|
Tema
--------------------------------------------------------------------------------
Tam TEMA ya yakışır bir duyuru olmuş. Bir kere yağmurlar ile ilgili verdikleri bilgi yanlış. Daha sonra meyve çekirdekleri ile ilgili bilgi de yanlışlarla dolu.
Rahmetli babam, Yüksek Ziraat Mühendisi ve Meteorojoji Mühendisi olarak bu ülkeye 1960-1989 yılları arasında bürokrat olarak hizmet vermişti.
Bitirme tezlerinden birisi afyon bitkisi, diğeri ise mikro, makro klimatolojik periyotyar üzerineydi.
O tezler ders olarak okutulduğu gibi, tarımsal seracılığın da ülkemizde ki kurucusudur.
Şimdi yağmurlar ile ilgili kendisine ait bilgiyi size aktarmak istiyorum.
7-11 yıllık ( +-1 yıl ) periyotlar ile Güney ve Kuzey Yarı küreler birbirinden farklı davranmak üzere iklimsel değişiklikler gösterir. Buna mikro klimatolojik periyot denir.
Bu periyot lar içerisinde yarı küreler içerisinde genel olarak belirleyici özelliklerin başında yağmurların artışı ve azalışı görülebilir.
Dünya için asıl belirleyici klimatolojik periyotlar ise 21-33 yıl ( +- 4 yıl ) olup 3 mikro periyotluk süreci ifade eder.
Bu süre içerisinde yağmurlar da aşırı artışlar ve aşırı azalmalar görülür. Yine bu süreci takip edemeyen ve gözlemleyemeyenler, küresel ısınma, iklim değişikliği vs gibi temelsiz açıklamalar ile olan biteniz açıklamaya kalkarlar.
Büyük değişimler ise makro klimatolojik periyotlar dır ki, neredeyse bu periyot başları ve sonlarında tepe değerlerine ulaşan iklimsel değişiklikler yaşamı olumsuz olarak etkiler.
Bu süreç 134-144 yıl aralığında ( +- 11 ) değişiklik gösteren süreçte olup, en az 4 adet 33 yıllık periyot içerir.
Bazı yerler çöl den yağışlı iklimlere, bazı yerler tropikal iklimden kurak iklimlere 33-66-99 yıl sürebilecek şekilde geçişler yapabilir.
Bu uzun bir konu ve tez olup, dünya tarihine ve bölgesel savaşlara bakarsanız bu peryotların izlerini görebilirsiniz.
Bizim yaşadığımız coğrafya da Anadolu, Orta Doğu, Balkanlar da bu izler çok belirgindir.
Tema nın meyve çekirdekleri ile ilgili diğer eksik, yanlış bilgilendirmesi ise tohum çekirdekleri üzerine.
Günümüz de mango, avakado, türlü çeşit berryler, tropikal meyveler de dahil olmak üzere, kiraz, elma, naranciye, erik gibi çok üketilen meyvelerin ( hele ki kendi aralarında da çeşitleri var ) yetiştikleri yerlerin dışına nakledilip bolca tüketildiğinden ve her meyvenin yetişebilmek, çimlenebilmek için farklı istekleri olduğundan yapılmak istenen ile verilen bilgi arasında farklar var.
Örneğin, İzmir ve Ege Akdeniz kıyı iklimin de kışın belirli süreler ile soğuklanma ihtiyacı olan kiraz gibi meyve ağaçlarının yetişmesi,meyve vermesi mümkün değildir.
Ya da narenciye, elma, beryy türü meyvelerin tohumları ancak meyvesinin içerisinden çıkarıldığı ilk bir kaç saat içerisinde ancak çimlenebilme özelliğine sahip olabilme özellikleri taşırlar.
Bunun yanında tozlaşma yapısına olumsuz etki gösterebilecek, yöresel özellikleri bozabilecek bir çok da etken taşırlar.
Bu durumda insan acaba demekten kendisini alamıyor.
Madem meyva çekirdeklerinin peşine düşecektiniz de, bunca yıldır, bu ülkeye faydası olmayan, ya da çok uzun sürelerde fayda göstereceğini bile bile, neden iğne yapraklı ağaçlar ve 200 yılda kendine gelemeyen meşe palamudu ağaçlarının peşine düştünüz?
Biliyorum ki TEMA gibi STÖ lere karşı bir görüş bildirildiğin de hemen bir çok kişi karşı durup, projeleri baltalamaktan söz eder.
Ama asıl baltalama, bu tip yalan yanlış projelerdir. Geçen yıl bir sakız markası (sakız= pertol atıklarından imal edilen, ağzınızda çiğnediğiniz şey ) sözüm ona Çeşme de binlerce sakız ağacını aşıladı, binlercesini de iyileştirdi!!!!!!!!!
Ben alehinde yazıp gerçekleri yazınca da bir çok tepki mesajı aldım.
Alaçatı-Çeşme bölgesinde bulunan ve sakız salgısı değerli olarak bilinen sakız ağaçları aşılama kabul etmezler. Ancak uzun uğraşlar ile dallarından çelik almak sureti ile uzun süreler de ağaç olabilirler.
Bu bölge de aynı zaman da 3-4 çeşit daha sakız ağacı ailesinden sayılan menengiç ve fıstık ağacı, çitlenbik türleri de var. Bu ağaçları aşılama ile ıslah edebilirsiniz.
Ama değerli olan sakız salgısını alamazsınız.
Bu ve buna benzer nedenler ile verdiğim bilgiler yüzünden hep tepki aldım.
|