Nerede, ne zaman okuduğumu ya da bir belgeselde izleyip izlemediğimi hatırlamadığım ama aklımda kaldığı kadarıyla şu ilginç olayı paylaşmak istedim. Hayvanlar arasında (
av ile avcı) arasında hızlı bir
iletişimin kuruluverdiğine ilişkindi.
Bayağı
somut bir ilişki, öyle rastlantıya ya da
telepatiye, sezgiye dayanan bir ilişki değil.
Diyelim
aslan bir
antilop sürüsüne avlanmak için sessizce yaklaşıyor. Sürünün içinde diğer antiloplar sakince otlamalarını sürdürürken, içlerinden sadece biri
tedirgin oluyor. Havadaki
tehlike kokusunu alan sadece o…
Çünkü o kendisinin sürüden
ayıklanması gereken özelliklere sahip olduğunu biliyor. Bunu aslan da biliyor. Bu yüzden onca antilopun arasında sadece ona kilitlenmiş durumda.
Aslan sürüye daldığı zaman doğru onun peşinden koşuyor. Kendisine daha yakın kendisine şaşkın bakan, ya da öylesine jaçan antiloplara dönüp bakmıyor bile… Sürünün kaldırdığı toz topraktan görüş mesafesi zorlansa bile gidip o antilopu bulup yakalıyor.
Şimdi, bu iki hayvan (av-avcı) arasındaki bu ilginç ilişkiyi düşünelim:
Kanımca bir kere av olmayı hak eden hayvan sürü içinde ayıklanmasını gerektiren bir takım özellikleri taşımaktadır. Ezik, silik, başarısız, beceriksiz, ne bileyim belki de ondan üreyecek olanlar sonraki nesli bozacak bir hayvan…
Böyle bir hayvanın av olarak seçilmesinin nedeni
doğanın mükemmeliyetçilik kaygısından olabilir bu. İçinden arızalı olanların ayıklanması için kurduğu bir düzen diye düşünüyorum.
Ha diyeceksiniz peki av olan hayvan kendisinin aday olduğunu biliyor da bunu avcı (aslan) nasıl anlıyor?
Aklıma hayvan pazarındaki celepler geldi. Bir bakışta hangi sığırın, koyunun ne durumda olduklarını anlayıverirler. Yaşı, sağlığı, kilosu, kemik yapısı, hatta dağdan mı ovadan mı geldiği vs hakkında sağlam yargılara varıverirler.
Ya da tezgahtaki hangi balığın taze hangisinin bayat olduğunu anlayanın anladığı gibi… Bir aslan da sürü içinde ayıklanması gerekeni sanırım kısacık bir gözlemden sonra anlayıveriyor…
Şunu yazmayı unutmuşum. Aslında av ile avcı arasındaki bu kanlı iletişimi sürünün diğer bireyleri de biliyor gibi... ya da en azından kendilerinin av olmayacaklarını biliyorlar. Bu yüzden aslan sessizce yaklaşırken sakin sakin otlamaya devam ediyorlar...
İşte bakın, insan öyle değil işte…
O da sürünün içinde en gösterişli, en sağlıklı olanını avlamaya çalışır.
İşte size insan ve hayvan arasındaki küçük ama anlamı büyük bir fark…
-Yukarıda verilen bilgilerin bilimsel oldukları kuşkuludur, bunu belirtmekte yarar var-