07-11-2008, 09:00 | #31 |
Ağaç Dostu
|
Bir aksaklık oldu ve bu hafta sonu yapılması planlanan evle ilgili bir iş, gelecek hafta sonuna ertelendi. Eğer pazar gününe kalmadan biterse, geleceğim. Olmazsa nasılsa hepimiz buradayız, başka bir buluşmada sizlere katılırım. Ekoköy düşüncelerinizi paylaşmayı çok istiyorum. |
07-11-2008, 09:15 | #33 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Merhabalar, "Kardeş bitkiler" fikri hakikaten çok heyecan verici. Eğer yapabileceğim bir şey olursa ben de seve seve elimden gelen katkıyı yapmaya hazırım. Bunun Ankara'lı Ağaçlar.net'çiler olarak bir araya gelmemize vesile olması da cabası. Her ne kadar şimdiye kadar doğa düşkünlüğüm şimdilik balkon ve pencere önlerinden öteye gidememiş olsa da, uzun vadede en büyük hayalim bir bahçede gönlümce ekip biçebilmek. Saygı ve sevgilerimle. |
07-11-2008, 09:21 | #34 |
Ağaç Dostu
|
Tüh ya, oyun bozan gibi oldum şimdi. Hiç sevmem böyle programla oynamaları ama elimde olmayan nedenler yüzünden. Aslında hafta sonu dediler ama gün vermediler. O yüzden pazara biterse geleceğim diye yazmıştım. Benim için değiştirmeyin programı lütfen. Dediğim gibi, nasılsa yine görüşürüz. (Denizakvaryumu, size bir minik melissa officinalis hazırladım, tutarsa onu da vereceğim zaten) |
07-11-2008, 09:28 | #35 |
Ağaç Dostu
|
Bu durumda, 16 Kasım Pazar günü Kızılayda (Ceyhun Beyin belirleyeceği yerde) saat 14.00 da, kardeş bitkiler projesi-eko köy ön hazırlık tanıtımı ve tanışma toplantısı düzenlenecektir. diyerek netleştirelim. Konuyla ilgili tüm Ankara'lı arkadaşlar davetlidir. |
07-11-2008, 09:40 | #36 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Merhabalar, Kardeş bitkiler projesini "Üyeler Tanışıyor/Tartışıyor/Toplanıyor" bölümünde Ankara'lı üyeler bölümünde de duyurmayı teklif ediyorum. Eminim gözden kaçırmış olanlar varsa, gerek tohum gerekse fiili katkı anlamında faydası olacaktır. |
07-11-2008, 09:45 | #37 |
Ağaç Dostu
|
Evet iyi olur. (ancak ben duyuruyu daha önce belirttiğiniz linke yaptım) Ancak bu toplantı sadece forum üyelerine değil, forum üyesi olmayıp konuyla ilgili olanlara da açık bir toplantı. Foruma yazmayıp, forumu takip eden çok sayıda kişi var . Örneğin ben, bu toplantıya foruma üye olmayan 3 kişi ile birlikte geleceğim. |
07-11-2008, 10:15 | #38 |
Ağaç Dostu
|
Bu arada özel mesajla --kardeş bitki nedir? ---diye soranlar için Kardeş Bitkiler (Companion Planting) bir bahçede değişik bitkilerin yanyana ekilmesidir. Muhtemel sebepleri; 1. Tuzak bitkisi: Zararlı böcekler tuzak bitkisine çekilerek esas yetiştirmek istediğimiz bitkinin sağlıklı yetişmesi sağlanabilir. 2. Azot sabitleme: Azot sabitleyen bitkiler (baklagiller) sabitlemeyen bitkilerle beraber ekilir. Örneğin mısırın yanına sırık fasulye, fiğin yanına yulaf/arpa 3. Yabani ot engelleme: Çavdar yeşilken biçilirse ve tarlada malç olarak bırakılırsa çözünen artıkları yabancı ot çimlenmesini engelleyen bileşenler salgılarlar. Malçın üstüne dikilecek fidelere kolayca gelişebilecekleri rekabetden uzak bir ortam sağlanır. 4. Fiziksel destek: Mısırın yanına ekilen sırık fasulye mısıra tırmanabilir. Örnek kardeş ve uyumsuz bitkiler için http://rasthayat.pbwiki.com/Karde%C5%9F-Bitkiler linkine bakınız. |
08-11-2008, 14:12 | #39 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-10-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 51
|
Alıntı:
Nevsune; bu toplanmaları umarım sürekli hale getirebiliriz Buna olmazsa daha sonraki toplantılara gelirsin. Bu arada, Ceyhan bey yerine sadece Ceyhan denemesi daha iyi hissettiriyor Toplantıyı bu konularla ilgilenen başka arkadaşlarımıza da duyuralım. |
|
10-11-2008, 07:54 | #40 |
Ağaç Dostu
|
Haydi hayırlısı... Eko-köy , doğal yaşamı hep teorik olarak konuşurduk, şimdi pratiğine bir başlangıç yapalım... En son imece-evi bu konuda anlaşmazlığa düşüp eko-köy başka bahara kalmıştı. Benim merak ettiğim güneş köy- hocam köy lerden neden hiç ses çıkmadığı. İşler iyi mi gidiyor, yoksa gitmiyor da ses ondan mı çıkmıyor ? Aslında bu toplantıda tüm bunları da konuşmak lazım Neler bekleniyor, neler isteniyor? Parasal konuların nasıl aşılması gerekiyor? Vs.Vs. |
10-11-2008, 13:34 | #41 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Ben Amerikadayken, bu tür eko-köy, sanat-köyü vs yerlerde kalmış olan bir kaç kişiyle tanışmıştım. Onlarınkisi tabi bütün bir hayat felsefesi eşliğinde, insanların bütün hayatlarını değiştirmesi temelinde bir örgütlenme şeklindeydi. Yani bir kısım insan bütün işi gücü bırakıp, sadece o "köy"deki üretimle, o topluluk içerisinde, belirli bir ortak felsefeyle yaşıyor, vs... Bizimkisinin bu kadar olması zor tabii... Bence öncelikle, insanların hobi olarak hafta sonlarında çapa yapacakları, piknik gibi vakit geçirecekleri bir yer temin etmeye çalışırız. "Alternatif köy ve yaşam tarzını yaratma" işine sonra bakarız artık!.. |
10-11-2008, 13:37 | #42 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Eğer bir projede anlaşırsak, parasal mevzularda iki seçenek var. Konu pratik olarak bir yer alınıp orada bahçecilik ile vakit geçirmek olduğuna göre, 1- Ya bir kişi bir tarla vs alır ve diğerleri ona bir tür kira bedeli gibi bir meblağ verir. 2- Ya da ne alınacaksa ortak tapuda ortak mülkiyet ile alınır. İkincisi biraz daha zahmetli tabi, bürokrasi ve işleyiş açılarından. |
10-11-2008, 14:12 | #43 |
Ağaç Dostu
|
Sn.Baobab belirttiğiniz bu konular önemli... Ancak tüm konuların merkezinde -insan- unsuru önem taşımakta. Eko-köy, doğal yaşama ön hazırlık, derken bu toplantılarda aslolan bireylerin birbirini tanıması... Aynı amacı güden insanların önceleri bir araya gelmeleri kolay olsada sonraları; olaylara bakış açıları-kültür düzeyleri-felsefi görüşlerinde derin farklılıklar varsa dağılmaları da kolay oluyor. Bu nedenle bu tür toplantılara öncelikle etrafımızdaki insanlarla uzun vadede bir birliktelik sağlayacak görüşte olup olmadığımızı anlamak için katılmakta fayda var. Sonrasında zaten olaylar kendiliğinden gelişir veya son bulur. Benim bildiğim pure yani saf eko-köy- modelini Türkiye'de uygulamak, kısa vadede zaten mümkün değil ...Olayı hedefe varmak için çıkılan bir yol olarak düşünelim bu yolda hobi bahçesi de denenir, kardeş bitkiler bahçesi de, ya da imece evi gibi oluşumlar. Her ne olursa olsun yapılaşmanın insan odaklı olması zorunluluğu bir şart. İşte insan odaklı bir yapılaşma nasıl olur-olmalı-neler yapılabilir-beklentiler neler ? Bunları konuşacağız. Yoksa binbir hayalle aldığınız hobi bahçesinde; yan komşunuzun sizi de düşünerek aldığı yüksek wattlı teybinden Ankara'lı Turgut'un "bak hele" kasedini dinleyerek, oynamak zorunda kalabilirsiniz |
10-11-2008, 15:42 | #44 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Kesinlikle katılıyorum. Benim avatardaki gibi tek ve hür; sizin avatardaki gibi kardeşçesine yaşamayı başardık mı, mesele tamam demektir! |
10-11-2008, 16:05 | #45 |
Ağaç Dostu
|
Benim gönlümden tam olarak geçen şey; doğallık ve sadeliği bir felsefe olarak esas alan, bireylerin bağımsız olacakları ama o bağımsızlık içerisinde ortak bir paydanın var olması gerektiğini bilen ve paylaşım bilincini taşıyanların, olabildiğince üreterek bir arada olacağı bir yaşam alanı. Ne kadarı yaşama geçirilir bilinmez ama gönlün istediği bu. |
10-11-2008, 19:44 | #46 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-10-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 51
|
Merhaba, Pazar günkü bulusmamız için bir saat değişikliği önermem gerekecek. Bir karar verilmişken değiştirmeyi önermek hiç hoş değil, ama toplanma nedenimizle ilgili özel bir durum söz konusu: Pazar günü öğleden önce Güdül belediye başkanı ile görüşme olasılığı doğdu; uygun bir arazi için destek isteyeceğiz. Bu nedenle saati erteleme talebimi anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. Şuna ne dersiniz: 16 Kasım Pazar, saat 17:00 Kızılay, Konur Sokak 13 numara 1.kat, Bilim ve Sanat kitabevi (Leman Kültür'ün karşısında Bilim ve Sanat Bistro var; onun yanındaki binanın 1. katı) |
10-11-2008, 19:59 | #47 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-10-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 51
|
Alıntı:
Denizakvaryumu'na katılıyorum. Bence de bu tür girişimlerde insanların birbirini tanıması ve belirli bir uyumla hareket etmesi en önemli etken. Hatta neredeyse bütün süreç bu tür tanışmalardan ve etkileşmelerden ibaret (hedefler benzeştiği sürece). Tabi yalnızca konuşmakla olmuyor, birlikte zaman geçirmek, birlikte çalışmak, birlikte eğlenmekle yavaş yavaş bir yerlere varılıyor. Ya da olmuyor, insanlar farklı rotalara yöneliyor. Aslında Kardeş Bitkiler bahçesi fikri biraz da bu "birlikte bir şeyler yapma" ihtiyacından doğdu. Kısaca ben de biraz kendiliğindenlikten yanayım. Birbirini yeterince tanıyan, güvenen ve uyumlu insanlar arasında mülkiyet ya da hak-hukuk sorununun olmayacağına, yolda karşılaşılabilecek ufak tefek ego meselelerinin çözüleceğine inanıyorum. ceyhan |
|
11-11-2008, 07:33 | #48 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Adresi biraz daha ayrıntılı alabilir miyiz? Leman Kültürün tam yeri neresi? |
|
11-11-2008, 08:51 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Sn denizakvaryumu, Leman kültür, Kızılay'da Mülkiyeliler Birliği'nin ve dost kitabevinin de olduğu Konur sokakta. Kime sorsanız söyler zaten. Görüşmek üzere diyorum, selamlar, sevgiler |
11-11-2008, 11:47 | #54 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
13-11-2008, 14:03 | #56 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
yaşasın!... pazar günü görüşmek üzere diyorum... |
13-11-2008, 14:13 | #57 |
Ağaç Dostu
|
Bu arada şirin-şirine-şirin köy den bahsederken bu linki buldum http://sarat.blogcu.com/sirinler-ve-...ler_76184.html |
13-11-2008, 14:27 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
evet o yüzden bizde şirinleri yayınlayan bazı televizyonlarda şirinler birbirlerine "selamunaleyküm" diye hitab ediyor! |
13-11-2008, 14:31 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Şirinlerin komünistliği ile ilgili olarak, "ekşi sözlük"ten bir alıntı: "sosyalist gozukse bile tum topluluk lumpenproleterya sinifindan olustugu icin aslinda karanlik bir olusumdur. grup icinde her birey, asci, marangoz, isci, ciftci gibi isimler alinmis olsa bile, tum hayatlari icine kadar bilinen sirinlerin hicbirinin (pastaci haric) bu isleri yaptiklari gorulmemistir. ayrica ozel hayatlarini para karsiliginda televizyon kanallarina satan bu sirin kabilesi, bu yonuyle de sosyalist komunist duzenden oldukca uzaktir. komun icerisindeki oligarsik yapilanma da dikkatli gozlerden kacmamaktadir. hicbir mesleki yetenegi ya da entellektuel birikimi olmasa bile, komprador sirine hanimkizimiz guruh icindeki en yerlesik unsurlardan biridir. kararlari butun kabilenin kaderini etkileyebilecek duzeyde olup, akillari fikirleri sirineyi sirinlemekte olan sirinlerin tum idealist hedefleri bu yolda heba olmaktadir. ayrica es-dost kontejanindan haybeye meslek sahibi olan elemanlara da rastlanmaktadir. huysuz sirin, ofkeli sirin, sakar sirin gibi yine mesleki becerisi olmayan kisiler toplum mekanizmasinda yer bulabilmekte, ekmek elden su golden gecinerek halka katkilari olmadigi halde sistem icerisinde dislanmamaktadirlar. herhangi bir secimle basa gelmemis olan sirin baba ne idugu belirsiz bir halde yetki sahibidir. butun diger sirinler yasit olmasina ragmen, sirf yasindan dolayi bu kirmizi kulahli amca muhtar gibi herkese emir vermektedir. tahminimce diger yasli sirinleri ortadan kaldirarak kendi egemenligini kurmus olan bu yasli kurt sirinler kabilesinin sosyal guvenlik sistemi icindeki aciklardan yararlanarak kendi gecimini temin eden bu zat, arada sirada hazirladigi iksirler ile koyun seyhi gibi davranip, gariban gencleri kandirarak kendi emellerine alet etmektedir. nufus cuzdani sureti, ikametgah senedi, sabika kaydi gibi tum belgeler sirin baba tarafindan cikarilmakta olup, tapu-kadastro ve bayindirlik islemleri gayet basibos sekilde idare edilmektedir. onune gelen sirin, bos buldugu mantarin icini oyarak orayi kendi evi haline getirebilir, cevresini citle cevirdigi alani kendi bahcesi olarak ilan edebilir ve bu iddia ile birlikte sirin baba'ya basvurarak gerekli resmi kagitlari cikartabilir. toplayici bir topluluk olan sirinler, sagdan soldan asirdiklari bogurtlen ve mantarlarla gecinmekte, herhangi bir ticari girisimde bulunmamakta, bir sermaye olusturmamakta ve vakitlerini uretim-tuketim icin gerekli olan ekonomik gelisim araclari yerine dedikodulara, haylazliklara, bir takim gulu gulu danslarina ayirarak heba etmektedirler. koyde herhangi bir ic ya da dis guvenlik teskilatina da rastlanmamaktadir. gargamel ve kedisi gibi dis mihraklarin saldirilarina daginik savunma birlikleriyle mudahele eden sirinler, gerilla taktikleri kullanarak tehlikeleri gecici olarak savusturmakta fakat uzun donemli guvenlik politikalarindan yoksun olduklari icin yeni saldirilara maruz kalmaktadirlar. gargamel'in hemen her girisimi puskurtulmus olsa bile, bir tane bile sirinin aklina "en iyi savunma saldiridir" fikri gelmediginden, baslarindan gecen onca olaydan sonra yine pastacilik, bogurtlen toplayiciligi gibi naif islere geri donmekte, sakar sirin, kendini begenmis sirin, huysuz sirin gibi kisilere, "yahu kardesim siz de su tasin altina elinizi koyun, en azindan su baris zamaninda bir ise yarayin" denmemektedir. hal boyle olunca da yine kendilerini tehlike icinde bulmalari kacinilmaz olmaktadir." |
13-11-2008, 15:02 | #60 |
Ağaç Dostu
|
Ayrica ozel hayatlarini para karsiliginda televizyon kanallarina satan bu sirin kabilesi, bu yonuyle de sosyalist komunist duzenden oldukca uzaktir. Bu bakış açısı da güzel olmuş Sanırım bu kadar siyasi-felsefi ve dandik yorumlar başka bir çizgi filmde yok, bu yönüyle şirinler çok konuşulacaktır |
Etiketler |
tohum fide |
|
|