Babaannemlerin evi kerpiçtendi, oraya gittiğimizde kaldığımız odanın bitişiğinde inekler kalıyordu. Yani ahır işte. Gece hayvanların çıkardıkları gazın sesini bile duyardık
pısss tısss diye
Kokusunu pek duymuyorsun, arazi açık ya
))
Hem arkadaş o kokuya dayanamayacaksan bu işe hiç kalkışmayacaksın...Todor'a söylemiştim ben inek sağabilirim. (Heidi'den öğrendim).
İnek sağarken tabureni ve kovanı alıp ineğin yanına gidersin. İneğin seninle bir sorunu yoksa sağmana izin verir. Yoksa tekme falan atar. Tabureye oturur, kovayı sağma açısına göre sütü kovaya isabet ettireceğin bir yere koyarsın. Sağmak için hafif eğildiğinde başın ister istemez ineğin gövdesine değer, hatta aranız iyi ise başını ineğe yaslarsın bile. Bu sırada hayvan pisleyebilirrr, tısslayabilirrr...keyfi yerindeyse kuyruğu sallar, kuyruğu yüzüne çarpar vs...bunları göze alacaksın. (Kahya da mı bulsak ne yapsak
)
Ben şu biyogaz meselesini araştırıyorum.