15-01-2009, 06:31 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Ekosistemle oynarsan böyle olur! (Macquarie Adası)
Macquarie Adası’nda denuzkuşlarını korumak için kediler temizlendi. Bunun sonucunda nüfusu patlayan tavşanlar kuşların yiyeceklerini bitirdi. Tabribatın düzeltilmesi 16.2 milyon dolara mal olacak BANGKOK - Avustralya’nın ünlü adası Macquarie’de, doğal hayata müdahale, ekosistemi bozarak çevre tahribatı yarattı. Dünya Mirası listesine dahil olan Macquarie’deki denizkuşlarını korumak için adanın kedilerden arındırılması önerisi başlangıçta güzel bir fikir gibi görünüyordu. Ancak bu proje, adada yaşayan tavşan nüfusunda patlama ve kuşların besini için gerekli sebzelerin imhasıyla sonuçlandı. İngiliz Ekoloji Derneğinin dergisinde Dana Bergstrom ve arkadaşlarının kaleme aldığı makalede, Macquarie adasının kedilerden arındırılmasının "çevresel tahribata neden olduğu" ve bu tahribatın düzeltilmesinin 16,2 milyon dolara mal olacağı belirtildi. Bergstrom, açıklamasında da 2000-2007 yılları arasındaki araştırmalarının yaygın bir ekosistem tahribatı olduğunu gösterdiğini söyledi. Araştırmanın, adanın kedilerden arındırılması projesinin beklenmeyen sonuçlarının, iyi niyetli olsa bile uzun süreli düşünülmeden ekosisteme yapılan müdahalenin tehlikelerini gösterdiği kaydedildi. Adadan sorumlu olan Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Dairesi sözcüsü Liz Wren, başlangıçta kedilerin yok edilmesinin tavşan nüfusunu artıracağının farkında olunduğunu, ancak araştırmacıların kedilerin denizkuşlarına verdiği zararı karşılamak için bu riskin değer olduğunu belirttiğini aktardı. Wren, 2010’da başlayacak yeni planlarının da kedilerden sonra adanın fare ve tavşanlardan temizlenmesi olduğunu söyledi. (aa) Kaynak: Radikal.com.tr |
19-01-2009, 14:45 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Sn. Todor, Ekosistem ile oynanması sonucunda Macquarie Adası’nda gelişen olumsuz durumu çok güzel aktarmışsınız. Bilimadamlarımız ve ilgili yöneticilerin de inşallah haberleri olur da önlem almaya başlarlar. Yoksa ; Yanan ormanlarımızda telef olan hayvanların eksikliğinin getireceği etkileri acaba biz ne zaman hissedeceğiz? Düşünmesi bile insanın içini ürpertiyor. Ülkemizde, yanan orman hayvanlarını tekrar ekosisteme kazandıracak bir çalışma düşünülmüş mü? Haberi olan var mı? Saygılar. |
19-01-2009, 16:01 | #6 |
Ağaç Dostu
|
1994 yılında Amerikada'ki Yellow Stone Milli Parkı'nda doğaya kurt salıyorlar. Çünkü artık yeni söğüt ağaçlarının büyümediğini tespit etmişler. Yaptıkları araştırmada en genç söğüt ağacının 60-70 yaşında olduğunu görüyorlar. 60-70 yıldır yeni tek bir söğüt büyümemiş. Fark ediyolar ki, parktaki en son kurt 50 lerde öldürülmüş. Doğal düşmanı kalmayan geyikler rahatça üreyip tüm söğüt fidanlarını yemişler. Dışarıdan getililen kurtların salınması ile geyik popülasyonu yeniden kontrol altına alınıyor ve söğütler yeniden büyümeye başlıyor. Fakat öngörmedikleri bazı hayvanlarda üremeye başlıyor bunun yanında. Özellikle kunduzlar. Çünkü yuva yapmaya uygun söğüt bulamayan kunduzlarda çok uzun zaman önce terketmiş bölgeyi. Şimdi yuva yapmaya elverişli söğütleri bulan kunduzlar rahatça barajlarını inşa ediyor ve akar suları kontrol altında tutuyor. Böylece taban suyu seviyesi yükseliyor, erezyon önleniyor vs vs. Bunların hepsi kurtlar sayesinde oluyor. Doğa, her şeyin birbirine bağlı olduğu çok büyük bir sistem. Biz içindeki parçalardan birini yok ettiğimiz zaman tüm sistem aksıyor, durma noktasına geliyor. Yine kendi bindiğimiz dalı kesiyoruz. Konuyla alakalı bir video Orman yangınları konusunda ise, net sayım yapılmamış bölgelerde yapılacak hayvan salımlarının faydadan çok zararı olablir diye düşünüyorum. |
19-01-2009, 18:33 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Bozulan ekosistem de aslında bir denge durumu oluşturmuyor mu. Neden farklı ekolojik dengelerden böyle korkuyoruz ki. Macquarie Adası’nda deniz kuşları kedilerin ulaşamayacağı kayalık yerlerde belki de bir miktar nüfusları azalmış olarak yaşarlardı. Belki de bir süre sonra kayalık yerlerde daha iyi yaşamak üzere evrimleşirlerdi. Veya kuşlar çok azalınca kedi nüfusu da azalır ve doğal bir dengeye kavuşurlardı. Bozulmuş olarak gördüğünüz her doğal denge aslında bir başka doğal dengedir. Ancak bazı dengeler daha az çeşitlilik içerir. |
20-01-2009, 18:04 | #8 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Milli Park alanlarına da, yaban hayatını geliştirmek adına bazı salımları yapamaz mıyız? Mesela Kazdağı Milli Parkında birçok kereler gezmiş biri olarak, hiç bir canlı görmediğimi hayretle anımsıyorum. Bir canlı olmaz mı koskoca ormanda küçük kuş veya yılan, sincap hiçbiri malesef yoktu. Özellikle Altınoluk, Şahinderesi tarafından veya Narlı Köyünden girilip, Domuz Çukuru, Ayı Deresi ve Bayramiç istikametine çok gittim. Bayramiç'e kadar hiç bir canlıya rastlamadım. Garip değil mi? Mesela sincap ve kaplumbağa gibi ormanda doğal olarak bulunması gereken küçük canlılardan başlanamaz mı? Şahin Deresindeki zeytinliğime giderken çulluk yetiştirme alanıdır yazan tabelalarla karşılaşıyorum ancak yıllardır hiçbirşey görmedim. Saygılar |
20-01-2009, 18:27 | #9 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Doğanın dengesini bozacak iki etmen vardır. İlki doğal afetler, ikincisi afetden de beter adem oğlu ve havva kızı. Bugün için afetlerin önüne geçme şansımız yok. Fakat kendi atacağımız adımları iyi tartma zorunluluğumuz var. Bir bitkiyi veya hayvanı kendi ortamının dışında doğaya salarken yol açabilceğimiz zararların geri dönüşü çok zor olabilir ve ya hiç mümkün olmayabilir. Dinazorların nesli tükenmiştir. Belki kuyrukluyıldız düşmesi sonucu belki volkanik patlamalar sonucu olabilir. Bu bizim insiyatifimiz dışındadır. Geri getirilmesi bugünkü teknoloji ile henüz mümkün değildir fakat getirebildiğimiz gün, getirmeli miyiz? İşte soru budur. Çünkü artık olay doğal olmaktan çıkar ve suni olur. Pandülün salınımlarının sınırları dışına çıkılır. Bu durumda pandül ya durur ya zemberek kırılır. Yani bence, her dengesizlik yeni bir denge kurmaz. |
|
24-01-2009, 07:17 | #10 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ne dersiniz. Sevgili Todor lafım senin söylediklerine karşı değil yalnızca şu anda çevrecilik adına çocuklarımıza öğretilenlerin bencil yanına (aslında okullarda ve matbuatta çevrecilik adına yayılan başka birçok sığ konu daha var) dikkat çekmek istiyorum. |
|
|
|