06-07-2005, 19:22 | #1 |
agaclar.net
|
Hidrojen Enerjisi, Prof. Nejat Veziroğlu ve TEMA
2075 yılları civarı, dünyanın var olan enerji kaynaklarının tükendiği ve hidrojen enerjisine geçileceği yıllar olarak belirleniyormuş... Nereden öğrendim? Bugün Prof. Nejat Veziroğlu'nun 30-40 kişiyle yaptığı bir toplantıya katıldım. N. Veziroğlu hakkında bilgi: http://www.unido-ichet.org/director.php Su (+ bir miktar şu an kullandığımız enerji) -> Hidrojen -> kullanılabilecek yakıt türleri -> su biçimine dönüştüğü için çevrimlenen yani tükenmeyen bir enerji kaynağı... Büyük şirketlere dahil, hatırı sayılır sayıda çalışmalara başlanmış... Hyundai ilk arabayı bile yapmış 4 tekerlek ve onları birbirine bağlayan 10 cm kadarlık bir alan düşünün. Her şey bu alanın içinde.. Bunu satın aldıktan sonra yapmanız gereken kaportayı seçmek. İsterseniz birkaç tane alıp (2 kişilik, 4 kişilik, üstü açık ve kırmızı)keyfinize bakmak... Prof. Nejat Veziroğlu dünyada bu araştırmaları yapan kuruluşun (UNITED NATIONS INDUSTRIAL DEVELOPMENT ORGANIZATION INTERNATIONAL CENTRE FOR HYDROGEN ENERGY TECHNOLOGIES) başkanı ve çalışmaların yapılacağı, dünyada 1 tane olacak merkezin yapımı için Meksika ve Türkiye'yi önermiş.. Türkiye kabul edilmiş... Yapılacak bu bina kompleksinin, Türkiyede olması "işin ciddiyeti" düşünüldüğünde çok önemli... Dünya çapında bir orta nokta olacağı için ulaşım sorununun olmaması gerekiyor diye İstanbul tercih edilmiş... Rüzgar enerjisinin olması, su akıntısı enerjisi, suyun kimyasal özelliği gibi nedenlerle boğazın Karadeniz çıkışında düşünülüyor... Sadede geleyim; 1200 dönüm (umarım rakamı yanlış hatırlamıyorumdur) bir arazi... Kapalı alanı %5 lik miktarı kapsayacak... Bir prestij söz konusu... Tema, Koç Üniversitesi yüzünden üzerlerine gelinmesinden öylesine yılmış ki, İstanbul dışı, Bolu'ya ya da Trakya'ya doğru bir yerler öneriyor... Tabii ki bir sonuca varılamadı... Ama Tema hakkında düşüncelerim biraz değişti. Gerçekten katılar... TEMA Vakfı ve Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Gökyiğit dahil olmak üzere oradaki tüm sorumlular hem istekliler hem karamsarlar... Gelecekte neler olur bilmiyorum. Naçizane bir belge olsun diye yazdım |
06-07-2005, 22:03 | #2 |
Ağaç Dostu
|
"Prof. Nejat Veziroğlu dünyada bu araştırmaları yapan kuruluşun (UNITED NATIONS INDUSTRIAL DEVELOPMENT ORGANIZATION INTERNATIONAL CENTRE FOR HYDROGEN ENERGY TECHNOLOGIES) başkanı ve çalışmaların yapılacağı, dünyada 1 tane olacak merkezin yapımı için Meksika ve Türkiye'yi önermiş.. Türkiye kabul edilmiş..." Bu kısım çok önemli bence... Belki bu sayede fazla direnmeden kabul ederiz bu teknolojiyi.. Hatta sahipleniriz belki de.. Bu işle uğraşan kişilere, destek yerine köstek olunduğunu gördükten sonra ümidimi yitirmiştim ben... İşte, geriden gelenlerin avantajını kullanırız her zaman olduğu gibi.. Birileri üretir, biz satın alırız, onlar önden gider biz geriden.. Ben zaten hep söylerim... Hani diyorlar ya "bu çağda !!", yok efendim "2005te olur mu böyle şey".. Kendimizi gelişmenin son aşamasında yaşıyor sanıyoruz ya.. İlkel bir çağın, en gelişmiş halini yaşadığımızı bir anlasak.. |
10-09-2005, 03:22 | #3 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 10-09-2005
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 9
|
Böylesine güzel gelişmeler devam ederken bir yandan da Attila İlhan gibi bir aydınımız nükleer enerji karşıtı çevrecilere "yarım akıllı" diyebiliyor. gerekli mi bilmiyorum ama böyle bir ayrıntıya da değinmek istedim. |
12-10-2005, 11:53 | #4 |
Ergün
Giriş Tarihi: 31-01-2005
Şehir: Maltepe/İST
Mesajlar: 23
|
Kendini yenileyebilen ve yüksek enerji üreten nükleer enerjinin eğer çevreye verdiği zararlar engellenebilir/azaltılabilir ise gelecekte kullanılacak yakıt/enerji olacaktır. Elektrik üretimi için kullanılan nükleer enerji; çevreye, atmosfere, toprağa, insana, canlılara zararlı olmasına rağmen şuanda dahi en çok kullanılan enerji çeşididir. Nedeni alternatifi yoktur, soğuk füzyon daha bulunmadı, füzyon enerjisi eğer kullanılabilir duruma gelmez ise bu böyle devam edecek. Ayrıca petrol rezervleri 50 yıla kadar bitecek söylemleri gerçeği yansıtmaz, dünyanın yeryüzünden çekirdeğe kadar olan kalınlığı 4000km dir. Biz 3km nin altına daha inemedik. Yalnız şöyle bir durum da var, söz konusu teknolojiler ne kadar artarsa artsın, tüm teknolojik gelişmeler çevreye zarar vermektedir... |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|