Sevgili Todor, şimdi sen bu konuyu açtınya benim bir kokulu çiçeka hikayem var anlatayım aklıma geldi.
Seraya beni mühendis olarak verdiler, işte çiçekleri daha tanımıyorum hatta ot ile çiçek arasındaki farkı bile ayırt edemiyorum. Seranın tam ortasında yeşil bir ot var kaparıp atmak istiyorum ama arkadaş izin vermiyor. Fakat kafayı o ota taktım gelip geçtikçe bir tekme azcık azcık yok ediyorum kendimce. Bir gün köküne sarıldım tam koparacam arkadaş gördü ve kızarak dedi "sen ne yapıyorsun ya" "bu o çiçek çok kıymetli niye koparıyorsun." Dedim "ot işte", "yoook" dedi "sen o ot dediğini çiçek açtığında gör." Dedim "hadi canım sende". Bahar geldi o benim ot bir çiçek açtı akıllara zarar. Bir çiçek bir çiçek açtı bitki görünmüyor çiçekten (**** gözüme öyle görünüyor), koku desen müthiş. O çiçek Sardunya. Ben ne mi oldum ondan sonra sardunya delisi oldum. O bitkiyi bu defa zamanı geldiğinde yerinden söktüm ama bu defa çoğaltmak için. Ve o zamandan sonra her yıl yeni bir çiçeğe aşık oldum, delisi oldum.
Niye mi bu hikayeyi anlattım, sardunyayı unutmuşsunda ondan.
Bir çiçeğe çiçek özelliğini kazandıran şey ondaki çiçek, koku, görüntü özelliklerinden bir veya bir kaçı ve hatta belki aklıma gelmeyen başka özelliğiymiş anladım. Şimdi ise kişinin sevdiği çiçek türlerinden nerdeyse karakterini tahlil edebiliyorum. Ha kimse şimdi çıkıpta benim karakterim nasıl? demesin Nisanda okulun serasına uğrayıp çiçek satın alması gerekir ona göre
.