20-10-2008, 20:50 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Kıbrıs lalesi (Tulipa cypria)
Kıbrıs Lalesi (Tulipa cypria), zambakgiller (Liliaceae) familyasından Kıbrıs'a özgü endemik bir lale türü. Yerli halk arasında Medoş Lalesi olarak bilinir. Kuzey Kıbrıs'ın Tepebaşı köyü ve Avtepe köyü civarında yetişir. Çok yıllık, soğanlı bir bitki olan Kıbrıs lalesi tek bir çanak üzerinde altı oval taç yapraktan oluşur. Taç yaprakları kırmızıya yakın bordo renkte olup iç kısımlarının dip kısmı siyah zemin üzeri sarı renkle çevrilmiştir. Bitki sapı 30 cm yükseliğinde sarımsı yeşil renkte, yaprakları 20 cm uzunluğunda, yana doğru, dalgalı ve grimsi yeşil renktedir. Kıbrıs lalesi çiçeğinden dökülen tohumla çoğalmakta , her yıl Mart-Nisan aylarında aynı yerden yeniden açmakta ve sonra kurumaktadır. 1998 yılından itibaren koruma altına alınmıştır. Toplanması yasaktır. Kıbrıs lalesi (Tulipa cypria) Doğal yetişme alanı KAYNAK Vikipedide gezinirken dikattimi çekti ve arkadaşlarımla paylaşmak istedim. Çok asil bir duruşu var, umarım onu koruyabiliriz. Kıbrıslı arkadaşlarımızdan bu lale hakkında bilgiye sahip olanlar varsa paylaşmaları bizleri mutlu edecektir... Sevgiler |
20-10-2008, 22:27 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-08-2008
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 390
|
Hemen Kıbrıslı arkadaşımla irtibata geçiyorum |
20-10-2008, 23:07 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Sebo bu lale müthiş. Bende kıbrısta arkadaşı olan birini bulmalıyım Benim anladığım kadarıyla lalelerin hepsi doğada tohumdan yetişme eğilimi gösteriyorlar. Zira doğada soğanlar yavru verecek boya ulaşamazlar. Ancak evcilleştikten birkaç sene sonra iri soğanlara ve soğandan yavru vermeye başlarlar. |
21-10-2008, 17:23 | #5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-08-2008
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 390
|
Ben sadece bilgi almak için irtibat kurdum |
21-10-2008, 20:58 | #6 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-05-2008
Şehir: girne
Mesajlar: 39
|
Arkaddaşlar ben kıbrıslıyım medoş lalelerinin açtığı dönemlerde mutlaka lalelerin olduğu bölgelere giderek bu laleden bol bol toplardık. laleleri okadar çok toplardık kii her odaya içi lale dolu çiçek vazosu koyardık. okula öğretmenımıze, komşulara dağıtırdık. lalelerin çıktığı bölgelerde çocuklar yollarda satarlardı.lalelerin aşırı toplanması yüzüunden bu bolgelerde lale tarlaları gitdikçe azalmaya başladı. Benim lale topladığım birçok tarlada artık Lale açmamaktadır. tarlaların derin sürülmesi,tepelerın ağaçlandırılmak maksadiyle teraslanması,yangınlar,lale soğanı ticareti vb.nedenlerden dolayı laleler git gide azaldı. lalelerin çoğalmasını sağlamak içın bır takım önlemler alındı. Bunun başıında gelen ilk önlem lale soğanının sökülmesı ve lalenin toplanması yasaklandı.bunun yanında çevre dairesinin öncülüğünde endemık bıtkıler hakkında bilgilendirici yayınlar yapıldı bölgelerde de lale festıvaller düzenlenmektedir.medoş lalesine her nekadar kıbrıs lalesi deniyorsada ben ayni laleyi yaklaşık onbeş gün önce toroslada çekılmış bir kır çiçekleri belgeselinde gördüğümü sanıyorum |
23-10-2008, 07:06 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Kıbrıs Akdeniz'in ortasında bir ada olduğunu düşünürsek. Buradaki bitki türlerinin Toros'lara gelmesi veya Anadolu'daki bitki türlerininde Kıbrıs'a geçmesi çok kolay değil. Bu yüzden Kıbrıs'taki bitki türlerinin bir çoğunun endemik olması çok normaldir. Bitkileri yakından incelemeden tanımak neredeyse imkansızdır. Mesela çiçeğin boyutları, soğanın şekli, yaprak sayısı veya çiçeklenme zamanı gibi daha bir çok farkı uzaktan görerek anlamak imkansızdır. |
11-04-2009, 21:30 | #8 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-04-2009
Şehir: İstanbul, Kıbrıs
Mesajlar: 5
|
Arkdaşlar Vikipedideki Kıbrıs Lalesi madesini ben oluşturdum. Ayrıca o maddedeki resmi de 2004 yılında Kıbrısta geçitköy yakınlarında çekmiştim. İnsanlar bilsin, görsün ve faydalansın diye vikipedinin o eksiğini tamamlamak istemiştim. Ben Kıbrısta o lalenin doğal olarak yetiştiği bölgede büyüdüm. Hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlere elimden geldiğince yardımcı olurum. İyi günler. |
11-04-2009, 22:44 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Aman arkadaşlar, bu lalenin doğadan toplanması YASAK. Halen bu yasağa uymayarak laleleri topladıklarını biliyorum. Ne yazık ki bilinçsiz insanlar yüzünden endemik bir türümüzü kaybetmek üzereyiz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İçişleri ve Çevre Bakanlığı'na bağlı Çevre Dairesi tarafından korunmaya alınmış 52 bitki türü ve bir bitki familyasından ( Orkideler) biridir. Bu amaçla sürekli bilinçlendirici yayınlar yapılmaktadır. Hatta çevre dairesi personelleri okullarda bu konularda seminerler vermekte, caydırıcı olması için toplayanlara 2 asgari ücret ceza kesilmektedir. ( miş !!!) Bugüne kadar kaç kişi yakalandı çok merak ediyorum. |
20-11-2009, 20:16 | #10 |
/
Giriş Tarihi: 20-11-2009
Şehir: Tepebaşı
Mesajlar: 1
|
arkadaşlar bu laleyi hepiniz beğendiniz sanırım. Biz Tepebaşı Köyü sakinleri olarak köyümüzde yetişen bu doğal güzelliğin korunması gelecek nesillere aktarılabilmesi için çalışmalar başlatmış bulunmaktayız. Her yıl düzenlenen Lale Festivalimiz bu yıl 27-28 Mart´da olacaktır gelebilen herkesi bekleriz. Köyümüzü geliştirmek, doğal güzelliklerimizi korumak için Tepebaşı Kültür Sanat ve Doğayı Koruma Derneği`ni kurmuş bulunmaktayız. |
21-11-2009, 00:44 | #11 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-09-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 84
|
yazdıklarınızı okuyunca Muş'ta geçirdiğim günler geldi aklıma.Ne alaka diyeceksiniz belki.Oranın lalesi ahh ahhh.netten bir bakın isterseniz.Zamanı geldiğinde gözünüzün alabildiği yerde kocaman Muş ovasında alabildiğine kocaman kırmızı laleler.Ve biliyormusunuz birçok ülkeden geldiler bu laleler için ben oradayken.Ama ilginç olan ne topragından götürmedikleri kaldı ne lalesinden.Ne suyunu incelemedikleri kaldı nede havasını.Ama birtürlü oranın dışında yaşatmayı başaramadılar.Ey büyük Allah işte birçok güzelliği bizim ülkemize vermiş.Dört mevsim binbir çeşit bitki |
21-11-2009, 20:14 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Sayın bynpol lale ve doğa sevginize yürekten katılıyorum. Bence bu lale veya diğer nadir bitkilerin yok olmasının sebebi dışardan veya başka yerden gelip birkaç örnek almak değildir. Bunun sebebi o bölgede yaşayan insanların tarlalarını genişletme konusundaki hırsından kaynaklanıyor. Bu lalenin veya bir başka bitkinin başka yerde yaşayamayacağı düşüncenize kesinlikle katılmıyorum. Zira öyle olsaydı İstanbul sokaklarında Adıyaman lalesini veya diğerlerini asla göremezdik. Ben bazı arkadaşların tam tersini savunuyorum. Şöyle açıklamaya çalışayım; Doğadaki çiçek tohumlarının % 99 u karınca, kuş, don veya aşırı kuraklık sayesinde asla yeşerip ergin bir bitkiye dönüşemez. Ancak insan elinde bu tohumların % 80 i ergin bir bitkiye dönüşebilir. Bir başka açıdan bakalım. Mesela bir bitki uluslararası botanikçiler arasında yok satıyor bu durumda bitkinin fiyatı tavan yapıyor. Bu durumda çıkar peşinde olanlar asla boş durmaz. Ancak uluslararası botanikçilere veya sosyal kuruluşlara bu tohumlar ücretsiz gönderilmiş olsa bu bitki nadir olmaktan çıkar ve piyasada değeri sıfıra düşer. Yani nadir olmaktan çıkar ve bir tek kimse bu bitkiyi doğadan sökmez. Anlayacağın şu anda kimsenin Adıyamana Adıyaman lalesi sökmeye gittiğine inanmıyorum çünkü isteyen herkes bu bitkiyi istediği çiçekçide bulabilir. Oysa bunun gibi kültüre alınmayan bir çok nadir = para eden bitkilerin çuvalla toplandığı doğrudur. Bence bunun tek çözümü bu nadir ve sevilen bitki türlerini kültüre almak ve tohumları hızlı bir şekilde piyasaya sunmaktan geçer. Düzenleyen ibrahim37 : 01-07-2010 saat 03:38 |
21-11-2009, 22:25 | #13 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
Bunlardan bazıları, şakayık ile başladılar, Türkiyenin lale, sümbül, iris türlerini ve diğer bazı türleri çalıştılar ve devam ediyorlar. Paylaşmak istedim. |
|
04-12-2009, 21:53 | #14 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-04-2009
Şehir: İstanbul, Kıbrıs
Mesajlar: 5
|
Sn İbrahim37'nin bitki, çiçek vs kültürlemesi fikrini çok yerinde ve de doğru bir tespit olarak görüyorum. Örneğin üzerinde konuştuğumuz Kıbrıs Lalesinin nesli (ilgilelerin demesine göre) tehlikede(bu sebeple toplanması ve ticareti vs yasak). Yani bu bitki belki de yakın gelecekte tabiatta hiç görülmeyecek. Ama bunu söyleyen ilgililer (ki KKTC çevre dairesi) bu konuda sanırım hiç bişey yapmıyor. Sadece çiçeklerin toplanmasını yasaklamışlar. Oysa yapmaları kereken bu lalelerin soğanlarından bir miktar edinip, ekip, kültürlemeleri ve İbrahim bey'in de dediğiniz gibi piyasaya sürmeliler. Ancak o şekilde kesin bir koruma sağlanabilir... Yeri gelmişken, madem bu bölgenin bir çevre derneği var (Tepebaşı Kültür Sanat ve Doğayı Koruma Derneği) , o dernek bu konuda birşeyler yapmalı, çevre dairesi ile veya varsa Çevre bakanlığı ile irtibata falan geçilmeli. Nesli günden güne tükenen bir lale için festival düzenlemekten daha başka şeyler yapılabilir. Yoksa ilerde festivali yapılacak lale kalmayacak... |
21-07-2010, 14:10 | #15 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 11-08-2005
Şehir: istanbul
Mesajlar: 47
|
Sayın Apolas ve İbrahim37 ye katılıyorum. Endemik bir bitkinin üretim izni nasıl alınır? Kişisel izin alınabilir mi? Kıbrıs'dan bir gönüllü bitkisever bunu üretse de bize de satsa ne iyi olur.Hiç olmaz ise kendi topraklarımıza ait bitkileri yetiştiririz,marketten aldığımız yabancı kökenleri değil. Aramızda, endemik bir bitkiyi, izinli ve kontrollu olarak üretim yapmak için, gerekli prosedürlerin ne olduğunu bilen ve yol gösterecek bilgili biri var mı? |
|
|