View Single Post
Eski 19-07-2012, 09:13   #207
Harun Parlak
Ağaç Dostu
 
Harun Parlak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-01-2007
Şehir: İstanbul Sarıyer
Mesajlar: 4,272
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
Sayın beyler, hanımefendiler, yeter.

Yazdıklarınız benim aklıma hakaret, yazabileceklerim de insan aklına.

Bir avuç toprak ile aç ve susuz bir fidanda felsefe yaratabilen o beynin bana anlayabileceği pek bir şey olduguna inanmakta güçlük çekiyorum.

İnsan yalnız olabilir, enerji ve fikrini tatmin edemiyor olabilir, çakıl tasında dunyanın manasını bulduğunu da iddia edebilir, mümkündür. Ama çakıl tasında dahi bir anlam bulduğunu ifade edebilen kafa eğer fikir ve zikrini edep haya saygı sınırlarında ifade edemiyor, benim gibi degilsen bilgisizsin cahilsin ya da anlayamazsın edasına giriyorsa anlayın ki o insan artık bitmistir.

Önemli olan saygı duyduğunu saygıdeğer bicimde edeple ifadedir. Kendini ve sevdiğini sabırla ifade edemeyen neyi eleştirecek? 50 yılda sabırla (!) 5 cm büyüt 5 düzgün cümle kurama! E Banane! Kusur senin. Soranda değil. Kendi yaptığını kendin 2
cümle ile anlatamıyorsam Banane.

Felsefeymis! Hadi canım!
Sayın Odeh. Bonsai sanatını biz insanlar icat etmedik. Bonsainin oluşumunu doğa yapmış İnsanlar da taklit etmeye başlamıştır.

Neden mi bir bonsai doğada bir avuç toprakta hat ta hiç toprak bulunmayan bir taş çatlağı arasında kimselere feryat etmeden yıllarca yaşayabiliyor ve bu yaşımını da her türlü zorluklara rağmen biz insanlara gösterebiliyorsa neden bizler de saygı duyup bu sanatı icra etmeye çalışmayalım.

Bir uçurumda taşlar arasına sıkışmış bir avuç toprak bile olmadan yukarılardan düşen taşların yaralamasına üzerinden geçip ezen çığlara kızgın güneşe rağmen susuz yaşamını sürdürürken biz insanlar gibi isyan etmeyen kanaatkar olan ayağını yorganına göre uzatmak kelimesinin anlamını bulunduğu ortama uyum sağlayıp biz insanlardan hat ta dağın eteklerindeki türlerinden bile uzun yaşayabilen ağaçcıklara nasıl saygı duymayalım.

Her türlü doğal afetlerden yıldırım düşmesinden doğal yaşlanıp içi boşalmış en ufak bir rüzgardan kırılıp ölmüş iken tek bir göz patlak vererek canlanıp hayata devam etmesi kendini yenilemesi hayatta kalma mücadelesini nasıl görmezden gelelim. Bu bizlere de örnek değilmidir.

Biz insanlar en ufak bir olumsuzlukta isyan ederken
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Odeh Mesajı Göster
Dağın başındayım, 34 derece, 13 saattir açım ve suyum bitti!
Bizim esin kaynağımız olan doğadaki bonsailer neden bizim hayran duyduğumuz bir sanat olmasın.
Biraz düşünün anladığım kadarı ile doğadan uzak değilsiniz. gezdiğiniz yerlerde bu tür bonsaileri göreceksiniz oradaki yaşamlarını nasıl sürdüklerini anlamaya çalışın. Normalde bizler hep ağaçlar besini topraktan ve toprakta bulunan sudan alır sanırız. Gerçekten çatlaklar arasında hiç su birikme şansı olmayan yerlerde nasıl yaşadığını. Köklerin besin bulamadığı yerlerde yaprakları ile havanın neminden aldığı besinleri ters işlem ile köklere oradan tekrar yapraklara verip yaşamını sürdürmesi bizlere örnek teşkil edemez mi.

Kısacası bizlerin yaptığı işlemler tamamen doğadaki işlemlerin aynısıdır. Aksi olursa zaten ağaçları yaşatmamız da mükün değildir. Yıldırım düşüp yakması Rüzgarın esip kırması ve ya dallarının tek yönde sabitlenmesi Doğal şartlarda ölüp tekrar canlanması Eğri büğrü biçimsiz olmasına rağmen fiziki biçimsizlikle yaşamına saygı duyulması olduğun gibi görün göründüğün gibi ol diye düşündürmesi saygı duyulacak durum değilmidir.

Doğadaki zor şartlarda yaşayan o küçücük ağaçcıkların verimli arazide bol besin ve su bulup devasal büyüyen ağaçlardan daha uzun yaşayarak aynı insanlarda olduğu gibi obezite olmamamız gerektiğini bile göstermiyormu.

Herkes saygı duyacak diye de bir durum yok tabi ki bizler saygı duyuyor ve elimizden geldiğince de uygulamaya çalışıyoruz. Bizleri tam anlamı ile anlamanızı da beklemiyoruz. Ama yadırgamanızı da beklemiyoruz. İyi günler dilerim.

Harun Parlak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön