|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
11-08-2007, 21:37 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Çanakkale, Gökçeada, Dereköy, Kaleköy, Zeytinliköy, Tepeköy
Bir haftasonu gezisi olarak gidebileceğiniz, tarihi koklayabileceğiniz, masmavi denize girebileceğiniz, dalabileceğiniz, sörf yapabileceğiniz ada Gökçeada. Arabanızla gitmenizi tavsiye ederim. Adaya gidiyorum nasıl olsa her yanı denizdir diye düşünmeniz doğal Fakat köyler genelde hep iç kesimlerde. Adada yaşanlar korsan saldırılarından korunmak ve gelecek saldırıları daha önce görebilmek için adaların iç ve yüksek kesimlerine yerleşmişler. Adada görülecek bir çok köy var. Köylerde tarihi doku korunmaya çalışmış. Özellikle eski Rum köyleri, evleri, çamaşırhaneler, çeşmeler, tarihi çınarlar çok güzel. Türkiye'de güneşin en son battığı yer olan Gökçeada'da o anı yaşamak çok güzel. Dereköy'deki kocaman armut ağaçlarına tırmanmanın da tam zamanıdır Kendi su ihtiyacını karşılayan tek ada olma özelliğini de taşıyor Gökçeada. Bu kurak geçen yazda barajı ne durumdadır bilmiyorum ama kaynak suları da bol olan bir ada. Dereköy aynı Fethiye'deki Kayaköy gibi terkedilmiş bir köy. Tek tük yaşayanlar var. Tepeköy tüm adayı adından da anlaşılacağı üzere tepeden gören köy. Kaleköy eski Rum evleri ve kahveleriyle çok güzel. Adada çok sayıda tarihi kiliseler var. Köylere ait fotoğrafların yanında tablolar da var. Tablolar 1950-1975 yılları arasında adada yaşamış olan ressam NIKO PALEOPULUS'a ait. Halen hayatta olup, çalışmalarını Atina'da sürdürmektedir. Ağaç üzerine yaptığı "İmroz ve Mitoloji figürleri,1950-1955 yılları arasında adada yaşayan Türk ve Rum asıllı bütün vatandaşların evlerini süslemektedir. http://www.gokceada.com/ |
13-08-2007, 12:50 | #8 |
Ağaç Dostu
|
Çok güzel fotoğraflar Vildan Hanım ellerinize, gözlerinize sağlık. Beğenileriniz için teşekkür ederim arkadaşlar. Gökçeada kimilerine beklediğini hiç vermez ve ertesi gün kaçarlar Kimileri de inanılmaz sever ve her sene uğramadan edemez, uğrayamayınca da burnunda tüter (Benim gibi) Çanakkale'de inanılmaz güzellikte anlatacağım daha çok köyler var ama fotoğraflarını internetten bulamıyorum. Kendim tekrar gidersem muhakkak bol fotoğraf çekip sizlerle paylaşmak isterim. |
13-08-2007, 14:19 | #10 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-07-2007
Şehir: Kırıkkale-Ankara
Mesajlar: 14
|
Köye sosyalojik hüviyet kazandıran; bulunduğu coğrafyadır. Arkadaşımız bunu güzel bir örneğini sergilemiş burada. Bir deniz köyü denizden, bir orman köyü de ormandan beslenir. Hele de bir ada köyü olunca işte böylesine güzel görüntüler çıkar ortaya. |
13-08-2007, 14:33 | #11 |
Doğadelisi
|
Çevremden bir grup arkadaşım var ki, müptelası olmuşlar Gökçeada'nın ve hemen hemen her haftasonu oradalar; gelirken de hiç boş gelmezler, ille de bir şişe kırmızı şarap.. Pek methetselerde gitmek nasib olmadı bir türlü, Limon arkadaşımızın bu hoş sunumundan sonra bize de Gökçeada yolları göründü desenize.. Tebrikler Sevgili Limon, imrendirici bir tanıtım olmuş.. |
13-08-2007, 15:29 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Limon arkadaşımıza katılıyorum. Ben de 2 saatlik gemi yolculuğunu göze alıp aynı gün akşam dönenlere şahit oldum. Oysa bilen biriyle gidilirse görülecek çok güzel yerler var. Özellikle çınarın bulunduğu yer; arkada kayalar, çınar ve önde deniz.. Tek canımı sıkan şey fenerin olduğu iskelenin karşısına yaptıkları dalgakıran olmuştu. Bir ada düşünün sahilinde oturuyorsunuz denizi göremiyorsunuz. Gün batımında güneşin denizin üzerinden batışını izleyemiyorsunuz. Fotoğrafın ortasındaki siyahlık dalgakıran seti. O olmasa ışığın denizdeki yansımalarını görsek fena mı olurdu ? 2 grup fotoğraflarınızdaki nerdeyse adanın sembolu olan kahveci değil mi ? |
14-02-2008, 21:24 | #13 |
/
Giriş Tarihi: 11-02-2008
Şehir: SARIYER
Mesajlar: 39
|
dereköy
arkadaşlar dereköyün gizemli bir tarafı var. o boş rum evleri, kilise, yaşlı zeytin ağaçları, başıboş koyunlar vs..ayrıca bir zamanlar idari bakımdan türkiyenin en büyük köyü imiş. ancak tüm bunlar bir yana benim en çok diikkatimi çeken köyün koca okul binasının duvarında yazan koca puntolu yazıydı: "ey Türk, sen herşeye kadirsin". yani bir rum köyünün okulunda böyle bir yazı bana enteresan geldi. her ne kadar Türkiye topraklarında olsa da.. |
15-02-2008, 07:44 | #14 | |
Ağaçsever
|
Alıntı:
Evet yangına körükle gitmemek lazım ama Yunanistanda ana okullarında çocukların süt içtiği kupanın içine süt bitince görecekleri şekilde yazılan yazı türkler sizin düşmanınızdır. vs yazısından sonra pek de yadırgamıyorum ben |
|
15-02-2008, 19:28 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Mübadelede iki tarafın insanlarının da çok zorluklar çektiği bir gerçek. Köydeki Rumların evlerini olduğu gibi eşyalarıyla bırakıp terk etmeleri üzücü. O zamanki şartlarda belli ki başka çözüm yolu bulunamamış. Daha önce yazdım sanıyordum unutmuşum... Hafızam yanıltmıyorsa Sivas'ın bir köyü baraj çalışmalarında sular altında kalınca köyün insanlarını Gökçeada'ya yerleştirmişler. İlk başlarda alışmakta epeyce zorlanmışlar. Ancak alışınca şimdi kovsalar da gitmeyiz başka yere diyorlar. Kadınları inanılmaz derecede çalışkan. Hemen hepsi pansiyon işletiyorlar. Pansiyonlarının arkaları sebze bahçesi. Balkonlarından üzümler sarkıyor. Sabah kahvaltısında domates, biber, salatalık bahçeden kendi ellerinizle topluyorsunuz. Bunun dışında patlıcan, taze fasulye, kabak vb.. toplayıp yemeğinizi pişirebilirsiniz Baştan söyleyeyim, tatil anlayışları ***** herşey dahil tatil köyleri olanlara kesinlikle hitab edecek bir yer değildir. Adaya gidip te öyle lüks oteller, restoranlar aramayın sonra |
16-02-2008, 20:14 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Kışın hizmet veren köy pansiyonu olup olmadığını bilmiyorum. Yalnız kışın feribot seferlerinin çok seyrekleştiğini biliyorum. Hava koşulları da çok etkiliyor seferleri. Kışın hiç gitmediğimden yardımcı olamayacağım size... |
04-03-2016, 19:58 | #18 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-11-2014
Şehir: Almanya
Mesajlar: 61
|
gökçeada
Alıntı:
Gökçeada da yaşam hakkında beni biraz aydınlatırsanız sevinirim. Şimdiden çok teşekkür ederim. |
|
|
|