böcekler ve toplama koşulları

[muratparlak21]

Hemen hemen tüm yaşam ortamlarında buluna böcekler, araziden çeşitli yöntemlerle toplanır.
Toplama yapıldıktan sonra, eğer örneklerinizin bilimsel olarak da değerlendirilmesini istiyorsanız,
bazı işlemler yapmanız gerekli. Örneğin, böceğin toplandığı yerin adı, tarih (gün, ay, yıl), yükseklik,
biliniyorsa üzerinde yakalandığı bitkinin adı, bilinmiyorsa bitkiden bir örnek, varsa böceğin yumurtaları,
varsa pupu, varsa değiştirilmiş derisinin örneğini almanız gerekli.
Tüm bu bilgileri de bir etikete yazıp böceğin kutusuna koyabilirsiniz.
Bundan sonra yapılacak işlerse şunlar: Etiketler kurşun kalemle yazılırsa suda bozulmaz.
Etiketin sonuna da toplayanın ismi de yazılmalıdır. Böcekler yakalandıktan sonra,
genellikle dibine KCN (potasyum siyanür) konulmuş, üzerine 0,5 – 1 cm alçı dökülmüş,
ağzı geniş bir şişenin içinde öldürülür. KCN dışında, pamuğa emdirilmiş etil asetat da konulabilir.
Renkleri aynen korunmak istenen böceklerse dorudan saf asetona atılarak, vücutlarındaki su aniden çekilir.
Öylede aniden kurutulmuş da olur. Ancak, çok kırılgan bir hal alırlar. Taşınırken dikkat edilmesi gerekir.

Zehir şişesindeki böcekler öldükten sonra, hemen şişeden çıkartılıp havalandırılır. Karnı şişkin olan varsa,
bunların karnı ince bir makasla açılarak içi boşaltılır. Bu boşluğa bir parça pamuk yerleştirilir ve karın kapatılır.
Tüm bunlar böcekler yakalandıktan hemen sonra yapılırsa daha iyi olur. Ancak, örnek kurumuşsa yumuşatılabilir.
Bunun için önce zehirli gazlarla 800C’lik etüvlerde ısıtılarak müze parazitlerinden arındırılır. Sonra böcekler,
altında kum, bunun üzerinde filtre kağıtları olan bir kavanoz içine konur.
Kuma bir miktar su verilir ve böceğin yumuşaması sağlanır.
Yumuşayan örnekler, böcek iğnesi denen ve değişik kalınlıkta olan iğnelerle,
göğsün ortasından ya da sağ kanadın dip kısmından geçirilerek tutturulur.

Böcek örneklerinin renklerinin kaybolmaması için karanlık ya da doğrudan güneş almayan bir yerde saklanması gerekir.
Parazitlerden koruyabilmek için kapalı kutularda saklanmalı ve yılda bir defa zehirli gazlarla ilaçlama yapılmalı.
Ayrıca kutuların içine glo gibi anti-güve ilaçları ya da naftalin konulmalı. Böylece çürümeler ve kokmalar önlenebilir

[muratparlak21]

eğer bu konuda bilgisi olan veya düşüncesiolan varsa lütfen yazsın

[memet]

Fmt79 bu konuda bilgiye sahip o katkıda bulunacaktır...
Onun mesajlarını takip edebilirsin bu arada...

[kürekçi]

Herşeye rağmen bence böcek toplayıcılığı, araştırma ve arşiv amaçlı olmadıkça yapılmamalı. Onlar da canlı ve yaşamaya hakları var. Sizi birinin yakalayıp aman saçların gözlerin ne güzelmiş diyerek omurganızdan biryerlere çivilediğini düşünsenize. Herşey canlıyken güzel, doğada diğer canlılarla etkileşim halindeyken güzel.

İyi akşamlar.

[fmt79]

Evet muratparlak21 bu konuyu çok güzel anlatmış. Üzerine diyecek birşey yok. Ama metine birkaç ekleme yapabilirim. Hemiptera (tahtakuruları, sokucu emici yarım kanatlılar) takımı böcekleri scutellumun tam ortasından iğnelenir.
bir hemipter


Lepidoptera (kelebekler), Homoptera (ağustos böcekleri...vs) ve Hymenoptera (arılar, karıncalar... vs) takımına giren böcekler Göğüsün orta segmentinin tam ortasından iğnelenirler.

bir lepidopter


Homopter



Hymenopter




Ancak Coleoptera ve Orthoptera takımına girenler göğüsün orta segmentinin sağ kısmından iğnelenirler.

Coleopter



Orthopter



Böcekler atrap adı verilen alet ile yakalanırlar. Atrap 60-90 cm uzunluğunda bir sopanın ucunda 38 cm çapında daire şeklinde bir demir ve bu demirin çapının iki katı uzunluğunda tülbentten/file 'den oluşan bir alettir.

atrap



muratparlak21 böcekleri öldürme işini çok güzel açıklamış. Bunun dışında aklıma gelen bir şey daha var. Özellikle kelebeklerin kurutulma esnasında kanatları açık kalması için germe tahtası kullanılır. Tahtanın ortasında küçük ve boydan boya bir kesik bulunur. Bu kısma kelebeğin vücudu yerleştirilir. Kanatları ise açılarak üzerlerine bir kağıt koyulup kağıtlar uçlarından iğnelenir. Böylece kelebek kanatları açık olarak kurutulmuş olur.

Germe tahtası

[Mahmut Leventoğlu]

Sevgili Murat Parlak
Ben Dr.Oktay Onaran la birlikte 8 yıl Parnassius Apollo Toros kelebeği konusunda çalışmalar yaptık Sütçüler bölgesinde. Dr.Oktay Onaran bu çalışmalar sonunda Parnassius Apollo Toros kelebeğini Literatüre geçirmeyi başardı. Evinde inanılmaz büyüklükte muhteşem bir Kelebek arşivi var

Ayrıca Türkiyenin ilk böcek ve zarkanatlılar koleksiyonu yıllarca Robert Kolejin çatı arasında kalmış ve Sevgili Hocam Aydın Ungan,Dr.Oktay Onaran ve benim çabalarımla bundan 15 yıl önce çatı arasından çıkarılıp temizlik ve bakımları yapılarak tekrar hizmete sunulmuştur. Fakat şimdiki akıbetini bilemiyorum.