agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 17-03-2012, 16:04   #1
Ağaçsever
 
angel67's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: zonguldak
Mesajlar: 78
Devletin tapusuna güvenme!

TAPULU 2B ARAZİLER VE DEVLETİN TAPUSUNA GÜVEN DUYGUSU
2B arazilerle ilgili olmayan, konuyu detaylı olarak bilmeyen vatandaşlarımızın 2b arazi, dendiğinde aklına ilk gelen şey Devlet ormanlarını kesen bir takım vatandaşlarımızın bu arazileri işgal ederek rant elde etmeye çalışmalarıdır.

Bu nedenle bu konuda olayın hukuki ve vicdani boyutunu kısaca inceleyerek bu yazıyı kaleme aldım.
HER 2B ARAZİ AYNI HUKUKİ DURUMDA VE AYNI MAZİDE DEĞİLDİR.

2B arazilerini ben üç gruba ayırıyorum.

Birinci grup 1945 Ormanların Devletleştirilmesi Kanunundan önce tapulu olan ancak orman tahdidi ile orman içinde kalan araziler, 1945 yılından sonra Devlet tarafından yapılan orman dışına çıkarma işleminden sonra Devlet tarafından yapılan kadastro çalışmaları sonucu T.C tapusunu alan arazilerdir.

İkinci grup 1945 yılı ve öncesi orman tahdit sınırları içinde olmadığı halde, o zamanki teknik imkansızlıklar nedeniyle hataen orman tahdit sınırları içinde bırakılmış olan, ancak evvliyatında hiçbir zaman orman olmamış kadim ziraat arazileri

Üçüncü grup rant uğruna, ormanlar kesilerek, açılarak ORMAN VASFI KAYBETTİRİLMİŞ, işgal edilmiş orman arazileri

AK parti hükümeti büyük bir cesaretle kangren haline gelmiş olan 2B sorununu çözmek için, 5831 ve 5841 Sayılı Yasaları Meclisten geçirmiş ve yürürlüğe sokmuştur.

5831 Sayılı Yasa kapsamında Türkiye genelinde 2B arazilerdeki işgalci belirlemesi yönünde olan kullanım kadastrosu çalışmaları neticelenmek üzeredir. Bu kadastro işlemlerinin tamamlanmasından sonra, 2B arazilerin vatandaşa satışı ile ilgili bir Yasanın 2011 Genel seçimlerinden önce çıkarılacağı ve bu arazilerin vatandaşa satışlarının tamamlanacağı sıkça tüm yetkili kişiler tarafından basına verilen beyanatlarla kesinleşmiştir.

5831 Sayılı Yasanın kullanıcı tespitini içeren hükümleri daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, yasanın aynı maddeleri konusunda şu anda Anayasa Mahkemesinde derdest bir iptal davası mevcutken, Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatları bu konuda hiç itiraz etmeden 5831 Sayılı Yasanın uygulanmasını takip etmektedirler.

Ancak yukarıda yazmış olduğum tapulu 2B arazilerle ilgili olan, 5841 Yasa hakkında verilmiş bir yürütmeyi durdurma kararı olmamasına rağmen, Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatları Meclis tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren bu yasaya açıkça muhalefet etmekte, bu yasanın Anayasaya aykırı olduğu konusunda kendilerince bir değerlendirme yaparak, Yasanın hükümlerine açıkça aykırı olarak tapulu 2B arazilerin tapu kayıtlarına 2B şerh koyarak iptal davaları açmaya devam etmektedirler.

Araziler derken yanlış anlaşılmasın, büyük kısmı tapusunu almış, imar planı yapılmış, inşaat ruhsatı almış, inşaatını tamamlamış, iskan raporunu almış içinde vatandaşlarımızın oturduğu onlarca kez tapusu tapu işlemi ile el değiştirmiş kentlerin, kasabaların merkezlerinde yer alan apartman daireleridir.
Verilen iptal kararları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde mülkiyet ihlali olarak değerlendirilip Devletimiz tazminat ödemek zorunda kalmaktadır.

Milli Emlak İdaresi Bürokrasisi ve Hazine Avukatlarının 2B konusunda Meclisten Yasa şeklinde çıkan ve halen yürürlükte olan iki Kanundan biri olan 5831 Sayılı yasayı terddütsüz ve itirazsız uygulamaları, 5841 Sayılı Yasayı uygulamamaları açıkça Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği Meclis İradesinin bürokratlarca kuşatılmasıdır.

Bu nedenle 2B Yasa tasarısı konusunda çalışma yürüten Sayın Siyasilere ve Sayın Bürokratlara DEVLETİN VERDİĞİ TAPUYA GÜVEN İLKESİNİN YENİDEN TESİS EDİLEBİLMESİ VE DEVLETİMİZİN AVRUPA İNSAN HAKLAR MAHKEMESİ KARARLARI İLE TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALMAMASI İÇİN Yasa konusunda naçizane birkaç önerim olacaktır.

Aslında bu önerilerim basına yansıyan ilk taslakta yer almış ancak Basına yansıyan ikinci taslakta bu konu farklı olarak düzenlenmişti.

1) Türkiye Cumhuriyeti tapusunu halen muhafaza eden ( ister iskan, ister tevzii, ister kadastro sonucu verilmiş, isterse hazinece satılmış olsun ) 2b araziler ve binalar üzerindeki şerhler kaldırılmalı ve Hazine tapu iptal davalarından feragat etmelidir.

2) Türkiye Cumhuriyeti tapusunu ( ister iskan, ister tevzii, ister kadastro sonucu verilmiş, isterse hazinece satılmış olsun ) ister idari ister yargı kararı ile kaybedenlere, akdi veya kanuni haleflerine Devlet tarafından bir bedel alınmadan tapuları iade edilmelidir.

SONUÇ : Devletin verdiği tapuya hangi dönemde, hangi gerekçeyle, hangi kanunla verilmiş olursa olsun güven esastır, aksi takdirde 2b yasası ile verilecek olan tapularında ileriki dönemlerde iptal edilebileceği kaygısı ortaya çıkacaktır ki, buda Devletin tapusuna güveni tamamen ortadan kaldıracak bir olgudur.

angel67 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-06-2012, 18:43   #2
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Sn. angel67.

Güzel ve gerçekçi yazınıza, izin verirseniz eklemek istediğim bir alıntı var
Sanırım orman idaresinin nasıl çalıştığını göstermesi açısından faydalı olacaktır.



Alıntı:
ORMANLA İLGİLİ AİHM KARARLARI (güncelleştirilmiş)
AİHM'nin son zamanlarda ormanla ilgili vermiş olduğu mülkiyet ihlali kararları aşağıdadır.

Dava Tarihi, Dava Adı, Dosya No,

8-Jul-2008, Turgut and Others v. Turkey, 1411/03
22-Jul-2008, Köktepe v. Turkey, 35785/03
13-Nov-2008, Case of Devecioğlu v. Turkey, 17203/03
10-Mar-2009, Affaire Rimer et Autres C. Turquie, 18257/04
10-Mar-2009, Affaire Nural Vural c. Turquie, 16009/04
10-Mar-2009, Affaire Satir c. Turquie, 36192/03
10-Mar-2009, Affaire Temel Conta Sanayi Ve Ticaret A.S. c. Turquie, 45651/04
2-Jun-2009, Affaire Hacisalihoğlu C. Turquie, 343/04
22-Sep-2009, Affaire Ali Taş c. Turquie, 10250/02
22-Sep-2009, Affaire Çetiner et Yücetürk c. Turquie, 24620/04
20-Oct-2009, Affaire Özerman et Autres c. Turquie, 3197/05
20-Oct-2009, Affaire Bozak c. Turquie, 32697/02
10-Nov-2009, Affaire Çin et Autres c. Turquie, 305/03
24-Nov-2009, Affaire Kök et Autres c. Turquie, 20868/04
8-Dec-2009, Affaire Öztok c. Turquie, 42082/02
12-Jan-2010, Affaire Serpil kaya et Autres c. Turquie, 21313/05
19-Jan-2010, Affaire Ocak c. Turquie, 33675/04
19-Jan-2010, Affaire Nazmi Apaydin c. Turquie, 33742/05
26-Jan-2010, Affaire Gümrükçüler et Autres c. Turquie, 9580/03
26-Jan-2010, Affaire Keçeli et Başpinar c. Turquie, 21426/03
26-Jan-2010, Affaire Pak c. Turquie, 21516/04
9-Feb-2010, Affaire Bölükbaş et Autres c. Turquie, 29799/02
16-Mar-2010, Affaire Erkmen et Autres c. Turquie, 6950/05
23-Mar-2010, Affaire Süleyman Baba c. Turquie, 2150/05
23-Mar-2010, Affaire S.S. Göller Bölgesi Konut Yapı Koop. c. Turquie, 35802/02
23-Mar-2010, Affaire Arif Erdem c. Turquie, 3171/04
13-Apr-2010, Affaire Çağlar c. Turquie, 11192/05
15-Feb-2011, Affaire Zeki Simşek c. Turquie, 2408/06
15-Feb-2011, Affaire Mustafa Kemal Özdemir et Autres c. Turquie, 3724/06, 6598/06, 7369/06, 7370/06, 7371/06, 7479/06, 8204/06, 8996/06, 8999/06.
15-Feb-2011, Affaire Türkkan c. Turquie, 8774/06
15-Feb-2011, Affaire Okul et Karakose c. Turquie, 37300/05
01-Mar-2011, Affaire Sever c. Turquie, 29195/05
29-Mar-2011, Affaire Kar c. Turquie, 25257/05
31-May-2011, Affaire Ahmet Nuri Tan et Autresc. Turquie, 18949/05
13-Sep-2011, Affaire Feryadi Sahin c. Turquie, 33279/05
13-Sep-2011, Affaire Erkmen et Autres c. Turquie, 6950/05
13-Sep-2011, Affaire Ali Kılıc et Autres c. Turquie, 13178/05
13-Sep-2011, Affaire Koper c. Turquie, 18538/05
13-Sep-2011, Affaire Malhas et Autres c. Turquie, 35476/06, 28530/06, 43192/06,43194/06
13-Sep-2011, Affaire Sarisoy c. Turquie,19641/06
27-Sep-2011, Affaire Tongun c. Turquie,8622/05
27.09.2011 tarihine kadar 41 karar verilmiştir. Bu kararlarda Türkiye Devleti tapulu arazilere (orman olduğu için) el koyduğu için tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

AİHM bütün bu davalarda Türkiye Devletini, başta iyi niyetli alınan tapuları sonradan (orman olduğu için) tazminat ödemeden tapuları iptal ederek devlet adına geçirmesini mülkiyet ihlalli olarak kabul etmiştir.

Verilen bu kararlarda Türkiye Devleti’nin AİHS’nin 1 nolu protokolü’nün 1. maddesini ihlal ettiği kabul edilmiştir.

Bu kararlardaki tapu sahipleri sadece hukuka başvurup benim gibi hakkını arayan azınlıkta kalan hak sahipleridir.

Kısa bir tahminle tapusu iptal edildiği için AİHM'e başvurup netice alanların, Ülke genelinde toplam tapusu iptal edilenlere oranı acaba kaçtır % 10 veya %20 olur mu acaba?

Devletin, işlerini layıkıyla yapmayan orman görevlileri yüzünden haksız ve insafsız iptal ettiği tapu adedini varın siz bir tahmin edin.

Son bir soru aklıma takıldı. Acaba devletimiz haksız tapu iptalleri yüzünden AİHM'de açılan davalar sonucu toplam ne kadar tazminat ödemeye mahkum oldu? ve bu ödemeleri hepimizin kasasından ödediyse, buna sebep olanlara ne yaptırımda bulundu acaba?
Yoksa hepsi eski görevlerinde sorumsuzca işlerine devam mı ediyorlar?

Not: Yukarıdaki liste 8 Temmuz 2008 ile 27 Eylül 2011 arasındaki yaklaşık 3 yıllık davaları kapsamaktadır

Saygılarımla

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:03.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024