12-04-2010, 21:52 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Egeye kaçmak - İpek Hanım çiftliği
1997... İstanbul hiç olmadığı kadar kalabalık, hiç olmadığı kadar gürültülü, hiç olmadığı kadar boğucu... Egzoz dumanı bacalardan püsküren kuruma karışmış, insanlar on kilometrelik yolları üç bucuk saatte gitmeye başlamış, çocuklar ağaç görmek icin Yıldız Parkı’na, ördek görmek için Darıca’ya gidiyor... Bir şeyler yanlış gidiyordu ve bunu o yıllarda anlamış olmak en büyük şansımdı. İhtiyacım olan ne ardı ardına açılan alış - veriş merkezleri, ne de Beyoğlu’nun gürültülü gece hayatıydı. Büyükdere Caddesi, gözümde bir korku filmi setinden farksızdı artık. Kaçmak lazımdı. Arkadaşlarıma bahsedip durduğum “şöyle sakin bir yerlere gitme, bir taş ev yaptırma, kendi bahçemde bir şeyler yetiştirme, bir sürü hayvan alıp onlarla zaman geçirme” planını gerçeğe çevirmek... Kaçmak..! ...ama nereye? Ege’yi oldum olası çok sevdim ben. Anadolulu ama modern insanlarını, kültürünü, yaşam tarzını, eğlencesini, dinginliğini... İş hayatından yakayı kurtarmayı başardığınızda karar vermek zor olmuyor. Bir kamyon çağır, Mecidiyeköy’deki apartman dairesinin eşyasını içine doldurt, arabaya atla... Köprü’den son bir geçiş... Son bir ‘‘hoşçakal’’... Kaçış öyküm bu... Çiftliğin kuruluşu için ise birkaç yıl daha geçmesi gerekecekti. Önce Kuşadası’nda geçen birkaç yıl... Ardından Aydın - Nazilli’de bir doğal kaynak suyu fabrikasını işlettiğim ‘‘Billur Su yılları’’... Kızımın doğumu... İşlerin stresinden bunalıp fabrikayı bölgenin en büyük şirketlerinden birine devretmem ve otuzlu yaşlarımın sonunda emekliliğimi ilan etmem... http://www.egesebzeleri.com/istanbul...us_oykusu.html . |
21-05-2010, 12:11 | #4 |
agaclar.net
|
nazillisebzeleri.com
www.nazillisebzeleri.com 1997... İstanbul hiç olmadığı kadar kalabalık, hiç olmadığı kadar gürültülü, hiç olmadığı kadar boğucu... Egzoz dumanı bacalardan püsküren kuruma karışmış, insanlar on kilometrelik yolları üç bucuk saatte gitmeye başlamış, çocuklar ağaç görmek icin Yıldız Parkı’na, ördek görmek için Darıca’ya gidiyor... Bir şeyler yanlış gidiyordu ve bunu o yıllarda anlamış olmak en büyük şansımdı. İhtiyacım olan ne ardı ardına açılan alış - veriş merkezleri, ne de Beyoğlu’nun gürültülü gece hayatıydı. Büyükdere Caddesi, gözümde bir korku filmi setinden farksızdı artık. Kaçmak lazımdı. Arkadaşlarıma bahsedip durduğum “şöyle sakin bir yerlere gitme, bir taş ev yaptırma, kendi bahçemde bir şeyler yetiştirme, bir sürü hayvan alıp onlarla zaman geçirme” planını gerçeğe çevirmek... Kaçmak..! ...ama nereye? |
21-05-2010, 13:01 | #5 |
Ağaç Dostu.
|
Sevgili malina; İnanın sadece büyük şehirlerde değil bizim gibi küçük illerde de yaşıyanlarında benzer şikayetleri ve özlemleri var.Aramızdaki farklılık belki kendimizi atabileceğimiz yakın yerler var ama inanın İçimizdeki özlemi giderecek düzeyde değil. İçimdeki bu özlemi hayalleri gerçekleştirmek içinde kendi hayellerim doğrultusunda biryer oluşturmaya çalışıyorum.Herşey zamanla daha güzel olacak. Saygılar Düzenleyen bahtiyar02 : 21-05-2010 saat 13:02 Neden: düzeltme |
24-03-2014, 12:08 | #6 |
Moderatör
Giriş Tarihi: 08-05-2012
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,772
|
Siyasetin ulaşmadığı bir kovuğun kalmadığı şu günlerde İpek hanım çiftliği de siyaset arenasındaki yerini almış. https://eksisozluk.com/ipek-hanim-ciftligi--2496418?p=6 |
05-04-2014, 14:45 | #7 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Alıntı:
http://www.ipekhanim.com/ipek_hanim_...ige_giris.html Ege'ye kaçmak... |
|
05-04-2014, 15:15 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-05-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 207
|
Biraz değişik bir insan atarlı maillerinden bir süre sonra bıkkınlık geliyor. Sanki tek gerçek inek tek gerçek domates onda var, bu ülkede tarımdan anlayan başka kimse yokmuş gibi tavırları. Bu sitede görüyoruz ki doğal olarak bir şeyler yapmaya çalışan bir çok üretici var zaten. Ama genelde kendisi dışında herkesi aşağılayan tavırları çok itici. Keşke babasının adına yaraşır davransaydı. |
09-10-2014, 08:22 | #9 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-10-2014
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 3
|
sitesini inceledim yazıları çok içten geldi imkanları zorlamak İstanbul'dan kaçmak lazım |
09-10-2014, 09:03 | #10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-06-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,340
|
Ben ara ara sipariş veriyorum. Genel olarak memnunum. Ve evet İstanbul'dan aldığım sütle oradan gelen süt arasında dağlar kadar fark var. Yanlış anlaşılmasın marketten alınan kutu süt değil istanbul'un köylerinden geldiği söylenen sütle karsılaştırıyorum. Genelde tereyağ, peynir, tatlı lor, yoğurt gibi süt ürünleri ve ege otları sipariş veriyorum arada bir de sebze meyve. Bir de oğlumun bir türlü iyileşmeyen elleri (egzama) için sabun. Siyasi görüşü, duruşu, her hafta maillerinde anlattıkları beni hiç ilgilendirmiyor bana göre o satıcı ben de alıcıyım işime geleni alırım işime gelmeyeni almam. Markette, pazarda alışveriş yaptığınız adamın siyaset din ırk vb. özelliklerine bakarak mı alışveriş yapıyorsunuz da internet üzerinden satış yapanda bunu seçeceksiniz. |
|
|