View Single Post
Eski 02-04-2012, 23:15   #305
MeTePe
Ağaç Dostu
 
MeTePe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-03-2012
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 209
Temkinlilik iyi bir şey.

Yine konuyla alakasız gibi görünen bir örnekle devam etmek istiyorum. 4-5 yıl önce cep telefonları beyin karserine yol açıyor diye bir yaygara koparıldı. Bunun artçı dalgaları da halen devam ediyor. Çatılardan baz istasyonlarını söktürenler, firmalara dava açanlar vs. sıkça basına yansıdı.

Gerekçe oldukça geneldi. Yapılan çalışmalara göre fare embriyoları cep telefonu sinyallerine maruz bırakılınca hem sinir hücrelerinde kanama, ölüm, hem de kanser sıklığında artış görülüyordu.

Her yönüyle korkunç bir tablo!

2 gün önce yaklaşık 15.000 kişi üzerinde 14 yıldır yürütülen bir çalışma yayınlandı. Buna göre, bilinen pek çok beyin, tükürük bezi, kulaç içi vs. tümörleri ile cep telefonu kullanımı arasında bir ilişki gösterilemedi.

Elbette, bilim adamları bu konuda daha fazla araştırma yapılmasını önerdiler.

*******************

Şimdi bu konunun GDO ile ne alakası var denilebilir... Aslında çok alakası var! 5-6 yıl önce başka bir forumda bu konuda yürütülen tartışmalarda önemli olanın telefonun kanser yapıp yapmaması değil, yaptığı kanserden daha fazla hayat kurtarıp kurtarmadığı olduğunu söylemiştim.

Bugün cep telefonunun sadece kış aylarında bile dağda, yolda, karda mahsur kalan yüzlerce kişiyi kurtardığını sanırım kimse inkar edemez.

Burada bir kaç kişi GDO'yu savunurmuş pozisyonunda sanki modern frankesteinlar yaratılsın gibi bir arzu duyuyormuşuz gibi algılanıyoruz. Kendi adıma konuşacak olursam benim tezim tamamen yararcılık üzerine kurulu. Cep telefonu örneğinde olduğu gibi kaybedilecek kaç yaşam var, kazanılacak kaç yaşam var noktasından hareket ediyorum.

Sayın Serpent'in yukarıda verdiği örnek bu yönüyle oldukça anlamlı! Körü körüne bir GDO karşıtlığı mı? Yoksa kar-zarar hesabıyla yürütülecek bir bilinçli kabulleniş veya itiraz mı?

Elbette ben de en doğal, en GDO'suz, en sağlıklı, en ilaçsız gıdalarla beslenmek isterim. Eğer bunun faturası bir kilo domatese 8-10TL vermek olacaksa o domatesi hiç yiyemeyeceğimden hareketle kanser riskini göze alabilirim.

Pek çok kişi kanser riskini bile bile sigara tüketiyor. Kanser riskini bile bile ateşte ızgara edilmiş gıdaları tüketiyor. Hatta meşhur bir firma bunu reklamlarında bile kullandı "Ateş seni çağırıyor"

Benim anlamakta zorlandığım kısım, keyif için dahi göze aldığımız oldukça yüksek risklerin pek azı söz konusu olduğunda olayın çok fazla büyütülerek dramatik noktalara çekilmesidir.

Şurada tartışılmış pek mesajda görüleceği gibi, 20 yılda GDO'lu gıdalar nedeniyle tahminen 50, 100, 300, 500 vs. kişi kansere yakalanmıştır veya ölmüştür diyebilecek tek bir kişi yok! Çünkü tespit edilmiş böyle bir veri yok!

Efendim dna parçasının tavuk embriyosuna geçişi gösterildi, bağırsak hücrelerine girdiği tespit edildi vs. Peki net sonuç nedir? Onu göremedik???

En başta da söylediğim gibi, GDO'lu ohumların yarattığı ekonomik tehdit bana göre en büyük tehdittir. Bunun için her türlü önlemin alınması taraftarıyım. Doğalgaza bağımlı olduğumuz gibi GDO'ya bağımlı hale gelmemiz de bir felaket olur. O zaman şimdiden önlemimizi alıp "GDO, tu kaka" demeden bu teknolojiye sahip olmaya çalışmalıyız. Aksi halde zaten dizleri titreyen tarımımız tümüyle çöküp kalacak.


Düzenleyen MeTePe : 04-04-2012 saat 01:55 Neden: İsim düzeltme
MeTePe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön