03-11-2006, 09:20 | #1 | ||
agaclar.net
|
Çarpık kentleşme "Doğa kendisine ait alanı kullanmak zorunda"
Her felaket sonrası gündeme gelen 'çarpık kentleşme' yeniden tartışılmaya başlandı. Çevre ve imar konusundaki uzmanlar belediyeleri suçlarken, belediye başkanları 'doğal afet' diyerek kendini savunuyor. Onlar aralarında tartışa dursun, sanırım bize düşen şey, araştırmayı baştan yapmak. Yaptığımız seçimlere, sonunda kendimizin katlanacağını bilmek. Alıntı:
Alıntı:
|
||
03-11-2006, 21:25 | #2 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
geçtiğimiz yıllar içinde yağışlar nispeten az oldu, sel dereleri kayboldu.. koca bir mahalle yapıldı üstüne .. Öyle gecekondu değil.. bloklar... emniyetle kaymakamlıkta dahil.. şimdi yağışlar şiddetli oldukça sokaklardan sel akıyor.. sonrada otobandan geçip denize ulaşmaya çalışıyor.. tek sorun dere yataklarına ev yapmak değil.. |
20-11-2006, 11:55 | #3 |
agaclar.net
|
'Yükseliyorum' diyen felaket
'Yükseliyorum' diyen felaket Gökdelenlerle dolan İstanbul, zor durumda. Kentin mevcut altyapısının bu dev yapıların yükünü kaldıramayacağını söyleyen uzmanlar uyarıyor: Maslak'taki gökdelenlerde yaşayanlar aynı anda sifonu çekse, kanalizasyon boruları patlayabilir Serhat Oğuz İstanbul'da son yıllarda büyük artış gösteren konut, işyeri ve gökdelen inşaatları, zaten sorunlu olan altyapısı sistemini zorlamaya başladı. Uzmanlara göre, plansız yapılaşmanın bu hızla devam etmesi halinde, özellikle gökdelen inşaatlarının yoğunlaştığı Maslak, Kâğıthane, Levent ve Beşiktaş gibi semtlerdeki kanalizasyon ve elektrik sistemleri iflas edecek. Sadece servis araçları kilometrelerce uzayan kuyruklar oluşturacak, elektrikli aletler zarar görecek. Trafikte çözümsüz sorunlar yaşanacak. Şehir Plancıları Odası üyesi Ali Rıza Nurhan'ın ifadesiyle, "Maslak'taki gökdelenlerde yaşayanlar aynı anda tuvalete girip sifonu çekerse, çevredeki kanalizasyon boruları patlayabilecek"... Metro da yetmeyecek İstanbul'un uluslararası şirketlerin gözdesi haline gelmesi ve mortgate yasası beklentisi, şehri büyük bir şantiyeye çevirdi. Ancak uzmanlara göre, her geçen gün içinden çıkılmaz hale gelen trafik sıkışıklığının en önemli nedenlerinden biri de bu plansız yapılaşma. Özellikle Maslak ve çevresinde şu anda boş olan parsellerin dolması halinde büyük sıkıntı yaşanacağını söyleyen Nurhan, "Altyapı çökeceği için şirketler buradan gitmek zorunda kalacak. Altyapı sorunları çözülürse, bu kez trafik içinden çıkılmaz bir hale gelecek. Bölgede metro hattı var, ama Dubai kulelerinin yapılması halinde sadece bu kulelerin barındıracağı insanlar, metroyu dolduracak. Altyapı bu kadar yoğunluğu kaldırmıyor. Gelecekte de iflası kaçınılmaz. Bazı yerel yönetimlerde bölgeleri gelişsin diye bu projelere onay veriyor" diyor. Elektrikli aletler bozulur Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erol Celepsoy da, İstanbul'da 1980'li yıllardan bu yana elektrik altyapısında hiçbir ciddi yatırım yapılmadığını ve elaman tahsis edilmediğini söylüyor: "Bu nedenle sorunlar yaşanıyor. Bugün evlerdeki ampuller yanıyorsa tesadüfendir. Önlem alınmaması halinde, elektrikli ev eşyalarının kullanılmasında bile sıkıntılar yaşanabilir." 'Nüfus 17 milyonu aşarsa her şey biter' İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur ise, İstanbul genelinde 2040 yılına kadar su sorunu yaşanmayacağını, ancak yoğun bölgelerde planlarda değişiklik yapılırsa altyapı sorunlarının meydana gelebileceğini söylüyor: "Bize bir bölgenin nihai imar planlarına göre taşıyacağı nüfusu verirlerse zorlanmayız. Ama bir bölgede 4 katlı bina olacak, nüfusu da şu kadar olacak diyorlar. Siz birdenbire bunu sekiz kata çıkarır ve bunu da iki sene içinde yaparsanız, altyapıda çok ciddi sorunlar yaşanır. Maslak'taki imar planları eski imar planları. Onlara ilave katlar, yükler üst üste gelirse altyapının da yenilenmesi gerekir. İstanbul'un toplam nüfusunun 16-17 milyonu geçmemesi lazım. Geçerse her şey problem olur. Bu şehir bu yükü taşımaz, önce havzaları kaybederiz." Hayat yolda geçecek! Uzmanlara göre İstanbul'un aşırı yoğunlaşan bölgelerini bekleyen olası sorunlardan bazıları şunlar: Dubai kuleleri de gelirse... Maslak bölgesinde sadece Dubai kuleleri projesi gerçekleşmesi durumunda bile bölgeye 250 bin yeni insan ve en az 30 bin servis aracı girecek. Bu araçlar arka arkaya dizildiğinde 300 kilometrelik bir kuyruk oluşturacak. Bu kuyruğun yaratacağı trafik sorununun nasıl çözüleceği ise meçhul. Yeni işyerleri nedeniyle yeni otobüs ve minibüs ihtiyacı doğacak. Bunların nerede depolanacağı ayrı sorun. 30 bin servis aracı, 450 bin metrekarelik alanı kaplıyor. Bu da yaklaşık 400 futbol sahası büyüklüğünde alana ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. Ara sokaklar bile servis istilası altında kalabilir. Yüksek binalarda çok yoğun nüfus yaşayacağı için kanalizasyon giderlerinde bile sorun yaşanabilir. Bölgedeki aşırı elektrik enerjisi ihtiyacı nedeniyle enerji farklılığı yaşanabilir, trafolar yetersiz kalıp, elektrikli cihazlar bozulabilir. 2010'da 3.6 milyon araç Şu anda 1.6 milyon olan İstanbul'daki otomobil sayısının 2010'da 2.2, 2023'te 3.6 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. İstanbul'da her gün ortalama 640 motorlu araç trafiğe kaydoluyor. İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi'nin verilerine göre, İstanbul'da toplam 705 kilometre yol var. Bunun 232 kilometresi otoyol. Kısacası araç sayısı bu hızla artar ve yeni yollar yapılmazsa araçlar için hareket edecek alan kalmayacak. Kaynak |
22-11-2006, 11:18 | #4 |
agaclar.net
|
Afeti davet ettiler
Buyrun yeni bir tane daha. Şimdi sorumlu ayan beyan ortadayken doğayı, kaderi suçlamak akıl işi mi? Afeti davet ettiler Mersin'deki sel felaketinin nedeni ortaya çıktı. Kandak Deresi'nin yatağının 7 metre daraltılıp yol yapıldığı, yatağına sığmayan derenin taştığı saptandı Mersin'de 2001 yılında ve geçen ay sağanak yağış sonucu taşarak sele neden olan Kandak Deresi'nin denize dökülen kısmında, akarsu yatağının 7 metre daraltılarak yol yapıldığı ortaya çıktı. Mezitli ile Davultepe beldelerinin sınırını oluşturan Kandak Deresi yatağının çocukluğunda daha geniş olduğunu belirten çiftçi Hidayet Dinçer, 5 yıl önce meydana gelen selin ardından Mersin Valiliği'ne dilekçe verdi. Harita mühendisi Mahmut Dinçer Çolak'ın hazırladığı teknik raporda, "DSİ 67. Şube Müdürlüğü'nün keşfine göre dikdörtgen taş duvarlı ıslah yapılmış. 3 metreye düşürüldü Derenin denizden karayoluna uzaklığı 530 metre. Islah, Palma-2 Sitesi ve Davultepe Belediyesi arasında müştereken yapılmıştır. Kandak Deresi daraltılarak, site dış duvarı ile dere arasında yaklaşık 7 metre genişliğinde yol oluşturulmuş" denildi. Dere yatağının bu bölümde 10 metre olması gereken genişliğinin 3 metreye kadar düşürüldüğü vurgulandı. Şikâyetçi Dinçer de derenin başka yerlerinde genişliğinin 20 metre civarında olduğunu belirterek şunları söyledi: "Belediyeler ve müteahhitler menfaat ilişkisine girdi, daraltıldı, yol yapıldı ve seller yaşandı. 2001'deki selden sonra dilekçe verdiğimde de haklılığım ortaya çıkmasına rağmen dere yatağı eski haline getirilmedi" dedi. ALİ ŞEN, MUSTAFA ERCAN Mersin DHA Kaynak |
03-09-2008, 20:13 | #5 | |
Ağaç Dostu
|
Silivri yok ediliyor.... Alıntı:
Silivri'de yaşanan AKPli Şaban Dişli'nin karıştığı ve görevlerinden(!) istifasıyla sonuçlanan kipa arazisi yolsuzluğunu duymayan kalmamıştır,bütün bu utanç verici yaşananlardan sonra,Silivri'de imar değişiklikliliği ile oluşan ve oluşması beklenen rant söylentileri dolonırken, yukarıdaki açılış töreninde bu süslü sözler konuşuldu. Merkezi 30 bin nüfuslu Silivri'de nasıl 2 milyon nüfus yaşayacak? İmar yapılanmasına göre Silivri'yi yok ederek, Siliviri'de ki tarım arazilerini imara, sanayiye açarak.. Zavallı Silivri,İstanbul'un en batı ilçesi olmanın cezasını çekiyor... Silivri'de vahşice uygulanan çarpık kentleşmenin sonunda gerçekten birgün, doğa kendisine ait alanı kullanabilecek mi? Ve bir ilçeyi yok ederken bu süslü sözlerle vatandaşı uyutanlar cezasını çekecek mi? |
|
|
|