Artık işci değil, emekliyim.
Sonuçları için katlandığım, zorunlu uğraşlarım yok. (Hala emekli moduna girebilmiş değilim; sanki yıllık izindeyim de, işe gidecek gibiyim)
Şimdi severek sonuçlarını katlanabileceğim istekli uğraşlarıma başlayabilirim; diye
ümit ediyorum.
Elbette 'ümit' kendi başına yeterli değil... Her ümit kendi masalını yaratmamalı.
Ne demişti, sevgili '
gece' Felsefi Sobetleri Kahvesinde;
'' Ümit yetmez, fazlası gerek işte, o fazla da hemen her zaman kıt bir kaynak olan amaca yönelik çabadır. Öyle ya, ümit ediyorum ya işte, deyip oturmak, aymazlık ve daha önce ümide hakaret değil mi'' demişti.
Bir ağaç gölgesi buldum...
Ümitlerim cebimde...
Eldeki mühimmatla sağ çıkılır mı bu şavaştan bilemem ama, ümit için 'enseyi karatmaktan' daha iyi değil midir? ' göz'ü' kararatmak...