agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 08-09-2008, 14:16   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,244
Galeri: 88
Istranca Suları Doğa Talanı

ANADOLU’DA SULAK ALANLAR BİRBİRİ ARDINA KURURKEN ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI’NIN İZNİ İLE İSKİ, KUZEY TRAKYA’YI DA ÇÖLE ÇEVİRECEK PROJEYE BAŞLAMAK ÜZERE..

Name:  sss1.jpg
Views: 746
Size:  13.4 KB

Name:  sss2.jpg
Views: 733
Size:  15.0 KB

Yukarıdaki fotoğraflar Ağustos 2008 başında Pabuçdere Barajı’nda çekildi. İSKİ’nin İstanbul’a su getirmek için önceki yıllarda Kuzey Trakya’daki Istranca Suları’nı tar-u mar etmesi fiyaskosunu gösteriyor. Hiçbir ekolojik ve sosyolojik kaygı güdülmeden yapılan bu uygulama sonucunda 7 su toplama çanağında da başarılı bir sonuç elde edilemediği gibi çevreye büyük zarar verildi.(Arzu edildiği takdirde daha fazla görüntü gönderebiliriz). Sonuç: Derelerin akış rejimi bozuldu, zaten kuraklığın hüküm sürdüğü bölgedeki doğal yapı çöktü, Karadeniz’in Kıyıköy bölgesinde kıyı balıkçılığı akarsuların getirdiği besin kalmadığı için neredeyse bitti.

2008 yılına gelindiğinde tüm bilimsel uyarılara rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi gerekli kuraklık afet önlemlerini almadı; seçmenine hoş görünmek için Ağustos ortalarına kadar uyarı afişleri bile görünmedi. En üst düzeyde bir su tasarrufuna gidilmesi gerekirken göletli site inşaatlarına bile izin verildi, havuzlar içme suyu ile dolduruldu, otoparklarda arabalar yıkandı, bahçeler hortumla sulandı vs.. Zaten artık çok geç kalındığı belli ama gene de ciddi bir kampanya ile belki son kalan su damlaları daha uzun ömürlü kullanılabilir. Bu satırların yazıldığı sırada böyle bir uyanıştan iz yok.

Bu kuraklık afetine karşılık yapılan hatalara dikkatinizi çekmek isteriz:

Çevre ve Orman Bakanlığı, İBB ve İSKİ tarafından sanki bütün Trakya ve Anadolu suları İstanbul’a aitmiş, diğer illerde var olan hayatların suya ihtiyacı yokmuş gibi İstanbul çevresindeki illerin doğal su kaynakları üzerinde, adeta sömürge zihniyetiyle, İstanbul’un su kullanımı için hak görülüyor.

Melen Suyu İstanbul’un kurtuluşu gibi anlı şanlı reklamlarla tanıtılıyor ama suyun kirliliği, kuraklığın bölgedeki etkileri, bölge halkının suya ihtiyacı gözardı ediliyor.

Şimdi de Kuzey Trakya’da yeni yapılandırılan İğneada Longozları Milli Parkı’nı besleyen, el atılmamış son derelere ve hatta Bulgaristan’la sınırımızı oluşturan Rezve Deresi’ne göz dikiliyor.

Oysa:

Istranca Ormanları’nda şu sıralarda kuraklıktan ağaçlar kuruyor. Toprağın çok derinlerine kadar nemden eser yok. Yıllardır longozun tabanı yeterli su ile beslenemiyor.

Kuraklık sadece İstanbul’u değil tüm ülkemizi etkiliyor. Kuzey Trakya da kuraklıktan nasibini alırken dereler artık su getirmiyor. Bir zamanlar İ.Ü. Orman Fakültesi tarafından yapılan bir çalışmada sanki bölgenin –fazla- suyu varmış ifadesi, bugünün gerçeklerini yansıtmıyor. Oysa İSKİ geçmişe dayanarak bölgenin sularına el atmaya çalışıyor. Çevreyi korumak için çabalayanları ise ormanı tahrip etmeyecekleri, suyu kısmen denizden taşıyacakları masalı ile teselli etmeye girişiyor. Bir yandan da longoz kenarında “yangın şeridi” adı altında çok miktarda ağaç kesilerek stabilize bir yol inşa edilip usul usul işe başlanıyor.

Ne var ki hiçbir bölge için "fazla" su yoktur çünkü :

Bir bölgedeki ekosistem bugüne kadar o çevre kaynaklarına bağlı olarak yapılanmış, gelişmiştir. Şartlar değişirse ekosistem de değişir.

Nüfus ve su talebi her yerde artmaktadır. Kuzey Trakya da bundan nasibini almaktadır. Özellikle gelişen turizm nedeniyle başta sahil bölgelerinin su ihtiyacı fazlalaşmaktadır. (Örn: Kıyıköy, İğneada)

Yöre halkı hâlâ tarım yapmaktadır, ancak bahçelerini sulamak için bile su bulamamaktadır.

Name:  sss3.jpg
Views: 463
Size:  22.6 KB

Name:  sss4.jpg
Views: 465
Size:  34.4 KB
Pabuçdere Barajı’nın tabanında hayvanlar otluyor

Yukarıdaki bu çok basit bilgilerin ışığında;


İstanbul’u yönetenlerin Istranca Suları için daha önce yaptıkları büyük hataları tekrarlamamaları, müteahhitlere gereksiz iş çıkarmaktan öte bir faydası olmayacak Istranca Suları’nın -olmayan kalanını- İstanbul’a getirme boş hayalinden vazgeçmeleri gerekmektedir. Aksi halde bizi yönetenler ve İSKİ her gün haberlerde yer alan ve kötü sonucu insana kadar ulaşan doğa katliamlarına bir yenisini ekleyecektir.

Kuzeybatı Trakya ekosistemi tüm zenginliği ile, daha fazla zarar verilmeden korunmalıdır.

Şahika Ertan
Asaf Ertan


Doğa Gözcüleri Derneği Kurucu Üyeleri
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Kurucu Üyeleri
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği Üyeleri
Doğal Hayatı Koruma Derneği Üyeleri
WWF Int. Üyesi

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-09-2008, 14:47   #2
Ağaç Dostu
 
caretta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-06-2007
Şehir: Izmir
Mesajlar: 545
Galeri: 121
Nükleer santral sıkıntısı bitti şimdi de sulara göz dikmişler.. Sırada ne var Istırancadaki agaçlar mı ..?

caretta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-09-2008, 16:36   #3
Ağaç Dostu
 
eskimo's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-06-2005
Şehir: Didim
Mesajlar: 741
Galeri: 24
Alıntı:
GÖZLER TRAKYA - ISTRANCADA


TÜRKİYE’ nin en önemli ’orman’ hocalarından, Çorlu’nun yetiştirdiği Prof.Dr. Doğan Kantarcı, herkesin gözünü Trakya ve Istranca dağlarına diktiğini tepkisel bir dille anlatıyor: "Ben bir Trakyalı olarak bu suları vermeyeceğiz. Bizim binlerce dönüm buğdayımız, ayçiçeğimiz, kavun, karpuz, domates biberimiz var.

Bu sular alınırsa bunlar üretilmez, kurur. Türkiye’nin en verimli toprakları çölleşir. Sonra bilir misiniz, Trakya’nın yeraltı suları, içme suyu için en güzel sudur. Granitlerin arasından süzülerek gelen su, tatlı ve lezzetli oluyor. Yani 1. sınıf sudur Trakya suları... Biz bu suyu yeraltından çıktığı gibi içeriz... İstanbullular ise barajlarda toplanan suların arıtılmasıyla içebilir.

1980’lerde bir yanlış yapıldı; Çorlu ve Çerkezköy’e kurulan kimyasal yıkamaya dayalı tekstil fabrikalarıyla bu coğrafyayı mahvettik. Ergene Nehri bugün zehir akıtıyor. Bu nehirde en ufak bir bakteri bile yaşayamıyor, hayat yok. Türkiye-Bulgaristan arasında Rezve Deresi’nin suyu da İstanbul’a götürülemez. Bu sular Karadeniz’e dökülmezse, denizde yaşam nasıl sürdürülebilir olacak. Bakın balık türleri kaça inmiş."

Değerli bilim adamı Prof. Dr. Doğan Kantarcı,Yıllardan beri Türkiye’yi karış karış gezen ormanları,akarsuları yakından inceleyen,İstanbul Orman fakültesinde çok sayıda öğrencinin yetiştirilmesinde emeği geçen gerçek bir doğa dostu olarak tanınıyor.

‘Suyumuz’ ne oluyor

ETİLER MKM’de üç gün süren ’İstanbul’un Su Politikası Sempozyumu’ vardı. Sempozyumun konuları, kendi içinde panellerle zenginleştirilmişti. .....
Bu sempozyumu DSİ ve İSKİ’den izleyenler olsaydı keşke... Ama AKP anlayışı ’sen-ben’ ayrımcılığına dayandığından, sempozyumdaki yeni ve taze bilgiler onları hiç ilgilendirmiyor galiba.

Bilim adamları, tümü çevre sorunlarına ilişkin kalıcı ve etkin çözüm projeleri hazırlanması için bilimle siyasetin birlikte çalışması gerektiğini vurguladılar.
Yani öğretim üyeleri ile siyasetçiler bir araya gelecek?

’Seçilmişler’in, ’atanmışlara’ karşı bir saygısı var mı?
Aslında hiç olmamalı... Siyasetçi, önce bilim adamından öğrenecek, sonra önerisini getirerek uygulamaya geçirtecek.

İstanbul’un Su Politikası Sempozyumu’nun bildirileri, Rüstem Pehlivan, Abidin Tekcan ve Hasan Emre tarafından kitaplaştırılmış. İçinde önemli bilgi ve belgeler bulunuyor suya ilişkin...

İstanbul Ergene’yi, isteyen Dicle ve Fırat’ın yarın elimizden nasıl çıkacağını, İstanbul’da yaşanacak su sıkıntılarının neden kaynaklandığını öğrenebilir. İl Başkanı Gürsel Tekin, "Sempozyumun bu kadar ilgi göreceğini tahmin etmemiştik" diyerek sempozyumda konuşulanları da kitaplaştıracaklarını bildirdi.

http://www.tekirdagdernek.com/index.asp?FHaberKN=9
Yukarıdaki alıntı;
CHP İstanbul İl Başkanlığı, 26-28 Haziran 2008 tarihlerinde MKM-Mustafa Kemal Merkezi Akatlar/Beşiktaş adresinde İstanbul’un Su Politikası Sempozyumu'ndan alınmış..

eskimo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:21.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024