View Single Post
Eski 03-09-2010, 18:54   #1246
tamercalikoglu
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-06-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 3
Bir aeroponik deneyimi

Bu yaz başı kurduğum hidroponik(aeroponik) sistem deneyimimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bütün kış evimin çatısında tohumdan yetiştirdiğim iki biber fidesi ile ilk deneyimime başladım. Rezervuar olarak plastik bir kutu, ince bir hortum, bu hortuma bağlı iki adet sulama başlığı, bir çamaşır makinası motoru, bir zaman ayarlayıcı, ve 70W’lik bir Metal Halide lamba kullandım.
Name:  biber.jpg
Views: 3354
Size:  25.4 KB
Çamaşır motoru sabah 9 ile akşam 9 arasında saatte 15 dakika süreyle rezervuar içindeki suyu saksı altlarına püskürttü, dökülen su rezervuar içinde kaldı, kapalı devre şeklinde resirkülasyon sulama devam etti. Sulama başlığı seçiminde arzuladığım pulvarizasyonu sağlamak için birkaç farklı başlık denemem gerekti. Su sirküle olduğu ve buharlaşmada çok az gerçekleştiği için besin kiti ve su harcamam oldukça düşüktü. Fidelerin gelişme hızından çok heyecanlanarak baharda daha büyük bir proje ile domates yetiştirmeye karar verdim.
Şubat ayında diktiğim domates tohumlarını mart sonuna doğru hazırladığım yetiştirme ortamına aktardım.

Kışın yaşadığım biber deneyiminden ve forumda yazılanlardan yararlanarak 150 lt su kapasiteli ve 8 başlıklı yeni bir rezervuar kurdum. Bu ölçekte pulvarizasyonu sağlamak için yeni bir motor aldım. Saksıları büro malzemesi olarak kullanılan delikli kalemliklerden oluşturdum. Saksıları üzerine yerleştirmek için, bina cephe kaplaması olarak kullanılan alimünyum-plastik içeren dayanıklı bir malzeme tercih ettim. Rezervuara kablo kanalını iki sıra halinde monte ettim ve bunun içerisine püskürtme başlıklarını taktığım hortumu yerleştirdim.
Name:  rez1.jpg
Views: 2139
Size:  22.1 KB
Name:  rez2.jpg
Views: 2223
Size:  28.1 KB
Pulvarizasyon mükemmel oldu. Ancak ilerleyen günlerde başlıkların tıkanması nedeni ile daha geniş delikli olan başlıklarla, suyu rezervuar çeperlerine yüksek başınçla çarptırarak suyun pulvarize olmasını tercih etmem gerekti. Ayrıca motorun rezervuardaki suyu çeken borunun ucuna birkaç kat şeklinde kadın çorabı ile kaplı bir filtrasyon sistemi de ekledim. Zaman ayarlayıcı olarak 24 programlı ve dakika ölçeğinde ayarlama yapabilen bir model kullandım. Yarım saatte bir 3 dakika(Yine sabah 9 -akşam 9 arasında çalıştı) şeklinde başladım. Sıcaklar bastırınca sulama süresini önce 4 dakikaya sonra 5 dakikaya çıkardım. Yaptığım ankete göre komşular motor sesinden rahatsız olmadılar(ya da ben öyle umuyorum).
Klasik ve pembe domates tohumlarından 16 fide ile işe başladım ama günler geçtikçe tahmin edeceğiniz nedenlerle fide sayısını 6’ya kadar düşürmem gerekti. Hiç budama ve koltuk alma yapmadım.(Forumda yazılanlardan ve domateslerin oturak tipi olduğunu varsayarak). Ancak geldikleri boyuta baktığımda fidelerin sırık tip olduğunu sanıyorum. İlk hasatı aldıktan sonra budamaya başladım ve sanırım bunun verime oldukça katkısı oldu.
Name:  rez3.jpg
Views: 2244
Size:  50.2 KB
Name:  rez5a.jpg
Views: 2132
Size:  43.4 KB
Yazın en sıcak olduğu dönemlerde 3 günde bir 45 lt kadar su-besin eklemem gerekti. EC değeri buharlaşmanın yoğun olduğu dönemlerde 4’e kadar çıktı. Su/Besinli Su oranını(takviye dönemlerinde 30 litre besinli su ve 15 litre su şeklinde) artırarak bu değeri yavaş yavaş 2 civarına düşürüyordum. PH değeri tampon çözeltisi kullanmama hiç gerek kalmayacak kadar stabildi. Su kalitesi, sanıyorum püskürtme nedeni ile sağlanan yüksek oksijen seviyesi nedeni ile hep iyiydi ve rezervuarı tamamen temizlemem hiç gerekmedi(Gerekseydi bunu nasıl yapardım ayrı konu)
Baharın sonuna doğru beyaz örümcek ve yaprak biti saldırısı ile sadece mekanik olarak mücadele ettim. Sabah ve akşam 5 dakikalık vizitlerle bu haşerelere verdiğim zararın 20-30 uğur böceğinin vereceğinden daha aşağı olmadığını sanıyorum.
Bu arada tüm bu süreci birlikte paylaştığım arkadaşımın gerçekleştirdiği 8 kişilik bir lezzet anketinde(katılanlara kabukları soyulmuş olarak üç ayrı tabakta domatesler tattırıldı, yetişme ortamları ve tipleri ile ilgili bilgi verilmedi) 1. Sırayı hidroponik pembe domates, 2 sırayı hidroponik klasik domates, 3. Sırayı Ayaş domatesi aldı. İşin ilginç tarafı birbirinden habersiz olarak lezzet anketine katılan sekiz deneğin tümünün aynı sıralamayı yapması oldu.
Son olarak Kudret bey’e verdiği teknik bilgilerden ve destekten ötürü ayrıca çok teşekkür ediyorum.

Tamer Çalıkoğlu

tamercalikoglu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön