agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 03-07-2008, 04:28   #1
-
 
Giriş Tarihi: 02-07-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 6
Danışıklı Dövüş Dünyanın Sonunu Getiriyor

DANIŞIKLI DÖVÜŞ DÜNYANIN SONUNU GETİRİYOR!


Geçenlerde Britanya’nın eski Greenpeace lideri “Lord” Peter Melchett’in,
aralarında genetik devi Monsanto, petrol şirketi Exxon ve Three Mile Island
nükleer santrali şirketinin de bulunduğu, ekolojik yıkıma imza atanların
halkla ilişkiler şirketine danışman olduğu haberi yayınlandı. Bu olay,
aslında çevreciliğin “doğası gereği” ulaştığı noktaları gösteren çarpıcı
örneklerden biridir. Özellikle son on yılda, çevreci örgütlerin dillerine
şiar ettikleri “sürdürülebilir kalkınma” adı verilen, ama gerçekte doğanın
insan merkezli bir mantıkla yavaş yavaş sömürülmesi anlamına gelen bir görüş
hakim. Çevrecilik için, doğa, insan kullanımı için daha faydali hale
getirilmesi gereken bir nesne gibidir. Çevrecilik bu haliyle, ekolojik
tahribatların temelinde yatan, insanın doğaya hükmetmesi anlayışını
sorgulamaz, aksine bu hükmetmeyi kolaylaştıracak teknikleri önererek önünü
açar.

Yapılanmaları, hareket tarzları ve söylemleriyle kendileri de profesyonel
bir şirket gibi işleyen çevreci örgütler de, ekolojik tahribatların asıl
nedeni olan küresel kapitalist şirketlerle işbirliği içerisinde-ki bugün
birçok çevreci örgütün ana sponsorları bu şirketlerdir-
“çevreyle dost” sloganıyla bir göz boyama kampanyasına girişirler.

Dikkate değer bir başka nokta da, küresel kapitalist şirketlerin, günümüzde
daha iyi kar edebilmek için “sosyal vurgu” kullanmaları gerektiğinin
bilincinde olmalarıdır. Bu noktada “halkla ilişkiler” birimi devreye girer.
Reklam kampanyalarında, söylemlerinde, “çevre”, “insan hakları” gibi
kavramları sık sık duymaya başlarız. Ekolojik yıkımın temelindeki “insanın
doğaya hükmetmesi” kavramını zaten sorgulamayan çevreci örgütler,
“kaleyi içten fethetme” mantıksızlığına soyunarak, şirketlerden sponsorluk
alırlar, şirketlerin çevre birimlerine danışmanlık yaparlar, “ekolojik
sorunlar” la ilgili uluslararası “göz boyama” konferanslarında, dünyanın
ekolojik sonunu getirmeye aday projelerde şirketlerin
“çevreci maske”sini oluştururlar.Bu noktada, Britanya’nın eski Greenpeace
liderinin, Vietnam Savaşı sırasında üretilen kimyasal zehirlerin üreticisi
ve dünyaya yapılan genetik müdahalelerden sorumlu Monsanto şirketinin
danışmanı olması çevreciliğin sonucudur.Çevrecilerin bu “çabaları”, ekolojik
tahribatların sorumlusu olan bu şirketlerin imajının cilalı olmasını
sağlamaktadır.

Greenpeace Britanya’nın eski lideri “Lord”Melchett, Greenpeace deneyiminin
yeni işinde başarılı olması için işe yarayacağını belirtmiş, ki herhalde
Melchett burada Greenpeace’in yapısının da profesyonel bir şirket gibi
işlediğini ima etmeye çalışmış! Melchett’ın danışmanlığını yapacağı halkla
ilişkiler şirketi de onun deneyimlerinin, çevreci gruplarla, ekolojik
yıkımlara yol açan şirketler arasında uzlaşma sağlamak için yardımcı
olmasını umduklarını açıklamışlar.Çevreci örgütlerle kapitalist şirketlerin
danışıklı dövüşü dünyanın sonunu getiriyor! Bu danışıklı dövüşe karşı,
insanın insan ve doğa üzerindeki tahakkümünün olmadığı, doğanın içindeki
çeşitlilik ve renklilikle örülmüş, kalenin içten fethedilmeye çalışılması
yerine kapitalizmin kalelerinin yıkıldığı bir sosyal ekoloji mücadelesiyle
dikilmeliyiz!


Sosyal Ekolojist Dönüşüm
Asmalımescit Mah. Meşrutiyet Cad.
No:249/3 Beyoğlu-İSTANBUL
Tel: 0 212 293 21 29

gülevi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-07-2008, 15:17   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 17-05-2008
Şehir: kütahya
Mesajlar: 104
Bunlara günlük hayattan bir iki örnekte ben eklemek isterim. Enerji tassarruflu klima, enerjiyi çok az harcayan buzdolabı, çamaşır makinesi, lambalar...
Bence klima kullanımını azaltmak için geçmişe bakılmalı, yaylaya çıkılırdı ve klimaya gerek kalmazdı.
Evde buzdolabı ve çamaşır makinesi varken bize şu aşılanıyor, az enerji harcayan makinelerden al ve kullan enerjiden tasaruf et. Sürekli tüketim pompalanıyor ve birileri zengin olurken biz fakirleşiyoruz.

çilek_2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-07-2008, 08:07   #3
Ağaç Dostu
 
Mehmet Ali Aşık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-09-2006
Şehir: Metropolis
Mesajlar: 161
Galeri: 19
Çok guzel bir yazi. Küresel sebeke eger çevrecilik yapilacakca onuda kendisi yapacaktirki hersey tamamen kontroleri altinda olsun!

Mehmet Ali Aşık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2009, 21:15   #4
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Çokuluslu birçok firma pazarlama hileleri ile, esasında ürettikleri ve doğayı kirleten ürünlerini kamuflaj yapmayı çok güzel beceriyorlar. Bunu yaparken de doğa severlerin karşı çıkılamaz sloganları ile işe başlıyorlar.

Dolayısıyla hem kirletiyorlar hem de bize kendi yaptıkları kirliliğin bedelini çevreci yaparak yine kendi üretimleri olan malzemeleri kullandırarak ve pazarlayarak yapıyorlar. Bir taşla iki, üç hatta bazen beş kuş vuruyorlar.

Dünyayı en çok kirletenler Çelik, kimya ve petrol devleri. Peki kimya devleri ne yapıyor? Kıymetli mallarını üretirken Önce atıkları ile insanları hasta ediyorlar. Daha sonra, kendi neden oldukları hastalıklara çare olarak ürettikleri ilaçları pazarlıyorlar. Birçoğu içiçe geçmiş şirketlerden oluştukları için gerçek sahipleri ilk bakışta görünmüyor.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-03-2009, 00:03   #5
Ağaçsever
 
belki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-10-2008
Şehir: TRABZON
Mesajlar: 50
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan Mesajı Göster
Merhaba.

Çokuluslu birçok firma pazarlama hileleri ile, esasında ürettikleri ve doğayı kirleten ürünlerini kamuflaj yapmayı çok güzel beceriyorlar. Bunu yaparken de doğa severlerin karşı çıkılamaz sloganları ile işe başlıyorlar.

Dolayısıyla hem kirletiyorlar hem de bize kendi yaptıkları kirliliğin bedelini çevreci yaparak yine kendi üretimleri olan malzemeleri kullandırarak ve pazarlayarak yapıyorlar. Bir taşla iki, üç hatta bazen beş kuş vuruyorlar.

Dünyayı en çok kirletenler Çelik, kimya ve petrol devleri. Peki kimya devleri ne yapıyor? Kıymetli mallarını üretirken Önce atıkları ile insanları hasta ediyorlar. Daha sonra, kendi neden oldukları hastalıklara çare olarak ürettikleri ilaçları pazarlıyorlar. Birçoğu içiçe geçmiş şirketlerden oluştukları için gerçek sahipleri ilk bakışta görünmüyor.

Saygılar
Kesinlikle katılıyorum size. Bize yıllarca sıktığımız parfümün, kullandığımız buzdolabının ve diğer elektronik eşyalarının küresel ısınmanın en önemli nedeni olduğu söylendi de söylendi.
Çok merak ediyorum bizim kullandığımız tasaruflu ampül mü engelliyecek küresel ısınmayı?
Topraklarımız kirleniyor, Türkiye çöl oluyor, her yıl Kıbrıs büyüklüğünde toprak kaybediyormuşuz.
Bunların hepsi benim evde kullandığım günlük elektrik ve su harcamalarımdan dolayı mı oluyor?

Hiç zannetmiyorum. Amerika ve diğer gelişmiş ülkeler Kutuplar da, çöllerde neyin araştırmasını yapıyor, ne kadar enerji harcıyor ve ne kadar zehirli gaz veriyor atmosfere? Türkiye yi çöl yapan en önemli sebeplerden biri orman yangınları, ne kadar önlem alınıyor ve orman yangınlarının önlenmesi için neler yapılıyor? Biz ağaç dikelim, toprak temiz kalsın diye gübre kullanmayalım sonra birileri gelsin ormanlarımızı yaksın, başka birileri büyük arazilerindeki sebzeleri hormonlarla, yapay gübrelerle büyütsün toprağı zehirlesin.

Kalitesiz kömür dağıtımı ve kullanımıyla atmosfer kirletiliyor. Ülkemizde ki kömürün yüzde kaçı sıtandartların üstünde demiyorum standartlara yakın kalitede? Trabzon da eskiden de kömür yanardı ve akşamları çöken duman sadece merkezdeydi şimdi alabildiğine merkezden rakım olarak üstte olan mahallere çıktı.

Kim ne derse desin Küresel Isınmanın Ksini üstüme alınmıyorum. Bitkiyi hayvanı bırakın insana değer vermeyenlerin tek elindeki bir dünya da Küresel Isınmanın da bir bahane olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Afrika da yoksul bırakılan halkara getirilmeyen çözüm ve ulaştırılmayan huzurun birilerinin ekmeğine yağ sürdümesi gibi Süresel Ikınmanın da birilerinin ekmeğine yağ sürdüğünü düşünüyorum.

belki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:00.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024