agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Eğitim Çalışmaları (http://www.agaclar.net/forum/egitim-calismalari/)
-   -   İzmir, Karşıyaka Fidanlıkta, bitki tanıma ve bakımı eğitimi (13 Haziran 2009) (http://www.agaclar.net/forum/egitim-calismalari/15800.htm)

4.tekilkişi 15-06-2009 00:18

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi TuruncuHis (Mesaj 444919)
Açıkçası ağaçların ilgimi bu denli çekeceğini düşünmemiştim; arkadaşlarla birarada olmak bahanesiyle geldiğimi sanıyordum. Çiçek bitti şimdi de ağaca merak saldım; çok iyi oldu :D

Bilgilenmek adına keyif aldığım bir toplantı oldu. Sonrasındaki sohbete diyecek lafım zaten yok. Sevgili dilhana'nın raportör gibi not alıp, fotoğraflaması ayrıca ilgimi çekti :) 4.tekilkişi'nin hem tohum vermesi hem de edebiyatçı olması ve yaş ortalamamızı düşürmesi adına, katılımı hoştu (kendisine de sormak lazım tabi)
Sonrasındaki sohbete yeni arkadaşlarla yeni cümleler eklemek, toplantının en önemli sonucu fikrimce. Her durum sonlu olabilir ama fikir üretimi ve nakli sonsuz bir derya.
Düzenleyen ve katılan herkese teşekkür ederim.

Kendime sordum.
El cevap: Evet harika bir toplantıydı. Çiçekler, ağaçlar, yeni arkadaşlıklar... Hepsi o kadar heyecan verici ki benim için. Sizleri tanımış olmak hepsinden öte. Eve döndüğümde bir akrabanın düğünü için hazırlıklar başlamıştı, evdeki misafir sayısında artış vardı. Ben bütün bunlara rağmen gördüğüm herkese toplantının nasıl geçtiğini anlattım, ordaki suskunluğuma inat konuştum konuştum konuştum :) Kimse beni dinlemiyordu, belki de bunu bilmek beni konuşturuyordu bilemiyorum. Ne anlattığımı çok dinlemeselerde eminim anlatışımdaki çoşkuyu sezmişlerdir. Bu bile yeter :)

İlk toplantıda DA gözlemlediğim şey şuydu: Sizler çok normal insanlar değilsiniz :D ve zaten olmayın da! Herkes normal, galiba delilere ihtiyacımız var. Açıkçası ilk toplantıya bir sürü soru işaretiyle gelmiştim kafamda: Nasıl geçicek acaba, beni nasıl karşılayacaklar? Çok bıcırık kalır mıyım yanlarında? Ya da ne bileyim böyle şeyler işte. Belki siz de yaşamışsınızdır. Hani forumdaki ortam son derece samimi, keyifli ama ya toplantıda yani gerçek hayatta büyü bozulursa? Dırın dın dırın! Toplantı sırasında ve sonrasında şaşkındım. Beklediğimden fazla samimiyet görmüştüm üstelik bir aylık bir üyeydim, üstelik kullanıcı adımı dahi bilmeyenler vardı, tabi benim bilmediklerimi hiç saymayayım, bunlara rağmen içinizden biriymişim gibi hissettirdiniz daha ilk toplantıda. Dünkü toplantımızda (artık o bizim toplantımız) ifade etmeye çalıştıklarımın tümü pekiştirilmiş oldu. Ve ekstraları da var. Her şey ama her şey eşsiz güzellikteydi. La la la... Ne kadar mutlu bir tablo çiziyorum :) (Aslında karamsar, içe dönük yazılarım olur. Yazı dediysem eşe dosta çiziktirilen şeyler). Bu toplantılarla birlikte galiba ruhuma da bir haller oluyor :D


Birşeyi belirtmek istiyorum ama o şeyi belirtecekken en doğru cümleyle başlama telaşım oldu, savdım onu direk giriyorum. Konuşkan biri değilim. Bunu çok sonra farkettim. Aslında ben halimden gayet memnundum ama çevremdeki herkesten, "niye hiç konuşmuyorsun Zeynep?" sorusunu duyuyordum. "Dinliyorum" cevabı ise bu soruya ait olamazmış gibi anlaşılmıyordu. Bu işte bir gariplik var dedim ve düşündüm. Ben niye konuşmuyorum ya! diye kendimle çok kavga ettim, bir faydasını göremedim. Sonra da kendimi böyle kabul ettim gitti. Yeni arkadaşlıklar içine girmenin hevesiyle bu suskunluk düşüncesi yine beni aldı. İşte öyle.... Bu mesaj uzar gider gibi geldi bana, artık bir yere bağlamak gerek: Konuşmuyo olmam lütfen amaçsızca öylece yanınızda oturuyorum, çekiniyorum gibi algılanmasın. Sizlerle orda birlikte oldum, tanıştık gülüştük, yaşanılan beyin fırtınasında uçuştuk (birşeyler birbirine giriyor derken aslında daha iyi bağlanıyormuş). O topluluğun içinde olmak istiyorum. Kendimi sizden ayrı görmek istemiyorum. Ya da toplantılara katılmış olmam geçici bir heves (hiç) değil. Sizinle birlikte her türlü organizasyonun, oluşumun içerisinde olmak istiyorum tabii ki siz de beni yanınızda görmek isterseniz susmuş halimle.

Bu biraz kendimi ifade ediş mektubu oldu ama sanırım ihtiyaç duydum. Gözleriniz beni affetsinler...

Ülker 15-06-2009 09:32

Çok kıskandım.
Bensiz içinize de oturmamış, gezmiş, öğrenmişsiniz.
Şaka bir yana, özenerek baktım.
O gün verilen kısa bilgileri bizimle paylaşırsanız, azıcık rahatlayacağım.

fatmadundar 15-06-2009 12:01

Ben de katılmayı çok isterdim ama olmadı. Yazdıklarınızla ve fotoğraflarınızla görmüş kadar oldum.
Öyle olunca daha çok özendim orada olmuş olmaya.

4.tekilkişi 15-06-2009 13:13

Dkp'nin bana hediye ettiği mum çiçeğinin adını "aşk" koydum. O kadar kıymetli ki benim için. Gül Batur'un hikayesini ilk okuduğumda da çok etkilenmiştim,ağlamıştım. Ve Dilaver Bey bana çiçeği verdiğinde iki elimle sarılmaktan ona, sevgili Dilaver Bey'in elini sıkacak elim kalmamıştı teşekkür için. Şimdi düşününce ayıp etmişim gibi geliyor. Kusuruma bakmayın lütfen. İnşallah Aşk'a çok iyi bakıp, ben de arkadaşlarla paylaşırım iki tek yaprak bulunan kuru bir dalını. Hikayedeki Mesut'un göğsüne bastırdığı aşkın simgesi olarak...

Çok şey söylemek istemenin verdiği bir durgunlukla bunca ifade edebildim mutluluğumu. Mum çiçeği hikayelerinde bizim de hikayelerimizi okursunuz artık :) Hikayemiz sizinle başlayacak... Çok teşekkür ederim tekrar.

Birol 15-06-2009 15:25

Karşıyaka toplantısı, Figen hanımın fidanlık hakkındaki kısa bilgisi ile başladı
Fidanlığın bir hayırsever tarafından, fidanlık olarak kaldığı sürece mirascıların hiç bir hak talep edemiyeceği, şeklinde bağışlamasını anlattı.
Böyle hayırsever insanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Şehrin en güzel yerinde böyle değeri paha biçilemez yeri bağışlamak herkesin yapabileceği bir şey değil.


Sonra bir fıstık çamının nasıl yetiştirildiğini öğrendik, kozalağın içinden çıkarılan fıstıklar suya atılıyor, suyun üzerine çıkanlar atılıp, altta kalan aktif tohumlar ise torbalara ikişer adet dikliyor. Çimlenme sonrası iyi olan sürgün kalıyor, diğeri sökülüyor. Sonra yılda 12 kez ilaçlanarak sağlıklı hastalıksız bir fidan yetiştirliyor. Bu yetiştirilen fidanların en iyi müşterisi ise belediyeler oluyor.

Daha sonra Mantar meşesi hakkında bilgilendik. Mantar meşesi 25 yıllık olduğunda ağacın gövdesinden kabuğu alınıyor, ( resimlerde kabuğun alınmış hali var ) alınan kabuğun endüstri alanındaki kullanım yeri ise o kadar çok ki, aracların motor contasından tutun yangın elbisesi, astronot giysisi, tünel içi kullanımı (süspansiyon için) kısaca yanmadığı için yangın ile ilgili herşeyde ve esnek yumuşak olduğu için suspansiyon görevi görebilecek heryerde kullanılıyor. Ağaç daha sonra yeniden kabuk yapıyor.

Sakız agacı hakkındada bilgilendik, sakız agacından çizilerek sakız alındığını, celikten yetiştirilmesinin çok zor olduğunu tohumdan yetiştirilmesinin daha kolay olduğunu anlattı Figen hanım.

Daha sonra çok çeşitli, ismini tek tek yazamıyacağım bitki isimleri ve kullanım yerleri hakkında bilgiler aldık.

Benim şu an için aklıma gelenler bunlar.

Birol 15-06-2009 15:50

Sevgili 4.tekilkişi
Bazen söz gümüş, sukut altın oluyor ( Daha öncede kullandığım için iyiki öğrenmiş bu lafı başka bir şey dediği yok demesin diğer arkadaşlar konuma uygun olduğu için tekrarlıyorum ) Benimde fazla konuşmadığım söylen sede bu, zaman, durum ve kişilerle ilgili dir. Toplantı sonrası sohbetler o kadar güzel oluyorki, sevgili turuncu his in anlatımlarını dinlerken konuşmayı aklıma bile getiremiyorum.:D Sevgili Mine zaten bizlerin yerine gülüyor.:D:D Onun için biz az konuşanlar arada caktırmadan kaynıyoruz.:D ( Gerci sevgili Mine arada cakıyor ve lafı sokuyor ama olsun.:D:D )

Sevgili dilhana nın açık sözlülüğüne ve anlatım diline tek kelime ile bayıldım.
Sevgili acemifusun, jada ve ismi bir türlü aklıma gelmeyen ( cok özür diliyorum kendisinden ) arkadaşla tanıştığıma çok memnun oldum.

Bizleri bir araya getiren Ağaçlar nete ve Sayın memet e çok çok teşekkür ederim.

4.tekilkişi 15-06-2009 16:17

Evet evet... Dediğiniz gibi kişiler ve ortam... Turuncuhis ve Mine Hanım'ın üsluplarına hayranım :D ve herkesle ilgili çok iyi tahliller yapmışsınız. Aynen katılıyorum.

acemifüsun 15-06-2009 22:14

Birol beyin güzel anlatımlarına ek olarak ;benim de aklımda kalan bazı ayrıntılar var.Karşıyaka Fidanlığı'nın arazisi bir levanten vatandaşımıza ait olup,onun Cumhuriyetimize hediyesiymiş.Fidanlık 1924de kurulmuş,70 dönüm alana sahip,Mustafa Kemal Atatürk'ün fidanlığı ziyaret ettiği söyleniyormuş.Fidanlıkda her yıl 130 000 fıstık çamı üretiliyormuş,fideler 1 yaşını geçtikten ,dayanıklılık azandıktan sonra satışa sunuluyormuş.Fıstık çamının kozalakları normalde kapalı olup,güneşte bekletildikden sonra açılıp,içindeki fıstıklar çıkartılabilirmiş.Sakız ağacının özellikle Çeşmede yaygınlaşması için,Çeşme ve Alaçatı Belediyeleri orada yaşayan ev sahiplerine ; bahçelerinde sakız ağacı yetiştirme zorunluluğu getirmiş.Ağaçtan sakız almak için;senede sadece 3defa ağacın gövdesine şiş batırılıyormuş.Ülkemize mantar meşesi Abdülhamit döneminde,padişahın Avrupaya yaptığı ziyarette kendisine hediye edilmiş.Portekiz en çok mantar meşesine sahip Avrupa ülkesiymiş.Sevgili Birol beyin de dediği gibi;ağaç 25 yıllık olduktan sonra kabuğu soyulabiliyor,o kabuk alındıktan sonra da 9 yıllık aralarla tekrar kabuk alınabiliyor.Torbalı'da devlet fidanlığında yılda 30 000 (sayı aklımda yanlış kalmış olabilir,lütfen düzeltin)mantar meşesi fidanı üretiliyormuş.

TuruncuHis 15-06-2009 22:54

Birol bey ve 4.tekilkişi,

Cümleleriniz için kendi adıma teşekkür ederim.
Hayat, adaletsiz gibi görünen bir denge üzerine kurulu. Sadece adalet üzerinden bakarsak denge, sadece denge üzerinden bakarsak adalet yok gibi görünüyor. Bu taraftan bakıldığında ne benim saçım gibi kızıl lisanım muteber, ne sizin sükutunuz altın. Hepsi birarada güzel, dengeli ve adil.
Özellikle sevgili 4.tekilkişi; ilk mesajın üzerine birşeyler söylemek istedim ama halet-i ruhiyemin tahakkümü altında idi elim dilim...Sadeti şu ki; burada isen aramızdasın. Sarfedilen kelimelerin ve katılım süresinin sayısal değeri üzerinden ölçümleyerek bir kabul koşulu oluşturmak derinlikli bir seçim olmaz. Nicelikle cebelleşirken niteliğe körleşiriz o zaman.
Zaten sen, o, diğeri ve BİZ diye birşey yok; hepimiz varız. Bir gruplaşma, eliminasyon niyeti içerisinde değiliz. Amacımız birarada kalabilmek ve hepimiz olabilmek. HEPİMİZ için, hepimize tek tek ihtiyaç var.
Sen ne kadar kabulluysen her birimiz o kadar kabulluyuz. Birimizin diğerine göre önceliği olup olmadığını sorgulamadım bile hiç bu grupta. Amacımızla katılır, bağlanırız. Gerisi çok bireysel.
Hoşgeldin...

4.tekilkişi 16-06-2009 00:43

Hoşbuldum :)
 
Ayşe Hanım, (hanım bizim anamız!) :dilli:

Turuncuhis çok teşekkür ederim. Selluka gibi kapatmak üzereydim yapraklarımı. Cümleleriniz gece gece iyi hissettirdi bana kendimi. Bir sonraki toplantıyı iple çekiyorum. Kimse ayın 28 inde beni başka bi yere beklemesin :D Bu çetenin bir üyesi olmak çiçeklerimle beraber bana da iyi gelecek gibi :)) İyi ki varsınız. Hepiniz...

jada 16-06-2009 01:09

Geç yazabilidim anca fırsatım oldu.
güzel bir gündü. Sizlerle tanışmak eski arkadaşları görmek, fikir alışverişi yapmak çok keyifvericiydi. Her nekadar gece gelip uyumadan son anda yetişsemde toplantıya hepinizin başını ağrıtacak kadar çok konuştum biliyorum.

Koyu yeşil 16-06-2009 09:14

Birarada olmak ve bilgilenmek güzeldi. Ben mantar meşesine hayran kaldım. Muhteşem bir dokusu vardı.

Nail Sarı 16-06-2009 15:57

Tüh kaçırdık güzelim eğitimi. Keyifli ve paylaşımlı günler sizinle olsun dostlar.
:)

dkp 16-06-2009 20:57

Sevgili Zeynep, yüzündeki tebessüm ve gözlerindeki ışık, ne yazın kadar, ne de sözlerin kadar etkili olabilirdi duygularını ifade de ... Tebessüm ile okudum yazını ...
Aklımda az önce okuduğum sayın asumandilek' in yazısı...
Herşey çorba oldu tümden...
Konuş, anlat, söyle veya yaz, zaman sınırsız değil, ...
:D

Birol 17-06-2009 07:51

Sayın jada
Toplantı ve sonrasına ait en cok resim sizde, bizlerle paylaşırmısınız acaba.

Mine 17-06-2009 12:40

5 Eklenti(ler)
Sevgili Birol :) Hem sizin yerinize gülerim, hem arada laf sokar, susmayın derim hem de çaktırmadan fotoğraf çekerim :p:p Nasılım ama:D:D

Mine 17-06-2009 12:44

5 Eklenti(ler)
Fidanlıktan sonra gittiğimiz yer çok güzeldi...

Mine 17-06-2009 12:49

5 Eklenti(ler)
Ben çok eğlendim, mutlu oldum, gerek önceden tanıdığımız arkadaşlarımız gerek yeni tanıdıklarımız tüm samimiyetimizi ortaya koyduk...

Mine 17-06-2009 12:54

5 Eklenti(ler)
Fotoğraflara devam....

Birol 17-06-2009 15:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Mine (Mesaj 446940)
Sevgili Birol :) Hem sizin yerinize gülerim, hem arada laf sokar, susmayın derim hem de çaktırmadan fotoğraf çekerim :p:p Nasılım ama:D:D

Bu lafınızın üzerine laf söylenmez ama sorduğunuz için söylüyorum süppersiniz.:D

Ülker 17-06-2009 15:59

Oooh oh...resimleri doldurun iyice, çileden çıkarın beni.
Birol Bey, bilgilendirme için çok teşekkür ederim, orada olamasam da kenarından, köşesinden bilgi edinmiş oldum.
Acemifüsun, hoşgeldiniz ve size de teşekkür ederim, ufak tekek kenarda kalmış bilgileri de sizden edinmiş oldum.
4.Tekilkişi ve TuruncuHis, ikinizin de yazım tarzı gülümsetiyor beni, büyük bir keyifle okuyorum yazdıklarınızı.

Birol 17-06-2009 19:25

Sevgili Ülker
Sizin eksikliğiniz hissediliyor toplantılarda, ,içten samimi sohbetiniz ve pırıl pırıl gülümsemeniz hissettiriyor kendini...

TuruncuHis 17-06-2009 20:02

Ülker sen niye kayıplardasın?
Sergi açılışına da gelmedin. İlk toplantıda görüşmek umuduyla...

acemifüsun 17-06-2009 20:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Ulker (Mesaj 447069)
Oooh oh...resimleri doldurun iyice, çileden çıkarın beni.
Birol Bey, bilgilendirme için çok teşekkür ederim, orada olamasam da kenarından, köşesinden bilgi edinmiş oldum.
Acemifüsun, hoşgeldiniz ve size de teşekkür ederim, ufak tekek kenarda kalmış bilgileri de sizden edinmiş oldum.
4.Tekilkişi ve TuruncuHis, ikinizin de yazım tarzı gülümsetiyor beni, büyük bir keyifle okuyorum yazdıklarınızı.

hoşbuldum:) umarım 28'de sizinle de tanışırız,görüşmek üzere herkese sevgiler.

Ülker 17-06-2009 21:48

1 Eklenti(ler)
Birol Bey, çok teşekkür ederim, yüreğime su serptiniz.
Acemifüsun, toplantıda görüşmek üzere.
TuruncuHis, sergide vardım, ama iş tempom çok yoğun olduğu için 1 saat geç gittim.
İşte ispatı; ( Fotoğrafı Mine Hanım çekti, gerisini resimleri boyutlandırdığımda ilgili alana koyacağım.)


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:22.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024