View Single Post
Eski 13-06-2012, 01:02   #66
gilan
Ağaç Dostu
 
gilan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: San Francisco / ABD
Mesajlar: 3,988
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Adalet Yağcı Mesajı Göster
Bunca işi kendileri yapmakla nasıl baş ediyorlar anlayabilmiş değilim.
Sadece bahçe işi değil ki, bunun alış verişi, çamaşırı, ütüsü, yemeği vs. var.

İşte bu benim de hep kendime sorduğum bir soru.

Cevap bulmak için gözlemlerimden bazılarını yazayım.

- Gerçekten çok çalışıyorlar.
Almanya'da yaşayan amcamın eşi Alman. Geçen sene ziyarete gittiğimde resmen hayran oldum, bu kadar mı verimli vızır vızır olunur. Biri 5, biri 2 yaşında iki tane çocuğu var (şimdi 6 ve 3 oldular tabii). Normalde devlet memuru, bunun dışında yarı zamanlı olarak 2 ayrı işte daha çalışıyor. Bütün gün işten gelmiş, 2 çocuğu toparlamış, mis gibi yemek hazırlamış, ardından buyrun size tatlı yaptım diye gelir. Bir gün resmen oturdum, çaktırmadan her hareketini izledim, nasıl yetişiyor diye. Anladım ki hayatında boş oturmak diye bir an yok. Her işi tamamladı, yerine oturdu diyelim, orada bile elinde şiş ve yün, örgü örüyor. Bu tempo bizi çok yorabilir, ama onlar zaten öyle alışmışlar, boş boş durmak ya da oturup televizyon izlemek diye bir kavram zaten yok.

- Gün erken başlıyor.
Sıradan bir Alman için sabah 6 işbaşı yapma saati. Bakın uyanma değil, mesai başlama saati. Tabii böyle olunca mesai en geç 3 gibi bitiyor. O saatten sonra kimi ikinci bir işte çalışıyor, kimi kendi projelerine zaman ayırıyor. Zaten tek bir işte çalışan da çok az. Düzenli olarak 2 iş olmasa bile haftanın birkaç günü bir yerde (inşaat, kütüphane, vs...) saatlik çalışmak gibi işleri oluyor.
Erken kalkmak için tabii ki erken de yatıyorlar. Dolayısıyla bizim akşamları pek bir şey yapmadan geçirdiğimiz saatler onların ertesi gün öğleden sonraki boş zamanlarını oluşturuyor.

- Televizyon izlemek hayatlarında yok. Bilgisayar da çok sınırlı.

- Eve bizim gibi zaman harcamıyorlar. Ev temizliği birkaç haftada bir elektrikli süpürge geçirmekten ibaret. Bizim eski komşunun haftalık olarak camları sildiğini duysalar, akıllarını oynatırlar.

- Yemeği evde yapan da var, dondurulmuş yemeklerle idare eden de. Ama tabii ki sarma saran, baklava açan yok.

- Çocuklar çok daha az zaman alıyor. Sanırım en baştan yüz vermedikleri için pek çok işlerini kendileri yapmaya alışkınlar. 2 yaşındaki veletin eline veriyorlar tavuk budunu, kemire kemire yiyip bitiyor. 5 yaşındaki ekmeğine kendisi nutella sürüyor (bunları bilmeden kreşe göndersek orada aç kalır diyorlar). Bir de çocuklara bakış açıları ilginç. Bizde mesela bir aile çocuk sahibi olduğu zaman pek çok yere gitmeyi bırakır. Buralarda restoranda bir tane 5 yaşlarında, bir tane 2 yaşlarında, bir tane de kucakta birkaç aylık veletle oturan bir aile görmek çok olası. Çocuklar hayatın amacı da değil, odak noktası da değil, ailenin bir bireyi. Sevmedikleri anlaşılmasın, bakış açıları farklı. Ben şahsen bizdeki ya da onlardaki doğrusu diye bakamıyorum. İki yöntemin de artıları, eksileri var.


İşte böyle...

gilan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön