Konu: münevver
View Single Post
Eski 13-02-2012, 19:00   #6
pria
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Sizi tanıyalım
Manisa’nın bir köyünde doğmuşum. Allah’ın dağında bir yerde.. Şimdi oraya gidince konuştukları şiveyi ben bile anlayamıyorum.Sonra o dağdan kasabaya göçmüşüz. Liseye kadar o köyün dışında bir yer olduğundan haberim bile yoktu.Kız çocuğu olduğumdan o köyün dışına çıkmanın tek yolu okumaktı ama okula yazılabilmek için günlerce açlık grevi yapmak zorunda kaldım.
Liseye kadar bulur bi oğlan kaçar gider diye akrabalardan da bayağı papara yedim( azar işittim). Üniversiteyi kazanıncaya kadar adam olmak bi tarafa insan bile değildim.Kazanınca birden adam oldum. Sonra da oraya dönmedim.

Şimdi İstanbulda yaşıyorum.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?
İlkokula yeni başladığım yıllarda bahçelerinde kirazı olan çoçuklar onu bir torbaya doldurup okula getirir, şimdiki rakamla tanesi 10 kuruş gibi düşük fiyata satarlardı.Bizim kirazımız yoktu, durumumuz da pek iç açıcı değildi herhalde ki alamazdım. Bir teneffüste satıcı çocuklardan birisi düşürdü kirazlardan bir tanesini.Düştüğü yere yakın oturuyorum ama kirazı almaya o kadar utanıyorum ki..Ama canım da nasıl çektiyse artık ne alabiliyorum ne kalkıp gidebiliyorum.Hemen kirazın yanı başına bir çocuk çömeldi, oturdu. Zil çaldı, bekliyorum kalksın da herkes derse gitsin kirazı alayım diye..Ama gitmedi.Baktım derse geç kalıyorum sınıfa gittim. Aklım kirazda..teneffüse çıkar çıkmaz alcam onu. Gittim dersten sonra ama yerinde yeller esiyor. Şimdi kiraz bahçemiz var. Hemde su görmez kervan geçmez bir yerde.Kiraz deyince halen aileme biraz kırgınlık biraz da kızgınlık geçiverir aklımın köşesinden. O kadar tarla var madem susuz oluyordu neden bir ağaç da bizi düşünüp zamanında dikmediler diye..

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?
Dedem.Her gördüğü yerdeki ağacı aşılardı. Yeni yapılan evlerin önüne kendi eliyle asma dikerdi.Çoluk çocuk yesin diye.Onun için bahçenin nerede ya da kimin olduğu önemli değildi.Önemli olan meyve kimin olursa olsun yeterki bir insana faydası olsundu. Yol kenarına ağaç dikerdi ki yolcu gölgesinde dinlenir de bir dua okur derdi.Her yıl gücü yettiğince ağaç aşılar, yenilerini diker, yıllanmış palamut ağaçlarını korur, kestirmezdi.Yarın biz ölürüz çoban çoluk bir meyve atar ağzına, susuzluğunu giderir, yapana da bir dua okur diye düşünürdü.
Kendi çocukluğumda, hayatımda yaşadığım benzer olayları anımsattı alıntıladığım satırlarınız..

Özellikle rahmetli dedenizin aşı merakı aynen bende var..
Çeşitli yörelerde, köylerin ihtiyar aşı ustalarını yevmiye ile tutarak yaptırdığım yüzlerce ahlata armut aşıları var..
Bunlar bu dünyada bıraktığım unutulmaz izlerdir..

Herşey gönlünüzce olsun Münevver Hanım..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön