View Single Post
Eski 03-08-2010, 14:38   #103
Fatoş
Ağaç Dostu
 
Fatoş's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,660
Erol Engel

25/07/2010
Koza’nın dokunulmazlığı mı var?
Özer Akdemir

5 HAZİRAN 2005’de Dünya Çevre Gününü Çamköy’de kutlamak isteyen çevrecilere karşı altın madeni çalışanları tarafından yapılan saldırıyla ilgili davanın ikinci duruşması Bergama’da görüldü. Biri “kayıp” 4 iddianamenin ardından 5 yıl aradan sonra açılabilen davanın ikinci duruşmasında da davanın esas hakimi yoktu. Bir önceki duruşmaya katılmayan hakim “Sağlık sorunu” gerekçesiyle önceki gün yapılan duruşmaya da katılmadı. Mağdurların ‘sanık’, saldıranların ‘şikayetçi’ olması gibi yönleriyle şaşırtıcı bulunan davanın belki de en garip yanı ise davanın bir numaralı sanığı olması gerektiği söylenen Koza Şirketi Sahibi Hamdi Akın İpek’in iddianamede adının dahi bulunmaması!
HAYALET İDDİANAME, HAYALET SANIK!
Önceki gün Bergama Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada saldırıya uğrayan çevrecilerin avukatlarının ve ifade veren iki kişinin en çok üzerinde durduğu nokta Akın İpek’in neden iddianamede adının geçmediği oldu. Savcılığa iade edilen iki iddianamede (08.05.2008 ve 05.10.2008 tarihli iddianameler) 6. sıradaki sanık olarak bulunan, yine 28.12.2009 tarihli iddianamede 6. sırada görünen Akın İpek’in, görülmekte olan davanın açıldığı 4. iddianamede adının olmamasının hukuki bir açıklaması bulunamıyor. Çevrecilerin avukatları Akın İpek’in hakkında bu davayla ilgili herhangi bir takipsizlik kararının kendilerine tebliğ edilmediği söylediler. Avukatlar, aynı şekilde UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) kayıtlarında olmasına rağmen, görülmekte olan dava dosyasında ‘akıbeti’ konusunda hiçbir iz bulunmayan 3. iddianame (Akın İpek burada da sanık) ile ilgili ne gibi bir işlem yapıldığı noktasında da mahkemeden bilgi talep ettiler.
SALDIRIYA UĞRADILAR SANIK OLDULAR!
İkinci duruşmada ifade veren hem sanık hem şikayetçi durumundaki Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ve Muammer Sakaryalı da dava dosyasındaki bu tuhaflıklara dikkat çektiler. Engel, 5 Haziran 2005’de yaşanan olayları aktarıp, saldırıyı şirketin sahibi Akın İpek’in ve Şirket Müdürü Hayri Öğüt’ün organize ettiklerini söyledi. Jandarma yetkililerinin ve kaymakamın olaylardan 4 saat sonra bölgeye geldiklerini, şirket çalışanlarının saldırılarının kaymakam ve jandarma komutanı önünde de devam ettiğini aktaran Engel, saldırganların cezalandırılmasını istedi. Davada hem sanık hem şikayetçi durumda olan EGEÇEP Dönem Sözcüsü Muammer Sakaryalı da esas saldırıya uğrayanların, araçlarının camları kırılanların, seyahat özgürlükleri engellenenlerin kendileri olduğunu belirterek, buna karşın kendilerinin ‘sanık’ olarak gösterildiği dosyada olayları organize eden şirket patronunun olmamasına anlam veremediğini söyledi. Davanın bir ‘tuhaflıklar silsilesi’ ile başladığını ve öyle devam ettiğini söyleyen Sakaryalı, gerçek saldırganların adalete hesap vermediği, yargı önüne çıkarılmadığı sürece saldırganlıklarına devam edeceğine dikkat çekti.
KENDİLERİNİ HUKUKUN ÜSTÜNDE GÖRÜYORLAR
Çevrecilerin Avukatlarından Arif Ali Cangı, 5 Haziran 2005’de yaşananları canlıların yaşam hakkı için verilen mücadeleye ve yargı karalarına karşı madenci şirketin bir direnci olduğunu söyledi. Saldırıdaki amacın ‘İllegal çalışan madeni çalışır vaziyette tutmak’ olduğunu kaydeden Cangı, Şirket Patronu Akın İpek’in iddianamede neden olmadığı ile ilgili bilgi için Cumhuriyet Savcılığı’na başvurduklarını söyledi. Duruşmaya Ankara’dan gelen Av. Mehmet Horuş da Akın İpek’in iddianamede olmamasının yarattığı belirsizliğin adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu belirterek, “Uygulanmayan mahkeme karaları nedeniyle bu şirketler kendilerini hukukun üstünde görmeye başladılar. Şirket patronu hakkında hiçbir takipsizlik kararı olmamasına rağmen yargılama yapılamaması hukuka olan güveni zedelemektedir” dedi. Horuş, davanın artık Koza Altın şirketini ve patronunu yargılayıp yargılayamama davasına dönüştüğünü söyledi.
HER YER BERGAMA!
Avukatların Akın İpek’le ilgili taleplerini yerinde bulan mahkeme başkanı ve savcı Cumhuriyet Savcılığına müzakere yazılarak İpek’le ilgili soruşturma yapılıp yapılmadığının bildirilmesine karar verdiler. 8 Ekim 2010 tarihine ertelenen duruşma çıkışında duruşmaya Ankara, Sinop Gerze, İzmir gibi yerlerden gelenler Adliye önünde pankartlarını açarak basın açıklaması gerçekleştirdiler. “Her yer Bergama her yer direniş” pankartının açıldığı basın açıklamasında konuşan Çetin Kurtoğlu, Bergama köylülerinin mücadelesinin anlamına ve önemine dikkat çekti. Duruşmaya destek için geçtiğimiz ay Ankara’da gerçekleştirilen Çevre Direnişleri Buluşuyor etkinliğini düzenleyen TMMOB Ankara İKK sözcüsü Ramazan Pektaş ve çeşitli oda yöneticileri, DİSK/Genel-İş TİS Genel Sekreteri İsmail Özhamarat, Devrimci 78’liler, Halkevleri, Yeşil Gerze Çevre Platformu, EDP, EMEP ve ÇYDD temsilcileri katıldı.
Açıklamada “Siyanürcü şirket memleketi terk et”, “Her yer Bergama her yer direniş” sloganları atıldı. (İzmir/EVRENSEL)

Fatoş Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön