View Single Post
Eski 19-08-2010, 22:34   #24
Güler
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,411
Bu güzel başlıkta yazılanları bir bir okudum. Sizlere hak vermemek elde değil.
Hepimiz öylesine bitkilere açız, öylesine seviyoruz ki hiç düşünmeden alıyor da alıyor bahçemizi gelişi güzel dolduruyor sonra da "yaaa ben ne yapıyorum" diye kendi kendimize soruyoruz.

Sitede bahçesi bayağı büyük olanlar arasındayım. Ama inanır mısınız zaman zaman yeni aldığım bir bitkiyi nereye ekeceğimi düşünüyor, bitkiye yer bulamıyorum.

On dönümlük bahçemizi 4 kısımda inceleyelim.
Bahçe kapısından girdikten sonra 150m kadar bir yürüme yolu ile eve geliyorsunuz.
Girişin sağ tarafında arka bahçe diye adlandırdığımız bölümde meyve ağaçları çoğunlukta. Bütün ağaçlar bodur meyve ağaçları. Yer örtüsü kendiliğinden çıkan çimen, ayrık ve diğer otlar. Sık sık biçildiğinden güzel bir görüntü vermekte.

Yürüme yolu boyunca iki sıra halinde güllerim mevcut. Gülleri hiç tek tek ekmem. Açılan çukura aynı cins gül iki kök olarak ekili. Bu durumda hem daha yoğun çiçeklenme oluyor hem de daha güzel dolu, dolu duruyor.

Ön bahçe 1000 m² çim alan, çim ile bahçe çiti arasında 4m genişliğinde yürüme yolu var ve çit boydan boya Amerikan sarmaşığı ile sarılı. Sarmaşığın önünde bölüm bülüm çiçek göbekleri var. En arkada uzun boylu olarak bir bölüm Glayöl, İri kafalı dahliya, Gauralar ve havlu püskülleri. Onların önünde daha bodur yine çiçek açan bitkiler bulunmakta.

Yan Bahçenin bir bölümünde yine toplu olarak dikili Glayöller, Hemoracallisler, Margaretler, Forsityalar bulunmakta. Bu kısma Adalet'in yolladığı hazeranlar için de bir bölüm hazırladım.
Sebze bahçesi olarak kullandığımız geniş bir alan var. Yan bahçe ile sebze bahçesi arasında franbuazlar bulunmakta.

Sebze bahçesinin dağa doğru bölümünde 77 köklük üzüm bağı bulunmakta.

Üst terasta geniş bir oturma alanı, kışın çiçeklerimi topladığım limonluk bulunmakta.

Yaptığımız hatalar:

Arka bahçeye diktiğimiz ağaçlar bodur oldukları halde sanki hiç büyümeyeceklermiş gibi sık ekildi.
Bahçenin üç bir tarafında derin drenaj kanalları olmasına rağmen, dağdan gelen sular kışın sanki bizim bahçede patlıyor. Bu yüzden yan bahçenin Güllü kameriye tarafına diktiğim Winter Sweet, Leylak ve diğer süs ağaçları ilk sene sağlıklı olmalarına rağmen bir kış sonra kurumaya başlıyor. Sanırım kışın bol miktarda olan taban suyu kökleri çürütüyor.
Bu yüzden bu kısma fazla kök yapmayan az yayılan çalı türleri ekmem gerekecek veya şimdi olduğu gibi düz çimen bırakıp torunların kamp çadırını kurmalarına müsade edeceğim.

Sebze bahçesinde sorun yok, zaman zaman sebzelerin ekim yerlerini değiştiriyoruz.

Bu sene Osmanlı çileklerini ıslah yoluna gideceğiz.

Sulama işlemi damlalıklı hortumlarla, fıskıyelerle olmakta. Bazı kısımları da el hortumu ile suluyoruz.
Bahçede artezyen kuyusu var. Yani su sorunumuz yok. Zaten köyümüz de su bakımından zengin. Yer yer kaynak sularımız mevcut. Köy merası kenarından akan güzel bir deremiz var, hem balık var hem de çeltik tarlalarını besliyor.

Bütün bu güzelliklerin yanında çok arzu etmeme rağmen ne begonvil ne de mimoza yetiştirebildim.
Mimozayı belki 4-5 sefer değişik yerlere ektim. Bir iki sene çok güzel oldular, çiçeklendiler ama üçüncü sene kurumaya başladılar.

Begonvili yerde bir türlü yetiştiremedim.
Değişik renklerde aldıklarımı hep büyük saksılarda yetiştirdim. Kışın Limonlukta muhafaza ettim. Ama zorluğu çok fazla ve yorucu. Zaman zaman size pes ettiriyor. Daima burada oturan yaşayan biri olsak belki bu kadar zorlanmayacağız ama biz İstanbul'da yaşıyoruz.

Yeri geldikçe yaptığımız hataları anlatmaya devam edeceğim. Ama herşeye rağmen bahçe ile uğraşmak çok yorucu olmasına rağmen büyük keyif, ahhh bir de devamlı ve işten anlayan bir yardımcı bulabilsek.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön