agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 11-06-2008, 13:48   #1
Ağaç Dostu
 
Süha Şendoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Yalova
Mesajlar: 894
Galeri: 38
Rusya'dan Türk domatesine red.

Bildiğiniz gibi Rusya Türkiye'den yapılan domates, limon, muz gibi ürünlerin ithalatını durdurmuş.
Bu konuda uzman bir seracı olan Sn.Envor'dan domatesteki Nitrat miktarının Türkiye'de ölçümünün yapılıp yapılmadığını eğer yapılıyorsa nasıl oluyorda fazla nitrat içeren ürünlerin ihrac edilebildiği ?
İhrac edilemiyen ürünler şu anda pazarlarda yerli tüketiciyemi sunuluyor?
Bu konularda uzmanlardan açıklama bekliyoruz.

Süha Şendoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 14:45   #2
Ağaç Dostu.
 
MSaygin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-01-2006
Şehir: Adana
Mesajlar: 1,794
Galeri: 36
merhaba,

Geçen hafta görüştüğüm bir meyve-sebze ihracatçısı, giden ürünlerin 2 kere kontrol edildiğini, ciddi firmaların artık kesinlikle kalıntılı ürün göndermediğini söyledi.2 gün önce gazetede okuduğum kadarıyla Rusya bir belge de göndermemiş sanırım, o konu net değilmiş.
İhracatçı bayan, bu yeni kararın AB ülkeleri, özellikle İspanya üretimini Rusya'ya satmak üzere yaptıkları baskının sonucu olduğunu söyledi.Buna rağmen Türkiye'nin de işin peşine düşmediğini ve her işte olduğu gibi oluruna bıraktığını anlattı.Bu söylemde yanlışlık varsa düzeltebilirseniz sevinirim, tek kaynaktan bilgi aktarmak yanlışlığına düşmeyelim.

MSaygin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 14:52   #3
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi turco Mesajı Göster
Bildiğiniz gibi Rusya Türkiye'den yapılan domates, limon, muz gibi ürünlerin ithalatını durdurmuş.
Bu konuda uzman bir seracı olan Sn.Envor'dan domatesteki Nitrat miktarının Türkiye'de ölçümünün yapılıp yapılmadığını eğer yapılıyorsa nasıl oluyorda fazla nitrat içeren ürünlerin ihrac edilebildiği ?
İhrac edilemiyen ürünler şu anda pazarlarda yerli tüketiciyemi sunuluyor?
Bu konularda uzmanlardan açıklama bekliyoruz.
10 yıla yakın inspektörlük, 8 yıl da örtüaltında entegre mücadele çalışması yürüttüm,üreticinin serada fazla ürün almak için ne yaptığını çok iyi biliyorum,
Rusya bu zamana kadar ürünümüzü aldıysa nasıl almış ona şaşıyorum.
Arkadaşlar bizim çiftçimiz uslanmıyor,
Tamam, Rusya almıyor domatesimizi, 10 yıl kadar önce de Antalya'dan ihraç edilen biberlerde çıkan aşırı kalıntı nedeniniyle fiyatlar çok aşırı düşmüştü.
Değişen hiç bir şey yok.
Üretimde bilinç kazanılmalı,
Üretici bilgiyi almalı.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 16:05   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan domates açıklaması

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Rusya Federasyonu tarafından insan sağlığı ve pestisit kalıntısı gerekçe gösterilerek Türkiye'ye geri gönderilen bir ürün bulunmadığını açıkladı.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Rusya Federasyonu'nun 3 Haziran 2008 tarihinde kendilerine ulaşan yazılarında; Türkiye'den bu ülkeye yapılan yaş meyve-sebze ihracatında, Rusya Federasyonu'nun standartlarının aşıldığı iddia edilerek, ''domates, patlıcan, patates, üzüm ve limon ihracatına geçici bir yasaklama tedbiri alındığının'' belirtildiği kaydedildi.

Rusya Federasyonu'nun bu yasaklaması üzerine son günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında, Rusya'da geri dönen yaş sebze ve meyvenin iç tüketime sunulduğu yönünde haberler yer aldığı ifade edilen açıklamada, ''Rusya Federasyonu tarafından insan sağlığı ve pestisit kalıntısı gerekçe gösterilerek ülkemize geri gönderilen bir ürün bulunmamaktadır'' denildi.

Açıklamada, Türkiye'nin AB ile aynı pestisit kalıntı limitlerini (MRL) uyguladığı, buna karşı Rusya Federasyonu'nun limitlerinin AB limitlerinden 30-40 kat daha düşük seviyelerde olduğu ifade edildi.

-''UYGUN OLMAYAN ÜRÜNLERİN İHRACATINA İZİN VERİLMİYOR''-

Bakanlık tarafından ihracat öncesinde yapılan kontrollerde öncelikle alıcı ülke mevzuatına göre değerlendirme yapıldığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

''Rusya Federasyonu'na taze sebze ve meyve ihracatında karantina etmenleri yönüyle uygun olan ürünlerden numune alınmakta pestisit, kurşun, nitrat analizleri yaptırılmakta ve analiz sonucu uygun olan ürünlere 'Bitki Sağlık Sertifikası' ve gıda güvenliğine yönelik olarak 'Gıda Sağlık Sertifikası' düzenlenmektedir. Ürüne ait 'analiz raporu' da bu sertifikalarla beraber ürünle birlikte Rusya Federasyonu'na gönderilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere uygun olmayan taze sebze ve meyve ürünlerinin Rusya Federasyonu'na ihracatına izin verilmemektedir.

Ayrıca Bakanlığımızca ülke içine yönelik olarak pestisit kalıntı kontrolü de yapılmakta olup bu kapsamda toplam olarak 2006 yılında 11 bin 324, 2007 yılında 16 bin 28 adet analiz yapılmıştır. Bu denetimler sonucunda olumsuzluk tespit edilen oran yüzde 1 civarında olup, bu değer AB ülkelerinde yüzde 4'ün üzerindedir.''

-''ÜLKEMİZDE YAPILAN ANALİZLER TEMİZ''-

Açıklamada, Türkiye'den Rusya Federasyonu'na yapılan ihracatta 2006 yılı Mayıs ayından 2008 yılı Haziran ayına kadar toplam 31 bin partiye Gıda Güvenlik Sertifikası düzenlendiği, Rusya Federasyonu'ndan alınan olumsuz rapor sayısının sadece 119 (yüzde 0,4) adet olduğu, Türkiye'de yapılan analizlerinin ise temiz olduğu belirtildi.

Rusya Federasyonu'na gönderilmek üzere analizi yapılan ürünlerin şahit numunelerinin 5 ay süreyle laboratuvarlarda muhafaza edildiği, dolayısıyla bu süre içinde olumsuz rapor bildirimlerini tekrar inceleme fırsatı bulunduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

''Bu şekilde Rusya Federasyonu'ndan alınan olumsuz bildirimler incelenmiş ve şahit numuneler Rusya Federasyonu değerlerine uygun tespit edilmiştir. Bu husus da Rusya Federasyonu makamlarına resmen iletilmiştir.

Dolayısıyla, Bakanlığımız gerek ihracat amaçlı olsun gerekse iç tüketim amaçlı olsun tüm tarımsal ürünlerde gerekli kontrol sistemlerini etkin olarak uygulamaktadır. Rusya Federasyonu tarafından tek taraflı alınan kısıtlama kararının kaldırılması için Bakanlığımız tarafından gerekli çalışmalar yürütülmektedir.''

haberaktuel

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 16:38   #5
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
1-www.mynet.com sitesinin haberlerinde izmir İl Tarım müdürlüğüne bağlı kontrol laboratuvarında çalışan 10 kadar kişinin kalıntı limitlerini 500 YTL.lik rüşvet karşılığında aşağı çektiklerini bu nedenle tutuklandığını okumuştum.
2-Zaten Haziran başı domates hasadının bitiş tarihidir.
Ne amaçla böyle bir şey yapıldı anlayamıyorum.Sorun çok yönlü.
3-Yoksa medya mı parsa toplamaya çalışıyor?

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 18:43   #6
Ağaçsever
 
kontes's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 71
Belki benim görüşüm biraz taraflı olur ama kardeşim yıllardır Rusya da yaşıyor ve oraya misafir olarak gittiğim zaman pazarı da marketi de dolaşmaya fırsatım oluyor.İnanın orada satılan ve türk malı olduğunu gördüğüm hiç bir meyva **** sebzeyı bırakın yemeyı eline dahi almak istemezsiniz o kadar kötü.Hani biliyoruz birinci kalite mal Avrupaya gidiyor ikinci kalite vatandaşımıza kalıyor ordakiler üçüncü kalitede olduğunu bile diyemezsiniz.Her neyse Rusya Federasyonu bu tür yasaklamlar sadece Türkiye'ye yönelik değil.Aynı şekilde başka ülkelere de yasak koyuyor.Geçen kış Gürcüstan dan gönderilen mandalinaları ülşkesine sokmadı.Moldoviya'dan ise üzümü ve kirazı almadı.Bölgesel şartlarından dolayı sadece tüketici konumundalar ve tabii ki adam gibi meyva ve sebze yemek istiyorlar.Türk üretici adına üzgünüm ama bu konuda daha dikkatli davranmalılar.Sonuçta biz şimdi pazardan sebze almaktan çekinir olduk zehirli diye.....Saygılar

kontes Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 18:54   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Rusya'ya organik domatesi gönderdik de almadı mı?

İşte işin püf noktası burada.

Artık bizler de duyarlı olmalıyız, kanser almış başını gidiyor...

Ucuz domatesi değil organik domatesi tercih edin.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 20:17   #8
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Rusya'ya organik domatesi gönderdik de almadı mı?

İşte işin püf noktası burada.

Artık bizler de duyarlı olmalıyız, kanser almış başını gidiyor...

Ucuz domatesi değil organik domatesi tercih edin.
Organik şart değil yeter ki sağlıklı ürün olsun,
Biliyor musunuz, TV'de bir proğram yayınlandı, siyah poşetlerle ilgili.
Rusyada kanserojen olduğu nedeniyle yasaklanalı 3 yıl olmuş, bizde ise siyah ve diğer renklerdeki poşetler hala kullanılıyor.
Rusyayı tebrik etmek gerekiyor hareketlerinden dolayı. İnsanını koruyor, her ne kadar biz o memleketi beğenmesek te.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 22:01   #9
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 08-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 6
Galeri: 3
domates

Cumhuriyetimizin kuruluş yılında bir öğretmen köy odasında köylülere cumhuriyeti anlatmış. Dinleyenlerden birisi sormuş " Peki öğretmen bey, cumhuriyet iyi bir şeymiş. Onu anladık. Peki, padişah kim olacak? "
Konu anlaşıldı ama, peki bu domatesleri yemenin insan sağlığı için (ekonomi için değil) yararı ya da zararı nedir?
Yoksa, Çernobil olayında çay içenler ;Kızılırmak'tan sağlanan içme suyu olayında su içenler gibi mi düşünelim?


Düzenleyen gebeme : 11-06-2008 saat 22:03 Neden: yazım hatası
gebeme Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-06-2008, 22:33   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Yurtdışına gönderilen ürünler biraz daha kalitelidir diye düşünüyorum. Eğer bu düşüncem doğruysa, iç pazarda satılan meyve sebzenin ne olduğu hiç belli değil.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-06-2008, 22:08   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Rusya’nın Türkiye’den başta domates olmak üzere 5 tarım ürünü ithalini durdurmasına neden olan soruna ucuz gübre ve Çin’den gelen tescilsiz böcek ilacının yol açtığı bildirildi


Seracılıkta önde gelen kuruluşlardan biri olan Grow Fide’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ünal, tescil edilmemiş ilaçların ve ürünlerdeki nitrat kalıntısının meyve-sebze ihracatında başlıca sorunlar olduğunu söyledi.

Son yıllarda gübre fiyatlarının ikiye, üçe katlandığını belirten Ünal, çiftçinin daha yüksek fiyatlı fosforlu potaslı gübre kullanmadığını, azotlu gübreye yüklendiğini anlattı. Yanlış gübre kullanımı nedeniyle oluşan nitrat kalıntısının hiçbir ülke tarafından kabul edilmeyeceğini söyleyen Ünal şöyle dedi:
“Rusya’ya yaş sebze meyve ihracatı 700 milyon dolardı, bu yıl 1 milyar dolara, 2009’da 1.5 milyar dolara ulaşması bekleniyordu. Ancak böyle sorunlar olursa bu ihracat rakamlarına ulaşılamayacak.”

5 ayda 298 milyon dolar
Ünal, Rusya’ya ihracatta yaşanan problemlerde organizasyon bozukluğunun da etkili olduğunu belirterek, çiftçinin son dönemde Çin’den Japonya’dan ithal edilen böcek ilaçlarını kullandığını ancak Rusya’da bu ilaçların tescil edilmemiş olabileceğini kaydetti.

http://www.milliyet.com.tr/default.a...ticleID=875468

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-06-2008, 23:27   #12
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Rusya’nın Türkiye’den başta domates olmak üzere 5 tarım ürünü ithalini durdurmasına neden olan soruna ucuz gübre ve Çin’den gelen tescilsiz böcek ilacının yol açtığı bildirildi


Seracılıkta önde gelen kuruluşlardan biri olan Grow Fide’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ünal, tescil edilmemiş ilaçların ve ürünlerdeki nitrat kalıntısının meyve-sebze ihracatında başlıca sorunlar olduğunu söyledi.

Son yıllarda gübre fiyatlarının ikiye, üçe katlandığını belirten Ünal, çiftçinin daha yüksek fiyatlı fosforlu potaslı gübre kullanmadığını, azotlu gübreye yüklendiğini anlattı. Yanlış gübre kullanımı nedeniyle oluşan nitrat kalıntısının hiçbir ülke tarafından kabul edilmeyeceğini söyleyen Ünal şöyle dedi:
“Rusya’ya yaş sebze meyve ihracatı 700 milyon dolardı, bu yıl 1 milyar dolara, 2009’da 1.5 milyar dolara ulaşması bekleniyordu. Ancak böyle sorunlar olursa bu ihracat rakamlarına ulaşılamayacak.”

5 ayda 298 milyon dolar
Ünal, Rusya’ya ihracatta yaşanan problemlerde organizasyon bozukluğunun da etkili olduğunu belirterek, çiftçinin son dönemde Çin’den Japonya’dan ithal edilen böcek ilaçlarını kullandığını ancak Rusya’da bu ilaçların tescil edilmemiş olabileceğini kaydetti.

http://www.milliyet.com.tr/default.a...ticleID=875468
Yazıyı okudum.Bu Çin, Japon ilaçlarının ne olduğunu merak ediyorum.

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 00:16   #13
Ağaç Dostu
 
tufan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-04-2008
Şehir: Bursa
Mesajlar: 136
Galeri: 1
Merhaba;
konuyu okudum, en son sn.izzeterisen' e örnek verebilmek için yazayım dedim.
İlaçtan anlamam, ziraatçi değilim. Ziraii mücadele dükkanından aldığım; bağ, gül ve tütünde külleme hastalığı mücadelesinde kullanılan bir ilaç . TOPZİM 100 EC. Fungusit ( Mantar İlacı )
İlacın üzerinde yazılanları okuyacağım, okuyamadım. Dedim, ya yaşlandım, ya gözlerim bozuldu, oğlumun büyüteciyle okudum. Üzerinde her türlü kullanma talimatı, kullanılacağı yerler, ilkyardımı, antidotu, kullanılırken ve depolanırken dikkat edilmesi gerekenler, kullanım zamanı, uygulamaya hazırlanması, karışılabilirlik durumu. Fakat son kullanma tarihi geçmiş, zarar vermesin!!! diye kapağını bile açmadım.
Üzerinde Fiyatı 25 YTL.yazıyor, bana 7 YTL. ye verdi, dükkan sahibi, sağolsun... İmalatçı firma: Zhejiang Zhuji Unıted Chemicals Co. Ltd. CHINA
Tüm bunlardan sonra düşündüm. Acaba kabahat Çinlilerde mi, yoksa son kullanıcılar da mı? Bilemiyorum.

tufan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 09:01   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Çin'in bu işte bir suçu yok...

Bu ilaçları bilinçsizce uygulayanlar ve bu ilaçları tescilsiz ve ruhsatsız olmasına rağmen satanlar bu işin sorumlusu.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 10:48   #15
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
"Hekimden sorma, çekenden sor" demişler.

Alıntı:
LÖSEV: Tarım ilacı kırmızı reçeteyle satılsın
Zehirli domateste tartışmasına bugün Lösemili Çocuklar Vakfı da katıldı.

LÖSEV gazetelere verdiği ilanda, “Gümrük kapılarından dönen ve alışveriş merkezlerinde bize satılan domatesleri, biberleri yiyerek kanser olmak ve ölmek istemiyoruz” denildi.

Tarım ilaçlarının kırmızı reçete ile satılmasını isteyen LÖSEV’in Başkanı Dr. Üstün Ezer, NTV’ye yaptığı açıklamada Türkiye’de tarım ilaçlarının son derece kontrolsüz şekilde ülkeye girdiğini ve kullanıldığını söyledi.

Ezer şöyle konuştu: “Bizim talebimiz şu; Tıpta kırmızı reçeteyle satılan uyuşturucu ilaçlar vardır. Eczanelerden kolaylıkla alamazsınız. İthali, ülkeye girişi, depolardan, eczanelerden kontrol altındadır. Biz aynı uygulamanın tarım ilaçları için de yapılmasını istiyoruz. Kontrolsüz satılmasını istemiyoruz. Çünkü Türkiye’de tarım ilaçları tamamen kontrolsüz durumda. Küçük ilçelerde pazarlarda bile satılıyor. Çiftçi tarım ilacınını kullanma şeklini satıcıya soruyor. Hatta zaman zaman satıcının tarif ettiğinden daha fazla kullanarak ürününü koruduğunu sanıyor. Bu kadar kontrolsüz kullanılan tarım ilaçlarının kullanıldığı yerlerde üretilen ürünleri biz tüketiyoruz. Bize göre bu uygulama kontrol altına alınmalı. bunu da Sağlık ve Tarım Bakanlığı’nın yapmasını bekliyoruz.”
Kaynak:http://www.ntvmsnbc.com/news/449855.asp

nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 11:28   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Katil domates paniği:)

ABD’de geçen aylarda domatesten yayılan salmonella bakterisi nedeniyle 167 kişi hastanelik olunca McDonald’s ve Burger King gibi dev restoranlar sandviçlerinde domatesleri kaldırmış ve süpermarket zinciri Wal Mart da domates satışını durdurmuş.

Domateslere hayvan dışkıları veya atık sularla bulaşan bakteri, baş dönmesi, ishal ve yüksek ateşe neden oluyormuş. Salmonella bakterisinin Saint Paul türünde olduğunun ve öldürücü olabileceğinin açıklanması paniği bir kat daha artırmış…. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) sadece küçük domates ve dalları üzerinde olduğu halde satılan domateslerin güvenli olduğunu bildirmiş…

Domates satışlarının birden bire durması sonucunda bir haftalık zarar 500 milyondan dolardan fazla. Bu ülkedeki domates pazarının 1,3 milyar dolar olduğunu düşünürseniz paniği varın siz düşünün artık.


Kıssadan hisse: Koskoca 300 milyonluk nüfusu olan ABD’de domatesten sadece 167 kişi zehirlendi diye alınan önlemlere ve halkın paniğine bakın; bir de, Rusya’nın zehirli diye almadığı domateslerin iç piyasa verilmiş olduğunu bile bile bizim tavrımıza bakın… Bırakın paniği, domates fiyatları düştü diye şenlik içindeyiz. Zehirli salça tariflerinizi bekliyoruz efendim

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 13:11   #17
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
izzeterisen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-01-2007
Şehir: Muğla-Ortaca
Mesajlar: 1,316
Galeri: 66
Türkiyede Tarım ilaçlarının reçete ile satılması bir hayaldir.
Neden?

izzeterisen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 14:44   #18
Ağaç Dostu
 
Süha Şendoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Yalova
Mesajlar: 894
Galeri: 38
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tufan Mesajı Göster
Merhaba;
konuyu okudum, en son sn.izzeterisen' e örnek verebilmek için yazayım dedim.
İlaçtan anlamam, ziraatçi değilim. Ziraii mücadele dükkanından aldığım; bağ, gül ve tütünde külleme hastalığı mücadelesinde kullanılan bir ilaç . TOPZİM 100 EC. Fungusit ( Mantar İlacı )
İlacın üzerinde yazılanları okuyacağım, okuyamadım. Dedim, ya yaşlandım, ya gözlerim bozuldu, oğlumun büyüteciyle okudum. Üzerinde her türlü kullanma talimatı, kullanılacağı yerler, ilkyardımı, antidotu, kullanılırken ve depolanırken dikkat edilmesi gerekenler, kullanım zamanı, uygulamaya hazırlanması, karışılabilirlik durumu. Fakat son kullanma tarihi geçmiş, zarar vermesin!!! diye kapağını bile açmadım.
Üzerinde Fiyatı 25 YTL.yazıyor, bana 7 YTL. ye verdi, dükkan sahibi, sağolsun... İmalatçı firma: Zhejiang Zhuji Unıted Chemicals Co. Ltd. CHINA
Tüm bunlardan sonra düşündüm. Acaba kabahat Çinlilerde mi, yoksa son kullanıcılar da mı? Bilemiyorum.


Sevgili arkadaşım Tufan,
Senin bu yorumun bana geçen sene yaşadığım bir olayı hatırlattı.
İstanbul Mısır çarşısından geçen sene bit ve beyaz sineğe karşı bir ilaç almıştım ama maalesef eve gelince son kullanım tarihinin eteketle değiştirildiğine şahit oldum eteket 3 kere yenilenmiş yani tarih 3 sene üst üste satıcı tarafından yenilenmiş.
Bu olayı gördükten sonra geçen haftaya kadar Bursa'da kilosu 1- 1.5 YTL.den aşağı olmayan domatesin kilosu bu hafta 50 kuruşa düştüğünü görünce yine radyasyonlu çay hikayesini hatırladım zamanın ilgili bakanı çayı göstere göstere yudumlarken tarihi bir laf etmişti."az radyasyonlu çay faydalıdır"
Ne dersin domateste aynı oyuna gelmesin ?

Süha Şendoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 15:08   #19
Ağaç Dostu
 
Süha Şendoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Yalova
Mesajlar: 894
Galeri: 38
Sevgili Hassoman,
Az radyasyon faydalıdır lafını eden Tarım Bakanları memleketimizde oldukça daha biz çok zehirli ürünler yeriz.

Süha Şendoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 15:31   #20
Ağaç Dostu
 
malbman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,600
Galeri: 15
O radyasyonun faydalarını bir kaç sene sonra, ortada eciş bücüş bir şey olarak dolaşırken görecek o hazret.

malbman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 17:17   #21
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
Türkiye’de 73 milyon beklenen nüfus 70 milyon çıktığı için kişi başına düşen milli gelir de 6 bin dolardan 7.400 dolara fırlamışmış. Ortalama olarak 56 yıl yaşıyormuşuz. Yani benim çok az ömrüm kalmış bu durumda(acaba becerikli yöneticilerimizin uzun yıllardır yedirdikleri ve içirdiklerinin buna bir katkısı olmuş mudur ki?). İşsizlik oranı %11,6 (Şubat 2008) Okur yazar oranı %77,2 (Burada kadın ortalaması elbette çok daha düşük).

Bunları neden yazdım? Meraklıları aşağıdaki linkten Avrupa Birliği üyeleri ile bir kıyaslama yapsınlar diye.
http://www.ntvmsnbc.com/news/288891.asp

İnsanlar eğitimli ve yarınlarına güvenle bakabiliyorlarsa toplumsal bilinçle hareket ederler. Eğitimsizse, yoksulsa; bugün zehirli domatesin ucuzluğuna, yarın kanser olacağını hesaba katsa bile sevinir. Yoksul insanın güvenle bakacağı bir yarın yoksa, günü kurtarmaya bakar.

Yöneticilerin görevleri var, toplumsal kuruluşların, haber merkezlerinin, bireylerin görevleri var.

Bizlere düşen, elimizden geldiğince bu konuları işlemek değil midir?

Haa bu arada Sn. Hassoman,sizden de zehirsiz bir sebzeden yapabileceğiniz salçaya alternatif bir tarif beklemekteyiz


Düzenleyen nevsune : 13-06-2008 saat 18:42
nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 23:00   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nevsune Mesajı Göster
(.....) Haa bu arada Sn. Hassoman,sizden de zehirsiz bir sebzeden yapabileceğiniz salçaya alternatif bir tarif beklemekteyiz
Fısıltı gazetesine göre zehirli domatesleri salça fabrikaları toplamış...

Zehirsiz bir sebzeden yapabileceğiniz nefis bir alternatif salça reçete tarifi için bakınız:

Domates (konserve, kurutma, sos)

buradan #45 nolu hücre

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2008, 23:28   #23
Ağaç Dostu
 
tener's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-03-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 271
Amerika , kendi insanına değer veriyor.Gelişmişlik ,insana verilen değerle ölçülüyor olmalı.
Radrasyonlu çayları içtik.Deli dana etlerini yedik.Anka'da kızılırmak suyunu kullanmaya başladık.Domatesler zehirli.Hatta kaliteli giysi ürünlerinde bile kanser yapıcı maddeler olduğunu öğrendim.Çinden ithal edilen her türlü ürün kanser yapıcı.Ekmeklerimize dayanıklı olması için ürkütücü yağlar katılıyormuş.Domatesler zehirli.Daha sayayım mı...Tam da çevre haftası boyuca duyduklarımız çok ürkütücü.Ülkemizde bizler tesadüfen yaşıyoruz.Herkes işbirliği yapmış bu milleti yok etme çabasında.Bilgilenip buna geçit vermeyelim.

tener Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-06-2008, 14:08   #24
Ağaç Dostu
 
Süha Şendoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Yalova
Mesajlar: 894
Galeri: 38
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nevsune Mesajı Göster
Türkiye’de 73 milyon beklenen nüfus 70 milyon çıktığı için kişi başına düşen milli gelir de 6 bin dolardan 7.400 dolara fırlamışmış. Ortalama olarak 56 yıl yaşıyormuşuz. Yani benim çok az ömrüm kalmış bu durumda(acaba becerikli yöneticilerimizin uzun yıllardır yedirdikleri ve içirdiklerinin buna bir katkısı olmuş mudur ki?). İşsizlik oranı %11,6 (Şubat 2008) Okur yazar oranı %77,2 (Burada kadın ortalaması elbette çok daha düşük).

Bunları neden yazdım? Meraklıları aşağıdaki linkten Avrupa Birliği üyeleri ile bir kıyaslama yapsınlar diye.
http://www.ntvmsnbc.com/news/288891.asp

İnsanlar eğitimli ve yarınlarına güvenle bakabiliyorlarsa toplumsal bilinçle hareket ederler. Eğitimsizse, yoksulsa; bugün zehirli domatesin ucuzluğuna, yarın kanser olacağını hesaba katsa bile sevinir. Yoksul insanın güvenle bakacağı bir yarın yoksa, günü kurtarmaya bakar.

Yöneticilerin görevleri var, toplumsal kuruluşların, haber merkezlerinin, bireylerin görevleri var.

Bizlere düşen, elimizden geldiğince bu konuları işlemek değil midir?

Haa bu arada Sn. Hassoman,sizden de zehirsiz bir sebzeden yapabileceğiniz salçaya alternatif bir tarif beklemekteyiz
Sn.Nevsune,
Dünkü Star tv.Mesut Yar haberine göre Kongo Kanamalı Kene virüsü sadece Türkiye'de onlarca insanı öldürüyor adını verdiği Kongo'da bile kayıp yok.

Süha Şendoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-06-2008, 15:40   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-01-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 743
Galeri: 56
AB ülkeleri ülkelerinde kullanılacak tarım ilaçlarını sayfalar dolusu listelemişler. Sebzelerde ve meyvelerde olabilecek kalıntı miktarlarını da listelemişler. İlaç verildikten kaç gün sonra toplanabileceğini de listelemişler. Biz ihracatçı olarak o listelere göz atma zahmetine katlanmıyoruz. Çinden veya uzak doğudan ucuz olduğu için tercih edilen tarım ilaçlarını kullanıyoruz. Bu ilaçların büyük bir kısmı o listelerde yok. Adamlar böylece kendi sanayiini de koruyor. Nasıl olsa domates veya diğerleri üzerindeki kalıntılar gözle de görülmüyor. izzeterisen nin ve kontes in yazdıklarını da ilave edin, domatesleri almamaları çok doğal.
AB ülkelerindeki ilaçlar listesi www.bvl.bund.de adresinde görülebilir. Bu işle uğraşanlar biraz daha profesyonel çalışmalı. (Yetiştirici,ihracatçı ve kontrol labaratuvarları)

Sergüzen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-06-2008, 17:48   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ergunmeister Mesajı Göster
Amerika , kendi insanına değer veriyor.Gelişmişlik ,insana verilen değerle ölçülüyor olmalı.
Radrasyonlu çayları içtik.Deli dana etlerini yedik.Anka'da kızılırmak suyunu kullanmaya başladık.Domatesler zehirli.Hatta kaliteli giysi ürünlerinde bile kanser yapıcı maddeler olduğunu öğrendim.Çinden ithal edilen her türlü ürün kanser yapıcı.Ekmeklerimize dayanıklı olması için ürkütücü yağlar katılıyormuş.Domatesler zehirli.Daha sayayım mı...Tam da çevre haftası boyuca duyduklarımız çok ürkütücü.Ülkemizde bizler tesadüfen yaşıyoruz.Herkes işbirliği yapmış bu milleti yok etme çabasında.Bilgilenip buna geçit vermeyelim.
Onkoloji hastanelerindeki kuyrukları ve dramı bilen var mı? Kansere doğru koşar adım giden bizlerin artık uyanması lazım.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2008, 00:21   #27
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 08-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 6
Galeri: 3
Arkadaşlar,
İki gün boyunca Antalya'nın Kumluca ilçesinde seraları inceliyorum.Sera (cam)çalışanları genellikle Denizli, Konya ve Uşak'tan gelme işçiler. Çalışanların sendika, sigorta ve iş güvenliği yoktur.Yaşadıkları ev gibi şeyler yürekler acısıdır.Üretilenlerin üçte biri çalışanların, üçte ikisi sera sahibinindir. Masraflar (fide ve ilaç gibi) da aynı orandadır. Birinci üründe sorun yok ama, ikinci ürünü kendileri bile yemek istemiyorlar. Nedenini yarın araştıracağım. Sevgi ve saygılarımla...

gebeme Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2008, 08:58   #28
Ağaç Dostu
 
nevsune's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,918
Galeri: 215
Yıllar önce Fethiye'nin biraz dışında kaldığım evin karşısında bir sera vardı. Hormon lafları da henüz yeni çıkmıştı o dönemler. Bir sabah seranın içinde çalışan bir hanımla sohbete girdim. Nasıl olsa burası küçük bir sera, domatesler saftır diye düşünürken, kadının söyledikleri kanımı dondurmuştu. "Hormonları az biraz elleriyle üstten atarlarmış, meyvesine gelmezmiş, bu yüzden de bunlar hormonlu sayılmazmış." O günlerde insanlar böyle inandırılıp bilerek veya bilmeyerek bize zararlı hormonlu sebzeleri yedirmişlerdi.

İşte o günlerden, bugünlere geliş öykümüz. "Hormonlu sayılmaz, ilaçlı sayılmaz". Bugünse değişen birşey var. Hormonlu, ilaçlı sebzeleri artık kendileri yemeyip, bize yediriyorlar. Yalnız o tarım ilacının, kendilerine ayırdıkları başka bir tarladaki sebzeye zarar vermemesi için gerekli koşullardan haberleri dahi yok.

Ayrıca hep merak ettiğim bir şey var. Böyle küçük çıkar hesaplarıyla kim nereye kadar güvenlikte olacak? Domates yetiştiricisi, bir başka üreticinin zararlı kirazını yiyecek, o bir başka üreticinin zararlı fasulyesini, o bir başkasının zararlı patlıcanını..... Zincir böyle uzayıp gidecek. Devletin denetim ve yaptırım mekanizmaları işlemediği sürece, hiç kimse güvenlikte değil.

Hani reklamdaki gibi: Eğitim şart.


Düzenleyen nevsune : 24-06-2008 saat 09:41
nevsune Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2008, 14:55   #29
Ağaç Dostu
 
Süha Şendoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Yalova
Mesajlar: 894
Galeri: 38
Geçen hafta gittiğim Carrefour/Bursa'da çok ilginç domatesler satılıyordu.Sap kısmı sapsarı bir renkte domates ise yarısı sarı yarısı kırmızıya benzer bir renkti.****** reyon görevlisi renkte bir anormallik görmemiş hatta bütün gün kilolarca bu üründen satmışlar fiyatıda tam rengine göre 0,50 YTL.

Süha Şendoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2008, 17:10   #30
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Rusya ile domates krizi çözüldü

Rusya'nın Türkiye'den ithal ettiği domates başta olmak üzere üzüm, limon, patlıcan ve patatesten oluşan beş kalem meyve ve sebzeye getirdiği ithalat yasağının kaldırılmasında anlaşma sağlandı.

Rusya Karantina merkezinden edinilen bilgiye göre iki ülke heyetleri Cuma gününden bu yana süren müzakerelerde ortak metni parafe etti. Yasak 1 Temmuz'dan itibaren yürürlükten kalkıyor. Metin sabah saatlerinde parafe edildi. Rusya'nın daha önce Avrupa Birliği ile imzaladığı memorandum metnine benzer bir metinde Türkiye ile de mutabık kaldığı kaydediliyor.

Türkiye Tarım Bakanı Mehdi Eker'in önümüzdeki günlerde Moskova'ya gelerek anlaşmayı imzalaması bekleniyor. Türkiye Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları başkanlığındaki heyetle Rusya Bitki Koruma ve Karantina Kurumu arasındaki müzakereler Cuma gününden bu yana devam ediyordu.

Parafe edilen memaranduma göre, Türkiye Rusya'nın belirlediği standartlara uygun laboratuarlarda gerekli tahlilleri yapılmış ürünleri Rusya'ya gönderebilecek. İkinci olarak da her ürün için ekim anından ihraç aşamasına kadar geçirdiği aşamalarla ilgili bilgilerin yer aldığı belgelerin hazırlanması gerekiyor. Bu belgeler ihraç aşamasında ürünün yanında yer alacak.

Cihan Haber Ajansı'na açıklamada bulunan Rosselhoznadzor basın sözcüsü Aleksey Alekseyenko görüşmelerin başarı ile tamamlandığını ifade ederek şu açıklamada bulundu: "İki taraf şu an görüşmeleri tamamladı. Bizim talebimiz Türkiye'den Rusya'ya sağlıklı meyve ve sebzenin gelmesi. Çok verimli bir görüşme yaptık. Protokolün imzalanmasına ilişkin el sıkıştık. AB ile imzaladığımız metinde Türkiye ile de mutabık kaldık. Önemli olan Türkiye'den gelen ürünün sağlıklı bir şekilde Rusya pazarına girmesi. Anlaşma 1 Temmuz'dan itibaren yürürlüğe girecek." dedi. Alekseyenko yasağın başladığı günlerde yine ajansa yaptığı açıklamada yasağın uzun süreli olmayacağını, iki hafta gibi bir sürede sonuçlanmasını beklediklerini açıklamıştı.

Yetkililer insan sağlığı açısından gündeme getirilen konunun doğru bir çaba olduğunu, ancak Rusya'nın zamanlamasının yanlış olduğunun altını çiziyor. Özellikle henüz ihracatı başlamamış üzümün geçen yılın verilerine göre yasaklama kapsamına alınması eleştiriliyor. 2005 yılında getirilen yasağın Akdeniz sineğinden kaynaklandığına değinen yetkililer, bu yılki yasağın temelinde tarım ilaçları kalıntısı olduğunu kaydediyor.

YASAK 1 TEMMUZ'DAN İTİBAREN KALKIYOR

Rusya'nın 7 Haziran'dan itibaren Türkiye'den ithal edilen ürünlerde uygulamaya koyduğu meyve ve sebze yasağı 1 Temmuz'dan itibaren kalkacak. Rusya Bitki Koruma ve Karantina Kurumu Rosselhoznadzor Başkanı Sergey Dankvert basına yaptığı açıklamada ortak protokol imzalamak istediklerini ifade ederek, "Türkiye'den ithal edilen ürünlerde Rusya'nın belirlediği hijyenik kuralların uygulanmasını istiyoruz. İthal edilen ürünlerin yanında sağlıklı olduklarına ilişkin laboratuvar sertikası yer almalı. Bu laboratuarlarda Rosselhoznadzor'un onayladığı teknik donanıma sahip olmalı." açıklamasında bulunmuştu.

Cihan Haber Ajansı'na açıklamada bulunan Rusya Federasyonu Bitki Karantina Komisyonu Denetim Başkanı Vladimir Popoviç de soruna kalıcı çözüm getirilebilmesi için Rusya'nın belirlediği standartların yerine getirilmesinin zorunlu olduğuna dikkat çekmişti. Türkiye'den gelen ürünlerde Rusya'nın standartları açısından sağlığa zararlı maddelerin tespit edildiğini kaydeden Rus yetkili, "Sorun siyasi değil. İki ülke ilişkilerinde yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurarak bunu beş ürünle sınırlı tuttuk. İlk defa bu kısıtlamalar yapılmıyor. 2005 yılında da benzer bir sınırlama oldu. Avrupa Birliği ülkelerine de bu durumu anlatmakta zorlandık. Kendi şartlarına göre sağlıklı olan ürünü bize göndermelerini istemiyoruz. Konu bizim belirlediğimiz standartlara uyulması." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Zaman

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 20:26.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024