda tam sevdiklerini henüz bilmiyorum. Ancak at gübreleri torbalarda duruyor yağmur yağdıkça gübre suyuna ilgi duyuyor olmalılar ki torbaları kaldırdıkça altında solucanlar oluyor. |
08-02-2010, 15:47 | #35 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-06-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 94
|
Alıntı:
|
|
09-02-2010, 22:43 | #36 |
Ağaç Dostu
|
|
16-02-2010, 20:52 | #39 |
Ağaç Dostu
|
Sayın fskandemir, zaten ben genel olarak at gübresi kullanacağım, stokda var. Söylediğiniz durum bakımından isabetli bir davranış oluyor. Biraz daha çalışmalar ilerler se değişik yatak malzemesi ve gübre kullanırız. Şimdi 1 m. kare elek setinde yaklaşık 10 cm. malzeme var. Arasına dün az miktarda toprak serptim. Bugün de az miktarda yağmurlama su serptim. Üzerini ışıktan korumak için örtüyorum. |
16-02-2010, 21:31 | #40 |
Ağaç Dostu
|
Bu sette çalışmalar devam ederken, Sayın x-29 'un dediği gibi uzunluğu 1 metre genişliği 50 cm. yüksekliği 50 cm olan yeni set yapacağım. Bu sette solucan yatağı altına hareketli elek koyacağım. Manuel silkeleme ile gübreler alt depo yerine dökülecek. Bu yeni sette solucan hareket alanı dikey olarak, daha rahat ve hareket kolaylığı sağlayacak. |
16-02-2010, 22:34 | #41 |
Ağaç Dostu
|
Ben bildiğimiz normal neredeyse beyaz bahçe toprağı solucanı topladım. Yaklaşık 1 aydır hazırladığım yataktalar ve yaşamaya hâlâ devam ediyorlar. Sanırım toplamda 50-60 tane ancak varlar. İlk başta kapalı balkonda bir kap içinde tutuyordum, havalar 0 derecenin altına düşünce, içeri banyo tezgahının altına aldım. Sonra onlara, ısı dengesini koruyacağı düşüncesiyle strafordan yapılma balıkçı kutularından saksılar yaptım. Bu haliyle 20-25 decere sıcaklı olan küçük bir odada duruyorlar. Sayıları çok az olduğu için, üretim süreci çok yavaş. Baştan bu yana, toplamda 10 taneye yakın solucan her nedense intihar etti. İntihar edenler genellikle iri ve canlı olanlardı. Uuzn bir yol katederek ya saksının dışına çıktılar, ya da saksının yatak bulunmayan kuru bölmesine geçip, nemsizlikten öldüler. Ama büyük bir çoğunluğu hâlâ yaşıyorlar. Ben yatak olarak, ince ince doğranmış A4 kağıt ve yarı malçlaşmış yaprak çürüntüsü kullandım. Yaprak çürüntüsü hem iyi bir yemek oluyor hem de ısı ve nem dengesini kotuyor. Keşke elimde gavur solucanları olsaydı diyorum, zira bizim müslüman solucanları aza kanaat getiriyorlar. Az tüketip, az atık veriyorlar ve sanki zorla ürüyorlar. Bakalım nereye varacağız? Bu arada birisi yurtdışından bu solucanları ithal etmeyi düşünüyor mu? Saygılarımla. |
17-02-2010, 22:40 | #42 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Savaş, Yurtdışı teşebbüsü henüz gözükmüyor. ABD satıcıları yurtdışı satışı yapmıyor. Diğerlerinde de satış yapan siteler yok gibi. Bizim solucanlar yeni yeni tüketime alışacak. Besinsiz sıkışık topraklarda hareket etmeye alışmışlar. Benimkilerden de 10 civarında kayıp oldu, sizinkilerde olduğu gibi. Bu iş için çok solucan gerekli benimkiler yaklaşık 500 civarında heran 1000 e tamamlanabilir. Ancak yabancı sitelerde ki videolarda bir avuç gübre alıyor içinde yüzlerce solucan gözüküyor. Demek ki sayısal çoğaltma şart. Yatak da o denli önemli. Bugün Malatya Koçtaştan yeni set için elek-süzek tedariki için baktım, bulamadım. Yeniden daha uygun set yapmamız zaruri. |
18-02-2010, 20:17 | #43 |
Ağaç Dostu
|
Sayın nariçi, şöyle bir şey yapabilir miyiz? Siz bana solucan gönderin ben de Ankara'dan sizin için Praktiker, Koçtaş, Bahaus gibi yerlerden elek-sürek vb şeylerden temin edeyim. Temin ettiğimiz emanetleri de, birbirimize kargo ile değil, şehirlerarası otobüs firmaları ile gönderebiliriz. İyi bir paket ile içinde ne olduğunu kimseler bilmeden, otobüs firmasına elden teslim edip yine elden alabiliriz. Çoğu zaman hiç bir ücret almadan bu işi yaptırmak mümkün. Ama olmazsa kargo maliyetini gözden çıkararak da emanetlerimizi gönderebiliriz. Ne dersiniz? Sizin solucanlar, anladığım kadarıyla bendekilerden daha sağlam ve işin erbabı gibi gözüküyor. Bugün benim 2 solucanım dha intihar etmişti. Öleceğini bile bile kuru nemsiz tarafa geçti ve öldü. Evde olsaydım ve kontrol ederken görseydim müdahale edebilirdim. Ama ben gördüğümde vücudu nemini yitirmişti. Bu arada, yakında bir süredir ara vediğim EM Bukaşi Kompost uygulamasına yakında tekrar başlayacağım. Asitli içerikteki gıda maddeleri katmamak koşuluyla, EM Bukaşi kovasından çıkan fermante olmuş malzemeleri solucanlar çok seviyorlar. Hem yemeleri kolay hem de onlar için besin değerleri çok yüksek. Solucanlarınıza eğer elinizde varsa EM Bukaşi kompost da verebilirsiniz. Son olarak, ben mutfaktan çıkan sebze ve meyve atıklarını iyice kıyıyorum. Rondo ile veya kıyma makinesiyle. Sonra bu kıyılmış yumuşak malzemeyi pişmemesine dikkat ederek fırında biraz ısıtıyorum. Isınan malzemeyi bu defa biraz soğuyunca derin dondurucuda donduruyorum. Donmuş malzeme bir süre sonra tekrar oda sıcaklığında ısınarak çözüldüğünde tam solucanların ağzına layık bir besin oluyor. Onlar için bir nevi hazır gıda. Bu şekilde daha rahat tüketiyorlar. Saygılarımla. |
20-02-2010, 15:54 | #44 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Savaş, çok teşekkür ederim, iki gündür bilgisayardan uzaktım, cevap yazamadım. Ancak öyle fazla solucan burada da yok. Benim sette ancak 500 civarında var. Normal çalışmaları için birinci hedef 10 000 solucan. |
20-02-2010, 17:26 | #45 |
Ağaç Dostu
|
Anlıyorun sayın nariçi. Ben bir türlü fırsat bulup da kırsal bir yerlere uğrayamıyorum. Yoksa toplayabildiğim kadar toplayacağım. Bu arada, bir sorum olacak: Farklı tür veya cins solucanları aynı yatağa koysak birbirlerine zarar verirler mi? Bu konuda bilginiz var mı? Düzenleyen Savaş : 20-02-2010 saat 22:42 |
21-02-2010, 13:02 | #47 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 11
|
Selamlar solucanlarınız için uygun koşulları sağladıktan sonra onları fazla rahatsız etmeyin.Kutunun ışık almaması için ve nemli toprağın kurumaması için kutunun üstünü bir bezle kapatın.Solucanlarınıza turunçgil,hayvansal gıdalar,fazla miktarda yumurta kabuğu kesinlikle vermeyin.Solucanlarınız şuan çoğalacaklar ve bi müddetten sonra popülasyonu sabitleyecekler.Toprağı nemli tutun kurmuş olduğunuz ünitenin dibinde su birikmemesine dikkat edin zira bu solucanları zehirler.Çalışmalarınızın sonuç vereceği konusunda çok umutlanmayın.İmkanınız varsa yurt dışından ithal edin gümrük konusunda sıkıntı yaşanabilir bunu engellemek için kendiniz çözüm üretmelisiniz en basitinden solucanları gönderecek şirketten kutunun üstüne teşhirdir yazmasını rica edin böylece gümrükte pek sorun çıkmıyor diye biliyorum.Zaten kültür olarak aldığınız solucanlar çok kısa zaman içinde çoğalacaktır.Şuan üzerinde çalıştığınız solucanlar oldukça hantal ne zaman kutuya baksanız en dibinde dinlendiklerini göreceksiniz.Bu yüzden gübre üretimi çok zor.Bu iş için özel üretilmiş solucanlar çok oburdurlar.Yemek neredeyse oraya giderler ve doymak bilmeden yerler.İyi çalışmalar. |
21-02-2010, 17:23 | #49 |
Ağaç Dostu
|
Bugün, neredeyse serçe parmağım kalınlığında ve onun üç katı uzunluğunda toprak solucanı topladım. Yaklaşık 300 adet. Her zaman ki gibi hantallar ama, iri olanlar çok güçlüler. Yarısı toprakta yarısı dışarıda iken, tutup çektiğimde mümkün değil çıkaramadım. Kaslı ve iriler. Ama dikkat ettim, rahatsız olduklarında sanki şoka giriyorlar, hemen ölmüyorlar ama ölü gibi gevşeyip hareketsizleşiyorlar. Bakalım, yurt dışı solucanları nasip oluncaya kadar elimizdeki yerli solucanlar bize ne kadar hizmet edecekler. Düzenleyen Savaş : 21-02-2010 saat 20:28 Neden: İmla hatası! |
21-02-2010, 20:32 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Sayın nariçi, az önce baktığımda, 3 saat önce yataklarına koyduğum iri solucanlar nedense yatağın en üstüne doğru çıkmışlardı. En üst katmana ıslak yapraklardan bir örtü yaptım ama eğer üstte kalmaya devam ederlerse ciltleri kuruyacak. Bile bile, veya hissede hissede diyelim, neden ölüme gidiyorlar, anlayamadım. Ölmesinler diye, pek kullanmadığım bir tişörtümü kesip ıslattım ve en üst tabakayı örttüm. Şu anda bir kısmı yığının içinde, bir kısmı en üstte ıslak bez örtünün altında yaşıyorlar. Bakalım ne olacak? Bu arada, Avustralya işi inşallah olumlu sonuçlanır. Kolay gelsin! |
21-02-2010, 22:27 | #56 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili nariçi şu linkteki vatandaş yalnızca ABD ve Kanada'ya gönderiyormuş, özür dilerim. Başka bir siteyle karıştırmışım. Bu linkteki satıcı 1 pound yani 454 gram solucanı 24.95$, 2 poundu yani 908 gramı ise 44.95$ satıyor. Netteki fiyatlar genel olarak böyle. Ama bulduğum bir başka sitede 1 poundu 5$ diyordu ancak sitede hiç bir sayfa açılmıyor. Sürekli hata veriyor. |
21-02-2010, 22:42 | #57 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili malbman linki yanlış yapıştırmışsınız, sizin açmış olduğunuz konu çıkıyor. Bir de bu kargo siparişlerinin sağlıklı olup olamayacağı riski var. Burada solucan kendi ortamından alınınca afallıyorlar, birde kıtalararası nakliyede uzun zaman geçerse (Gümrüklerde de takılırsa) zayiatın olacağı da düşünülebilir. Bir yolcu beraberinde hızlı olsa sağlam gelir. |
21-02-2010, 22:47 | #58 |
Ağaç Dostu
|
Sanırım yatma zamanım gelmiş sevgili nariçi Baksanıza kel alaka linkler vermeye başladım Kusura bakmayın, Türkiye'ye göndermeyen şu linkteki satıcı. Kimi sitelerde canlı gelmesini garanti ediyoruz falan türünden ibareler var ama konuyu bilmediğim için çok da yorum yapamıyorum. |
22-02-2010, 00:06 | #59 |
Ağaç Dostu
|
Az evvel kontrol ettiğimde üzerini bezle örttüğüm halde, bezin bir ucundan sıvışıp bölmenin diğer tarafına, boş olan tarafına geçmişti onlarca solucan. Neden boş tarafa geçiyorlar çok merak ediyorum. Yatakları besin olarak uygun değil desek, yaklaşık 350 tanesi o yatakta mutlu mesut yaşıyor ama. İlla ki, en iri olanlardan yaklaşık 50-60 tanesi en üste çıkıyor ve bunların bir yarısı da boş bölmeye geçmeye çalışıyor. Sonunda, dikdörtgen kutunun ortasındaki bölmeyi kaldırdım, boş tarafa yeni yatak serdim, dolu tarafı yeni yatağa pay ederek biraz da yeni sıcak kompost ürünü malzeme ekledim. Bu yeni büyük yatağın üzerini de ıslak bezle örttüm mam tamamını değil, yarı yarıya... Bakalım solucanlar bu defa açık trafa mı kaçacaklar, yoksa nemli bezin altına mı toplanacaklar? Bebek gibiler vallahi! Dilinden anlayana aşk olsun! Bu arada yurtdışı solucan getirme işinin de peşini bırakmayalım. Kargo işi bana da garanti görünmüyor. |
22-02-2010, 07:57 | #60 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-06-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 94
|
Alıntı:
|
|
|
|