View Single Post
Eski 23-04-2007, 10:25   #7
Dogasever
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Doğanın gereği ama biz de yardım ediyoruz!

Fmt79’a katılıyorum yeni ırkların ortaya çıkması normal hatta doğanın bir gereğidir. Konuyu biraz daha açmamızın belki de herkesin konuyu daha iyi anlamasını sağlayacağını düşünüyorum. Çünkü yukarıda anlatılanlar spesifik terminoloji içerdiğinden diğer mesleklerden okuyucular için fazla bir anlam ifade etmeyebilir.

Bu hastalığın patojeni buğdaya istediği zararı veriyordu. İnsanlar dayanıklı tür buğday geliştirdiler ve sorunu halettiler. (Bazen de o patojeni zararsız hale getiren “güçlü” bir ilaç geliştiriyoruz)

1999 yılına kadar işler iyi gitti ancak 1999’da ne oldu? Fmt79’un da yukarıdaki mesajda belirttiği gibi mikroorganizmalar çok çabuk ürerler! Dakikalarla ifade edilen süreler içinde yeni jenerasyonlar ortaya çıkabilmektedir.

Doğada hiçbir şeyin nedensiz/anlamsız olmadığını biliyoruz. Genetik materyal alışverişinin amacının bir ırkın karşılaştığı çevre koşullarını, zorlukları kendisinden sonraki ırklara bilgi olarak aktarmak ve dolayısıyla türlerinin devamını sağlamak olduğu bilinmektedir.

Sonuçta tüm türler bir yaşam mücadelesi vermektedir. Darwin’in belirttiği gibi: “Survival of the fittest!” (En güçlünün yaşamda kalması) söz konusudur. Bu şekilde, sürekli bilgi aktarımı sayesinde patojen Sr31 genini alaşa edebilmiştir. Çünkü yaşamını devam ettirmek, gelecek nesillerini garantı altına almak için buğdaya gereksinim duymaktadır. İlaçların geliştirildiği durumlarda da, o ilacın yaptığı etki ile ilgili bilgi genetik materyal alışverişi ile sonraki nesillere aktarılmaktadır. Bir süre sonra bakarsınız ki o ilaç da sorunu çözmez olabilir!

Asıl sorun daha önce de belirttiğim gibi, patojenin ortamdaki koşulları yaşamını devam ettirmeye uygun bulup bulmamasından kaynaklanmaktadır.

Toprakta veya suda zararlı mikroorganizmalar hakimse, o ortamlar patojenlerin barınmaları için uygun ortamlardır. Yararlı mikroorganizmaların hakim olduğu ortamlarsa, patojenler için uygun değildir (http://www.agaclar.net/forum/showthr...7405#post97405 linkindeki 44 nolu mesaja bakınız!).

Biz insanlar maalesef, hem yoğun nüfus artışı, hem çarpık kentleşme hem de aşırı kimyasal madde kullanımı nedeniyle içinde yaşadığımız ortamları patojenlerin barınmaları için uygun hale getiriyoruz. Birçok göl ve akarsuyumuza evsel atıksular hiçbir arıtma yapılmadan akıyor! Katı atıklar vahşice depolanıyor. Biz kendi yaptığımız yanlış etkinlikler sonucu zararlı mikroorganizmaların yaşadığımız ortamlarda hakim olmalarını sağlıyoruz. Onlar da doğal evrimleri gereği bizim istemediğimiz etkileri göstermekte gecikmiyorlar.


Düzenleyen Dogasever : 23-04-2007 saat 10:39 Neden: ekleme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön