Ümitlerin yeşermesi için
su gerekli.
Ama temiz su...
Manisa Organize sanayinin kirletiği, ağır metallerle yüklü Gediz'in suyu değil.
Yeraltı sularının tarım amaçlı _damlama sistemi olsa da_ kullanılmasına karşıyım. Ancak elden ne gelir...
Önce kuyu açtırmalyım. Biz artezyen diyoruz.
Artezyen, yer altındaki basınclı suyun _bir delik açılarak_ yer yüzüne fışkırmasıdır.
Kuyu ise biraz karışık.
Toprağın silindir biçiminde ve çeşitli genişlikte kazılarak suya ulaşılması ve çukurun etrafının taş ile örülmesi şeklindedir.
Eskiler hatırlar
çıkırıtlısı bile vardı.
Biz kuyu diyeceğiz. Ve kuyu kazacağız. Başkasını değil kendi kuyumuzu kazacağız.
Kazma için ise kendimizi değil suyu kullanacağız.
Bu iş için en uygun 'kuyucu' Yaşellili Ahmet usta...
Yöntem oldukca eski ve basit. Anmet usta buraları iyi biliyor.
Eline çatallı bir çomak aldı, ayakkabılarını çıkardı, tarlayı gezdi gezdi çomak yere doğru çekince ' hah burada su var' dedi. Başkası bilemezmiş, kan grubu Rh + olmalıymış. (10 mt. ilerideki komşunun kuyusunu görmüş olabilir miydi)
Önce devir daim çukuru açtı.
Çukurun suyunu, suyu motoru ile bir boruya basıyor ve toprağın içine gönderiyor.
Ucu matkaplı boruyu suyun yardımı ile çeviriyor. Suyun gücü ile toprağı deliyor.