agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Orkide > Orkide Türleri
(https)




Beğeni Düzeni1807Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-07-2006, 18:02   #1
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Phalaenopsis

Name:  Phalaenopsis.jpg
Views: 54556
Size:  27.6 KB

Phalænopsis

Phalaenopsis güve kelebeğine benzeyen anlamındadır. Adını, yunancadan phalaina = geceleri ışık etrafında görünen bir tür büyük güve kelebeği (ki bundan dolayı Türkçede bu orkideye, hoş bir şeyler çağrıştırmasa da, güve orkidesi de dendiğini duydum) ve opsis …’e benzeyen kelimelerinden alır.

Diğer türlere kıyasla oldukça küçük bir orkide sınıfı olan Phalaenopsis’in tabiyatta takribi 50 kadar tabii formu olmakla birlikde günümüzde 5000’i aşkın hybrid formu türetilmiştir.

Çiçeklerinin renkleri beyaz ve pembe ağırlıklı olup nadiren sarı renkleri de vardır. Ancak tüm çalışmalara rağmen Vanda’da olduğu gibi mavi tonlarda çiçek açanı türetmeye henüz başarılı olunamamıştır.

Çiçeği normal şartlarda aylarca veya en azından ortalama 6 hafta tazeliğini korur. Phalaenopsis yapraklarının arası birkaç cm’den 20-30 cm’e kadar dönüşümlü olarak her iki yana, sonlara doğru genişleyen, yaprakları ile monopodial büyüyen, (yani tekgövde üzerine ve “genelde“ yanlara doğru çatallanmıyan, dallar oluşturmıyan) çiçekleri (hybrdilerde yukarı doğru bağlanmak sureti ile çubuklarla desteklenerek 1 m’eye varmasına rağmen) tabiyatta aşağı doğru salkım halinde sarkan epifit (ağaçların üzerinde kovuklarında ağaçların dal ayrımlarında yetişen; ancak asalak olmıyan) bir orkide türüdür.

Çiçeklerini dökdükten sonra çiçek sapının 2/3 oranına denk gelen gözün 2cm üstünden kesersek bu gözlerden tekrardan bir çiçek filizi vererek tekrardan çiçek açmasını sağlarız. Hangi cevre şartlarında olduğu tam belirlenememekle beraber bu gözlerden en baştakinde yavru bir Phalaenopsis bitkisi de elde etmek mümkündür.

Normal hobi olarak amatörce orkide bakan bitki sevenlerin Phalaenopsislerini TEK çoğaltma yolu bu yavruların kesilerek dikimidir. Bu yavruları anadan ayırmak için ise köklenmelerini beklemek gerek. Bu yavrunun hava köklerinin fazlalaşmasını ve kuvvetlenmelerini bekledikten sonra kesmek ve ayrı bir saksıya ana bitkininkine benzer bir substrat karışımında ve aynı çevre şartlarında (en iyisi hemen yanına koymak) büyütmek gerekir.

Tabiatta, kuzey Avustralya’dan, Yenigine, Filipin’ler, Malezya yarım adasından Hindistan’a, Tayvan, Borneo ve İndonesya adalarını da içeren bir bölgede yetişirler. Bu alan esasen Nepenthes türlerinin büyük bir kısmının da yetiştiği bölgedir. Dolayısıyla iki tür bitki de bir palu- vivar- teraryumda “tabiatıyla” birbirine uymaktadır.

Konuyu fazlaca uzatmadan işin pratiğine geçecek olur isek Phalaenopsis’in bakımı için onun doğal ortamdaki yaşam şartlarına bakmak herzaman faydalı olacaktır.

Bazı bitkiler ortam şartlarında pek de seçici değil iken örneğin Spathiphyllium adlı barış çiçeği diye de tanıdığımız sulak ortamlardan bataklıklarda emers yetişen bir bitki kaloriferli evlerde kuru topraklı saksılara rahatlıkla uyum sağlıyabilirken Orkideler bu gibi yaşam şartları konusunda oldukça hassas olup tepkileri de ani ve radikaldır.

Phalaenopsis doğal ortamında yüksek oranda nemli ve sıcaklığı 26 – 32ºC nadiren de 20ºC nin altına düşen hava şartlarında yaşarlar.

Evimizde bakabileceğimiz Phalaenopsis hybridleri için de, kabaca saksı-toprağı olarak tanımlıyabileceğimiz, ancak gerçek anlamda toprak içermeyen substratlar bakımından da doğal şartları simule edecek katkılardan oluşturmak zorundayız.

Evlerimizi, özelikle kışları, 26 ºC ye kadar ısıtamıyacağımıza göre pencere pervazında bakıcağımız Phalaenopsis’lerimizin de havadaki nem oranını o oranda düşürmemiz gerekmektedir. Ancak bu normal kaloriferli ev ısısını ortalama 21 - 24 ºC aralığında ve % 40 -50 nisbi hava nemi, Phalaenopsisin en dip tahamül sınırı sayabiliriz. Kışları phal. için serin denecek bu ısıda sulama köklerin ıslak kalmaları da asıl sorun yaratan faktörlerdir.

Phalaenopsis saksılarını büyükçe dikdörtken plastik bir leğene hydrokültür granülleri (kilden mamul saksı kırıntısı da uygundur) ile su doludurup üzerine koyacağımız plastikden ızgaralara koymak en idela yöntemdir. Bu sayede saksıların su ile doğrudan teması kesilmiş olup kökler devamlı suda kalmazken bitkinin asıl istediği nemli hava lokal da olsa sağlanacaktır.


Tüm bu faktörler göz önünde bulundurulursa saksı substratı için:
  • % 60’ yıkanmış, dinlendirilmiş, açık havada bekletilmiş, kullanmadan önce de fırında 105 - 120 ºC de 4 saat kadar ısıtarak bir dizi zararlı olabilecek böcek ve larvalarından arındırılmış kısmen sterilize edilmiş fıstık çamı kabuğu;
  • % 20 torf,
  • % 10 ufalanmış mangal kömürü
  • % 10 strafor kırıntısından
mamul bir karışım bize en uygun olanıdır.

Bu substrat karışımı her orkide yetiştiren zaman içinde kendi bulur. Temelde katılan ana komponentler sabit olup bakıcı kendi sulama tarzına göre deneyimleri sonucu (ki bazen bu deneyimler bazen onlarcası bitkinin ölümü ile ağır bedellerele ediniliyor) en uygun olan karışımı kendi bulur kendi belirler.

Ancak bu işe yeni başlıyanların ilk başlarda bu ana karışıma sabit kalmaları acı deneyimleri kısmen önliyeceğinden yeni heveslerinin çabuk kırılmayıp orkide bakımına olan ilgisinin hemen azalmasını da önler.

Haftanın bir gününü sulama günü olarak belirleyip (örneğin ben Pazar sabahlarımı ayırdım) sadece ve sadece bu günü Phalaenopsis’inizi aktif kömürden filitrelediğiniz yağmur suyu ile sulamayı şaşmaz bir prensib edinin.

Sulama için sabah saatleri, hatta saat 10 civarı en uygun zamandır. Özelikle kışları akşam saatlerinde yapılacak sulamanın kökleri gece ıslak kalmalarına yol açacağından (ki köklerin ıslak kalmalarını sorunlarını geçmiş yazılarımda kısaca anlatım gerekse de gelecek yazımda da derinlemesine değinebilirim) geç vakit sulamalardan kaçınmak gerekir.

Ayda bir azot oranı düşük mesela NPK oranı 6:15:10 cıvarı olan ve tarifinin ¼ oranında seyreltilmiş sıvı gübre vermek. Sıvı gübre vereceğiniz haftada önce saksı substratını sulama suyu ile ıslatın gübreli sıvıyı sonra saksıya verin kuru substrata asla gübreleme yapmayın.

Phalaenopsis yaşamı boyunca hep aynı büyüklükdeki saydam plastik saksılarda bakımı yapılabilir bir boy büyüğüne geçildiğine ben şahsen tanık olmadım bir kök olduğu sürece bu büyüklükde bir saksı ona yeterli gelecektir.

En geç iki senede bir substratını yenileyin substrat yenilemenin en uygun zamanı ilkbahar veya yaz başıdır denebilirse de çiçek ve/veya çiçek filiz taşımadığı gerek duyulduğu herhangi diğer uygun bir zamanda bu yapılabilir kanısındayım. (en azından ben böyle yapıyorum)

Phalaenopsis saksı değişimi ise kendi başına bir konu. ölü köklerin kesilmesi eski yapışmış subtrat bileşenlerinin sağlıklı köklerden ayıklanması hatta fazlaca yapışık olanları da iyisimi üzerinde bırakılması, saksı tabanının fındıktan büyük styropor parçaları ile drenajının sağlanması kurumuş yaprakların ve çiçek saplarının dibe yakın kısmından 1-2cm kala kesilmesi ve tüm bu kesiklerin kömür tozu ile bulanarak olası bir hastalık kapma riskinin azaltılması dikkat etmemiz gereken esas noktalardır.

Sularken en dikkat edilecek bir diğer konu ise yapraklarının çıktığı göbeğinde özelikle de kış aylarında su kalmaması hatta mümkünse suyun değmemesi hatta kazara da olası bir ıslatmada ise hemen bir parça ince emici bir tualet kağıdı parçasını parmaklarımızla sivrilterek bu aralığa dikkatlice sokmak sureti ile sıvıyı emdirip kurumasını sağlayın.

Kabaca bakımda dikkat gerektiren konular şimdilik aklıma geldiği kadarı ile bunlardır.

saygılarımla

İlknur, pria, bb_re ve 10 kişi beğendi.
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-07-2006, 16:19   #2
Ağaç Dostu
 
bonsaisever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-08-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,775
Galeri: 48
Bunun bakımı bonsaiden de zormuş
Bende de bir Phalaenopsis var
Hata 1: Şeffaf saksıdan normal saksıya aldım.
Hata 2: Saksısına çam kabuğu ve hindistan cevizi torfunu karıştırarak koydum.
Hata 3 : 15-20 günde bir suluyorum
Bunlar bir çıpda farkettiklerim.
Demek benim Phalaenopsis bakımsız kalmış
Ama çiçekleri 1 ay önce dökülse de yaprakları yeşil ve yeni yapraklar çıkarıyorlar.
Yinede sorunlu mu oluyor?

bonsaisever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-07-2006, 18:51   #3
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Sayın Bonsaisever,

burda asıl sorunu kışın ev sıcaklığının neme oranı ile dengelemelerde ev şartlarında yaşamak sorun olan asıl kısımdır.

Benim bildiğim bir üretici burada bu sorunu yaşamakta sera şartlarında çok sağlıklı olan bitkileri evde sorunlar ortaya çıkabilmekte. Çok gevşek olmayan ve de zamanla da sıklaşan kökleri sıkıştıran substratlar sonuçda epiphyt olan bu bitkilerin amatörlerce, köklerinin tamamen havasız kalmasına ve de bir dizi mantar hastalığından bahsi geçen göbek çürümesi vs. den kurtarılamıyacak kadar geç farkedilebilinir.

bazan yaprakları bir tavşanınki gibi sarkıverir siz de susuz kaldı diyerek sularsınız bu hakkaten böyle olabileceği gibi köklerinin çürümesi sonucu suyu çekememesinden de bitki balçık su içinde yine de susuz kalır. Bir de köklerin aşırı tuzlanması ( bu gübreden substratdan ve sulama suyundan kaynaklanabilir) sonucu da olabilir.
Uyarmışdım hastalıklar cildinin birinci fasikülüne başladık korkarım ...
bence de en önemli ve en bilinmeyenidir bu kısımı

Phalaenopsis aslında çoğu gibi epifit bir orkidedir. Orkidelerde terestrik olan ana gurup paphiopedilum ve cymbidium dur.

phalaenopsis ayrıca da kökleri ve özeliklede uçları da fotosentez yapar dolayısıyla da Phalaenopsis saydam bir saksıya dikilir ve hep o boy (bazen biraz büyüğü ancak tkrb. o boylarda) saksı yaşamı boyu ona yeter. saksısı büyütülmez. sadece saksı boşaltılıp substratı değiştirmek kafi gelir.

bu işlem esnasında ölü köklerden dikkatlice temizleyip yeni substartla aynı saksıya veya aynı boy temiz bir saydam saksıya dikilir. substratı bakım koşullarına göre de değişir şayet sıkça sulayan biri iseniz çam kabuğu % 60 torf % 10 kadar, % 10 styropor kırıntısı % 10 kömür % 10 şişe mantarı kırıntısı'ndan bir karışımı veya haftada bir 10 günde bir sulayacaksanız.

burdaki torf miktarı çoğaltılıp biraz da styropor kırıntısı ile perlit karışıma dikim yapınız. evde camekanda terraryumda vs. yetiştirilecek Phalaenopsis için birinci çam kabukları fazla olan karışımı tavsiye ederim.

zira kış aylarında ıslak kalan substrat koklerini saran ve çürüten bir mantarın üretimini destekliyeceğinden evdeki ısı ve nem şartlarında kolayca üriyen bu mantarlar göbek çürümesi fusarim pythium veya phytophtora cylindrocarpon sclerotinia botrytis gibi daha bir dizi mantarın ve küfün üreyip, Phalaenopsis ın ölümüne sebep olacaktır.

tamamen epiphit olarak bir uygun satıha sphagumla bağlamak sureti ile mümkündür ancak o zaman çiçekleri doğada olduğu gibi sarkarak açmak zorundadır....

saygılar


Düzenleyen malina : 28-07-2006 saat 23:51
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-08-2006, 11:42   #4
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-07-2006
Mesajlar: 10
selamlar bende yalova meslek yüksek okulu seracılık ve süs bitkileri yetiştiriciliği
mezunuyum
fakat bütün kitaplarım bana yardımcı olamadı şimdi bir sorunun cevabını arıyorum yardımcı olursanız sevinirim..
bir phalaneopsis im var fakat 1 yıldır çiçek açmıyor.yaprak çıkartıyor bol bol ama çiçek yok! yardımcı olursanız sevinirim...

gysophila Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-08-2006, 20:10   #5
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Phalaenopsis

Bana bulunduğu çevre ve bakım koşulları hakkında bilgi verirseniz sevinirim.
bu kadar bilgi ile neden çiçek açmıyor sorusuna cevap vermem takdir edersiniz ki çok zor
bir dizi faktör vede bu faktörlerin de birbirleri ile olan ilişkileri söz konusu iken devaml yaprak açıp çiçek açmaması bana tuhaf geldi yaprak açacak kadar sıhhatli bir Orch. kendini iyi hissediyor hatta çevre şartları ona çok uyumlu dmek . ancak bu gibi bir durumda çiçek vermemesi bana bir şeyi görmediğimizi akla getiriyor açtığı yaprakların durumu nasıldır sağa ve sola açık canlı diri kaç çift yaprak var vede mümkünse söz konusu bitkinin bir de resmini eklerseniz sevinirim.

substrat?
saksı?
su?
sulama?
ışık/güneş?
durduğu yer?
etrafındaki olası diğer bitkiler?
güberlele dozu ve sıklığı?

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2006, 19:47   #6
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: Bilecik
Mesajlar: 36
Merhaba arkadaşlar bende bir tane phalenopsis var. ve bunu çoğatmak istiyorum ayrıntılı bilği verebilirseniz çok sevinirim. Bir kaç ay sonra çiçek açacak şimdi sürgü verdi. Bir seneden beri bende, yardımcı olursanız sevinirim.
cevaplarınız için teşekkür ederim.

oghuzturk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 20:34   #7
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Sayın oghhuzturk,
bunu bende istiyorum lakin Phal. monopodial bir orkide olduğundan yavrulaması hemen hemen imkansız gibidir. Tohumla üretimi konusu ise kendi başına bir konu. tohum taşıma süresi 8 ay olmakla birlikde tohum öylece toprağa atılıp dikilesi.. sonradan filizlenmesini beklenen bitkilerden değillerdir orchlar. steril şartlarda özel laminar flow çeker ocaklarda ekim gerekir bu da tam taşaküllü bir biokimya laboratuarı demek olur. kaldı ki bir tohumdan üretiğiniz phalın en iyi şartlarda çiçek açması 2 sene Vandalarda 16 seneleri bulabilir.
sizin tek şansınız çiçek sapını müsait yerinden kestikden sonra ordan çiçek filizi yerine bir yavru vermesini beklemektir. kökden veya ana gövdeden ikinci bir filiz vermesi yavruya dönüşümü phal.lerde çok ender vakalardır.
çiçek sapından hangi şartlarda yavru filizi oluşturulduğu ise kesin olarak hiç bilinmemektedir. bu tabiyatın tamamen keyfiyetine kalmış. bu konuda olası araştırmalar gereke şartlar hakkında olsun ısı olsun nem olsun ışık tam bir sonuç vermemişdir.
benim bu sene 250 kadar phal.imden aldığım yavru (çiçek sapından sadece bir adet dir geçen seneler daha berekeli geçmiş idi.

bb_re beğendi.
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 22:55   #8
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: Bilecik
Mesajlar: 36
cevabınız için çok teşekkür ederim. Bir kaç sorum daha olacak sizi sıkmazsam...
orkidelerin diğer türlerini nasıl temin edebilir. sizin tavsiye edebileceğüniz ev şartlarında yaşayacak orkideleri nasıl bulurum.
bir de phal. in çiçek sapını ne zaman kesmeliyim, nasıl kesmeliyim, neresinden kesmeliyim, ve nasıl beklemeliyim yavru vermesi için aydınlatırsanız çok çok sevinir sevinirim. Birde bu konuda bir kaynak bulabilirmiyim. Bir sorum daha var tohum nasıl elde edilir.teşekkürler saygılar.

oghuzturk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 10:28   #9
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Ev ortamında Orkideler genel olarak zaten zor bakılır. Bu böyle olmasa kolay bitkiler olsa her ev orkideden geçilmez olurdu. Zaten pahallı fiyatları da zor bitkiler olmalarından kaynaklanır. ancak son zamanlar kolay bakımlı fazla nazlanmıyan hybridleri üretildi zaman zaman da türkiyeye ithal edilmekde. Burda adı geçen türler Oncidium, Cambria, Cymbidium mini türleri, Zygpethalum ve tabii ki phalaenopsis doriteopsis (dartineopsis) hybridleri.
döllenmesi bizim burdaki sinek böcek le olacak türden değil bir kürdan ile polenler alınır dişi yarığa yerleştirilir bunu yapmak ise biraz beceri ve bitkiyi tanımak gerekir.
Phal.ın çiçeği geçtikden sonra çiçek sapının 2/3 üne denk gelen gözün (çiçek açmamış göz olması şartı ile ) 0,5cm üzerinden steril veya temiz bir makasla kesin. Ve bekleyin gözün koruyucu minik yaprağın kurumamıiş olduğuna bakın vede filizlenene dek beyazlanmadan yeşil kalmasını gözlemleyin beyazlaşırsa dibinden kesin. çiçek veya yavu vermez boşa bitkiyi yormayın.

Sevalem beğendi.
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 12:13   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi praecox
benim bu sene 250 kadar phal.imden aldığım yavru (çiçek sapından sadece bir adet dir geçen seneler daha berekeli geçmiş idi.
Erkan Hocam 250 orkideye nasıl bakıyorsunuz ,gübresi,torfu vs.nereden temin ediyorsunuz?
Yoksa piyasada satılan orkideler sizden mi geliyor

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 12:33   #11
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Yok Hakan bey ,

ben sadece çiçekçilerde çiçekleri geçmiş, çürümeye terkedilmişleri toplayıp toparlanmalarını sağlıyorum. Her ne hikmetse yine onları cehalete teslim etmeye yüreğim el vermiyor. Tam da bu durumun uzantısı bendeki aşırı Orch. populasyonunu cevaplıyor.

Türkiyeye resmi bitki ithalatının sadece damızlık izni ile mümkün olabileceğini biliyormuydunuz. Bendekiler buzdağının ucu dahi değil. Beni üzen bu yoldan kaybolan milli servet. Bu resmin çerçevesine Orchis.leri de katarsak kendiniz biraz bakın bu resme vede yazın bana burda gördüklerinizi....
Geçen hafta itibarı ile askılıkları galvaniz saçdan mamul diye kesilip kopartılmış vede çöpe atılmış 50 kadar Vanda geçdi.
Sorum şu: kıymet anlayışımız ne? galvaniz tel mi kıymetli 5- yıldan 16 yıla dayanan çiçeklenme süreleri olan mavi Vanda prensesleri mi kıymetli.
bunların çiçekleri birilernin düğününü süslemiş olabilir ancak...
ANLIYAMIYORUM...! Anlamak istemiyorum.


Düzenleyen praecox : 26-09-2006 saat 12:39 Neden: düzeltme
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 13:32   #12
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: Bilecik
Mesajlar: 36
Erkan bey çok teşekkür ederim. Saygılar

oghuzturk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 15:54   #13
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: Bilecik
Mesajlar: 36
Erkan bey yine ben elime şu şekilde bir bilği geçti. böyle bir çoğaltma yapılabilirmi ne dersiniz.

"Siz en kolayı ana bitkiyi, çiçekler geçtikten sonra ortadan ikiye kesin, her bölümde en az bir yaprak ve dipte köklü kısım mutlaka olsun.
Bildiğiniz özel orkide toprağına (su tutmayan karışım) parçaları dikip genel bakıma devam edin. Bol ışıklı bir yerde, güneşsiz, haftada bir dinlenmiş suyla sulayıp süzün, sakın kökte su kalmasın, arada da bitkiyi biraz fısfıs aletiyle nemlendirin.
Korkmayın kesilen parçalara birşey olmaz, kısa sürede fıstık gibi iki orkideniz olur."

dalya35 beğendi.
oghuzturk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 16:46   #14
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Phal.ler için bildiğim bir metod değil bunu phal için mi duydunuz?
bence bunu denemek dahi çok riskli elinizde böyle bir amelie sonunda değil iki hiç orkide olmama ihtimali %99,9
bu benim fikrim. bir diğer bildiğim phalaenopsis hybridi doritis ile melezlenmemiş ise zaten sadece en çok 4 tek yaprağı olduğu yolunda.
sanırım türkçesi çökertme olan hastalığın phallerdeki riskini küçümsemiş bunu söyleyen arkadaş. bu konuda 35 senedir dış kaynaklı kitap okudum görüşmelerde bulundum ancak phaller hakında böyle bir söylemi ilk kez duyuyorum kusura bakmazsanız "cahilce" demek geliyor içimden.
burda denilen " korkmayın bir şey olmaz" yapraklar patır patır elinizde kalınca anlaşılır zaten "fıstık" gibi terimlerle süslenen çocuk kandırmacası gibi fikir...
bana sorarsanız oğuztürk bey gelin etmeyin eylemeyin yapmayın vazgeçin şimdilik böylesi bir katliyamdan.

demircool beğendi.

Düzenleyen praecox : 26-09-2006 saat 16:50 Neden: düzeltem
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 16:54   #15
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Yahu kusra bakmayın okudukça gözümün önünde canlandıramıyorum bu bilginin kaynağı ne kadar ciddi ve güvenilir biri denemiş de başarılı olmuş mu yoksa kötü bir şaka mı yapıyor bunu söyleyen...

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 17:15   #16
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: Bilecik
Mesajlar: 36
tekrar teşekkür ederim erkan bey. bende şu anda 7 veya 8 yaprak var. bilgiye ulaştığım site adresi şöyle (umarım yasak değildir link vermek) "http://bahcevan.com/?p=21#comments " ayrıca emin olmadan bir şey yapmam. size bir sorum daha var elinizde diğer orkide türlerinde varmı varsa bir kaç resim gösterebilirmisiniz bize

saygılar

oghuzturk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 17:39   #17
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Bu linkde yazılanlar sadece genel ve yanlış değil Orkidelere kısmende hakaret içeriyor.orkide kokmazda koksada leş gibi kokar dercesine havalandırma tavsiyesi bana yetti kusura bakmayın orkideleri cycasın fiyatı ile çorbaya çeviren bir siteyi ciddiye almam söz konusu olamaz. Amerikan usulü sensasyonel bilgiler nedense bana Banu hanımın sivrisineklerle olan dionaealı savaşını anımsatır gibi.... reytinge dayalı magazin haberciliği gibi geldi.
hani hergün haerlerde herhangi bir sebze hemen hemen her ay başka bir hastalığa iyi gelir gibilerden flaş haberler verirler ya...
hani onlara kalsa prostan kanserini domatesdeki luteinle iyileştireceğiz ancak orda söylenmeyen gerçekler hergün gerek duyduğunuz lutein dozu için bilmem kaç ton domates yemenizin gerekliliği. veya limonda hiçde idaaların aksine vitamin c açısından zzengin olmadığı gerçeği.... provitamini vitaminle karıştırıp retinol alacağım diye karaciğer dururken tavşan misali geviş getiremediğinden ancak %15 PROvitamin A aldıkları vs...vs...
ben daha ciddi linkleri okumanızı tavsiye edeeğim ancak ingilizce bilginiz hakkında bir bilgim yok türkçe kaynaklı bir linkde ben de bulamadım. resimleri de fırsat buldukça resize ve uygun fotoğraflarımı eklerim daha iyisi belki (biliyorum malina hanım bana az kırgın ) ama galeride yer açarsa oraya eklemem en doğrusu olurdu belki.

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2006, 18:48   #18
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Eklenti 3267
Örneğin bu bir Phalaenopsis türüdür. Bu çiçeği nasıl ortadan ayıracağız onu merak ettim açıkçası. bir de yukarda verdiğiniz linkdeki ZAT birşeyleri bir yerlerden duymuş yazıyor ancak pek de neyin ne olduğu konusunda bir deneyimi olmadığı gibi bilgisi de yok çamaşır suyu fırça vs.. evet de hypoklorit çözeltisinin de seyreltmesi hakkında bir bilgi yok. çok ileri teknikleri basit gibi yazmış sakın o dendrobiumları dediği şekilde kesip de ne substrata hangi yosuna hangi ısı şartlarında nereye yatıracağınızı bilmeden parçalamayın. evet böylesi metodlar dendrobium epidendirum vs. gibi epiphit orch.lar için mevcut ancak söğütdalı doğrar gibi **** lekeli tişörtünüzü kokoşka ile yıkayıp bembeyaz beyaz ötesi (orası neresi ise) yüzbin tişort elde edeceğiniz kadar gerçek ve basit

praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-09-2006, 12:47   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-06-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 633
Galeri: 175
Erkan bey üstadımız verdiğimiz linkteki orkide değilmi?
Eklenti 3267
Orkide ise türü adı nedir hocam?
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=5404

Erguvan Muhibbi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-09-2006, 14:00   #20
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Hüseyin bey,

evet haklısınız bu bizim meşhur Orchis sınıfı yerel orkidelerimizden tam türünü doğru olarak söyliyememle beraber laxiflora'ya ancak ne yalan söyliyeyim yerel salepgiller konusunda çok bir bilgim yok ancak sadece bunun bir Orchis olduğuna eminim.

Ben Orchis laxiflora
derim. resimleri bolca netde bulunabilir bir alt ssp.si de olur


Düzenleyen praecox : 29-09-2006 saat 18:54 Neden: düzelteme
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-10-2006, 23:34   #21
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Evet bu Orkideler konusunda da sonbaharın ortalarında kışa hazırlık için bitkilerimizde dikkat etmemiz gerekenler var. tabiii burdaki konu olan bitkiler orkide sınıfı olanlar.

çoğunuzun eminim phalaenopsisi vardır. artık evler bize ne kadar da halen sıcakmış gibi gelse de orkideler tahamül sınırlarına dayanmış gibiler. dışarıdakileri ki cymbidiumları da artık içeri almamızın zamanı çoktan geldi de geçti.

Phalaenopsislerde sulamalara aman dikkat. haftada bir sulama ve sabahları sulama gibi konulara dikkat bir de gübreyi ihmal edenlerimiz oldu ise pek zararı yok ancak şimdi çiçeğe durmaya hazırlanan phal.ler cymbidiumlar cattleyaları iki haftada bir düşük dozda gübrelememiz bu zamanda çiçeklerini görkemli ve sağlıklı açmaları açısından çok önemli.

sulamaya zamanı konusunda gereksinimleri olup olmadıklarını anlamanın çok kolay bir yöntemi var saksıyı kavrayıp kaldırır gibi yapın. elinize saksı hafif gibi geldi ise sulayın aksi durumda bir kaç gün bekleyin.

İyice saksılar kurusun sonra sulayın. bunun sebebi bize uyan bu 20oC derecede phal.lerin köklerinde devamlı nemli toprağın serin ortamda çökerten hastalığını yaratıp birden bitkilerin yaprakları elinizde lıp diye kaldığında farkedeceğiniz, müteakip kereler bahsi geçen kök mantarlarının bitkinin köklerini sarıp üremesi ile besin su almasını önleyip bu monopodial orkidelerin çok geç öldüklerini farketmenizi önlemektir.

Sevalem beğendi.

Düzenleyen malina : 08-10-2006 saat 08:49 Neden: paragraf
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 00:01   #22
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Erkan Bey, bunca tecrübeme ve teknik bilgime rağmen hiç orkide yetiştirmedim veya evimde bakmadım. Ancak verdiğiniz bilgilerin ışığında kuzey pencereleri eğer yetiştirme için uygunsa bir orkide alıp bakacağım. Satın alabileceğim bir bitki bulunca size danışırım. Kuzey pencereleri için önereceğiniz, birkezden çok çiçeklenen çeşit var mı ? Işık dışındaki koşulların hepsine hakim olabilirim. (Nem, ısı vs. )

Teşekkür ederim.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 01:40   #23
Ağaç Dostu
 
saka's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 378
Galeri: 3
Erkan Bey merhabalar,

Her ne kadar sentetik ışık kaynaklarından ilave destek almak sureti ile bu konuda bir fayda sağlanabilir mi bilemesem de, aklıma şu geldi:

Hollanda' da yanılmıyorsam -coğrafi konumu gereği- güneş ışınlarının tayfının eksik kaldığı yerleri (spektrumun) ikame edebilmek için kapalı alan lale soğanı yetiştiriciliği yapılan seralarda az olan güneşe takviye olsun diye, sıkıştırılmış sodyum buharlı lambalardan destek alıyorlar. Bu sentetik aydınlatmanın amacı, güneşin yokluğunu kompanse edebilmek maksadı ile...

Buradan bir çıkarsama ile, acaba Mine Hanım'ın kuzey pencerelerinin teknoloji transferi ile arzu edildiği taktirde güneyleştirilebileceğini (Eski ABD İç savaşı gibi oldu.. Kuzey-Güney )söylemek orkideler açısından mümkün olabilir mi?

Her ne kadar elektrik enerjisi kullanan sentetik ışık kaynakları ile desteklenmiş bu tür bir çözüm daha masraflı olabilecekse de, ihtiyaca matuf belki iş görebilir diye hem düşüncelerinizi öğrenmek hem de konuyu aklımıza getirmek istedim.

saygılarımla,

saka Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 01:46   #24
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Kemal Bey,

Erkan Bey'in cevabını beklerken, bu vesile ile yapay ışıklandırma ile ilgili daha önce açılmış bir başlığa, yeni üyelere bilgilendirme, eskilere ise hatırlatma amacı ile link verelim.

Bitkiler için Yapay Işık

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 12:56   #25
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Mine hanım kuzey penceresi denince akla hemen cymbidium türleri gelir .

Yalnız İzmir'in 21 hazirandeki halini bilmem ancak istanbulda güneşin uzun kaldığı günlerde kuzey penceresi da sabah ve akşam saatlerinde güneş alabilmektedir. Pencereniz tamda pusula doğrultusunda kuzeyde olmadığını da var sayarsak cattleyalar hariç hepsi mümkün hatda ideal zira yaz aylarında öğlen güneşi alamıyacağından yanma tehlikesi olmıyacağı gibi tüm bir yıl en doğal ışığı alıcaktır.

Başlarda bahsi geçen cymbidium bu forumda da anlatığım gibi oldukça yer kaplıyan bir tür buna sanırım halk arasında dal-orkide de deniyor. Cymbidiumun hacmi size sorun olmıyacak ise hem kışları daha serin isteyen hatda çiçeklenmesi için de gerekli ısıları kuzey pencerelerinde yakalamak mümkün bir an yine İzmir'den bahsetiğimizi unutum ki dediğim gibi cattleya hariç hemen hemen tümü.

Benim önerim şimdilerde de çok kolay piyasada bulunabilecek phalaenopsisi deneyin ancak dediğim gibi çökertmeye dikkat... tek sorunu bu gerisi, hele hele sizin gibi bir botanikde uzman ve deneyimli biri için çok kolay bakımı.

Bir aralar Koçtaşda 19-20 YTL ye Dendrobium nobile hybridleri de satılıyordu bunu da tavsiye ederim. saksı konusunda ise saksıları küçük sanıp büyütmeye kalkışmayın nasıl ki incir ağacının meyve vermesi için dikimde köklerinin adeta taşlarla sıkıştırılması gerçeği var orkidelerde de rizomu saksıdan taşmadan büyütmeyin. Kökler saksıdan dışarı çıksın bunlar hatda hava alıp photosentez de yaparlar zaten yeşil uçlarından bunu kolayca anlamak mümkün. Saksı değişiminin müteakibi bitkinin kendini toplaması çiçeğe durması bir 6 ayınızı hatda bir seneyi bulabileceğinden. ilkbaharda az büyük bir saksıya dikkatlıce değişimi yapılabilir.

Kuzeydeki pencerenizin altında umarım kalorifer peteği vardır böyle ise bir geniş dikdörtken kaba pomza taşı perlit veya hydrokültür granülleri koyup bunu da su ile doldururur iseniz bunun üzerine bir ızgarada saksılarınız konuşlandırmanız hem bitkinin istediği nemi sağlıyacaktır hemde saksının dolayısı ile bitki köklerinin devamlı ıslak kalmasını önleyecektir.

Gelelim bir kezden çok çiçeklenme konusuna, bu ancak ya vanda **** bazı cattleya türleri ile mümkün vede kısmen phytohormon kimyası veyahut bir dizi sizinde bildiğiniz ışıkla şaşırtma v.s. gibi tekniklerle...

ancak şunu da göz ardı etmiyelim ki tüm orkidelerin veya ( şu anda bahsi geçenler en azından) uygun şartlarda 6 ila 8 hafta çiçeklerini açtılarımı yapay çiçek misali cap canlı kalır. Ancak phalaenopsisin çiçeğini açar açmaz döllendirme yapmazsanız tabi zira döllenir dölenmez çiçeğin solup kurumasını izlmeke mümkün en geç 24 saatde ölür ancak phalaenopsisi bundan önceleri anlatığım yerlerden kesilir ise tekrar tekrar benim bir kışlık rekorum (4 kez) açtırmak mümkün ancak yazın ciddi bir dinlenmeye alıp vegetasyone girdiği anda dikkatlice gübrelemek şartı ile zira bitki tahmin edebileceğiniz gibi bitap düşmekde ve de bir dahaki sene açtığı çiçeklerin sayısında azalma ve çaplarında küçülme gözlemlenir.

Çiçekleri insan eli değmeden vede bizim burdaki böceklerin de döllendirebilecekleri tarzda çiçekleri yok adeta her yabani orkideyi döllendiren bir böcek arı vs. türü mevcut ki çiçeklerinin şekilleri de bu arıların dişilerini andırır olmasının baş sebeplerindendir.... neyse bu konu hem zevkli hem derin belki başka bir yazımda...

eh ne diyelim artık had size de kolay gelsin.


Düzenleyen Mine Pakkaner : 08-10-2006 saat 13:43 Neden: paragraf, vurgu
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 13:17   #26
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
paragraf

Kemal bey,

Hollanda'dan öğrenebileceğimiz o kadar çok şey var ki bitki konusunda. Adamlar ışık, ısı ,torpak ısısı, gübre, fitohormon vs gibi olayları hem öylesine bir otomatize etmişler ki, bitkiler bir senede iki seneyi birden yaşıyorlar. Amatör kullanım için Grolux veya flora, ki her ikiside kardeş kuruluş olan iki şirketin tescilli markaları (vede korkarım aynı lambaya sadece değişik adlar koymaktalar), yeterli gelmektedir.

Ancak groluxlar her sene değiştirmek şart, zira ışık spektrumu gözle görünür bir sapma göstermese de bitkilerin kullanabilecekleri dalga boylarında ciddi azalmalar olmakta.

Pencere arkası konusu herzaman bir kompromisdir aslında. Burda akıllara vereceğim en iyi örnek, insanların cam arkasında güneşlenerek bronzlaşamıyacakları gerçeği, D vitamini eksikliğiniz dolayısıyla da hanım arkadaşlarımızda bir dizi faktörle bir dönemden sonra baş gösteren osteoporoz ki..... yine konudan saptım özür.

Yani normal pencere camı IR ışını ve de UV ışını bölgelerinde ciddi sınırlamalar getirir. IR çök önemli olmamakla belki UV konusunda bazı Orch.ve CP.cilerin günde bir kaç saat ek siyah ışık dediğimiz morötesi ışık spektrumunu da bitkilerine ışımasını sağlamaktalar.

Bazılarınızın aklında oluşabilecek sorulara bir ek cevap, bu ampulların özelikle HQI ve diğer UV IR ışığının geçirmesi istendiği lambalarda, özel Quarzdan mamul oldukça pahallı camlar kullanılır.

Sevalem beğendi.

Düzenleyen Mine Pakkaner : 08-10-2006 saat 18:21
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 13:35   #27
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi praecox
...
geniş dikdörtken kaba pomza taşı perlit veya hydrokültür granülleri koyup bunu da su ile doldrurur iseniz bunun üzerine bir ızgarada saksılarınız konuşlandırmanız hem bitkinin istediği nemi sağlıyacaktır hemde saksının dolayısı ile bitki köklerinin devamlı ıslak kalmasını önleyecektir.
...

Erkan Bey,

Öneriler ve bilgiler için teşekkürler. Orkide konusundaki genel kitabi bilgilerimi bu yetiştiricilik deneyimi ve desteğinizle geliştireceğim ve vicahiye çevireceğim için mutluyum.

Yazınızın yukarıdaki bölümünü alıntıladım çünkü üyelerin dikkatini çekmek istedim.

Bu benim de çok kullandığım bir yöntemdir. Hatta vermikülit, perlit, patlak kil vs. bulamayanlar basit çakıl taşları ile de bunu yapabilirler. Böylece bitki etrafında bir mikroklima yaratılmış olur. Hem yaz hem kış uygulanmasını öneriyoruz. Yazın sıcaktan , kışın ısıtma nedeniyle havanın kurumasından bitkiyi korumuş ve gerekli nemi sağlamış olurlar.

Evimin orkidemi bakmayı düşündüğüm penceresinde güneş tehlikesi hiç yok.

Evet, her bitki bir macera, bir okul, bakalım neler öğreneceğim

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-10-2006, 17:51   #28
Kaybettik...
 
praecox's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-06-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4,603
Galeri: 21
Süpermarket MMM masada

Sayın Erguvan Muhibbi,

Masanızdaki mısır konservesindeki bitkiye Orkidler açısından bir bakış sunayım dedim.

Bilindiği gibi epiphit orkidler özeliklede Phalaenopsis saydam saksıda daha sağlıklı gelişmekteler. Eh malum memleketimizde de bu tür saksılar her marketde satılmadığından, Almanların da dediği gibi (Not macht erfinderisch) zorda kalınca insan icatcı olurmuş. Gerçi resimdeki fideler phalaenopsis değil ama pek de farkları yok bu bağlamda

Boy boy pet şişeleri kesip de altını delerseniz sonuç ekde. Orch.lar hallerinden pek de memnunlar.

Name:  orchsimpet.jpg
Views: 39679
Size:  55.3 KBName:  orchsimpet2.jpg
Views: 40119
Size:  37.7 KB

Denizardacan ve Muda beğendi.

Düzenleyen Mine Pakkaner : 08-10-2006 saat 18:17 Neden: paragraf
praecox Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-10-2006, 01:22   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-06-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 633
Galeri: 175
Üstad çok teşekkürler yalnız saksıları kısa kesmişsiniz pet şişeler ha derin olabilir neden derin değil?

Erguvan Muhibbi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-10-2006, 02:35   #30
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,244
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi praecox
sadece ve sadece fotoğrafının çekilmesine elbeteki bir maruzatım olamaz. Ancak bu forum sadece bizim gibi doğa düşkünü çevrecilerce okunmamaktadır.
Sizi anlıyorum... İki ucu .oklu değnek dedikleri durum... Bilimsel çalışma yapıp bir arşiv oluşturmak, bunu yapayım derken bir katliama neden olmak...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:43.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024