Konu: Yılan
View Single Post
Eski 16-04-2012, 16:15   #210
Pikapika
Yeni Üye
 
Pikapika's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-05-2007
Şehir: Manisa
Mesajlar: 19
Pek yazmayı sevmem, mesleğim gereği okumaktır işim benim. Gördüğüm ve düzeltilmesi gerekliliğini hissttiğim bir kaç hususa değinmek zorundayım. Bunların başında spesifik olaylar üzerinden genelleme yapmak geliyor. Bu tip konularda genel geçer bilgi verirken özellikle genelleme yapmak ve veya akıl yürütmek tam anlamıyla cinayettir. Sebebi ise çok basit türler alt türler çevre koşulları göze alındığı zaman yılanın biri süt içer biri içmez bunu içerler içmezler diye genelleyerek kurala dökmek hem yanıltıcı hemde gerçek dışıdır. Hayatımda oturup bir bardak süt içmedim, kalkıpta beni izleyen birinin insanlar bardakla süt içmez ya da Mehmetler Ahmetler bardakla süt içmez demesi abesle iştigaldir. Kaldıki belkide gizli gizli içiyorumdur. Gözümle görmeden inanmam da zaten şu anda var olduğunu bildiğimiz, birçoğumuzun gözüyle gördüğü ama birileri görmedi diye de yok saymadığımız çeşit çeşit şeye işaret eder. Bu da başka bir gereksiz genelleme biçimidir.

Yılanlardan ziyade doğal yaşam ile ilgili en net şey hiç bir vahşi hayvanı insana alıştırmamak gerektiğidir. Kör bıçakla derisini yüzün daha az canını yakarsınız, ama bir yabani hayvanı asla insana alıştırmayın, çünkü insandan korkmayan bir hayvan zaten yarı yarıya ölmüş demektir. Bunun en gereklilik yaratan kısmı insanlarında çeşit çeşit olması. Sen yılandan korkmazsın ama pikniğe gelenler korkar. Senden zarar görmeyen yılan da yukarda bahsettiğim genellemeyi yapar ve insanlardan çekinmez ve herşey yolunda giderse yılan ölür. Diğer olasılıklarda yılandan kaçarken yola atlayan çocuklar, düşük yapan hamileler, kendini yaralayan kahramanlar, kayalardan yuvarlananlar, üstüne bilmemne düşenler sağı solu yakan tipler vs... Piknik günleri acil serviste bekleyerek bu listeyi inanılmaz uzatabiliriz.
İnsandan korkmayan hayvandan daha acıklı bir diğer konu gene genelleme yaparak işte bizim aileden yıllardır bahçemizde yaşar bu denilerek herhangi bir yılana dikkatsizce yanaşmak. Bu da genellemenin baştan kokan türüdür, yılan aynı yılan olmadığı için size herzamanki gibi davranmayacaktır. Özetle yabani hayvanlarla içli dışlı olurken bu hayvanların birbirlerine çok benzedikleri için yapılan hatadır. Bir tilki size alışabilir ve siz o sanarak bambaşka bir tilkiye gidip al kızım mama diyerek önünde eğilebilirsiniz.
Üçüncü ve diğer hata ise size alışık olan yabani hayvanın sizin dışınızda bir dünyası olduğunu unutmak. Aynı hayvan o gün feleğin çemberinden geçip insanların ne menem şeyler olduğunu anlamış bir şekilde bahçenize gelir ve iki ruh hali arasındaki farkı bi kerede anlarsınız. Bu örnekte hayvanın yaralı olması hasta olması şeklinde çeşitlendirilebilir.
Diğer bir hata ise hayvanın özellikle yılanlarda bu böyledir, çiftleşme döneminde babası gelse tanımaması durumudur. Bu dönemlerde hem dişi hem erkek yılanlar açıkca agresiflerdir ve tahammül eşikleri oldukça düşüktür.

Sonuç olarak bahçenizde ve veya doğada bir yılana, gelinciğe, tilkiye, sincaba, sansara, baykuşa, alıcı kuşlara, özetle yabani hayvanlara iyi davranıyorum sanarak onları insana alıştırmanız, doğal reflekslerini köreltmeniz, sizin egonuzu beslemesi dışında hayvana hiç birşey katmadığı gibi çok hayati olan birçok şeyide götürür.
Hiç bir hayvanı özel durumlar dışında yiyecek istasyonlarına alıştırmamak onları size bağımlı canlılar yapmamak bunların başında gelir.
Yılanlar, sincaplar, gelincikler ve birçok alıcı kuş türü çok kolay evcilleşebilen hayvanlardır. Evcilleştirdiğiniz hayvana hayatının sonuna kadar barınma, sağlık ve gözetim imkanı sunamıyorsanız hiç bir ilişki kurmayın, inanın hayvanlara müdahil olmayarak en büyük iyiliği yapmış oluyorsunuz zaten.

Özetle konu başlığına yönelecek olursak yılanları rahatsız edenler olarak sayılan mazot, zift, ses, sinyal, sarımsak, kükürt, naftalin ve beşbenzemezleri yılanları da sizi rahatsız ettiği kadar rahatsız eder. Üçüncü dubleden sonra sapıtıyor yılanlara rakı içirin demekle mazot dökmek arasında çok bir fark yok. Adamlar bir naftalin dökmüşler bir ay falan şehrin o tarafına gidemedik diyorsa bir insan muhtemelen yılanın biride arkadaşına aynı şeyi anlatıyordur.
çatlakları delikleri kapatarak bu hayvanlara barınak olabilecek olasılıkları azaltarak kısme bir mücadele başlatılmış olması dışında

Dışarda ayakkabı bırakmayarak
Geçiş ve yuva yaptıkları yerlerde kümes telini toprağa yatırarak ve üstünü örterek
Yerlerde ıvır zıvır eşya bırakmayarak (iç içe saksılar, odun yığınları, artan karo taşları vs)
Bahçe sınırını oluşturan duvar çit tel vs nin önünü açık tutarak,
Sarmaşıkları gülleri ve benzeri bitkileri alttan budayarak
Kuru ot ve uzun ot tutmayarak
Bahçenize insan eli değmiş düzenli bir görüntü vererek
Kiler, kömürlük, alet dolabı yerleri temiz, yalıtımlı, aydınlık tutarak
Benzeri yabani hayvanları zaten gereğinden fazla rahatsız edip kendi bölgenizden uzaklaştırdığınızı göreceksiniz.

Not: internet üzerinden tür tespiti yapmak neredeyse imkansızdır. Yılanlarda renk ve desenlerin yaşa, mevsime, sıcaklığa, coğrafi koşullara bağlı olarak değişmesinden dolayı, bir sitede bulduğunuz ve aynı sizin gördüğünüz yılan olduğunu düşündüğünüz fotoğrafın başka bir türe ait olma olasılığı yüksektir. Aynı şekilde verilen bilgilerde de sizin pratiğinizle uyuşmayacak durumlara sebebiyet verebilir. Örneğin birçok sitede çukurbaşlı yılan için zehirsiz veya yarı zehirli, insanlar için zararsız ibareleri bulunur. Oysa kazın ayağı perdelidir, ve çukurbaşlar zehirlidir. Zehir dişleri çok geride olduğu için insanlara zehir enjekte edecek büyüklükte ısırmaları neredeyse imkansız gibi gözüktüğünden böyle hatalı bir bilgi vardır. Oysa bu bilgiden hareketle çıplak elle bir çukurbaşla haşırneşir olursanız parmak gibi ağzına sığabilen yerleriniden ısırdığında zehir enjekte edebildiğini tecrübe edersiniz.


Düzenleyen Pikapika : 16-04-2012 saat 21:56 Neden: not
Pikapika Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön