agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Yabani Hayvanlar > Kuşlar
(https)




Beğeni Düzeni2Beğeniler
  • 1 Gönderen Sûz-i Dilârâ

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 09-03-2012, 10:16   #1
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Galeri: 3
Martı

Martılar büyük kuşlardır, genellikle gri veya beyaz renkte çoğunlukla başlarında siyah işaretler bulunur. Cesurdurlar, uzunca bir gagası ve perdeli ayakları vardır. İri hantal gövdeli kuşlardır. Boyları 25-80 cm'dir. Kanat desenlerinin yanı sıra bacak ve gaga renklerine bakılarak tür ayrımı yapılabilir.

Besinlerini çoğunlukla yumuşakçalar, yengeçler ve küçük balıklar oluşturur ama hemen hemen her şeyi yerler. Martılar denizin üzerindeki insan pisliklerini de besin sanarak yemeye çalışırlar. Özellikle denize atılan plastik parçalar bu tür için ölümcüldür. Ölü bulunan pek çok martının midesinde plastik parçacıklar tespit edilmiştir. Martıların midesi plastiği sindiremediği için midelerinde plastik onlara sürekli bir tokluk hissi vererek açlıktan ölmelerine neden olur. İri martılar kuş yumurtaları ve yavrularını da yer. Tipik kıyı kuşlarıdır, nadiren birkaç türü denizden uzakta yaşar. Büyük türlerde yavrular dört yılda erişkin bir kuş olurken bu süre küçük martılarda iki yıl kadardır. Üstelik martılar ilginç bir şekilden ağızdan çiftleşen birkaç hayvandan biridir.

Martılar, özellikle daha büyük türler becerikli üst düzeyde zeki kuşlardır. İletişim ve yüksek ölçüde gelişmiş sosyal bir yapının karmaşık metotlarını sergilerler. Örneğin birçok martı sömürgesi yırtıcı kuş ve diğer davetsiz misafirlere saldırma eğilimindedir, mesela ringa martı alet kullanımı davranışını sergiler. Martıların birçoğu, insanların yaşadığı yerlerde ortak bir yaşam içerisindedir. Kumsal ve liman çevrelerinde çok görülür ve dikkat çekerler.

Martılar bütün faaliyetlerinde toplumcudur. Hep birlikte avlanır, dinlenir, leş arar ve kavga ederlerler. Çoğu birlikte yuva yapmayı tercih eder. Bazen geniş koloniler kurarlar. Birkaçı alçak ağaçlara yuva yapar, deniz yosunu ve çevredeki diğer bitkilerden büyük yuva oluşturur. Dişi 2-3 kahverengi yumurta bırakır, bunların üzerinde daha koyu kahverengi ya da siyah sık benekler vardır. Erkekle dişi kuluçka görevini paylaşır. Hem erkek hem de dişi yavruları besler. Yumurtadan çıkmış yavruların üzeri grimsi hav tüylerle kaplıdır. 4-6 haftalıkken uçmaya başlarlar.

Martılar gürültücü kuşlardır. Özellikle üreme dönemlerinde şehirlerde apartman çatıları ve benzeri yerlerde yuva kurarabilirler, bu zaman zarfında cırlak sesleri ile etrafı rahatsız edebilirler.

Familya üyeleri bütün dünyada yaygındır. Yalnızca çöllerde ve kutupların donmuş kesimlerinde görülmezler.


Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Mart%C4%B1

mandalinci beğendi.

Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 09-03-2012 saat 12:50 Neden: Kaynak ekleme
Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2012, 10:34   #2
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Galeri: 3
Bunlar da martı türleri;

Kaynak: vikipedi

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 09-03-2012 saat 10:43 Neden: Kaynak ekleme
Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2012, 10:35   #3
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Galeri: 3
Bu da bir diğeri.

Kaynak: vikipedi

Eklenen Resimler
 
Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2012, 13:07   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-10-2011
Şehir: Aydın
Mesajlar: 158
Sayın Suz-i Dilara;

Martıların, çatımda kiremit arasına yumurtlamış serçelerin yumurtalarını yediklerine ve yavrularını tahrip ettiklerine çok kez şahit oldum. Tabii bunu serçelerin tek silahı toplu çığlıkları ile kovalama isteklerini martıların gürültülü sesleri bastırıp kaçırıyordu. Zavallı serçelerin yavrularını korumak için martıları hep kovalar oldum. Ne zaman çatıda serçe çığlığı duysam yardıma çıkarım.
Evvelki yaz da bahçemde salyangoz popülasyonu oldu. Bahçeye dışarıdan girmesi imkansız bir kirpi bahçeme gelip yerleşti. Bu kirpi zamanla bahçenin maskotu oldu. Kirpiye havuç, salatalık, domates gibi sebze artıkları verip bunları yemesini izlemek öyle güzel ki...
Bahçem kısa sürede salyangoz kabuğuyla doldu. Sürekli içi boş kabukları toplamaya başladım yerlerden. Popülasyonlardaki bu sistem mükemmel işliyor. Salyangozların kokusunu alan kirpi, yer altındaki kış uykusundan uyanıp benim bahçeme misafir olmuştu.

Martıların yemeğine ortak gelmişti aynı zamanda bu kirpi. Duvara yapışmış salyangozlara kirpim yetişemediğinde martılar mutlu oluyordu.
Geçen yaz bu kirpimiz 2 tane yavru yapmış, sıcaklar bastırınca kendilerini gömdükleri toprağın altından çıkıp bahçede gezmeye başladılar. O kadar sevimliler ki...
Lakin bir seyahat dönüşü yavrulardan biri geldiğimde yoktu.
Komşumun tahmini, martılar artık bu salyangozları kirpilerle paylaşmak istemeyip yavruya zarar vermişler. Yavru kirpiyi ne ölü ne diri bulamadık. Akbabalar gibi bu yavru kirpiyi yediklerini sanmıyorum ama hemen tek kalan yavru ve anne takibime aldım.

Sonunda, martıların kirpileri korkutup kaçırdıklarını ben de görebildim. Öyle komik bir savaştı ki bu, duvara tırmanmış birkaç salyangoza yetişmeye çalışan kirpi uzun süre yetişmek için mücadele verirken bir martı alıp kaçırıyordu. Tüm balkon duvarlarıma tırmanan salyongazları martılar, bahçedekileri ise kirpiler yok etti.
Diğer komşum da köpeğinin kuru mamalarını yemelerinden şikayetçi

çisem Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2012, 15:14   #5
Ağaç Dostu
 
Sûz-i Dilârâ's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-10-2007
Şehir: Tarsus
Mesajlar: 3,042
Galeri: 3
Ben de bir kere haberlerde katil martının güvercine saldırıp öldürdüğünü izledim. Her şeyi yiyorlarmış mâlum. Sanırım gücünün yettiğini aç olduğu sürece kaçırmıyor. Kirpi ailesini nasıl koruyabiliriz acaba? Bir dahakine diğer yavruyu götürmesinler?
Ben de geçen yaz köyde annemin bahçesinde gördüm bir kirpi. Aşırı sıcaklarda fasulye sırığının dibine yanlamasına uzanmış, ayaklarını da öne uzatmış ne keyif ne keyif Önce ölmüş sandık uzaktan epey izledikten sonra ayağını hareket ettirince rahatsız olmasın diye sessizce uzaklaştık.

Sûz-i Dilârâ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:52.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024